Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 2816
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| This is the first time I heard you say "Thank you" to me. | İlk defa bana teşekkür ettiğini duyuyorum. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| I read it in a book. | Bir kitapta okumuştum. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| That these kind of skinships and kisses are that good for the baby. | Böyle ten temaslarının ve öpücüğün... | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| It said that endorphins get created...? | Vücut endorfin salgılıyormuş. Endorfin=mutluluk hormonu | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| Is it a proven fact? | Bu kanıtlamış bir gerçek mi? | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| Of course. I read it in a book. | Tabii ki, kitapta okudum diyorum. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| Do you want to check? | Kontrol etmek ister misin? | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| You locked the door, right? | Kapı kilitli değil mi? | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| I'm coming. | Seni öpeceğim. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| Director, the Vice President said to go upstairs when you come in. | Yöneticim, Başkan yardımcısı geldiniz zaman yukarı çıkmanızı söyledi. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| That's weird. | Tuhaf. Kahveler nerede kaldı? | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| What's up with him? | Bunun nesi var? | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| Hey, something good happened to you? | İyi bir şey mi oldu? | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| Well, I'll let go this time, but next time | Bu seferlik izin veriyorum. Ama bir daha... | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| The baby's father. | Bebeğin babası... | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| Do I have to answer? | Cevap vermek zorunda mıyım? | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| Don't worry. I won't tell anyone. | Endişelenme. Kimseye söylemem. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| But, the news will spread soon. | Ancak, dedikodular yakında yayılır. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| Mother found out. | Annem de öğrenir. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| Well, it wasn't a difficult thing to figure out in the first place. | Önceleri bunu halletmek zor değildi. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| I explained to her, and she let go this time. | Ona açıkladım ve bunu kabullendi. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| Park Tae Kang will be going to the U.S. soon. So, until then... | Park Tae Kang yakında Amerika'ya gidecek, o zamana kadar... | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| What do you think will happen when you and Park Tae Kang's relationship is revealed? | Sen ve Park Tae Kang'ın ilişkisi ortaya çıkınca ne olacağını sanıyorsun? | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| First, everything that has been related to Park Tae Gang, such as winning the contest, employment, | Her şey Park Tae Gang'ın bir çalışan olarak yarışmayı kazanmasıyla ilişkilendirilecek. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| The rumors that spread will seem real, | Yayılan dedikodular doğruymuş gibi görünecek. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| Obviously both you and Park Tae Gang will be fired from the company. | Sonra ise, sen ve Park Tae Gang şirketten açıkça kovulacaksınız. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| Rather than this, it seems like it's a better way not to send him to U.S. | Bu durumda Amerika'ya gitmemesi daha doğru gibi görünüyor. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| But you know, as well. | Bunu sen de biliyorsun. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| That I never did anything dishonest | Asla sahtekarlık yapmadım... | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| If I'm dignified, the truth will be revealed someday. | Eğer sabırlı olursam gerçek bir gün ortaya çıkacaktır. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| What's the good thing that happened to you after you announced becoming a single mother? | Bekar bir anne olduğunu duyurduktan sonra senin için iyi şeyler mi olur sanıyorsun? | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| How long do you think you'll last if you charge straight ahead? | Bu şekilde devam edersen, ne kadar süreceğini düşünüyorsun? | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| If you continue doing this, you, Park Tae Gang, and his father will all come to an end. | Bu devam ederse senin, Park Tae Gang'ın ve babasının sonu gelir. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| Write your resignation before the news comes out. | Siz yapmadıysanız, dergiyi dava etmeme kızmazsınız. Haber etrafa yayılmadan önce istifanı ver! | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| If you do that, you can at least save Park Tae Gang's family. | Bunu yaparsan, en azından Park Tae Gang'ın ailesini kurtarmış olursun. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| They're about to fly with their wings. | Kendi kanatları ile uçmak üzereler. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| Even though it was a mistake, he's still the father of your baby. | Bir hata sonucu olsa da, o hala bebeğinin babası. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| Don't you think it's too cruel for you to chain his ankles? | Onu bileklerinden zincire vurmanın çok zalimce olduğunu düşünmüyor musun? | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| It's better than everyone dying. | Bu herkesin kovulmasından daha iyidir. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| There must be another way. | Başka bir yol daha olmak zorunda. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| Please remember that there's not much time. | Lütfen çok fazla zaman kalmadığını unutma. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| Think carefully and make a decision by tomorrow. | Dikkatlice düşünüp, yarına kadar kararını ver. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| Check message. | Mesajı aç. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| Checking message. | Mesaj açılıyor. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| Message sent by the One Who Butts In. | Mesaj "Her şeye Maydanoz" tarafından gönderildi. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| Can I visit you in an hour? | Bir saat içinde sana gelebilir miyim? | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| Aigo, you are really home! | Gerçekten de evdesiniz! Ne? Doktor! Bebek geliyor. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| I came here as Park Tae Kang sent me. | Beni Park Tae Kang gönderdi. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| Where is.. the kitchen? | Mutfak... nerede? | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| Over there. | İşte orada. