Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 2163
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Voice recognition. | Sesleri tanıyor. | Adam-1 | 2009 | |
| I put in voice patterns from some people and added SPLICE to the recognition system. | Ofisteki bazı kişilerden ses örneği alıp ses tanıma sistemine SPLICE ekledim. | Adam-1 | 2009 | |
| SPLICE stands for 'Stereo based Piece wise Linear Compensation for Environment.' | SPLICE "Çift kanallı hece tanıma ve yanıtlama sistemi" demek. | Adam-1 | 2009 | |
| It's an algorithm that I placed– Adam. Adam. | Benim koyduğum bir algoritma Adam. Adam. | Adam-1 | 2009 | |
| Did Chatty Patty have SPLICE? | "Laklak Patty" bebeğin SPLICE'ı var mıydı? | Adam-1 | 2009 | |
| Did Big Mouth Billy Bass have SPLICE? | "Boşboğaz Levrek Billy"nin SPLICE'ı var mıydı? | Adam-1 | 2009 | |
| But you said I could make her sound like Kelli. | Ama sesini Kelli gibi yapabileceğimi söylemiştiniz. | Adam-1 | 2009 | |
| I said she could sound like Kelli. I didn't say to give her free will. | Sesi Kelli gibi olabilir dedim, özgür iradesi olsun demedim. | Adam-1 | 2009 | |
| She doesn't have free will. | Özgür iradesi yok zaten. | Adam-1 | 2009 | |
| 5,000 at a hundred dollars, not five at a thousand dollars. Capisce? | 100 dolardan 5000 tane satmak istiyoruz; 1000 dolardan 5 tane değil. Kapiş? | Adam-1 | 2009 | |
| Good bye, Mr. Klieber. [ Lulu ] Good bye, Adam. | Güle güle, Bay Klieber. Güle güle, Adam. | Adam-1 | 2009 | |
| [ Man's Voice ] All of which gives us the rare opportunity... | Bunların tümü, bize şöhretiyle zanaatı... | Adam-1 | 2009 | |
| [ Speaking Along ] to explore the mysterious terrain... | ...ve halka mal olmuş kişiliğiyle... | Adam-1 | 2009 | |
| that lies between fame and craft... | ...kendi özel dünyasındaki hâli arasındaki... | Adam-1 | 2009 | |
| between the public persona and the private, precious self. | ...o gizemli bölgeyi keşfetmemiz için ender bulunacak bir fırsat sunuyor. | Adam-1 | 2009 | |
| Ladies and gentlemen, the Actors Studio is proud to welcome... | Bayanlar ve baylar, Actors Studio hepimizin hayran olduğu bir aktristi... | Adam-1 | 2009 | |
| an actress we admire... | ...takdim etmekten gurur duyar. | Adam-1 | 2009 | |
| Julia Roberts. | Julia Roberts. | Adam-1 | 2009 | |
| Perfect. | Aman ne güzel. | Adam-1 | 2009 | |
| I mean, to residents. Do you have a key? | Burada oturanlara demek istiyorum. Anahtarın var mı? | Adam-1 | 2009 | |
| Uh, yes. | Evet. | Adam-1 | 2009 | |
| I just moved in. Beth Buchwald, 3A. | Yeni taşındım. Beth Buchwald, 3A. | Adam-1 | 2009 | |
| Adam. Second floor. Two. | Adam. İkinci kat, iki numara. | Adam-1 | 2009 | |
| You're not doing your laundry? | Çamaşırlarını yıkamayacak mısın? | Adam-1 | 2009 | |
| Looks like a bit of an emergency. | Biraz acil bir durummuş gibi görünüyor. | Adam-1 | 2009 | |
| Would you mind letting me in? | Beni de içeri sokar mısın? | Adam-1 | 2009 | |
| Uh, yeah. Yeah. Sure. Thanks. | Evet, evet. Tabii. Sağ ol. | Adam-1 | 2009 | |
| I mean, I loved it. Downtown's my hood. | Aslında şehir merkezini de çok seviyordum. | Adam-1 | 2009 | |
| But this place is bigger and it's right around the corner from Wildwood. | Ama hem burası daha büyük hem de hemen "Orman"ın köşesinde. | Adam-1 | 2009 | |
| Can you see the sky from the third floor? | Üçüncü kattan gökyüzünü görebiliyor musun? | Adam-1 | 2009 | |
| I guess I would if the windows weren't covered in soot. | Pencereler isle örtülmemiş olsaydı görürdüm herhâlde. | Adam-1 | 2009 | |
