• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 2450

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
Hi, Nathan, this is Anna. Merhaba, Nathan, ben Anna. Afterwards-1 2008 info-icon
Am I bothering you? Rahatsız etmiyorum ya? Afterwards-1 2008 info-icon
No, not at all. Hayır, hiçte bile. Afterwards-1 2008 info-icon
I, um... Ben, um... Afterwards-1 2008 info-icon
I've been thinking about your offer Teklifin hakkında düşünüyordum Afterwards-1 2008 info-icon
and I think I'm going to accept it. ve sanırım kabul edeceğim. Afterwards-1 2008 info-icon
Good. I'll call my bank right away. Güzel, bankamı hemen arayacağım. Afterwards-1 2008 info-icon
Okay? Yes. Tamam mı? Evet. Afterwards-1 2008 info-icon
I didn't understand you, angel. Seni anlayamadım meleğim. Afterwards-1 2008 info-icon
There was a storm last night. Dün gece fırtına vardı. Afterwards-1 2008 info-icon
Well, what was it like? I saw lightning. Peki, nasıl birşeydi? Yıldırımlar gördüm. Afterwards-1 2008 info-icon
Honey, I can't stay on the phone too long. Tatlım, telefonda çok uzun konuşamam. Afterwards-1 2008 info-icon
I don't want to go on the plane by myself. Uçakta yanlız başıma gitmek istemiyorum. Afterwards-1 2008 info-icon
Why, honey? What's wrong? Neden tatlım? Sorun ne? Afterwards-1 2008 info-icon
I want you to come and get me. Gelip beni almanı istiyorum. Afterwards-1 2008 info-icon
You won't be alone. Tatlım, yanlız olmayacaksın. Afterwards-1 2008 info-icon
There will be somebody to keep you company. Sana eşlik eden biri olacak. Afterwards-1 2008 info-icon
That's the way we've always done it. Hep yaptığımız gibi. Afterwards-1 2008 info-icon
But I'm scared. You're scared? Ama korkuyorum. Korkuyormusun? Afterwards-1 2008 info-icon
What are you scared of, sweetie? There's no reason... Neden korkuyorsun tatlım? Bir sebep yok ki... Afterwards-1 2008 info-icon
I'm scared of taking the plane by myself. Uçağa tek başıma binmekten korkuyorum. Afterwards-1 2008 info-icon
I'm scared of storms. Fırtınalardan korkuyorum. Afterwards-1 2008 info-icon
I'm scared of lightning. Do It. Yıldırımdan korkuyorum. Yap şunu. Afterwards-1 2008 info-icon
Daddy? Yes? Baba? Evet? Afterwards-1 2008 info-icon
Sir, want to come with me please? Efendim, benimle gelmek istermisiniz? Afterwards-1 2008 info-icon
What for? Sir, please. Ne için? Efendim, lütfen. Afterwards-1 2008 info-icon
Get the fuck away from me, okay? Honey, I have to go. Beden uzak dur tamam mı? Tatlım, kapatmam gerek. Afterwards-1 2008 info-icon
Honey. Honey. I'll call you back. Leave me alone, all right? Tatlım, tatlım, seni ararım. Beni rahat bırak, tamam mı? Afterwards-1 2008 info-icon
Not yet. Sir, you need to come with me... Hemen değil. Efendim, benimle gelmeniz gerekiyor... Afterwards-1 2008 info-icon
Or what? Yoksa ne olur? Afterwards-1 2008 info-icon
Asshole, what are you going to do now? What now? Aşağılık şimdi ne yapacaksın? Şimdi ne olacak? Afterwards-1 2008 info-icon
All you get down! Hepiniz yere yatın! Afterwards-1 2008 info-icon
Anna, can you hear me? Anna, beni duyuyormusun? Afterwards-1 2008 info-icon
Are you okay? Call someone. İyimisin? Birilerini ara. Afterwards-1 2008 info-icon
Call someone. Anna. Birilerini ara. Anna. Afterwards-1 2008 info-icon
It's Anna. Anna. Afterwards-1 2008 info-icon
Listen, where are you? Dinle, neredesin? Afterwards-1 2008 info-icon
I'll call come and pick you up. Gelip seni alacağım. Afterwards-1 2008 info-icon
No. Tell me where you are... please. Hayır. Nerede olduğunu söyle... lütfen. Afterwards-1 2008 info-icon
How much time do I have left? Ne kadar zamanım kaldı? Afterwards-1 2008 info-icon
Tell me when. Ne zaman söyle. Afterwards-1 2008 info-icon
Nathan, the time you have left is your own. Nathan, ne kadar zamanın kaldığı seninle ilgili. Afterwards-1 2008 info-icon
Tell me how long. Just tell me. Söyle ne kadar. Sadece söyle. Afterwards-1 2008 info-icon
Don't give me that. Bana bunu yapma. Afterwards-1 2008 info-icon
You knew for the others. Diğerlerini bildin. Afterwards-1 2008 info-icon
So tell me when. O halde söyle ne zaman. Afterwards-1 2008 info-icon
All I can do is help. Tek yapabileceğim yardım etmek. Afterwards-1 2008 info-icon
Nathan, tell me where you are. Nathan, nerede olduğunu söyle bana. Afterwards-1 2008 info-icon
May I come in? İçeri girebilirmiyim? Afterwards-1 2008 info-icon
I went to see them... Onları görmeye gittim... Afterwards-1 2008 info-icon
the Rachevskys. Rachevsky'leri. Afterwards-1 2008 info-icon
