• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 183002

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
What? Get out. You don't deserve to sit here. Ne? Defol. Burada oturmayı hak etmiyorsun. Yi San-1 2007 info-icon
Forgive me, your Majesty, but...! Majesteleri beni affedin, ama ...! Yi San-1 2007 info-icon
There are 42 low tax, 34 no tax, and 16 full tax offices. 42 düşük vergi, 34 vergisiz , ve 16 tam vergi dairesi vardır. Yi San-1 2007 info-icon
Central warehouses are at 2 in Haryanggyo, Merkez depolar, Haryanggyo'da 2 adet. Yi San-1 2007 info-icon
and 1 each in Seungnaedong, Soopogyo, and Hyanggyodong. ve Seungnaedong 1 adet, Soopogyo ve Hyanggyodong. Yi San-1 2007 info-icon
I don't know about your brain, but is your writing hand broken as well? Beynini bilmiyorum ama el yazın bile bozuk? Yi San-1 2007 info-icon
Get out! Yes, your Majesty... I... I'll leave. Defol! Evet, Majesteleri ... Ç. .. Çıkıyorum. Yi San-1 2007 info-icon
Forgive me, your Majesty! Affedin beni Majesteleri! Yi San-1 2007 info-icon
What about the trade rights of salt? Tuz ticaret hakları ne olacak? Yi San-1 2007 info-icon
The trade... trade rights of salt... salt purchased from Sabul... Ticaret ... tuz hakları ticaret ... Sabul'den alınan tuz ... Yi San-1 2007 info-icon
The rights... the rights given to Yajang... Haklar ... Yajang'a verilen haklar ... Yi San-1 2007 info-icon
And... and the rights to... Ve ... ve haklar ... Yi San-1 2007 info-icon
In the third month, the quantity of salt that came into the Palace was reduced. Üçüncü ayda, Saraydaki tuz miktarı azaldı. Yi San-1 2007 info-icon
The taxes collected for the sixth month was divided as 40 to 60. Altıncı ayda toplanan vergi 40'a 60 olarak ikiye bölündü. Yi San-1 2007 info-icon
The merchants that were violating the tax laws for this salt were forbidden to trade salt. Tüccarlar vergi yasalarını ihlal edince tuz ticareti yasaklandı. Yi San-1 2007 info-icon
For... forgive me, your Majesty! ... Majesteleri bağışlayın! Yi San-1 2007 info-icon
Then, what happened after that? Sonra, ne oldu? Yi San-1 2007 info-icon
Everything... everything was fine... Her şey ... herşey iyi oldu... Yi San-1 2007 info-icon
Get out! Useless fool. Defol! Dangalak. Yi San-1 2007 info-icon
The merchant Joopijang stored salt away in order to increase the prices and almost started a riot. Tüccar Joopijang tuzu stokladı ve tuz fiyatlarındaki artış neredeyse bir isyan başlatacaktı. Yi San-1 2007 info-icon
He had his trade rights taken away and forbidden to trade salt. Onun ticaret hakkını elinden aldık ve tuz ticareti yapmasını yasakladık. Yi San-1 2007 info-icon
The other merchants have also attempted to raise salt prices by reducing the availability in the market. Diğer tüccarlar da tuz fiyatlarını yükseltmek için piyasada tuzu azaltarak azalttılar. Yi San-1 2007 info-icon
If you don't know what is going on outside, how will you govern on behalf of the people? Dışarıda ne olup bittiğini bilmiyorsanız nasıl halk adına hükmedeceksiniz? Yi San-1 2007 info-icon
I told you to get out! Yes, I'm leaving now. Sana çıkmanı söyledim! Evet, hemen çıkıyorum. Yi San-1 2007 info-icon
Forgive me, your Majesty, but... Majesteleri beni affedin, ama ... Yi San-1 2007 info-icon
What do you think of postponing today's hearing of the people's grievances? İnsanların şikayetlerini duymakta neden başarısız olduğumuzu düşünüyorsunuz? Yi San-1 2007 info-icon
The palace is troubled with yesterday's events, and your Majesty is not feeling well... Saray, dünkü olaylar ile çalkalanıyor ve Majesteleri kendini iyi hissetmiyor ... Yi San-1 2007 info-icon
Are those reasons so important that we cannot hear the people's grievances? Bu nedenle mi insanların şikayetlerini bilmiyorsunuz? Yi San-1 2007 info-icon
Forgive me, your Majesty. Beni affedin Majesteleri. Yi San-1 2007 info-icon
