Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 2295
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Your blood is all black. Press it with a tissue. | Baksana, kanın çok koyu. Peçeteyle bastır biraz. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
Give me that hand. | Bok Dong, bana niye böyle yaptığını biliyorum. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
I haven't even pricked it! | Daha batırmadım bile! Dur, henüz kendimi buna hazır hissetmiyorum. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
Teacher... are you crying because this hurts? | Öğretmenim, bu kadarcık şey için mi ağlıyorsunuz? | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
What did you eat badly that you have such indigestion? | Sindiremeyecek kadar ne yediniz böyle? | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
If you leave indigestion for a long time, it can become a bigger illness. | Uzun süre hazımsızlık çekmek daha büyük hastalıkların habercisidir. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
Even if it hurts a little, | Birazcık acısa da... | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
you need to release the black blood. | ...böyle böyle kirli kanı vücuttan atmalısınız. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
Then, the indigestion will get better. | Böylece hazımsızlığınızı bir nebze olsun gidebilirsiniz. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
Why were you crying? | Peki, neden ağladınız? | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
Because it hurt. | Acıdığı için. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
You're right. I've been like that since I was a child. | Haklısın, çocukken de böyleydim. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
Running away as soon as I saw a syringe and pretending my tooth wasn't loose because I was afraid of getting it pulled. | İğne deyince kaçacak delik arardım. Dişçi korkusundan süt dişlerim bile düşmedi. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
Probably... He did that because of that, | Muhtemelen bu kadar zayıf bir karakterim olduğundan... | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
Probably, because I appear to be too weak. | ...böyle bir şey yaptı. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
He must have been nervous about leaving me alone in this harsh world. | Galiba bu zalim dünya ile tek başıma mücadele edemeyeceğimden korkuyor. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
I don't think being weak is a bad thing. I don't think it's bad to lose. | Bence zayıf olmak kötü bir şey değil. Kaybetmek de kötü bir şey değil. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
However, if I make someone become bad because I'm weak, | Ama bu zayıflığım yüzünden birini kötülüğe sevk edersem... | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
I realize that's a bad thing. | ...işte bu çok kötü bir şey olur. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
I can't protect anyone. I know now that it is my fault. | ...kimseyi koruyamıyorum. Bütün bunlar benim hatam, nihayet anladım. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
So, I will have to become stronger. | Daha güçlü olmalıyım. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
Thanks, Bang Wool. | Teşekkür ederim Bang Wool. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
He matured from getting his fingers pricked. | Bir parmağını deldim diye adam erdi resmen. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
Resignation | İstifa Dilekçesi. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
What are you doing? What are you talking about right now? | Ne yapıyorsunuz? Konu neydi? | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
Oh, even if I'm listening to music, I can hear everything you guys say. I have good hearing. | Müzik dinlerken etraftaki konuşmaları da duyabiliyorum, tilki gibi kulağım vardır. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
It was not made by a publisher. It's something my tutor made. | Baskı falan değil, özel ders notlarım. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
Shall I get that tutor, too? After all, we are members of the same study group. | Ben de alabilir miyim? Nihayetinde aynı çalışma gurubundayız. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
Hey Wang Jeong Hee. Do you think that you and we are on the same level? | Wang Jeong Hee, aynı seviyede olduğumuzu falan mı sanıyorsun? | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
Nobody pays attention to you. | Kimsenin seni taktığı yok. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
Listen to the music. | Noona, sen müziğini dinle. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
You were caught by your husband? | Kocana mı yakalandın? | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
What about the thing I asked you about last time? | Geçen sefer rica ettiğim şeye ne oldu? | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
No matter how much I search, there isn't even a speck of dust. | O kadar aradım taradım, tek bir toz zerresi dahi bulamadım. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
It's a fraud. A manipulated image. | Uydurma tabii. Özgeçmişi düzmece olmalı. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
No matter how much I search, I couldn't find a connection to Do Jeong Woo. | O kadar aradım taradım ama Do Jeong Woo ile hiçbir bağ bulamadım. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
I think it's related to the Myeong Seong High School annex construction. | Myeong Seong Lisesi ek binasıyla arasında bir bağlantı var. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
"All you have to do is do whatever someone higher than you tells you to do..." I think they said something like that. | "Ne dediysek o yapılacak, daha kaç kere söyleyeceğim?" tarzı bir şey dedi. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
I heard that Joo Ae Yeon isn't just a secretary but Chairman Hong's mistress. | Joo Ae Yeon sadece Başkan Hong'un sekreteri değil aynı zamanda metresiymiş. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
If Joo Ae Yeon opens her mouth, you will be revealed! | ...Joo Ae Yeon ağzını açtığı anda kimliğin ifşa olur. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
You have to verify that it's true, and properly prepare for it. | Bunun doğruluğunu teyit edip ona göre ayağını denk almalısın. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
She is here, Noonim. | Noonim, misafiriniz geldi. İçeri gönder. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
You guys go out. | Siz dışarı çıkın. Emredersiniz. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
You. | Bana baksana! | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
What are you saying? | Şunun üslubuna bak! Burası benim çöplüğüm. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
Gong Joo. | Gong Joo. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
Anyway, you seem to be too tolerant of only Noonim Bang Wool. | Bang Wool Noonim'e karşı çok yufka yüreklisiniz. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
You try becoming a mother. | Sen de biraz anaç olmayı dene. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
I came because I have something to tell you. I'll go first. | Buraya sana bir şey söylemeye geldim. Önce ben. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
We are still friends, right? | Hâlâ arkadaşız, değil mi? | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