| Some nerve, right... | Çok sinir bozucu, değil mi? | Adam-1 | 2009 | |
| calling a school in the middle of Manhattan Wildwood? | Manhattan'ın göbeğindeki bir okula Orman adını koymak? | Adam-1 | 2009 | |
| It's just temporary, actually. | Geçici bir şey aslında. | Adam-1 | 2009 | |
| The job, not the name of the school. | İşim yani, okulun ismi değil. | Adam-1 | 2009 | |
| I'm a writer. For children. So it's a good experience. | Çocuk kitapları yazıyorum. Benim için iyi bir deneyim olacak yani. | Adam-1 | 2009 | |
| What do you do? | Sen ne iş yapıyorsun? | Adam-1 | 2009 | |
| Uh, I help make toys. | Oyuncak yapımına yardımcı oluyorum. | Adam-1 | 2009 | |
| Oh, you're an elf? | Elf misin yani? | Adam-1 | 2009 | |
| [ Laughs ] No, I'm an electronic engineer. | Hayır, elektronik mühendisiyim. | Adam-1 | 2009 | |
| No, I've got one. | Gerek yok, benim var. | Adam-1 | 2009 | |
| Funny. I think I left mine upstairs in my packet. | Kötü oldu. Kartımı yukarıda cüzdanımda unuttum galiba. | Adam-1 | 2009 | |
| Could I borrow yours for now? | Şimdilik seninkini ödünç alabilir miyim? | Adam-1 | 2009 | |
| Good. Good work, Beth. | Aferin. Aferin sana, Beth. | Adam-1 | 2009 | |
| Hi, neighbor. | Selam, komşu. | Adam-1 | 2009 | |
| There are new images of Saturn from the Cassini Project. | Cassini projesinden Satürn'ün yeni görüntüleri gelmiş. | Adam-1 | 2009 | |
| I always wish I knew more about space. | Keşke uzay hakkında daha çok şey bilseydim derim hep. | Adam-1 | 2009 | |
| You did? Like what? | Biliyor musun? Ne mesela? | Adam-1 | 2009 | |
| I don't know. You know, what's out there. | Bilmem. Orada neler olduğunu işte. | Adam-1 | 2009 | |
| You have to narrow that down. | Yavaş yavaş öğrenmeye başlamalısın. | Adam-1 | 2009 | |
| [ Laughs ] Yeah, I guess you're right. | Evet, haklısın sanırım. | Adam-1 | 2009 | |
| Well, I have books, telescopes, star charts. | Bende kitaplar, teleskoplar, yıldız haritaları var. | Adam-1 | 2009 | |
| You could borrow some stuff. | Ödünç alabilirsin. | Adam-1 | 2009 | |
| We could go out, look at the sky... t tonight. | Bu gece gökyüzüne bakmaya gidebiliriz. | Adam-1 | 2009 | |
| Maybe sometime. Sure. | Belki bir ara gideriz. Tabii. | Adam-1 | 2009 | |
| Okay. [ Chuckles ] | Tamam. | Adam-1 | 2009 | |
| Well, I'll just be hauling these enormous grocery bags upstairs now. | Neyse, ben bu kocaman market alışverişlerini yukarıya taşıyayım şimdi. | Adam-1 | 2009 | |
| People watching. | İnsanları seyrediyorum. | Adam-1 | 2009 | |
| Anyone in particular? | Özel olarak izlediğin biri var mı? | Adam-1 | 2009 | |
| Just people. | Herkesi izliyorum işte. | Adam-1 | 2009 | |
| Listen, I'm going out with some friends tonight, later, if you want to come. | Bu akşam arkadaşlarla dışarı çıkacağız. Gelmek ister misin? | Adam-1 | 2009 | |
| They're people, so you might want to... watch them. | Onlar da insan. Onları da izlemek istersin belki. | Adam-1 | 2009 | |
| But if not, you know, that's fine. | Ama istemezsen sorun değil tabii. | Adam-1 | 2009 | |
| No, I want to go, but, um, I– I I don't think I can. | Hayır, gelmek isterim ama yapabileceğimi sanmıyorum. | Adam-1 | 2009 | |
| Okay, if you're busy. No. | İşin varsa tamam tabii. Hayır, yok. | Adam-1 | 2009 | |
| I mean, it's not a date. It's just a little moving in celebration, you know. | Randevu olarak düşünme. Taşındığım için ufak bir kutlama yapacağız. | Adam-1 | 2009 | |
| 8:00. 8:00 ish. | 8'de. 8 gibi. | Adam-1 | 2009 | |
