Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 2595
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| and that's exactly what he does. | ...ve tam olarak yaptığı da bu. Onu neden yakalamadık daha? | Agent X-1 | 2015 | |
| But now, thanks to an unknown source, | Ama şimdi, bilinmeyen bir kaynağın sayesinde organizasyonun önemli bir üyesini yakaladık. | Agent X-1 | 2015 | |
| A former Russian spy turned private intelligence broker, | İstihbarat simsarına dönüşmüş olan eski bir Rus ajanı... | Agent X-1 | 2015 | |
| recruited as a contortionist for the Moscow Circus, 1996. | ...ve 1996 yılında Moskova Sirkine akrobat olarak işe alındı. | Agent X-1 | 2015 | |
| General Andrei Rokov, | General Andrei Rokov... | Agent X-1 | 2015 | |
| Washington DC'nin 48 Kilometre Uzağı | Agent X-1 | 2015 | ||
| Amerika’ya hoş geldiniz beyler. | Agent X-1 | 2015 | ||
| Nicolas Volker sevgilerini yolluyor. | Agent X-1 | 2015 | ||
| CIA'deki arkadaşımızdan haber var mı? | Agent X-1 | 2015 | ||
| Olga FBI merkezindeki bodrumda hapis halinde. | Agent X-1 | 2015 | ||
| Onu çıkarabilmek için baskı uygulamamız gerekecek. | Agent X-1 | 2015 | ||
| Hey! Köpek surat. | Agent X-1 | 2015 | ||
| Arabaya geri dön. | Agent X-1 | 2015 | ||
| Mr. President? A word. | Bay Başbakan? Konuşabilir miyiz? Ne hakkında? | Agent X-1 | 2015 | |
| Listen, Natalie, it is gonna take some time | Dinle Natalie, yeni evine alışman biraz zamanını alacak. | Agent X-1 | 2015 | |
| In the meantime, whatever you learn | O sırada o evdeyken öğrendiğin her şey gizli olarak kalmalıdır. | Agent X-1 | 2015 | |
| Thank you, sir. | Teşekkür ederim efendim. | Agent X-1 | 2015 | |
| You wanted to see me, sir? | Beni mi görmek istediniz efendim? Otur lütfen. | Agent X-1 | 2015 | |
| I hope you like Girl Scout Cookies. | Umarım izci kurabiyelerini seviyorsundur. | Agent X-1 | 2015 | |
| I'm practically addicted to the little mint devils. | Küçük Nane Şeytan kurabiyelerine hasta oldum mesela ben. | Agent X-1 | 2015 | |
| Judge Thorne... Have a cookie. | Yargıç Thorne... Kurabiyeni al. | Agent X-1 | 2015 | |
| President Eckhart has stepped out of the circle... | Başkan Eckhart artık onlarla ilgilenmiyor, senin de bir gün ilgilenmeyeceğin gibi. | Agent X-1 | 2015 | |
| One of the privileges of being Chief Justice | Amerika Birleşik Devletlerinin baş hakimi olmanın getirilerinden biri bu da. | Agent X-1 | 2015 | |
| I am protector and guardian of every statute and law | Bendeniz Cumhuriyetimizi idare eden tüm statü ve yasaların koruyucusu ve gardiyanıyımdır. | Agent X-1 | 2015 | |
| Against all enemies, foreign and domestic. | Tüm yerli ve yabancı tehditlere karşı. Aynen öyle. | Agent X-1 | 2015 | |
| We're talking patriotism, not politics. | Burada vatanseverlikten bahsediyoruz, politikadan değil. | Agent X-1 | 2015 | |
| In times of crisis, we take our hatchets, | Bir kriz durumunda baltalarımızı alıyor ve onları gömüyoruz... | Agent X-1 | 2015 | |
| into the backs of our real enemies. | ...ama gerçek düşmanlarımızın bahçesine. | Agent X-1 | 2015 | |
| Georgetown Üniversitesi | Agent X-1 | 2015 | ||
| Thank God, there's a creepy guy following me! | Tanrıya şükürler olsun, ürkütücü bir adam beni takip ediyor. | Agent X-1 | 2015 | |
| FBI Merkezi | Agent X-1 | 2015 | ||
