Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 2447
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Fuck Ocean City, and fuck New Jersey too. | Ocean City'i de s.keyim, New Jersey'i de. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
Here's a long one. "Dear, Jeremy, | Uzun bir tane. "Sevgili, Jeremy, | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
I turn 17 today too." | Bende 17 yaşıma bastım." | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
Oh, his mother's the one... | Oh, annesi... | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
Who asked you? | Kim istedi? | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
"We don't know each other and you may think this is weird, | "Birbirimizi tanımıyoruz ve bu sana tuhaf gelebilir, | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
but ever since I heard your story on the radio, | ama radyoda hihayeni duyduğumdan beri, | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
I think about you often." | seni çok sık düşünür oldum." | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
"I wish you a very, very happy birthday. | "Sana çok ama çok mutlu doğum günü dilerim. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
Write me if you want. Love, Jennifer." | Eğer istersen bana yaz. Sevgiler, Jennifer." | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
Right, yeah. I love you too. | Tabi ya. Ben de seni seviyorum. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
Next time, send me a snapshot of your cute ass, Jennifer. | Bir dahaki sefere güzel poponun çekilmiş resmimi gönder, Jennifer. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
Bye, bye. Happy birthday. | Bay, bay. Mutlu yıllar. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
Oh, a baby Jesus. Great. | Oh, İsa bebeğim. Harika. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
"Dear Jeremy, blah blah blah." Jeremy. | "Sevgili Jeremy, falan filan" Jeremy. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
"... with our hope you'll be able to leave the hospital very soon." | "... hastaneden en kısa zamanda çıkman dileğiyle." | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
Jeremy, can you look at me? | Jeremy, bana bakarmısın? | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
Asshole, I'm going to die in this hospital! | Aşağılık, Bu hastanede öleceğim! | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
That's why I'm here, don't you fucking get it? | Bu yüzden burdayım kahrolasıca anlamıyormusun? | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
Jeremy, what's going on? | Jeremy, neler oluyor? | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
What's going on is that my dumbass mother | Neler mi oluyor, benim gerzek annem | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
went on the radio to tell the world | radyoya gidip dünyaya, | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
that her poor little kid was having a birthday soon | zavallı küçük çocuğunun yakında doğum günü olduğunu | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
and the poor angel was dying of a very serious and rare disease. | ve zavallı meleğin ciddi ve ender bir hastalık yüzünden öleceğini anlatmış | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
And then dozens of assholes I don't even know, | Ve daha sonra,kim olduklarını bile bilmediğim düzünelerce aşağılık, | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
they're just writing me to wish me a happy birthday, | bana mutlu yıllar dilemek için yazıyor. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
And... fuck. | Kahretsin. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
Goddamn it, | Allah kahretsin. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
why did this have to happen to me? | Bu neden benim başıma geldi? | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
I'm 17. | 17 yaşındayım. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
I'm 17 fucking years old, I don't understand. | Kahrolasıca 17 yaşındayım, Anlamıyorum. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
Jeremy, you shouldn't talk like that. | Jeremy, böyle konuşmamalısın. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
Oh, really? So what, | Oh, sahiden mi? Ne olmuş, | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
I should just sit here with my mouth shut? | Çenemi kapatıp burda öylece oturmalımıyım? | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
You know what my mom said when I told her I was gonna die? | Ona öleceğimi söylediğimde annem bana ne dedi biliyormusunuz? | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
She just looked at me and she was like, | Bana baktı ve, | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
"Oh, no, Jeremy, I forbid you to say such a thing." | "Oh, hayır, Jeremy, böyle konuşmanı yasaklıyorum." | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
Well, I'm gonna die. I know I'm gonna die. | Ben öleceğim. Öleceğimi biliyorum. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
And how does that make you feel, Jeremy, | Öleceğini bilmek sana... | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
knowing you're going to die? | ne hissettiriyor, Jeremy? ...sana ne hissettiriyor, Jeremy? | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
I think about all the good shit I'm gonna miss out on. | Kaçıracağım tüm güzel şeyleri düşünüyorum. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
And that makes you angry. | Ve bu da seni kızgın yapıyor. Ve bu da seni kızdırıyor. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
And also I just... | Ve bir de... | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
I want people to see me like I normally am. | İnsanların beni normal bir insan gibi görmesini istiyorum. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
You know? | Anlıyormusun? | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
I want people to listen to me. | İnsanların beni dinlemesini istiyorum. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
I just want someone to listen. | Birinin beni dinlemesini istiyorum. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
I agreed to see you because... | Sizi görmeyi kabul ettim çünkü... | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
