Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 2598
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Did you bring the dress? Of course. | Giysiyi getirdin mi? Elbette. | Agent X-1 | 2015 | |
| And everything else you requested. | İstediğin diğer şeyleri de getirdim. | Agent X-1 | 2015 | |
| I thought you'd be alone. | Yalnız olacağını düşünmüştüm. | Agent X-1 | 2015 | |
| Who's this? | Bu adam kim? | Agent X-1 | 2015 | |
| I've been slowly figuring that out. | Ben de yavaş yavaş çözmeye çalışıyordum zaten. | Agent X-1 | 2015 | |
| That's a funny joke. | Ne kadar komik bir şaka. | Agent X-1 | 2015 | |
| You could have gotten us killed. | Öldürtecektin bizi az daha. Yüzündeki ifadeyi görmeye değerdi. | Agent X-1 | 2015 | |
| How did you know I even spoke Russian? | Rusça konuştuğumu nereden biliyorsun ki? | Agent X-1 | 2015 | |
| On the train, you grabbed the sugar packets for your tea | Trende çayın için tuz yerine şeker paketlerini almıştın. | Agent X-1 | 2015 | |
| Come on. | Hadi. Ben giyinirken sen de sürersin, olur mu? | Agent X-1 | 2015 | |
| Ma'am, I just intercepted this from an internal FBI communique. | Hanımefendi, az önce FBI dahili bildirisinde şuna rastladım. | Agent X-1 | 2015 | |
| Is that John? | John mu bu? Evet. | Agent X-1 | 2015 | |
| And if they enhance the photo? | Fotoğrafı büyütürse peki? John'un işi biter. | Agent X-1 | 2015 | |
| Can we stop them? | Onları durdurabilir miyiz? | Agent X-1 | 2015 | |
| There's a piece of malware that might work, | İşe yarayabilecek bir virüs var ama sunucuların olduğu yerde yüklenmesi gerek. | Agent X-1 | 2015 | |
| That guy back there was Niko Kraxos, the arms dealer? | Arkadaki adam silah tüccarı Niko Kraxos muydu? | Agent X-1 | 2015 | |
| And you burned him just like that? | Ona öylece ihanet mi ettin? | Agent X-1 | 2015 | |
| The license plate is our invitation. | Giriş biletimiz bu plaka olacak. Ne işin giriş bileti? | Agent X-1 | 2015 | |
| An auction. | Açık arttırma. Ahmad çaldığı füzelerden bazılarını satmak istiyor. | Agent X-1 | 2015 | |
| How do you know all this? | Tüm bunları nereden biliyorsun? | Agent X-1 | 2015 | |
| I buy and sell intelligence. | Ben bilgiyi alır ve satarım. Bilmek benim işimdir. | Agent X-1 | 2015 | |
| Ah. Prekrasna! | Ah, muhteşem! | Agent X-1 | 2015 | |
| Uh, well, there's one other option. | Bir seçeneğimiz daha var. | Agent X-1 | 2015 | |
| The CIA has a more powerful version | CIA'ın elinde daha iyi bir yüz tanıma programı mevcut. | Agent X-1 | 2015 | |
| They call it Persona. | Ona Persona diyorlar. | Agent X-1 | 2015 | |
| I love Champagne in the morning. | Sabahları şampanyaya bayılırım. | Agent X-1 | 2015 | |
| I'll celebrate after the mission, | Ben görevden sonra kutlarım, o füzeleri geri alınca. | Agent X-1 | 2015 | |
| To be alive another day in our business, | Bizim işimizde bir gün daha hayatta kalmak, kutlama nedenidir. | Agent X-1 | 2015 | |
| Okay, kids, please stay together. | Tamam çocuklar, birbirinize yakın kalın. Sıradaki durak FBI adli laboratuvarı. | Agent X-1 | 2015 | |
| My dad says that the FBI is outdated. | Babam FBI'ın geri kalmış bir yer olduğunu söylüyor. | Agent X-1 | 2015 | |
| Mm, next time, bring your dad. | Gelecek sefer babanı da çağır. Onunla tanışmayı çok isteriz. | Agent X-1 | 2015 | |
| Have you shot anybody? | Daha önce birini vurdunuz mu? Hayır. | Agent X-1 | 2015 | |
| İçerideyim. | Agent X-1 | 2015 | ||
| Dikkatli ol. | Agent X-1 | 2015 | ||
| Jerold, safety meeting. What? | Jarody, güvenlik toplantısı. Ne? | Agent X-1 | 2015 | |
| No, you are. | Hayır, sensin o. Sesli güldüm. | Agent X-1 | 2015 | |
| Hey, who are you? | Sen kimsin? | Agent X-1 | 2015 | |
| Well, I'm not the guy who left his computer logged on, am I? | Bilgisayarını açık unutan adam ben değilim, değil mi? | Agent X-1 | 2015 | |
| I am Special Agent Charles Elliot, Internal Affairs, | Ben Özel Ajan Charles Elliot, İç İşleri. Ben de tam seni bekliyordum Jarold. | Agent X-1 | 2015 | |
| Have you shared your password with anyone? | Şifreni daha önce biriyle paylaştın mı? Hayır, bunu neden yapayım ki? | Agent X-1 | 2015 | |
| You can cut the belligerent attitude, Jerold. | Bu kadar agresif olmana gerek yok Jarold. Sana yardım etmeye çalışıyorum. | Agent X-1 | 2015 | |
| Someone has used your password to hack into our mainframe. | Birileri ana sisteme sızmak için senin şifreni kullanmış. | Agent X-1 | 2015 | |
| Oh, my God! Oh, my God. | Aman Tanrım! Aman Tanrım. İsmi açığa çıkan kimse oldu mu? | Agent X-1 | 2015 | |
| Well, I... I'm sorry, I'm just scared. | Kusura bakma, korktum da biraz. Yemin ederim bu ihlal hakkında en ufak bir bilgim yok. | Agent X-1 | 2015 | |
| Plug this in, we'll see. | Bunu takınca göreceğiz. Bu ne peki? | Agent X-1 | 2015 | |
| It will help us track down | Şifreni kullanan kişiyi bulmamızı sağlayacak bir program | Agent X-1 | 2015 | |
| Unless, of course, you're lying. | Elbette yalan söylemiyorsan. Hayır efendim. | Agent X-1 | 2015 | |
| Durum? | Agent X-1 | 2015 | ||
| Takes a minute. | Biraz zaman alacak. | Agent X-1 | 2015 | |
| Beklenmedik bir gecikme söz konusu. | Agent X-1 | 2015 | ||
| Yardımcı olabilir miyim? | Agent X-1 | 2015 | ||
| Oh, that's strange. | Garipmiş. Ne? Garip olan ne? | Agent X-1 | 2015 | |
| Somebody with a high level security clearance | Az önce yüksek güvenlik yetkisi olan biri benim iş klasörüme girdi. | Agent X-1 | 2015 | |
| Olumsuz. | Agent X-1 | 2015 | ||
| Reddedildi. | Agent X-1 | 2015 | ||
| Change of plans. | Plan değişikliği. | Agent X-1 | 2015 | |
| Looks promising. | Umut verici görünüyor. Bizimkilere söylerim Persona'dan bakarlar. | Agent X-1 | 2015 | |
| Then I will walk it in to the President. | Sonra bunu Başkan'a ulaştırırım. Hayır, hayır. | Agent X-1 | 2015 | |
| I walk it in to the President. | Başkana ulaştıracak olan benim. Bilgiyi ben verdim. | Agent X-1 | 2015 | |
| Okay, fine, we'll walk it in together. | İyi tamam, beraber çalışırız. | Agent X-1 | 2015 | |
| But if this leads to getting the missiles back, | Ama bu füzeleri geri getirmemizi sağlarsa basın buna FBI/CIA işbirliği diyecek. | Agent X-1 | 2015 | |
| It says my file is initializing an encrypted export. | Dosyamın şifreli bir gönderme başlattığını söyledi. | Agent X-1 | 2015 | |
| All right, now look, you can't let them send that file | O dosyayı programım inene kadar göndermelerine izin veremezsin. | Agent X-1 | 2015 | |
| I'm sorry, there's nothing I can do. | Kusura bakma. Yapabileceğim bir şey yok. Ne dedin? | Agent X-1 | 2015 | |
| Well, I could... | Ben şey... | Agent X-1 | 2015 | |
| Benjamin Peterson? | Benjamin Peterson? | Agent X-1 | 2015 | |
| Peterson, Mr. Benjamin Peterson? | Peterson, Bay Benjamin Peterson? | Agent X-1 | 2015 | |
| The Vice President. Where's my camera?! | Başkan Yardımcısı. Kameram nerede? Selam, nasılsınız millet? | Agent X-1 | 2015 | |
| So sorry to interrupt. | Böldüğüm için kusura bakmayın. | Agent X-1 | 2015 | |
| Tick tock, tick tock, Jerold. Okay, yeah, I know, I know, I know. | Zaman geçiyor Jarold. Evet, biliyorum, biliyorum. | Agent X-1 | 2015 | |
| This has never happened before. | Daha önce başıma gelmemişti. | Agent X-1 | 2015 | |
| Yes? | Evet? Baba Başkan Yardımcısı hiçbir şey yapmıyor diyor. | Agent X-1 | 2015 | |
| Like a mascot. Really?! | Bir maskot gibi aynı. Öyle mi? | Agent X-1 | 2015 | |
| Okay, we beat 'em, sir. | Onları yendik efendim. Bu iyi bir şey bak. | Agent X-1 | 2015 | |
| That's good. | İyi bir şey. Bunu hiç kimseye söyleyeyim deme. | Agent X-1 | 2015 | |
| The... the drive. | Bellek. | Agent X-1 | 2015 | |
| There you go. Good man. | Buyurun. Sağ olasın. | Agent X-1 | 2015 | |
| Uyarı! Tur misafiri eksik. | Agent X-1 | 2015 | ||
| Our school mascot is a porcupine. | Bizim okul maskotu bir kirpi. Biz ona kirpicik diyoruz. | Agent X-1 | 2015 | |
| Is that what you're like? | Sen de onun gibi misin? Evet, kirpicik gibi. | Agent X-1 | 2015 | |
| I'm very pleased to meet you, Grace. | Seninle tanıştığıma memnun oldum Grace. | Agent X-1 | 2015 | |
| And you tell your dad he's gonna be audited. | Ayrıca babana söyle baban teftiş edilecek. | Agent X-1 | 2015 | |
| We're here. | Geldik. | Agent X-1 | 2015 | |
| Lenin Political Correctional Facility. | Lenin Politik Islah Tesisi. Ahmad burada yedi yılını geçirdi değil mi? | Agent X-1 | 2015 | |
| First, I'll get Bullock and deal with the missiles. | Önce Bullock'u kurtaracak ve füzeleri halledeceğim. | Agent X-1 | 2015 | |
| I met the Vice President. | Bugün Başkan Yardımcısıyla tanıştım. Evet, ben de şaşırdım şahsen. | Agent X-1 | 2015 | |
| Hello? Madam Vi... | Efendim? Bayan Başkan Yar... | Agent X-1 | 2015 | |
| I know you're cross, but you needed time. | Halledebileceğini biliyordum ama zamana ihtiyacın vardı. Yine de gereği yoktu. | Agent X-1 | 2015 | |
| Porky. | Kirpicikmiş. | Agent X-1 | 2015 | |
| Hey! | Silahlarımızı alacaklarını söylemeyi unutmuşsun. | Agent X-1 | 2015 | |
| You said you don't like me pointing out the obvious. | Belli olan bir şeyi tekrarlamamamı sen istemiştin. | Agent X-1 | 2015 | |
| Handsome... | Yakışıklıymış. Teröristlere göre yani. | Agent X-1 | 2015 | |
| Honored guests, please follow me. | Değerli misafirler, lütfen beni takip edin. | Agent X-1 | 2015 | |
| I lived up to our arrangement. | Ben bana düşen kısmı yerine getirdim. Sen de şunu çıkar. | Agent X-1 | 2015 | |
| When the mission's over, I'll find you, and I'll remove it. | Görev bitince seni bulur ve çıkartırım. Ya o zamana dek ölmüş olursan? | Agent X-1 | 2015 | |
| Drink a glass of Champagne for me. | Benim yerime şampanya içersin. John? | Agent X-1 | 2015 | |
| We work well together. Who knew? | İyi ekip olduk. Kimin aklına gelirdi? Daha işimiz bitmedi. | Agent X-1 | 2015 | |
| Hey, where do you think you're going? | Sen nereye gittiğini sanıyorsun? Affedersin dostum, anlamadım da. | Agent X-1 | 2015 | |
| Your attention, please. | Dikkatinizi buraya verin lütfen. | Agent X-1 | 2015 | |
| Now I would like to introduce | Hepinizi buraya davet eden adamla tanıştırmak istiyorum. | Agent X-1 | 2015 |