Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 183771
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Then what's your problem? | O zaman derdin ne? | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| You just killed a man. What else is there? | Adam vurdun be. Ötesi ne olur ki? | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| They want one more down? I understand. | Biri daha dediler. Anladım. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| The first is the hardest Emel. | İlki zor Emel. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| After that it gets easier. | Ondan sonrakinin zorluğu yok. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Do as you're told. | Ne denildiyse yap. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| I know, but it is still hard. | Tamam da zor işte. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| This gun rocks. | Taş gibi silah. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| 22 July 1980, Merter Istanbul Even the boss has one of these. | 22 Temmuz 1980, Merter İstanbul Reisin silahı da bundan. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Call an ambulance. | Ambulans çağırın hemen. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Call an ambulance. | Çabuk, ambulans çağırın. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Kemal!!! | Kemal!!! | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Murderers!!! Kemal. | Katiller! Kemal. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| This is a disaster. | Çok vahim bir hadise. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| I'm extremely sorry. | Fevkalade üzgün olduğumu söylemek istiyorum. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Our union circle has lost a very important member. | Sendikacılık camiamız değerli bir evladını kaybetmiştir. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| May God bless his soul. Will you attend the funeral? | Allah'tan rahmet diliyorum. Cenazeye katılacak mısınız? | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| I want to make it clear. | Daha açık söylüyorum. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Our Police Force will find the perpetrators as fast as possible. | Devletimizin güvenlik birimleri failleri en kısa sürede bulacaktır. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| We're going to do the best we can to make this happen. | Bunun için elden gelen çaba sarf edilecektir. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Nobody should try to take the justice into one's own hand. | Kimse kendisini devletin yerine koymaya kalkmasın. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Those in the stands should step on to the field. | Tribünde bulunanların artık aşağıya inmesi gerek. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| If the public just sits and the political parties play the game... | Toplum tribünde seyirci partiler de oyuncu durumunda düşecek olursa... | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| ...democracy can never exist. | ...demokrasi gerçeklik kazanamaz. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Politics would become an ugly, meaningless, chaotic game... | Siyaset çirkin, anlamsız kavgalı gürültülü... | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| ...draining the patience of the society. | ...ve toplumun sabrını tüketen bir oyuna dönüşür. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| In the end, I'm afraid, someone will blow the whistle... | Sonunda korkarım biri çıkar, düdüğü çalar... | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| and say ''go home, it's over''. | ...oyun bitti herkes evine, der. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| That will be the end of the democracy. | Ve ne yazık ki demokrasi sona erer. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Again there is chaos. Exactly. | Ortalık yine ayağa kalktı ha? Evet öyle. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| But we have couple of eye witness testimonials. | Ama etraftan görenler olmuş | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| There is already a search warrant for you... | Eşkali falan vermişler polise. TİP'li öğrenciler yüzünden... | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| ...because of the Labour Party murders. | ...Ankara'dan aranıyorsun. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Your name shouldn't pop up here. | Bir de bu çıkarsa iyi olmaz. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| I wasn't involved, I was just watching. | Ben katılmadım, seyirciydim sadece. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| But I would feel really bad... | Ama çocukların başı belaya girerse de... | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| ...if the boys get into a trouble. | ...üzülürüm doğrusu. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| That's how it goes. | Hamama giren terler. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Anyway, you shouldn't be around for a while. | Neyse sen ortalarda fazla görünme. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Get used to your new name 'Mehmet' I got you when I came here. | Alış artık şu Mehmet adına. Geldiğimde dokundum düşüverdin. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| You are right. You got me there. | Haklısın. Fena yakaladın. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Wait until you hear from me tonight. I have to contact them. | Akşama kadar benden haber bekle. İrtibat kurmam lazım. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Okay. But don't leave me hanging at home. | Tamam. Ama evde çakılı bırakma beni. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Hello Mr. Cuneyt. | Merhaba, Cüneyt bey. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Hello Sedat. | Merhaba, Sedat. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Tell your leader, they'll be calling from Ankara. | Reisle konuş. Ankara'dan temas kuracaklar. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| They want him to work outside. | Dışarıda görev yapmasını istiyorlar. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Get this done. We can help them. | Hallet şu işi. Faydamız dokunsun Ankara'ya. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| They asked something for the first time. | Kırk yılda bir şey istediler. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| This is your responsibility. Stick around and get this done. | Sana emanet o iş. Bugün yarın bir yere kaybolma da hallet şu işi. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| MSP is under investigation due to the chaos... | MSP hakkında Konya mitingi sırasında meydana gelen... | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| ...that happened during the protests in Konya. | olaylar üzerine soruşturma açıldı. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| 7 September 1980 Prime Minister's House, 17:00 | 7 Eylül 1980 Başbakanlık Konutu, 17:00 | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| A group protesting the National Anthem... | Miting sırasında katılanlardan bir grubun... | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| ...got big reactions across the nation. | ...İstiklal Marşını protesto etmesi yurt çapında tepkiyle karşılandı. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Erbakan must have gone mad. | Çıldırmış bu Hoca! | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| They have no idea what they're getting into. | Neyle oynadığının farkında değil. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| The territory is your responsibility. What are you planning to do? | Sizin sorumluluk bölgeniz. Ne yapacaksınız? | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Protesting the National Anthem is a serious thing. | İstiklal marşını protesto etmek ciddi mevzu. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| I've told the Military Prosecutor to investigate. | Askeri savcıya soruşturma açması talimatını verdim. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Don't worry about this, Pasha. | İçin müsterih olsun, Paşa. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Don't think Demirel is upset because they support the Government. | Bunlar mecliste hükümetin destekçisi, engellenirim... | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| There are things we'll never compromise. | Taviz veremeyeceğimiz şeyler var. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| We'll do sir. Don't worry. | Yapacağız efendim. Merak etmeyin. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| 11 September 1980 General Staf Operation Headquarters | 11 Eylül 1980 Genelkurmay Harekat Dairesi | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Put Mr. Lhsan Sabri on the phone. Yes, sir. | İhsan Sabri Bey'i bağlayın. Baş üstüne. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| What's this whole alarm thing? | Nedir alarm işinin aslı faslı? | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Sir, they called all the police captains for a meeting. | Bütün polis şeflerini sıkıyönetime çağırmışlar. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Didn't Ergun Pasha say anything? | Ergun Paşa size bir şey söylemedi mi? | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| They say, it's an integrated drill... | Kapsamlı operasyon diyorlar. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| ...made jointly by the Police and the Military. | Askerle polis müşterek yapacaklarmış. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| I've checked it out and it seems like it's a maneuver for NATO. | Sordum soruşturdum. NATO manevrası için diyorlar. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| A few foreign Generals are coming. | Yabancı generaller gelecekmiş. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Halo. Okay put him on. | Alo? Tamam, bağlayın. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| How are you lhsan? | Nasılsın, İhsan Bey? | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| You have a meeting with... | Senin bugün Evren Paşa'yla haftalık görüşmen var değil mi? | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Okay. Just check the waters. | Tamam, ağzını bir yokla bakalım. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| They say, the navy and the air force... | Deniz Kuvvetleri'nde, Hava Kuvvetleri'nde alarm verildi... | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| ...are on stand by. | ...haberleri geliyor. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| If anybody mentions something like not leaving the Country... | Ülkeden ayrılmasanız diye bir telkin olursa mutlaka bileyim. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Let's talk before you leave. Have a wonderful trip. | Gitmeden konuşalım. Hayırlı yolculuklar. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Esenboga Airport, 22:00 Hello, Mr. Demirel. | Esenboğa Havaalanı, 22:00 Alo, Süleyman Bey. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| It was good. I didn't feel anything extraordinary. | Gayet iyiydi. Hiçbir olağanüstülük hissetmedim. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| He said they are getting ready for the NATO maneuver. | NATO tatbikatı var, ona hazırlanıyoruz dediler. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| I hope all goes well. We'll talk. | Hayırlısı olsun. Görüşürüz. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| He says it's just a maneuver for NATO. | NATO manevrası diyor. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Perhaps it is. | Belki de öyledir. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Hello Mr. Ecevit. Good evening Mr. Ustundag. | İyi akşamlar, Bülent bey. İyi akşamlar, sayın Üstündağ. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| I've gotten a call from my friends. | Bazı arkadaşlar aradı. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| They say there is something unusual happening in the General Staff. | Genelkurmayda olağandışı bir hareketlilik var diyorlar. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| All of the commanders are getting together. | Kuvvet komutanlarının hepsi de oradaymış. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Might be preparations for a coup d'etat. | Darbe hazırlığı olabilir deniliyor. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Our friends are exaggerating Mr. Ustundag. I don't think so. | Arkadaşlarımız abartıyorlar sayın Üstündağ. Zannetmiyorum. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| In times like these people create rumors just to cause panic. | Böyle zamanlarda ortalığa paniğe vermek için söylenti çıkarılır. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Thank you. | Sağ olun, iyi akşamlar. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| He says something is going on in the Military. | Askeriyede hareketlenme var, diyor. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| He's been hearing that they might take over the regime tonight. | Bu akşam idareye el konulacağı duyumları alıyormuş. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Do you think it's possible? I don't think so. | İhtimal veriyor musun sen? Hiç sanmıyorum. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| If you noticed... | Farkında mısın... | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| ...mostly CHP members are in expectancy of this. | ...daha çok CHP'lilerde var bu yönde beklenti. | Zincirbozan-1 | 2007 |