You've got a solid case. | Haklı bir davanız var. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
I'm sorry, I don't understand. | Üzgünüm, Anlamıyorum. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
I don't speak Creole. | Creole dilini bilmiyorum. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
She says she lost both of her sons in the accident. | Her iki oğlunuda kazada kaybettiğini söylüyor. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
She says she knows you can help us. | Ve onlara yardım edebileceğinizi bildiğini söylüyor. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
She says... Madame, please. | Diyor ki... Hanımefendi, lütfen. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
...she's praying for you. | ...sizin için dua ediyor. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
She also said you have a big heart. | Kocaman bir yüreğiniz olduğunu da söylüyor. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
Tell her she's wrong. She can see it. | Ona yanıldığını söyleyin. Görebiliyor. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
She's wrong! If you refuse to defend us, | yanılıyor! Bizi savunmayı reddederseniz, | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
the other lawyers will find out, | diğer avukatlarda bunu öğrenecek, | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
and they will refuse too. | ve onlarda reddedecek. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
All of them. Please, sir, do something for us. | Hepsi de. Lütfen, efendim bizim için birşeyler yapın. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
But you've got a solid case. | Ama haklı bir davanız var. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
Pass it, pass it. | Pas ver, pas ver. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
Alonzo! Take it home! | Alonzo! | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
"He asked whether the man was a Galilean. | "Galileli olup olmadığını sordu. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
"When he heard he was under Herod's jurisdiction, | "Herod'un idaresi altında olduğunu duyduğunda | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
"he sent him off to Herod, | "onu Herod'a gönderdiler, | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
who was himself in Jerusalem at that time. " | O sırada Kudusteydi. " | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
"When Herod saw Jesus, | "Herod İsa'yı gördüğünde, | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
"he was very glad, | "çok memnun olmuştu, | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
"for he had been wanting to see him for a long time. | "onu uzun zamandır görmek istiyordu | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
"Because he had heard about him | "Çünkü onun hakkında çok şey duymuştu | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
"and was hoping to see Jesus perform some sign. | "ve İsa'nın bazı alametler göstermesini umuyordu. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
"Herod questioned him at some length, | "Herod onu bir süre sorguladı, | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
but Jesus gave him no answer. " | ama İsa ona hayır cevabını verdi. " | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
You know, she came back to see me. | Biliyormusun,beni görmeye geri geldi. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
She told me again what a wonderful husband you were. | Bana senin ne kadar harika bir koca olduğunu söyledi. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
Up there, | Orada yukarda, | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
she sees everything you do for me. | benim için yaptığın her şeyi görüyor. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
The Blessed Virgin was here too, you know. | Kutsal bakirede buradaydı, biliyormusun. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
Oh? The Blessed Virgin was here? | Öylemi? Kutsal bakire buradamıydı? | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
She watched us through the window. | Bizi camdan izledi. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
You see, | Görüyormusun, Görüyor musun... | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
there on the buffet... | büfenin üstünde... | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
that's her hand. | onun eli. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
She left that there for us | bizim için orada bıraktı. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
to let us know she's thinking about us. | Bizi düşündüğünü bilelim diye. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
That's your wife's hand. | O eşinin eli. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
You could kiss it, you know. | Onu öpebilirsin, biliyormusun. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
It's not a mother's job to bury a daughter. | Kızını gömmek bir annenin işi olmamalı. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
No, it isn't. | Hayır, değil. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
But you have to let the dead lay with the dead. | Ama ölünün ölülerle birlikte yatmasına müsade etmelisin. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
You have to. | müsade etmelisin. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
I saw Anna. I went to see her. | Anna'yı gördüm. Onu görmeye gittim. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
She said she'd never heard of you. | Seni tanımadığını söyledi. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
But the picture, the plane ticket... I know it was you. | Ama resim, uçak bileti... Sen olduğunu biliyorum. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
What's your game? | Ne oynuyorsun? | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
Why are you toying with these people? | Bu insanlarla neden oynuyorsun? | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
I simply did what I had to do. | Basit olarak yapmam gerekeni yaptım. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
The father found his daughter again, | Baba tekrar kızına kavuştu, | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |