Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 3534
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
I've decided I'm resigning as your consultant at the Aeronautics Branch. | Havacılık şubesindeki danışmanlığından istifa etmeye karar verdim. Havacılık Bölümü'nde, danışmanın olarak çalışmaktan istifa etmeye karar verdim. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
The public linking of our names does more harm to that image of mine | Halkın isimlerimizi biraraya getirmesi o bahsettiğin imajıma diğer herşeyden... İsimlerimizin yan yana gelmesi... | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
than everything else put together. | daha çok zarar verir. ...bana yarardan çok zarar getiriyor. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
And you, of all people, should know that whatever I do, | Herkesten çok senin bilmen gerekir ki... Sen ve diğer insanlar bilmelisiniz ki... | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
I do so that I can fly. | ne yaptıysam uçabilmek için yaptım. ...ne yaptıysam uçabileyim diye yaptım. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
And I want to fly that beautiful bird as far as it will take me. | O güzel kuşla, o beni alana dek uçmak istiyorum. Ve ben, beni götürdüğü yere kadar o uçağı uçurmak istiyorum. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
I'm going to fly around the world, Gene. | Dünyanın çevresini uçacağım Gene. Dünyanın etrafında uçacağım, Gene. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
It can't be done. | Mümkün değil. Bu imkânsız. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Well, I'm going to try. | Deneyeceğim. En azından, deneyeceğim. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
And I'm going home. | Eve gidiyorum. Ve ben eve gidiyorum. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
To George. | George'a. George'a gidiyorum. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
You can't mean that. | Bunu ima etmiş olamazsın. Bunu demiş olamazsın. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Race you to New York City. | New York'a kadar yarışalım. New York'a kadar yarışalım. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Well, are you going to tell me your surprise, or do I need to be physical? | Sürprizini bana söyleyecek misin yoksa muayeneden mi geçmeliyim? Sürprizini söyleyecek misin yoksa fiziksel güç mü kullanmalıyım? | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Boy, that's exactly what I want. | Bu aslında tam istediğim şey. Benim istediğimde bu zaten. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Come on, G.P., tell me. | Hadi ama G.P.. Söyle. Hadi ama G.P., söylesene. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
If you're serious about this flying around the world nonsense, | Dünyanın etrafını turlama saçmalığında eğer ciddiysen... Eğer şu dünyanın etrafında uçma saçmalığında ciddiysen... | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
then it might be handy to have a plane to fly in. | içinde uçabileceğin bir uçak bulabilirim. ...uçmak için kendi uçağının olması işe yarayabilir. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Except it would have to be an Electra, and they cost... | Tabi bu bir Electra olmalı ve onların fiyatı... Tabii ki uçağın bir Electra olması gerek, ve o uçaklarda... | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
$36,000, after a generous discount from Lockheed. | 36,000 dolar. Tabi Lockheed'in cömert indiriminden sonra. ...Lockheed'den büyük bir indirimden sonra, $36,000. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
It may as well be a billion. | Normalde bir milyar olmalı. Bir milyar da olabilirdi. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Not to mention at least another $36,000 | En azından bir 36,000 dolar daha lazım. Uçağı donatıp hazır hale getirmek için... | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
to have it modified and ready. | Değişiklik yapıp hazırlamak için. ...en azında başka bir $36,000'dan bahsetmeye gerek bile yok. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
And your surprise is you robbed a bank? | Sürpriz olarak bankayı soyduğunu mu söyleyeceksin? Yoksa sürprizin bir banka soymuş olman mı? | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
No, actually, a university. | Hayır aslında bir üniversite. Bir üniversite, aslında. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
I persuaded Ed Elliott to create | Ed Elliott'ı Purdeu Üniversitesi'ndeki Havacılık araştırmaları için... Ed Elliott'u Purdue'da Havacılık Bölümü... | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
an Amelia Earhart Fund for Aeronautical Research at Purdue. | bir Amelia Earhart Fonu kurmak için ikna ettim. ...adına bir Amelia Earhart fonu açmaya ikna ettim. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
I suggested a budget amount of $80,000 | Uygun bir uçan laboravuar için... Yeterli bir uçuş laboratuarı için... | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
for a suitable flying laboratory. | 80.000 dolar bütçe önerdim. ...$80.000 dolarlık bir bütçe önerdim. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
The Electra? | Electra? Electra mı? | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Your Electra, Amelia. | Senin Electra'n Amelia. Senin Electra'n, Amelia. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