| Oh, I have an E mail from my daughter. | Kızımdan bir elektronik posta geldi şimdi. Acil bir durummuş. | Agent X-1 | 2015 | |
| Probably got a "B" on her exam. | Muhtemelen sınavından B almıştır. | Agent X-1 | 2015 | |
| If I got a "B" in college, I'd frame it and send it home. | Üniversitede B almış olsaydım çerçevelettirir ve evime yollardım. Görüşürüz. | Agent X-1 | 2015 | |
| Daddy... | Babacığım, eğer Olga Petrovka gece 3'e kadar serbest bırakılmazsa... | Agent X-1 | 2015 | |
| And if you send anyone to rescue me, | Beni kurtarması için birini yollarsan da beni olduğum yerde vuracaklarmış. | Agent X-1 | 2015 | |
| Whatever happens, I love you and Mom so much. | Ne olursa olsun seni ve annemi çok sevdiğimi bilmenizi istiyorum. | Agent X-1 | 2015 | |
| Stephen?! | Stephen! | Agent X-1 | 2015 | |
| Apologies, ma'am. | Affedersiniz hanımefendi. Beyaz Saray'a çağrılıyorsunuz. | Agent X-1 | 2015 | |
| Petrovka sorgusu. 1. kamera. | Agent X-1 | 2015 | ||
| Miss Petrovka. | Bayan Petrovka. Ben Özel Ajan Pritchett. | Agent X-1 | 2015 | |
| Thank God. | Nihayet. Bana sigara getirebilirsiniz artık. | Agent X-1 | 2015 | |
| You're not at the Four Seasons anymore, Olga. | Artık Four Seasons'ta değilsin Olga. | Agent X-1 | 2015 | |
| But I see the pack right there... | Orada paketi görüyorum ama. Cebinde geziniyor. | Agent X-1 | 2015 | |
| I'm afraid you don't understand. | Anladığını sanmıyorum. | Agent X-1 | 2015 | |
| You wouldn't like me very much without a cigarette. | Sigarasız beni pek sevmezsin. Asabileşiyorum da. | Agent X-1 | 2015 | |
| No, you don't understand. | Hayır, anlamayan sensin. Artık bana aitsin Olga. | Agent X-1 | 2015 | |
| Now, where did your people take Missy Stanton? | Adamların Missy Stanton'u nereye götürdüler? | Agent X-1 | 2015 | |
| The girl, Olga. | Kız diyorum Olga. Kız nerede? | Agent X-1 | 2015 | |
| Oh, you like this, huh? | Bu hoşuna gitti mi? | Agent X-1 | 2015 | |
| Then why are you smiling? | O halde neden gülümsüyorsun? | Agent X-1 | 2015 | |
| I know something you don't know. | Çünkü senin bilmediğin bir şeyi biliyorum. Öyle mi? Neymiş o? | Agent X-1 | 2015 | |
| I warned him. | Onu uyarmıştım. Asabileşiyorum. | Agent X-1 | 2015 | |
| You see, that's exactly why I quit smoking. | Bu yüzden sigara içmeyi bıraktım işte. | Agent X-1 | 2015 | |
| Well, given the speed of this situation, | Durum göz önüne bulundurulursa Olga yardım almış olsa gerek. | Agent X-1 | 2015 | |
| That's my man. You know, you trained him well. | İşte benim adamım. Onu iyi eğitmişsin. | Agent X-1 | 2015 | |
| "Billionaire." | Milyarder ha? Rusçada Putin'in arkadaşı demek değil miydi o? | Agent X-1 | 2015 | |
| Sinyal kesildi | Agent X-1 | 2015 | ||
| Like all good citizens, | Tüm iyi vatandaşlar gibi, Anton'un cep telefonunda casus yazımı detektörü vardı... | Agent X-1 | 2015 | |
| so it shut off immediately. | ...ve telefonunu derhal kapattı. | Agent X-1 | 2015 | |
| You checked with the Russian Ambassador? Of course! | Rus elçisiyle konuştun mu? Elbette. | Agent X-1 | 2015 | |
| no Missy. | ...Missy'yi bulamadığını söyledi. | Agent X-1 | 2015 | |
| He's lying. Probably, | Yalan söylüyor. Muhtemelen... | Agent X-1 | 2015 | |
| but the only way we could prove it | ...bunu kanıtlamanın tek yolu elçiliği bizzat aramaktır... | Agent X-1 | 2015 | |
| and that would require... | ...ama bunu yapabilmek için de... Bunu yapabilmek için de yalancı Rus... | Agent X-1 | 2015 | |