I wanted to tell them Onlara benim yüzümden öldüğünü... Afterwards-1 2008 info-icon
she died because of me. söylemek istedim. Afterwards-1 2008 info-icon
If I hadn't taken her to that bank, Eğer onu bankaya götürmeseydim, Afterwards-1 2008 info-icon
she'd still be here with us. hala bizimle birlikte burada olabilirdi. Afterwards-1 2008 info-icon
Her son would still have a mother. Çocuğunun halen bir annesi olabilirdi. Afterwards-1 2008 info-icon
But I didn't even have that much courage. Ama benim o kadar cesaretim bile yok. Afterwards-1 2008 info-icon
Do you remember when you called me Beni hastaneden aradığın... Afterwards-1 2008 info-icon
from the hospital that day? o günü hatırlıyormusun? Afterwards-1 2008 info-icon
You said you'd saved her? You were wrong. Onu kurtardığını söylemiştin? Yanılıyordun. Afterwards-1 2008 info-icon
Today you say you killed her, you're still wrong. Bugün onu öldürdüğünü söylüyorsun, yine yanılıyorsun. Afterwards-1 2008 info-icon
With or without you, Anna would've died. Senle yada sensiz, Anna ölecekti. Afterwards-1 2008 info-icon
In her father's place, or a couple of hours later 1 Babasının evinde, yada birkaç saat sonra... Afterwards-1 2008 info-icon
falling down a flight of stairs. merdivenlerden düşerken. Afterwards-1 2008 info-icon
No one knows. Kimse bilemez. 1 Afterwards-1 2008 info-icon
No one can know. I don't want to die. Kimse bilemez. Ölmek istemiyorum. Afterwards-1 2008 info-icon
Nathan... I don't want to die. Nathan... Ölmek istemiyorum. Afterwards-1 2008 info-icon
I'll say it again. Tekrar söylüyorum. Afterwards-1 2008 info-icon
No one has power over the hour of death. Kimsenin ölüm zamanını bilme gücü yoktur. Afterwards-1 2008 info-icon
I want you to come and see me. Gelip beni görmeni istiyorum. Afterwards-1 2008 info-icon
I want you to come right away... both of you. Hemen gelmenizi istiyorum... her ikinizinde. Afterwards-1 2008 info-icon
You must come... both of you. Gelmelisiniz... her ikinizde. Afterwards-1 2008 info-icon
Nathan, what's the matter? Nothing. Nathan, sorun nedir? Hiçbir şey. Afterwards-1 2008 info-icon
You can tell me. Yeah, sure. Bana söyleyebilirsin. Evet, tabi. Afterwards-1 2008 info-icon
I'll be okay. İyi olacağım. Afterwards-1 2008 info-icon
I'm sorry, I'll call you later. Üzgünüm,seni sonra ararım. Afterwards-1 2008 info-icon
You gonna be okay? İyi olacakmısın? Afterwards-1 2008 info-icon
Are you sure? Eminmisin? Afterwards-1 2008 info-icon
Paul was dead and... Paul ölmüştü ve... Afterwards-1 2008 info-icon
I just screamed at her... ona bağırdım... Afterwards-1 2008 info-icon
as if she was to blame. sanki tek suçlu oymuş gibi. Afterwards-1 2008 info-icon
You never talked to her about it afterwards? Onunla daha sonra bu konu hakkında hiç konuşmadınız mı? Sonra, bu konuyu hiç konuşmadınız mı? Afterwards-1 2008 info-icon
She was right to leave. Ayrılmakta haklıydı. Afterwards-1 2008 info-icon
They're both happy. That's good. İkiside mutlu. Bu iyi. Afterwards-1 2008 info-icon
She always had a mind of her own. Hep kendi bildiğini okuyor. Afterwards-1 2008 info-icon
Yes. Always. Evet. Her zaman. Afterwards-1 2008 info-icon
And I love it. ve hoşuma gidiyor bu. Afterwards-1 2008 info-icon
I remember a little girl Ben bir stajyerken... Afterwards-1 2008 info-icon
when I was an intern. küçük bir kız hatırlıyorum. Afterwards-1 2008 info-icon
She came to the hospital everyday Hergün en iyi arkadaşını ziyaret... Afterwards-1 2008 info-icon
to visit her best friend. etmek için hastaneye gelirdi... Afterwards-1 2008 info-icon
She'd very nearly drowned in a lake. Gölde neredeyse boğuluyormuş. Afterwards-1 2008 info-icon
And her friend had run off to get help ve arkadaşı yardım getirmek için koşmuş, Afterwards-1 2008 info-icon
and there was an accident. ve bir kaza olmuş. Afterwards-1 2008 info-icon
They'd only just met on vacation. Tatilde tanışmışlar. Afterwards-1 2008 info-icon
They didn't even speak the same language. Aynı dili bile konuşmuyorlarmış. Afterwards-1 2008 info-icon
Yet they were inseparable. Ama ayrılmaz olmuşlar. Afterwards-1 2008 info-icon
There was such a bond between them. Aralarında bir tür bağ oluşmuş. Afterwards-1 2008 info-icon
A strong bond. Güçlü bir bağ. Afterwards-1 2008 info-icon
And she came every day. Ve hergün geldi. Afterwards-1 2008 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 2445
  • 2446
  • 2447
  • 2448
  • 2449
  • 2450
  • 2451
  • 2452
  • 2453
  • 2454
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim