Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 183494
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Who's Taher? | Taher kim? | Zamani baraye masti asbha-2 | 2000 | ![]() |
I don't want him. I won't stand for this | Onu istemiyorum. Benim anlaşmam böyle değil | Zamani baraye masti asbha-2 | 2000 | ![]() |
I already have ten children myself | Benim zaten 10 çocuğum var | Zamani baraye masti asbha-2 | 2000 | ![]() |
We didn't receive the dowry that is normally paid | Biz sizden başlık parası bile almadık ki | Zamani baraye masti asbha-2 | 2000 | ![]() |
I'm not standing for that | Ben böyle bir anlaşma yapmadım. | Zamani baraye masti asbha-2 | 2000 | ![]() |
She wants a divorce | KIz boşanmak istiyor. | Zamani baraye masti asbha-2 | 2000 | ![]() |
We refuse a divorce | Biz boşanmayı reddediyoruz. | Zamani baraye masti asbha-2 | 2000 | ![]() |
A mule, but the boy has to go back home | Katır, ama oğlan eve geri dönecek. | Zamani baraye masti asbha-2 | 2000 | ![]() |
There was no one to give him his injections | Orada ona iğne yapacak kimse yok. | Zamani baraye masti asbha-2 | 2000 | ![]() |
The doctor didn't come to the village for a week | Doktor köye haftada bir ancak geliyor. | Zamani baraye masti asbha-2 | 2000 | ![]() |
Without telling my uncle, Ayoub took Madi and the mule to the bazaar | Amcama söylemeden, Ayoub Madi'yi ve katırı pazara götürdü. | Zamani baraye masti asbha-2 | 2000 | ![]() |
He told me he would sell the mule in Iraq | Katır'ı Irak'ta satacağını söyledi. | Zamani baraye masti asbha-2 | 2000 | ![]() |
Over there, mules sell for a better price | Orada katır daha iyi para ediyormuş. | Zamani baraye masti asbha-2 | 2000 | ![]() |
He said he'd have Madi operated on, then come back | Madi'Yi ameliyat ettirip öyle döneceğini söyledi. | Zamani baraye masti asbha-2 | 2000 | ![]() |
He told me to stay home and that he'd be back very soon | Evden bir yere ayrılma, hemen geleceğim dedi. | Zamani baraye masti asbha-2 | 2000 | ![]() |
I want to go to Iraq | Irak'a gitmek istiyorum. | Zamani baraye masti asbha-2 | 2000 | ![]() |
I want to sell my mule | Katırımı satmak istiyorum | Zamani baraye masti asbha-2 | 2000 | ![]() |
He needs an operation | Kardeşimin de ameliyat olması gerekiyor. | Zamani baraye masti asbha-2 | 2000 | ![]() |
Children can't get through | Çocuklar bu yola gelemez | Zamani baraye masti asbha-2 | 2000 | ![]() |
The road's full of landmines and ambushes. It's not for kids | Yollar mayın dolu. Sürekli baskın veriyorlar. Çocuklara göre değil. | Zamani baraye masti asbha-2 | 2000 | ![]() |
It's for grown ups | Büyük adam işi bu. | Zamani baraye masti asbha-2 | 2000 | ![]() |
I'm not a child What about him? He is | Ben çocuk değilim. Ya o, o çocuk. Ben çocuk değilim. Ya o, o çocuk ama... | Zamani baraye masti asbha-2 | 2000 | ![]() |
No, he's not. Let us go | Hayır, değil. İzin ver de gelelim. | Zamani baraye masti asbha-2 | 2000 | ![]() |
I'll take full responsibility | Bütün sorumluluğu alıyorum. | Zamani baraye masti asbha-2 | 2000 | ![]() |
All right, if you insist | Pekala, madem ısrar ediyorsun. | Zamani baraye masti asbha-2 | 2000 | ![]() |
You load up your mule, but we won't pay you | Kendi katırını kendin yüklersin sana para da ödemeyiz | Zamani baraye masti asbha-2 | 2000 | ![]() |
OK, give this boy a load of tyres | Tamam, çocuğa tekelerkleri yükleyin. | Zamani baraye masti asbha-2 | 2000 | ![]() |
It's very cold today, so give the mules four bottles of alcohol | Bugün hava çok soğuk. Katırlara dört şişe alkol ver. | Zamani baraye masti asbha-2 | 2000 | ![]() |
Why are you here? | Sen burada ne arıyorsun? | Zamani baraye masti asbha-2 | 2000 | ![]() |
I brought some bread for the journey | Yolculuk için ekmek getirdim | Zamani baraye masti asbha-2 | 2000 | ![]() |
Be careful and look after Kolsoum | Dikkatli ol, Kolsoum'a da iyi bak. | Zamani baraye masti asbha-2 | 2000 | ![]() |
Hey, brother! | Hey, abi! | Zamani baraye masti asbha-2 | 2000 | ![]() |
All right. I'll buy you one. Now go home | Tamam. Yeni bir kitap alırım. Eve git şimdi. | Zamani baraye masti asbha-2 | 2000 | ![]() |
We're nearly at the border now | Neredeyse sınıra geldik. | Zamani baraye masti asbha-2 | 2000 | ![]() |
Turn back, it's an ambush! | Geri dönün, baskın var! | Zamani baraye masti asbha-2 | 2000 | ![]() |
There's an ambush this way, too! Turn back! | Bu tarafta da pusu var! Geri dönün! | Zamani baraye masti asbha-2 | 2000 | ![]() |
Everyone head for the valley! | Herkes vadiden tarafa gitsin! | Zamani baraye masti asbha-2 | 2000 | ![]() |
They're too drunk to walk! They've had too much alcohol! | Katırlar yürüyemeyecek kadar sarhoş! Çok alkol içirdik! | Zamani baraye masti asbha-2 | 2000 | ![]() |
Take their loads off! Maybe they'll get up! | Yüklerini indirin! Belki ayağa kalkarlar! | Zamani baraye masti asbha-2 | 2000 | ![]() |
Get up! Please stand up! | Kalk, Allaş aşkına kalk! | Zamani baraye masti asbha-2 | 2000 | ![]() |
Mr Rahim, please help me save my mule! | Bay Rahim, lütfen katırımı kurtarmama yardım edin! | Zamani baraye masti asbha-2 | 2000 | ![]() |
Rahim, please don't leave me by myself! | Rahim,lütfen beni yalnız bırakma! | Zamani baraye masti asbha-2 | 2000 | ![]() |
Get up! Come on! | Ayağa kalk, kalksana! Hadi! | Zamani baraye masti asbha-2 | 2000 | ![]() |
Yes. I�ll pick you up later. | Evet. Seni sonra alacağım. | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |
Dear Mr. Norvo, | Sevgili bay Norvo, | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |
Regarding gaining access to your properties in the Lower Quarter | Son çeyrekteki gelişimimiz esnasında | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |
during our expansion of Southern Comm Cable | özelliklerimize gelişim kazandırırken Southern Comm Cable | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |
taxes on proposed payment... | vergilerinin önerilen ödemeleri... | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |
Blah, blah, blah | Vesaire, vesaire, vesaire | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |
Who among us can withstand the wild pain of love�s demand? | Aramızdan kim dayanabilir ki aşkın gerektirdiği vahşi acılara? | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |
It brings to us its blunt decree. Leave deceit or leave with me. | Bize körelmiş hükümlerini getirir Ya düzenbazlığa terket, ya da bana bırak. | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |
And we who listen, what do we say? | Ve biz sadece kendi söylediğimizi duyarız. | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |
Do we say yes or run away? | Evet mi diyoruz, yoksa kaçıyor muyuz? | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |
I cut myself. | Kendimi kestim. | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |
Blood of the fox for the hunt. | Av için tilki kanı. | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |
Tatta awake yet? | Tatta uyanmadı mı? | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |
Everything�s backward. | Her şey geride kaldı. | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |
I was away from her as a child and now I�m with her as an adult. | Bir çocukken uzaktaydım ondan, ve şimdi bir yetişkinken onunlayım. | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |
You know, she talks like she�d brought you up. | Bilirsin, sanki seni yetiştirmiş gibi konuşur. | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |
Didn�t you miss her when you were away at school. | Uzakta, okuldayken onu özlemedin mi? | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |
She had my best interests at heart. | Hayatta en çok ilgilendiğim şeylerimi aldı. | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |
I was a good boy, | Seninle tanışana kadar, | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |
Till I meet you. | iyi bir çocuktum. | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |
I don�t have time for this. | Bunlara ayıracak zamanım yok. | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |
See you after the beating of the bachelor drums. | Berkarlığa veda partisinden sonra görüşürüz. | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |
Don�t try to leave town, Mrs. Martin. | Sakın kasabayı terk etmeyin, bayan Martin. | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |
We�re watching you. | Gözümüz üzerinizde. | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |
Hey, baby, whatcha know? | Hey, bebek, ne biliyorsun? | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |
No? Stay outta trouble now. | Öyle mi? Beladan uzak dur. | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |
Yeah, baby, just like me. | Evet bebek, aynı benim gibi. | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |
Remember, nothing�s as good as they say it is! Nothing! Not even me! | Unutma; hiç bir şey dedikleri kadar iyi değildir. Hiç bir şey! Ben bile! | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |
Although I can do something awful pretty good. | Çünkü pekala ben de korkunç şeyler yapabilirim | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |
Tell me what you want for this. | Bunun için ne istediğini söyle. | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |
Grab the balls! Grab the balls! | Topları kap! Topları kap! | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |
Now, he�s just being virtuous. | Şimdi de iffetli davranıyor. | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |
In a couple of years he�s gonna be begging for it. | Bir kaç yıl sonra bunun için yalvarıyor olacak. | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |
I am getting married in France. | Fransa'da evleniyorum. | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |
What the fuck does that mean? I got married in Cleveland. | Bunun ne manası var? Ben Cleveland'da evlendim. | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |
I�m telling you guys, and understand this. | Size söylüyorum beyler, şunu anlayın. | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |
What happens is I just love Carol Lisa. | Olan şu; sadece Carol Lisa'yı seviyorum. | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |
This man is obviously very confused about love, | Bu adamın aşk konusunda kafası gerçekten karmakarışık. | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |
the state of holy matrimony and the purpose of this party. | kutsal evlilik müessesesi ve bu partinin amacı hakkında da. | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |
Hey, Manny don�t forget you�re a vegetarian now. | Hey, Manny unutma artık bir vejeteryansın. | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |
Johnny, how you doin�? Thanks for comin�, man, thank you. | Johnny, n'aaber? Geldiğin için teşekkürler dostum, sağol. | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |
I don�t believe it. Johnny Collins. | Buna inanamıyorum. Johnny Collins. | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |
You got the power tie. | Güç kravatın var. | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |
Asshole. | Seni puşt. | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |
I hear you�re married and teach at UNO, tell me it isn�t true. | Evlendiğini ve UNO'da öğretmen olduğunu duydum, doğru olmadığını söyle bana. | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |
Well, I was teaching and I am married. | Evet, öğretmendim ve evet, evliyim. | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |
Good morning lady | Günaydın hanımefendi | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |
The boy always had sweet teeth. | Bu çocuğun dişleri her zaman harikaydı. | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |
This is first class accomodations | Bunlar birinci sınıf yastıklar. | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |
This one�s mine. No, no. | Bu benim. Hayır, hayır. | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |
Nothing about you changed? Oh, yes! | Sende hiç değişiklik yok mu? Oh, evet! | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |
I�m not gonna do anything to you. A little of decore. | Sana bir şey yapacak değilim. Birazcık dekor. | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |
She still has her hearing. All right, okay? | Kulakları hala duyuyor. Pekala, tamam? | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |
Tatta? | Tatta? | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |
I�m here! | Buradayım! | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |
Go hide. Go hide. | Saklan. Saklan. | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |
Tatta. | Tatta. | Zandalee-1 | 1991 | ![]() |