Your Majesty, your grandson the Prince asks for your audience. Majesteleri, torununuz Prens huzurunuza gelmek istiyor. Yi San-1 2007 info-icon
Leave us for a while. Bize bir süre için bırakın. Yi San-1 2007 info-icon
I came to make a request, your Majesty. Bir istekte bulunmak için geldim Majesteleri. Yi San-1 2007 info-icon
Please permit me to enter Dong Goong Palace. Lütfen bana Dong Goong Sarayına giriş izni verin. Yi San-1 2007 info-icon
Why the Dong Goong Palace? Neden Dong Goong Sarayı? Yi San-1 2007 info-icon
I... I cannot tell you that. B. .. Bunu söyleyemem. Yi San-1 2007 info-icon
Impertinent boy. Saygısız çocuk. Yi San-1 2007 info-icon
Your Majesty! Enough. Majesteleri! Yeter. Yi San-1 2007 info-icon
Whether you tell me or not, I won't permit you entry to Dong Goong Palace. Sebebi ister söyle, ister söyleme Dong Goong Sarayına giriş izni vermeyeceğim. Yi San-1 2007 info-icon
Your Majesty! If you're finished, you may leave. Majesteleri! İşin bittiyse gidebilirsin. Yi San-1 2007 info-icon
I'm on my way to hear the people's grievances. Ben halkın şikayetlerini dinleyeceğim. Yi San-1 2007 info-icon
You're going to the grievance hearing? şikayetleri mi dinleyeceksiniz? Yi San-1 2007 info-icon
Are you really leaving the Palace today? Gerçekten de bugün Saraydan ayrılacak mısınız? Yi San-1 2007 info-icon
My father is imprisoned... It may be the last day he draws breath... Babam hapsedildi ... Belki de son nefesini vermek üzere... Yi San-1 2007 info-icon
But you are leaving to hear the people's grievances? Ama siz şikayet dinlemek için Sarayı terk mi edeceksiniz? Yi San-1 2007 info-icon
My father was not bitter towards you. Babam size kin duymuyor. Yi San-1 2007 info-icon
He told me not to hate you. Sizden nefret etmememi söyledi. Yi San-1 2007 info-icon
But why are you so cold to my father? Ama neden babama karşı bu kadar soğuksunuz? Yi San-1 2007 info-icon
No, this cannot be. Please save my father. Hayır, bu olamaz. Lütfen babamı koruyun. Yi San-1 2007 info-icon
Grandfather... Please save my father! Dede ... Lütfen babamı koruyun. Yi San-1 2007 info-icon
Leave me. Grandfather! Git buradan. Dede! Yi San-1 2007 info-icon
I told you to leave me! Gitmeni söyledim! Yi San-1 2007 info-icon
You're a foolish boy that speaks words that should be swallowed and swallows words that should be spoken. Susması gerektiği yerde konuşan ve konuşması gerektiği yerde susan aptal bir çocuksun. Yi San-1 2007 info-icon
You are exactly like your father! Tam da babana çekmişsin! Yi San-1 2007 info-icon
Hear my words carefully. Yes, your Majesty. Sözlerimi dikkatle dinleyin. Evet, Majesteleri. Yi San-1 2007 info-icon
Inform the others of his Highness' departure from the Palace. Saraydan ayrılacağımı herkese duyurun. Yi San-1 2007 info-icon
The Prince will be temporarily living outside the Palace with his mother. Prens geçici olarak Sarayın dışında annesiyle birlikte yaşayacak. Yi San-1 2007 info-icon
This way! Yes sir! Buradan! Evet efendim! Yi San-1 2007 info-icon
They were seen near the water garden. They'll have mud on their shoes. Onlar su bahçesi yakınlarında görüldü. Ayakkabıları çamur içinde olmalı. Yi San-1 2007 info-icon
Make the girls take off their shoes. Yes sir. Kızların ayakkabılarını çıkartın. Evet efendim. Yi San-1 2007 info-icon
Inspect their shoes! Yes sir! Ayakkabıları inceleyin! Evet efendim! Yi San-1 2007 info-icon
Take off your shoes! Now! Ayakkabılarını çıkar! Şimdi! Yi San-1 2007 info-icon
Whose shoes are these? Kimin ayakkabısı bunlar? Yi San-1 2007 info-icon
Uncle... please help me... Uncle! Amca ... Bana yardım et lütfen ... Amca! Yi San-1 2007 info-icon
This is for your sake. The pain will be brief, Dae Su. Bu, senin hatırın için. Ağrı kısa olacak Dae Su. Yi San-1 2007 info-icon