I don't know for sure if we are still friends. | Hâlâ arkadaş mıyız, pek emin değilim. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
I'll answer your first question. | Öncelikle soruna cevap vereceğim. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
What are you doing, Ae Yeon? | Ne yapıyorsun, Ae Yeon? | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
Why are you like this? | Ne oldu? | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
You asked me what relationship I have with Chairman Hong. | Başkan Hong ile aramda ne olduğunu sormuştun. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
That person is my enemy. | O herif benim düşmanım. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
Do you want me to show you more? | Daha fazlasını görmek ister misin? | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
I'm sorry, Ae Yeon. | Özür dilerim Ae Yeon. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
How could he... | Böyle bir şeyi nasıl yapar? | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
How could this happen? | Bu nasıl oldu? | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
How can he beat a person like this? | İnsan insana bunu yapar mı? | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
It makes people lie and be ashamed. | İnsana yalanlar söyletip el âleme rezil rüsva eder. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
It makes people greedy for others' money. | Başkasının parasına göz koydurur. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
While being like that, it makes one get beaten up. | Daha sonra da işte böyle dayak yemeye mecbur bırakır. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
Ae Yeon... You said it too, that you weren't going to live like before. | Ae Yeon... Senin de söylediğin gibi artık eskisi gibi bir yaşantın yok. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
I'm like that too. | Benim de yok. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
Just like you're trying to protect your daughter, I'm doing this to protect myself. | Senin kızını korumaya çalıştığın gibi ben de kendimi korumaya çalışıyorum. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
If one doesn't have money and power, one can never protect oneself. | Para ve mevkii olmayan biri kendini bile korumaktan acizdir. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
You and I, we can catch Chairman Hong first, and then catch Do Jeong Woo. | İkimiz el ele verip önce Başkan Hong'u sonra Do Jeong Woo'yu yakalatabiliriz. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
Get out of school immediately. | O okuldan bir an önce ayrıl. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
If not, you'll get hurt. Your daughter could get hurt, too. | Yoksa senin de, kızının da canını yakarım. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
This is the last advice I can give you. | Bu, sana son tavsiyem. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
I won't ask you to protect me. | Beni korumanı isteyecek değilim. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
Please just act like you didn't see me. | Sadece beni görmezden gelmeni rica ediyorum. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
Can you do at least that much? | En azından bu kadarını yapabilir misin? | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
Okay. I'll do that. | Pekâlâ, öyle olsun. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
I'm sorry that I can't help you. | Sana yardım edemediğim için özür dilerim. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
Thanks, friend, for everything you've done for me so far. | Bu zamana kadar benim için yaptığın her şey için teşekkür ederim. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
Go Jong Man, has this person still not come to his senses? Makes me uncomfortable. | Go Jong Man! Bu herif hâlâ akıllanmadı mı? Bu hiç hoşuma gitmedi. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
It's probably that girl Oh Ah Ran's doing. Look into it, | Bunlar muhtemelen Oh Ah Ran'ın başının altından çıkıyor. Bu mevzuyu araştırıp... | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
But if it's like this, the past won't be revealed, right? | Böylece bu olay meydana çıkmayacak, değil mi? | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
If that becomes revealed, you know that you're going to be the only one in danger. | Şayet bu olay ortaya çıkarsa başı derde girecek olan sadece ve sadece sensin. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
Save me. | Kurtarın beni! | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
Don't come closer. If you come one step closer... | Yaklaşma! Bir adım daha atarsan... | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
Why would you jump down? | Dong Chil'in karıştığı hiçbir şeyin sonu iyi bitmemiştir. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
You should have ran away when I saved you. Why did you keep butting in? | Canını bağışladığımda kaçman gerekirdi. Ne diye işime burnunu sokuyorsun? | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
Take it off. Take it off right now! | Çıkart şunu! Hemen çıkart şunu! | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
Honey. | Hayatım! Çıkartmıyor musun? Ben mi çıkartayım yani? Lütfen ama! | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
Do Jeong Woo made that child pregnant... Stop bringing that up! | O kızı Do Jeong Woo hamile bırakmıştı. Yeter artık! | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
You probably misunderstood something. | Ortada bir yanlış anlaşılma vardır. Ah Ran bir şeyleri yanlış anlamıştır. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
At that time, from the shock, she even received mental care. | Geçen sefer şok geçirip psikolojik destek almıştı ya! | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
Do you want to say that Ah Ran isn't in her right mind right now? | ...Ah Ran'ın aklı başında değil mi yani? | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
Hey, does that school for moms say it's fine to ignore your husband's words? | Bu anne okulunda koca sözü çiğnemenin ne kadar iyi bir şey olduğu mu öğretiliyor? | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
I'm sorry, Mother in law. I'll be back soon. Let's go Ah Ran. | Özür dilerim anneciğim, geç kalmadan dönerim. Yürü Ah Ran. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
If you want to leave, pack all of Ah Ran's and your stuff and leave. | Madem gidiyorsun ikinizin pılısını pırtısını topla da öyle git. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
Whether it's your dead sister's child or whatever... | Rahmetli kardeşinin mi artık kimin çocuğuysa... | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
If I let you get married, even when you had a daughter, you should say | Bu çocuklu halinle oğlumla evlenmene razı olduysam sana sadece... | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
You should have been grateful for living with your in laws. | Size evinin kapılarını açtığı için kaynanana minnettar olmalısın. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
Half of his money, half of my money, this is our house. | Yarısı sizin, yarısı da benim paramla alındı, yani "bizim" evimiz. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |
This woman is not in her right mind right now. She drank alcohol! | Bu kadının şu an aklı başında değil, alkol almış. Yok, hatta hap atmış. | Aenggeurimam-1 | 2015 | ![]() |