George! | George! George! | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Well, there is one thing. The trustees and the donors, they have to be on board also. | Yalnız başka birşey daha var. Mütevelliler ve bağışçılar da orada olacaklar. bir şey daha var. Mütevelliler ve bağışçılar, onlar da ön planda olmalılar. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Well, that's my job. I'll do a series of lectures... | Bu benim işim sonuçta. Pek çok konferans verdim... Bu benim işim. Konferanslar düzenleyeceğim ve... | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
No, there will be no more horses, no more hoops, for my Amelia. | Hayır. Artık Amelia'm için atlar ve çemberler olmayacak. Hayır, benim Amelia'm için, daha fazla zorluk olmayacak. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Thank you, George. | Teşekkür ederim George. Teşekkürler, George. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Even if you don't care if she lives or dies, | Ölüp ölmemesini umursamıyorsan bile... Amelia'nın ölüp ölmemesini umursamasan bile... | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
you know her death will not be a plus for aviation women, | ölümünün havacı kadınlara hiç bir artısının olmayacağını biliyorsun. ...onun ölümü ne havacılık endüstrisine... | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
or your next campaign. | Yada senin bir sonraki kampanyana. ...ne de senin sonraki kampanyalarına bir yarar sağlamayacak. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
What if she doesn't die? | Ya ölmezse? Ya ölmezse? | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
What if she just circumnavigates the globe and it's a plus for everyone? | Ya dünyanın etrafını dolaşırsa. Bu herkes için bir artı olmaz mı? Ya dünyayı çevresini uçarak dolaşırsa, bu herkes için iyi bir şey olmaz mı? | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
The closest land west of Hawaii is beyond the range of the Electra. | En yakın kara olan Batı Hawaii Electra'nın menzili dışında. Hawaii'nin batısındaki en yakın kara, Electra'nın menzilinin dışında. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
She'll refuel in the air. | Havada ikmal yapar. Havada yakıt ikmali yapacak. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
She doesn't have the flying skills. | Bu tür uçuş yeteneklerine sahip değil. Uçuş yetenekleri o kadar iyi değil. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
She's taking bigger risks. | Büyük riskler alıyor. Daha büyük riskler alıyor. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Yes. I'm aware of that. Don't be so proud of it. | Evet. Bunun farkındayım. Bu yüzden bu kadar gurur duyma. Evet. Bunun farkındayım. Bu kadar böbürlenme. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
I understand the danger, fellas. | Tehlikenin farkındayım beyler. Tehlikenin farkındayım, beyler. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
I've studied the route. What have you come up with? | Yolu çalıştım. İleri sürdüğün nedir? Yol üstünde çalıştım. Siz ne diyorsunuz? | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
This is Howland Island. | Burası Howland Adası. Burası Howland Adası | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
It's halfway between Honolulu and New Guinea. | Honolulu ve Yeni Gine'nin ortasında. Honolulu ve Yeni Gine arasında bulunuyor. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
It has no elevation, no trees, | Yükselti yok, ağaç yok. Yükselti yok, ağaç yok... | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
hardly anyone knows or cares that it exists. | Varlığını bile neredeyse kimse bilmiyor ve umursamıyor. ...hatta burayı çoğu kişi bilmiyor, bilenler de umursamıyor. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
It would be almost impossible to spot from the air. | Uçaktan görmek neredeyse imkansız olacak. Burayı havadan tespit etmek neredeyse imkânsız. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
It's really tiny, like a grain of sand in a thousand miles of nowhere. | Binlerce kilometre hiçliğin içinde inanılmaz derece küçük. Binlerce kilometrelik hiçliğin içinde bir kum tanesi gibi. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
If you miss this island, you're out of fuel with 2,000 miles to go. | Eğer bu adayı kaçırırsan 3200 kilometre boyunca yakıtsız kalırsın. Eğer bu adayı kaçırırsan, sonraki karaya 3500 kilometre kala yakıtın biter. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
But I'll have Fred Noonan, the best celestial navigator around. | Fakat Fred Noonan benimle. Civardaki en iyi yön bulucu. Ama göklerdeki en iyi rotacı olan Fred Noonan yanımda olacak. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
In fact, she's taking Fred along for the whole trip. | Doğrusu bütün yol boyunca onu yanına alıyor. İşin aslı, Fred tüm yol boyunca onunla olacak. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Giving up my little arrogance about solo. | Yalnız uçma konusundaki küçük kibrimden vazgeçiyorum. Solo uçmak konusundaki kibrimi bir kenara bırakıyorum. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Safety first, yes? | Önce güvenlik, değil mi? Güvenlik önce gelir, değil mi? | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