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| Since I don't have much time, learn quickly. | Çok fazla zamanım olmadığından, çabucak öğrenin. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| Aigo, seriously, he came to me over and over for last few days and bothered me a lot. | Son bir kaç gündür tekrar tekrar gelip beni çok rahatsız etti. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| I had closed my restaurant for last few days because I had to take care of my sick mother in law. | Hasta kayınvalideme bakmak için bir kaç gün önce lokantamı kapatmak zorunda kaldım. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| You should never let other people know this recipe, never! | Tarifi kesinlikle bir başkasına vermemelisiniz, asla! | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| By the way, where is that guy now? | Bu arada, o adam şimdi nerede acaba? | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| You foxy bitch! How dare you! I will kill you and then kill myself!! | Seni kurnaz! Bu ne cüret!? Önce seni sonra da kendimi öldüreceğim! | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| You bitch like a fox!!! | Seni gidi kurnaz! Büyükanne! Lütfen sakin ol! | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| Granny, granny! Calm down, please! | Büyükanne, büyükanne! Sakin ol artık, lütfen! | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| Ah, our Granny is so pretty! | Büyükannemiz çok güzel! | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| You should soak the pig feet in cold water for 2 hours so that the blood can come out completely. | Sığır ayaklarını, kanını tamamen akıtması için soğuk suda iki saat bekletmelisin. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| Then.... | ...evlenmem diyordunuz. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| Hmmmm! So, this is the secret? | Öyleyse, sırrı bu mu? | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| Here we go! | Hadi bakalım! | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| The color is perfect and it smells so delicious! | Rengi mükemmel ve kokusu da iştah açıcı! | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| Go ahead, eat some. | Hadi, ye biraz. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| It's a little bit lacking. | Sanki bir eksiği var gibi. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| I made it exactly the same as ajumma's. | Kesinlikle, teyzenin yaptığı gibi yaptım. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| Well, its deep flavor is.. about 3.6% less that the perfect one. | Bunun derinden gelen tadında mükemmel olana göre %3.6 kadar eksiklik var. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| Ah, you said you have a licence for Korean cooking. | Kore Mutfağı sertifikan olduğunu söylemiştin. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| Enough. You'd better go for delivery. | Yeter! Teslimat için gitsen iyi olur. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| Bring it yourself. | Yeteneklisin. Kendin götürmelisin. Neden? | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| You will deliver from now on anyway. | Her koşulda, bundan sonra teslimatı senin yapman gerekecek. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| and meet her sometimes for a dinner or tea. | ...bazen onunla çay içip, akşam yemeği için buluşmalısın. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| I will tolerate only you especially but not others. | Sadece sana göz yumabilirim başkalarına değil. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| But! No skinship allowed! No corny comments allowed! | Fakat! Ten temasına izin yok! Bayat yorumlara da! | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| And some space like a sealed room, a uncrowed place or some ferry, etc. Those are not allowed! | Kilitli odalar, tenha yerler ya da feribotlar... Bunların hiçbirine izin yok! | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| I'll ask Ji An directly myself. | Ji An'a doğrudan kendim sorarım. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| Even if she says she can do by herself and pushes you out, you must not leave her alone. | Kendisinin yapabileceğini söyleyip seni göndermek istese bile, onu yalnız bırakma. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| Accepted. I will butt in from now on. In the adult's style. | Kabul edildi. Bundan böyle, her şeye yetişkinlerin tarzıyla maydanoz olacağım. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| Also, before I go to the U.S., I want to ask you for a favor. | Ayrıca, Amerika'ya gitmeden önce, senden bir iyilik daha isteyeceğim. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| Will the company keep supporting that kind of man? | Sence, şirket böyle bir adama destek vermeyi sürdürür mü? | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| I knew that would happen. | Böyle olacağını biliyordum. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| I told you to reduce the overtime work, why aren't you following the doctor's instruction? | Sana çalışma saatlerini azaltmanı söyledim. Neden doktorunun talimatlarına uymuyorsun? | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| To punish you. | Seni cezalandırmaya. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| You made all of this yourself? | Bütün bunları gerçekten kendin mi yaptın? | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| Producer, director and writer was Park Tae Kang. | Yapımcı, yönetmen ve yazar Park Tae Kang'dı. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| I just put one foot on the table which was already prepared. | Ben sadece masaya önceden hazırlanmış... | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| Ah, you all are unpredictable. | Hiç sağınız solunuz yok. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| I have never thought even in a dream I would make pig feet dish. | Sığır ayağı pişirebileceğimi, rüyamda görsem inanmazdım. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| Tomorrow morning, come by the hospital with the baby's father. | Yarın sabah, bebeğin babasıyla birlikte hastaneye gel. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| The baby's father would like to meet the baby. | Bebeğin babası, artık bebekle karşılaşmalı. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| Nervous? | Heyecanlı mısın? | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| It will be a bit cold. | Biraz soğuk gelebilir. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| Do you see? | Görüyor musunuz? | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| This is the head. | Bu onun başı. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| You are Ankle. | Sen, ayak bileğimizsin. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| Don't you think the baby looks like me? | Bana benziyor değil mi? | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| Ankle. | Ayak Bileği... | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| It's your father. | ...ben senin babanım. | Aidu Aidu-1 | 2012 | |
| Since earlier, "frustrating", huh? | Özür dilerim ama, gördüğünüz gibi... | Aidu Aidu-1 | 2012 |