When you become a Eunuch, you will have a rich life. Bir Hadım olduğunda, zengin bir hayat süreceksin. Yi San-1 2007 info-icon
No.. I don't want to...! Hayır. istemiyorum ...! Yi San-1 2007 info-icon
The ice has made it nice and frozen. Buz oranı güzelce dondurdu yaptı. Yi San-1 2007 info-icon
Dae Su... Forgive your uncle. Dae Su ... Amcanı affet. Yi San-1 2007 info-icon
It's alright. It will be over soon. Tamamdır. Yakında bitecek. Yi San-1 2007 info-icon
Is this child Park Dae Su? Yes, he is. Bu Park Dae Su nun mu? Evet, öyle. Yi San-1 2007 info-icon
Seize him! Yes sir. Onu yakalayın! Evet efendim. Yi San-1 2007 info-icon
Take him out! Yes sir! Onu alın! Evet efendim! Yi San-1 2007 info-icon
I'm safe! My thing is safe! Kurtuldum! Şeyim de kurtuldu! Yi San-1 2007 info-icon
Thank you, my Lord! Thank you! Teşekkür ederim Efendim! Teşekkür ederim! Yi San-1 2007 info-icon
Are these your shoes? Yes, my Lord. They're mine. Bu ayakkabı senin mi? Evet, Efendim. Benim. Yi San-1 2007 info-icon
You brought my shoes too? Ayakkabılarımı da getirdiniz ? Yi San-1 2007 info-icon
Tie him up and drag him out! What? What? Onu bağlayın ve dışarı çıkarın. Ne? Ne? Yi San-1 2007 info-icon
Oh no... this must be because of us going to the kitchen at night! I'm scared! Oh hayır ... Geçen gece mutfağa gitmen yüzünden olmalı! Korkuyorum! Yi San-1 2007 info-icon
No, no, no! Drag him here! Hayır, hayır, hayır! Onu buraya sürükleyin! Yi San-1 2007 info-icon
Dae Su! Dae Su! Yi San-1 2007 info-icon
Who is the palace girl that was with you? Seninle birlikte olan kız kimdi? Yi San-1 2007 info-icon
Is it her? Bu mu? Yi San-1 2007 info-icon
Her? Bu? Yi San-1 2007 info-icon
Is it this girl? Bu kız? Yi San-1 2007 info-icon
Take her away! No! Onu götürün! Hayır! Yi San-1 2007 info-icon
There was no palace girl! I was alone! I've never seen this girl before! Hiçbir saraylı kız yoktu! Yalnızdım! Ben bu kızı daha önce hiç görmedim! Yi San-1 2007 info-icon
Will torture bring the truth out of you? Işkence sana gerçeği söyletir. Yi San-1 2007 info-icon
There was no palace girl! Why won't you believe me? Hiçbir saraylı kız yoktu Neden bana inanmıyorsunuz? Yi San-1 2007 info-icon
Take this boy to the Office of Interrogation and find out who made him do it. Bu çocuğu Sorgulama Ofisi'ne götür ve kiminle birlikte olduğunu öğren. Yi San-1 2007 info-icon
Beat the soles of his feet until he confesses! İtiraf edene kadar falakaya yatırın. Yi San-1 2007 info-icon
Take him out! Yes sir! Götürün! Evet efendim! Yi San-1 2007 info-icon
My Lord! Save me! Save me! My Lord! Efendim! Kurtarın beni! Kurtarın beni! Efendim! Yi San-1 2007 info-icon
Your Highness... you must prepare for your departure. Ekselansları ... Gidişinize hazırlanmanız gerek. Yi San-1 2007 info-icon
No, save me! Please help! Help me! Dae Su! Hayır, kurtar beni! Lütfen yardım edin! Bana yardım edin! Dae Su! Yi San-1 2007 info-icon
Your Highness! Dae Su! Dae Su! Ekselansları! Dae Su! Dae Su! Yi San-1 2007 info-icon
No, no! I've never seen her before. There was no palace girl! Really! Hayır, hayır! Daha önce onu hiç görmedim. Hiç saraylı kız yoktu! Gerçekten! </ I> Yi San-1 2007 info-icon
Hey! Come with us. What? Why? Hey! Bizimle gel. Ne? Neden? Yi San-1 2007 info-icon
You went to the Courthouse, didn't you? Sen, mahkemeye gittin değil mi? Yi San-1 2007 info-icon
We sent you to the kitchen for food, but you came back at dawn! Seni yemek için mutfağa gönderdik ancak şafakta geri geldin! Yi San-1 2007 info-icon
Say something! You're the girl the guards are looking for, right? Bir şey söyle! Muhafızların aradığı kız sensin değil mi? Yi San-1 2007 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 182997
  • 182998
  • 182999
  • 183000
  • 183001
  • 183002
  • 183003
  • 183004
  • 183005
  • 183006
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim