Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 3327
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
What? My kupuna says the two mountains... | Ne? Dedem iki dağı istiyor. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
...the two at the foot of the valley. In good faith. | Vadinin başlangıcındaki iki dağı versinler diyor. Samimiyet adına tabii. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
And free cell phone service. We don't get but one bar. | Ücretsiz cep telefonu şebekesi. Tek bir tane istasyon var burada. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
In fact, we hardly get that. I can't do that. | O bile zar zor çekiyor. Yapamıyorum bu işi. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
You're making it impossible for me. Take it or leave it. | Benim açımdan imkansızlaştırıyorsun. Kabul et yoksa git. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
King. Captain. | Kral. Yüzbaşı. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
I believe in our land and our myths and our traditions... | Topraklarımıza, efsanelerimize geleneklerimize... | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
...and more than anything, in the sky. | ...hepsinden öte gökyüzüne inanıyorum ben. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
What are you doing? This is not the military of old, Bumpy. | Ne yapıyorsun? Eskiden kalan bir askeriye değil bu Bumpy. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
This is the new. | Yeni bir askeriye. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
And you have my word, as a member of the 15th Airlift... | 15. Amerikan Hava Kuvvetleri Uzay Komutanlığı'nın... | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
...that we will not put weapons above these sacred islands. | ...silahlarımızı bu kutsal adaya doğru çevirmeyeceğiz. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
Bumpy, I'm sorry. | Özür dilerim Bumpy. Benim için bir şey yapabilir misiniz? | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
Of course. Can I hear "Waimanalo Blues"... | Elbette. Gabby'nin yorumladığı Waimanalı Cazı'nı dinleyebilir miyim? | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
I used to have a cassette version and I lost it... | Eskiden bir kasetim vardı ama kaybettim. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
...and I crave it, and I know they can play it. | Tekrar dinlemek için içim gidiyor. Çalabileceklerini biliyorum. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
I guarantee it. Let's do that. | Çalmalarını sağlarım. Gel hadi. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
Sorry Okay | Affedersin. Sorun değil. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
Free cell service and Half a mountain. | Cep telefonu şebekesi Yarım dağ. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
Three mountains, no cell phone. Two mountains, cell phone. | Üç dağ, sıfır telefon şebekesi. İki dağ, bir telefon şebekesi. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
We're there. You're tough. Tough? I gave you everything. | Anlaştık. Çok inatçıymışsın. İnatçı mı? İstediğin her şeyi verdim. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
My gift to you because we always ohana. | Hep aile olarak kalacağımızı gösteren bir hediye. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
I felt a lot of mana from the two of you tonight. | Bu gece ikinizde bir sürü mana gördüm. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
Especially you. | Özellikle de sende. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
Thank you, king. I'm deeply moved. | Teşekkür ederim Kral. Ben de çok etkilendim. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
Warmest aloha, Mr. Kanahele. | En içten aloha Bay Kanahele. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
Sky has a lot to say tonight. | Bu gece gökyüzünün söyleyecek çok şeyi var. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
Stick around. | Kendinize iyi bakın. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
You're gonna skin your knees on eternity, brah. | Bir daha böyle eziyet çekmeyeceksin kardeşim. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
Love of country. Love of country. | Çok yaşasın ülkemiz. Çok yaşasın ülkemiz. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
Never fuck you over, brah. | Sana asla kazık atmam kardeşim. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
I think the sky is speaking to us. | Gökyüzü bize bir şeyler anlatıyor galiba. Bir şeyler yaklaşıyor. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
You know this is all metaphorical. This is how Hawaii works. | Bütün bu konuşmaların hepsi mecazi. Hawaii de böyle konuşurlar. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
We speak money, they speak myths and sky... | Biz paradan bahsederiz, onlarsa efsanelerden ve gökyüzünden. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
...but the sky doesn't actually speak... | Ama gökyüzü bir şey anlatıp sana tavsiye vermez. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
That was all about land, cash and cell phones. | Bütün mesele toprak, para ve telefon. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
Nothing's sacred. | Kutsal hiçbir şey yok. Hepsi laf. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
Tell me you don't believe in the sky. | Gökyüzüne inanmıyor musun gerçekten? | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
You think it's just air up there? | Orada sadece hava mı var sence? Gelecek vardır orada. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
That is the pull of the unknowable. That's the answer to every question. | Bilinmeyen şeylerin yığınıdır. Bütün soruların cevabıdır. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
Let's just keep it to the gate and the blessing. | Birlik ve kutsama işine kadar inanıyormuş gibi davranalım. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
Cell phones, mountain, blessing on Sunday. | Telefon, dağ ve Pazar günü kutsama. Aloha. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
February 11, 1983, I asked for a telescope. | 11 Şubat 1983'te teleskop istemiştim. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
My dad drove to the Meade Telescope company in Long Beach... | Babam Long Beach'teki Meade teleskopları dükkanına götürmüştü beni. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
...and got me this maroon scope. | Bordo bir teleskop almıştı. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
That was the summer of the Iridium flares. | İridium parlamalarının olduğu yazdı. İridium parlamaları mı? | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
It's the glint of the first satellites. | İlk fırlatılan uydunun ışık yansıtması. Çoğunun işi bitik artık. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
...but still streaking across the sky, picking up the light of the sun. | Ama hâlâ güneşten enerji alarak dolanıyorlar gökyüzünde. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
Where has that guy been? | Bu adam nerelerdeydi böyle? | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
Stop the car. Stop. Stop the car. Stop, stop, stop. | Arabayı durdur. Arabayı durdur. Arabayı durdur. Arabayı durdur. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
Look down. Look down. You okay? | Aşağı bak. Aşağı bak. Bir şey mi oldu? | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
What is it? What is it? lt's the night marchers of Waimanalo. | Ne oldu? Ne oldu? Waimanalo insanların yürüdüğü gece bu. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
Ancient tribal warriors that are paying respect to their ancestors. | Eski kabile savaşçılarının atalarına saygılarını sundukları gece. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
They're looking for their burial sites. Show respect by looking down. | Defin edildikleri yerleri arıyorlar. Aşağı bakarak saygı göstermemiz gerekiyor. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
I'm aware of the myth. | O efsaneyi biliyorum. Muhtemelen birilerinin canlandırmasıdır. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
Just making sure we're still alive. | Hâlâ yaşıyor muyuz, ona bakıyorum. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
Are we? | Yaşıyor muyuz peki? | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
Hey, you. Hi. | Merhaba. Merhaba. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
I miss Dad. | Babamı özledim. Ben babanı hep özlüyorum. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
But he's gonna be home tomorrow. | Yarın dönüyor ama. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
And Brian Gilcrest is coming over. | Brian Gilcrest da geliyor hem. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
Let's get you something to eat. | Sana yiyecek bir şeyler bulalım hadi. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
Thanks, Hannah. Have a good night. | Teşekkürler Hannah. İyi geceler. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
Thanks, Mom. Oh. | Sağ ol anne. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
My dad was half Chinese, half Hawaiian. And my mother is Swedish. | Babam yarı Çinli yarı Hawaii'liydi. Annem ise İsveçliydi. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
She's of Swedish descent, so I am a quarter Hawaiian. | İsveç soyundan geliyor. Ben de çeyrek Hawaii'li sayılıyorum bu yüzden. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
How great that they met. | Tanışmaları büyük bir olaymış. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
They had so much fun together. | Birlikte çok iyi yıllar geçirmişler cidden. Başka ne götüreyim peki? | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
Put the wings on this platter and take it out, along with the salt. | Tavuk kanatlarını ve tuzluğu tepsiye koyup sofraya götürürsen... | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
That would be fantastic. Perfect. | ...harika olur. Peki. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
That looks good. Thank you. | Güzel görünüyor. Teşekkür ederim. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
You wore the uniform. | Üniforma giymişsin. İşten çıkıp geldim. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
Filling out a report on me? | Hakkımda rapor mu yazıyordun? | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
We shared an apparition last night. Reenactment. | Dün gece bir hayalete tanık olduk. Canlandırmaydı. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
I salute your elaborate system of denial, sir. | Ayrıntılı inkar sisteminize hayranım efendim. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
Hey, Spielberg. Don't look into the camera. | Merhaba Spielberg. Kameraya bakma lütfen. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
Okay. ls your mother in there? Yep. | Tamam. Annen içeride mi? Evet. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
Yep. | Tamam o zaman. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
Hi. Heh, heh. | Merhaba. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
Would you like a beer? | Bira ister misin? | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
No? I'm okay. | İstemiyor musun? İyiyim böyle. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
l'll ease into it. Do you have a soda? Yeah. | Başka bir şey alayım. Gazoz var mı? Evet. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
L'll take that. Here you go. | Ondan alayım o zaman. Buyur bakalım. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
I apologize in advance for Captain Ng. Oh, my God, are you kidding? | Yüzbaşı Ng adına erken geldiği için özür dilerim. Yok daha neler. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
She showed up early and helped me with housework. I wanna keep her. | Bir saat önce gelip bütün işleri yapmama yardım etti. Gitmesine izin vermeyeceğim. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
She tell you she was one quarter Hawaiian? | Çeyrek Hawaii'li olduğunu söyledi mi? Evet, hem de 50 kere. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
Why don't you just have what you want? | İstediğini alsana hadi. Sen istediğin şeyi aldın mı ki? | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
Your dad is Johnny Woodside. | Baban Johnny Woodside. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
I'm gonna teach you Woodside children to salute. | Siz Woodside’lılara nasıl selam verileceğini öğreteceğim. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
It's something that you know. | Bildiğiniz bir şey aslında. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
Cut at the corner of your eyebrow... | Elinizi kaşınızın hizasına getirin. Sonra geri aynı yere indirin. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
Straight up. And back down. | Dik durun. Sonra geriye dönüp | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
Mitchell, put your camera down. I gotta see your salute. | Mitchell, indir şu kamerayı. Nasıl selam verildiğini gösteriyorum. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
You've got it now on film forever. Here we go. | Bunu öğrendikten sonra her şeyi kameraya çekebilirsin. Başlayalım hadi. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
Got everything on film. Ready? | Her şeyi kameraya çekiyor zaten. Hazır mısınız? | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
Just go up the middle line of your body and drop it back down. | Göğsünüzü kaldırın ve sonra geri indirin. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
But up strong. | Sert kaldırın ama. Sonra indirin. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
You gotta be strong with it. That was a little bit wobbly. | Sıkı olmanız gerekiyor. Biraz gevşekti bu. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
You're gonna slice the air. | Havayı yarıp kaşınızın üzerine getirin. Aferin. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |
And, with some power, drop back down. | Aynı şekilde de geri indirin. | Aloha-1 | 2015 | ![]() |