| for the keys to the Kremlin while we're at it. | ...Kremlin'in anahtarını istesek daha iyi yani. | Agent X-1 | 2015 | |
| Edward... Which we can never do. | Edward... Bunu da elbette yapamayız. | Agent X-1 | 2015 | |
| Come on, sir. | Lütfen ama efendim. | Agent X-1 | 2015 | |
| You know that everyone in this room | Bu odadaki herkes, Missy'yi geri getirmek için elinden gelen her şeyi yapacaktır. | Agent X-1 | 2015 | |
| We're in play. | Oyundayız. | Agent X-1 | 2015 | |
| Madam Vice President. | Bayan Başbakan Yardımcısı. Truman'ın eğitim süreci konusundaki rekorunu kırdınız. | Agent X-1 | 2015 | |
| Well, you already know that. | Bunu biliyorsunuz zaten. | Agent X-1 | 2015 | |
| Our job is to be ready when you are, ma'am. | İşimiz her daim hazır olmaktır hanımefendi. | Agent X-1 | 2015 | |
| Like Malcolm said, we're gonna walk you through this whole thing. | Malcolm'un dediği gibi, size gerekli olan her şeyi açıklayacağız. | Agent X-1 | 2015 | |
| Help, help! | İmdat! İmdat! | Agent X-1 | 2015 | |
| You've done missions like this before. | Bu tarz görevler yaptınız daha önce. Evet hanımefendi. | Agent X-1 | 2015 | |
| And they've been successful? | Başarılı oldunuz mu? Her zaman değil hanımefendi. | Agent X-1 | 2015 | |
| Percentage of a positive outcome? | Başarınızın yüzdesi ne kadar? Bu konuda %30, %35 şansımız mevcut. | Agent X-1 | 2015 | |
| So what would you advise? | Tavsiyeniz nedir? Buna cevap veremeyiz maalesef hanımefendi. | Agent X-1 | 2015 | |
| This is my job. | Bu benim işim. | Agent X-1 | 2015 | |
| It's my decision to make... | Benim vermem gereken bir karar... | Agent X-1 | 2015 | |
| alone. | ...tek başıma. | Agent X-1 | 2015 | |
| John... | John... | Agent X-1 | 2015 | |
| ...get the girl. | ...kızı kurtar. Emredersiniz hanımefendi. | Agent X-1 | 2015 | |
| Really? | Ciddi misin sen? | Agent X-1 | 2015 | |
| Is he wearing some kind of body camera or something? | Bir tür vücut kamerası falan mı takıyor? | Agent X-1 | 2015 | |
| Who are you? | Kimsin sen? Missy Stanton'un arkadaşı. | Agent X-1 | 2015 | |
| Check it out. It's a million bucks. | Kontrol et istersen. Bir milyon dolar var. Ben daha fazla ederim. | Agent X-1 | 2015 | |
| It's not for you. | Senin için değil. | Agent X-1 | 2015 | |
| See, I brought it for your boy. | Seninki için satın aldım. Benim için çalışıyor artık. | Agent X-1 | 2015 | |
| That's my suit. | Bu benim takım elbisem. | Agent X-1 | 2015 | |
| That's my Rolex! You son of a bitch! | Bu benim saatim! Seni orospu çocuğu! Artık senin ihtiyacın olmayacak Anton. | Agent X-1 | 2015 | |
| I will double his offer. | Teklifinin iki katı fazlasını vereceğim. | Agent X-1 | 2015 | |
| My name... | Benim adım... | Agent X-1 | 2015 | |
| is Lev. | ...Lev. | Agent X-1 | 2015 | |
| Get yourself dressed. | Sen de giyin. Rus elçiliğinden davet aldın. | Agent X-1 | 2015 | |
| John, there's something on his shoes. | John, ayakkabılarında bir şey var. Kadınların bu ayakkabı takıntısı ne böyle? | Agent X-1 | 2015 | |
| Oh, wait a minute. | Bekle biraz. | Agent X-1 | 2015 | |
| We were wrong. | Yanılmışız. | Agent X-1 | 2015 | |
| They didn't take Missy to the Russian Embassy... | Missy'yi Rus elçiliğine götürmemişler. En azından şu anki elçiliğe değil. | Agent X-1 | 2015 |