| Look, there's no pressure. | Teklif var ısrar yok. 1 | Adam-1 | 2009 | |
| [ Laughs ] I'll just knock on your door on my way out, and if you can, you can. | Çıkarken kapına tıklarım, gelebilirsen gelirsin sen de. | Adam-1 | 2009 | |
| Okay. Yeah? | Tamam. Tamam mı? | Adam-1 | 2009 | |
| Yeah. Okay. | Evet. Peki. | Adam-1 | 2009 | |
| Adam? | Adam? | Adam-1 | 2009 | |
| Adam. | Adam. | Adam-1 | 2009 | |
| [ Woman ] See you later.! [ Beth ] Good night.! | Görüşürüz. İyi geceler! | Adam-1 | 2009 | |
| I I'm sorry I didn't come out with your friends. | Arkadaşlarınla dışarı çıkmadığım için özür dilerim. | Adam-1 | 2009 | |
| I get kind of overloaded. | Üzerimde baskı hissettim. | Adam-1 | 2009 | |
| I have something to show you. | Sana bir şey göstereceğim. | Adam-1 | 2009 | |
| Come in. Come in. | Gir, gir. | Adam-1 | 2009 | |
| Oh, my! | Aman Tanrım! | Adam-1 | 2009 | |
| You said you want to know more about space. | Uzayla ilgili daha çok şey bilmek istediğini söylemiştin. | Adam-1 | 2009 | |
| Because it looks like this people think of it as still... | Aslında böyle bir şey. Uzayın genişlediğini bilmemize rağmen... | Adam-1 | 2009 | |
| even though we know its expanding. | ...insanlar onun olduğu yerde durduğunu sanıyor. | Adam-1 | 2009 | |
| All parts of the universe are moving away from one another... | Evrenin tüm parçaları bulunduğu yerden başka bir yere gidiyor. | Adam-1 | 2009 | |
| most of them faster than the speed oflight, except for– | Çoğu da ışık hızından daha hızlı, bir şeyin dışında | Adam-1 | 2009 | |
| Right, right. Nothing goes through space faster, but space itself g– | Doğru, doğru. Hiçbir şey uzayda daha hızlı hareket edemez, ama uzayın kendisi | Adam-1 | 2009 | |
| A little. In the beginning, God crea– | Biraz. Başlangıçta, Tanrı | Adam-1 | 2009 | |
| The inflation theory says the Big Bang came from as little as a 20 pound chunk of space... | Şişirme kuramına göre Büyük Patlama 14 milyar yıl kadar önce... | Adam-1 | 2009 | |
| about 1 4 billion years ago... | ...uzaydaki yalnızca 9 kg.lık bir kütlenin... | Adam-1 | 2009 | |
| that expanded to the size of the universe in 1 0 to the minus 39 seconds. | ...10 üzeri 39 saniye içerisinde genişleyerek Evren'i oluşturmasıyla gerçekleşmiştir. | Adam-1 | 2009 | |
| Ten to the minus 39? | 10 üzeri 39 mu? | Adam-1 | 2009 | |
| That's billions and billions of times faster than light. | Bu ışıktan milyarlarca kat daha hızlı. | Adam-1 | 2009 | |
| Uh, these are all pictures of stars and galaxies that have been traveling away from us... | Bunlar, bizlerden yüz milyonlarca ya da milyarca yıl uzaktaki... | Adam-1 | 2009 | |
| for hundreds of millions or billions of years. | ...yıldızların ve galaksilerin görüntüleri. | Adam-1 | 2009 | |
| But that's still nearby compared to most of the universe that we'll never see. | Yine de evrenin asla göremeyeceğimiz kısımlarına kıyasla yakın sayılırlar. | Adam-1 | 2009 | |
| Never? | Asla mı? | Adam-1 | 2009 | |
| Well, things that move apart faster than light can't ever see one another... | Işıktan daha hızlı hareket eden şeyler birbirlerini göremezler... | Adam-1 | 2009 | |
| because the light from one never catches up to the other. | ...çünkü birisinin görüntüsü, diğerine ulaşamaz. | Adam-1 | 2009 | |
| After the Big Bang... | Büyük Patlama'dan sonra... | Adam-1 | 2009 | |
| the expansion of the universe slowed down. | ...evrenin genişlemesi yavaşladı. | Adam-1 | 2009 | |
| But then, after seven billion years... | Ama yedi milyar yıl sonra... | Adam-1 | 2009 |