Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 2046
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Where's your car? Why? | Araban nerede? Neden sordun? | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| I know where they are. | Nerede olduklarını biliyorum çünkü. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| It's just out here. We can... Shit! | Dışarıda. Hemen... Ha siktir! | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Lord. | Tanrımız. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Oh, no. Run for it! | Olamaz. Kaç hemen! | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Get him! Lord! | Yakalayın! | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| This is working beautifully. OK, keep going. Number three. Let's go. | Her şey çok güzel gidiyor. Pekâlâ, devam et. Üçüncü madde. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| OK. "Three. All British police to have pink uniforms." | "Üç: Bütün İngiliz polisinin üniforması pembe olsun." | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Lord! Come to us! 1 | Tanrımız! Bize gel! | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| What's this all about? | Ne oluyor burada? | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Take that off! | Çıkar şunu ya! | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Come on, read. | Oku hadi. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| "Let all traffic lights be permanently set on green." | "Bütün trafik ışıkları sürekli yeşil yansın." | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Come on. That's just... | Hadi ama bu da artık... | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Huh? Do it, do it. | Yap hadi. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Wait. Now, listen. | Bak, dinle şimdi. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Grant, are you in there? | Grant, orada mısın? | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Skip to the end. Hurry up. Just skip to the end! | Sona atla. Acele et. En sona atla. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Skip to the end. Just... There. Come on, quick. Read it. | Sona atla. İşte orası. Hemen oku. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Uh, uh... OK, OK, "ltem 417, Catherine West..." | Tamam. "Madde 417. Catherine West..." | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Come on. All right. | Hadi. Tamam. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Let them go, Grant. | Bırak adamı, Grant. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Why should I? Go on, Neil. Read the last item. | Neden bırakayım? Sen devam et, Neil. Son maddeyi oku. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| "Item 417, Catherine West be madly, deeply in love with Colonel Grant Kotchev | "Madde 417. Catherine West, Albay Grant Kotchev'e delicesine âşık olsun... | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| "and leap on him like a tigress begging for sex." | ...ve sevişmek için dişi bir kaplan gibi üzerine atlasın." | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| You bastard. Now, come on, now. | Adi herif. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Neil, don't! Or the dog gets it! | Yapma, Neil. Yoksa köpek ölür! | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Don't let him shoot me, Neil. | Beni vurmasına izin verme, Neil. Hadi, salla şu elini. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| But I don't want to love him, Neil. I don't want to go anywhere near him. | Onu sevmek istemiyorum, Neil. Yanına yaklaşmak dahi istemiyorum. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| I don't wanna die. | Ölmek istemiyorum. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Grant, I love you. Please, please, let's have sex now. | Sana aşığım, Grant. Lütfen hemen seviş benimle. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Dennis, be free. | Dennis, kurtul. Kurtuldum! Özgürüm. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Grant become a corgi! What? | Grant, Corgi'ye dönüş. Ne? | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Oh, shit. | Ha siktir. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Do it. Do it, Grant. | Yap hadi, Grant. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Me be free. | Ben kurtulayım. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Yes, yes! Master. | İşte bu! Sahip. O kaşar yerine beni kurtardın. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Yeah, don't call her that. Catherine be her normal self and not in love with Grant. | Kaşar deme. Catherine normale dönsün. ve artık Grant'a aşık olmasın. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| And all Grant's wishes be cancelled. | Grant'in bütün dilekleri iptal olsun. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Ray! Oh, shit. | Ray! Ha siktir ya! Çekilin gidin be! | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Neil, stop them! | Neil, durdur şunları. Ölümü hakkından nasıl gelinir göster bize. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Dorothy Pringle, think about Ray the way that you used to. | Dorothy Pringle, Ray hakkında eskisi gibi hissetsin. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| What the hell, Ray? It was nothing to do with me. | Ne oluyoruz, Ray? Benimle alakası yok. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Get lost, you creep! | Çekil be, sünepe! | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Thank you. Everyone else, forget about Ray. | Teşekkürler. Diğer herkes Ray'i unutsun. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Thanks, Neil. Thanks a whole bunch. | Sağ ol, Neil. Kucak dolusu teşekkürler. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Ray, could you take me home, please? | Ray beni eve bırakır mısın, lütfen? | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| I'm... I'm sorry... | Özür dilerim. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Pathetic! He has no concept of good or evil. | Zavallı! İyilik ve kötülük hakkında en ufak fikri yok. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Well, the dogs seem all right. | Köpek fena değil. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Yes, yes, the dogs are all right. It's the people I can't stand. | Evet, köpekler iyidir. Sorun insanlarda. Çekilir eziyet değil. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Oh, hey. Catherine, hi. | Merhaba, Catherine. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Hey, sorry about the other night. it was... Can I cook you supper? | Geçen gece için özür dilerim. Sana yemek yapayım mı? | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Uh, no, thanks, Neil. I'm doing a whole suckling pig. | Hayır, sağ ol. Süt domuzu kızartıyorum. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| No. Hey, what's the matter? | Hayır. Sorun ne? | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Is it because I made you throw yourself at Grant? | Seni Grant'ın üzerine atlattığım için mi? | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| No. Look, you did what you had to do. it worked. Forgotten. | Hayır. Sen yapman gerekeni yaptın işe yaradı. Unuttum gitti. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Well, what is it, then? | Sorun ne o zaman? | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Do you know what it feels like to be in someone else's power? | Kendi iraden dışında başkasının gücünün etkisinde olmak nasıl bir his biliyor musun? | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Look, I thought that I made you love me. | Seni kendime aşık ettim sanmıştım. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| What? You know, with my powers. | Ne? Yani güçlerimi kullanarak. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| 0h, my God. | Aman Tanrım. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Did I really come home early tonight because I wanted to or did you make me? | Bugün eve kendi isteğimle mi erken geldim yoksa sen mi getirttin? | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Have I always lived opposite you or have you somehow rearranged things? | Hep karşı dairende mi oturuyordum yoksa sen mi ayarladın? | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| I'm never going to know. Look, I love you. | Hiç bilemeyeceğim. Bak, seni seviyorum. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| How could any woman love a man who could make her do whatever he wants, | Bir kadın her an, her gün, hayatı boyunca kendi istediği her şeyi... | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| any second, every day, forever? | ...yaptıran bir erkeği nasıl sevebilir. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Look, I'm sorry, Neil, I could never love you, not in a million years. | Kusura bakma Neil ama seni milyon yıl geçse de sevemem. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Sharon, Sharon, terrible news! | Sharon, haberler çok kötü. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| This is indeed grave news. | Bu hakikaten korkunç bir haber. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| It appears that the Salubrious Gat has been | Anlaşılan Salubrious Gat, tercüme aletimizi kurcalamış. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| What's he done, Sharon? | Ne yapmış, Sharon? | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| I'm afraid, Janet, that we have been calling ourselves | Maalesef, Janet, birbirimize komik Yerküreli isimleriyle hitap ediyormuşuz. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Female ones, at that. | Hem de dişi isimlerle. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| It seems that Sharon is particularly favoured among female earthlings from Australia. | Özellikle Sharon, Avustralyalı kadınlar arasında çok sevilen bir isimmiş. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| The shame of it. | Utanç verici. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Sharon... I mean, what should we be calling you? | Sharon... Yani sana nasıl hitap edelim o zaman? | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Call me the Death Dealing Darkness Bringer. | Ölüm Saçan Karanlık Getiren diyin bundan böyle. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Yes, oh, Death Dealer. | Emredersin, Yüce Ölüm Saçan! | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Catherine hates me. Ray hates me. Everybody hates me. | Catherine ve Ray benden nefret ediyor. Herkes benden nefret ediyor. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| I don't hate you and I care about waffles. | Ben etmiyorum. Waffle'a benim için önemli. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| I think I like them even more than biscuits, even red biscuits. | Bisküviden hatta kırmızı bisküviden bile çok sevdim. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| You know what the worse thing is, Dennis? This is all my fault. | En kötüsü de ne biliyor musun? Hepsi benim suçum. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| You know, I was just thinking about myself, what I could get. | Hep kendimi düşündüm. Kendi çıkarımı hesap ettim. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| I could have made people happy. You couldn't make Catherine happy. | İnsanları mutlu edebilirdim. Catherin'i mutlu edemedin. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Yeah, because I wanted her to love me. You know, I was being selfish. | Çünkü bana aşık olmasını istedim. Bencil davrandım. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| I mean, take world hunger, you know? Uh... | Mesela Dünya'daki açlığı ele alalım. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Let everybody in the world have as much food as they want. | Dünya'daki herkes istediği kadar yemeğe sahip olsun. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| I mean, take homelessness. Let everybody in the world have somewhere to live. | Evsizliğe çare bulalım. Dünya'daki herkesin evi olsun. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| No, no, no, live in their dream house. | Hatta rüyalarındaki evde yaşasınlar. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| And war, senseless war, over forever. | Ya savaşlar, o saçma sapan savaşlar. Sonsuza kadar bitebilir. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Let there be no reason for anyone to make war on anyone any more. | Bundan böyle kimsenin savaşmak için bir nedeni olmasın. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Oh, and reverse global warming. | Küresel ısınma da tersine dönsün. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Has it happened? | Oldu mu acaba? | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| The latest nation to succumb to the sudden mysterious | Dünya çapında gizemli şekilde hızla artan... | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| exponential growth in world food supplies is China, | ...gıda rezervlerinin son kurbanı, ortalama ağırlığın kişi başına... | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| where the average weight is now 300 pounds and rising. | ...150 kg'ye ulaştığı ve giderek arttığı Çin oldu. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Well, today a party of picnicking schoolchildren brought down | Bugün okul pikniğine giden bir grup öğrenci... | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| a mile long section of the Great Wall of China. | ...Çin Seddi'nin 1.5 km.'lik bölümünü yıktı. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| As homelessness becomes a thing of the past, | Evsizlik artık tarihe karışmışken... | Absolutely Anything-1 | 2015 |