You've always had Amelia's best interest at heart. | Amelia'nın sana hep içten bir ilgisi oldu. Sen her zaman Amelia'nın en çok ilgilendiği kişi oldun. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
And for that, we're both grateful. | Bunun için ikimiz de sana minnettarız. Ve bunun için, ikimiz de minnettarız. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Stay for supper? | Akşam yemeğine kalır mısın? Son akşam yemeğimiz için kalır mısın? | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
I'd like to, but I'd better be getting back. | İsterdim ama geri dönsem iyi olacak. Çok isterdim ama geri dönsem iyi olacak. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Please tell Gore hello for me. | Lütfen Gore'a benden selam söyle. Gore'a selam söyle. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Give him this. He can track the time zones. | Ona bunu ver. Saat dilimlerini takip edebilir. Ona bunu ver. Böylece zamanı takip edebilir. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
He misses you. | Seni özlüyor. Seni özlüyor. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
He doesn't understand, really. | Anlamadı değil mi? Tam olarak anlayamıyor. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Is the new gasket up to spec, Jim? | Yeni contalar takıldı mı Jim? Yeni contalar nasıl, Jim? | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Everything's good, Miss Earhart. | Herşey yolunda Bayan Earhart. Sorun yok, Bayan Earhart. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Hello, Fred. | Merhaba Fred. Merhaba, Fred. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Ma'am. | Hanımefendi. Bayan. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Good to see you. And you. | Seni görmek güzel. Sizi de. Seni görmek güzel. Seni de öyle. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Are we sizing me up? | Bana değer mi biçiyorsun? Benim hakkımda mı konuşacağız? | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
I'm told midair refueling would be beyond my abilities. | Hava ikmalinin yeteneklerimin ötesinde olduğunu söylediler. Havada yakıt ikmali yapmak için yeterli niteliklere sahip olmadığımı söylediler. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
You have to put in time, learn the technique. | Tekniği öğrenmek için zamana ihtiyaç vardır. Biraz zaman harcamanız ve tekniği öğrenmeniz gerek. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Even so, 20%, it works, 20%, you crash, | Öyle bile olsa yüzde 20 işe yarar, yüzde 20 düşersin. Ne kadar nasıl yapılacağını bilsen de yüzde 20 işe yarar, yüzde 20 çarpışırsın... | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
60%, you don't get the fuel, so you're cooked anyway. | Yüzde 60 yakıtı alamazsın. Her helükarda mahvedersin. ...yüzde 60 yakıtı alamazsın, yani sonuçta yine de çakılırsın. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Better odds of hitting that island? | O adaya inme olasılığımız kaç? Adayı bulmak için daha iyi istatistiklerin var mı? | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
How do you feel about 100%? | Yüzde 100'e ne dersin? Yüzde yüz nasıl olur? | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Even with cloud cover? | Bulutlu olsa bile mi? Hava bulutlu olsa bile mi? | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Pan Am told you I'm the best celestial navigator they've ever seen. | Pan Am size gördükleri en iyi yön bulucu olduğumu söyledi. Pan Am sana benim gördükleri en iyi rotacı olduğunu söylediler. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
They did. | Söylediler. Evet söylediler. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Someone else told you I got a drinking problem. | Bir başkası size içki problemim olduğunu söyledi. Başka birisi de sana içki sorunum olduğunu söyledi... | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Which is a big part of why we're here, right? | Burda olmamızın asıl nedeni bu değil mi? ...ki bu yüzden buradayız, değil mi? | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Everyone I ever worked for will tell you, | Bu güne kadar çalıştığım herkes... Birlikte çalıştığım kime sorarsan sor... | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
nothing's interfered with my performance, not once. | hiçbir şeyin performansımı etkilemediğini söyleyecektir. Bir kez bile. ...sana hiçbir şeyin performansıma etki etmediğini söyler. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
We'd be looking for an island less than two miles long, | Üzerinde 5 buçuk metreden yüksek birşeyin olmadığı... Büyüklüğü üç kilometre ve... | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
with nothing higher on it than 18 feet. | 3 kilometreden kısa bir adayı arayacağız. ...üstünde 5 metreden uzun hiçbir şey olmayan bir ada arıyoruz. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
That's what you'd be looking for. | Bu senin arayacağın şey. Bu senin aradığın şey. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
I'd be looking for coordinates on a map. | Ben haritada koordinatları arayacağım. Ben işim ise koordinatlarla. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
How can I lose? | Nasıl kaybolabilirim ki? Bunu nasıl kaçırırım? | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
NEWSCASTER: Amelia Earhart leaves Oakland for Honolulu, | Amelia Earhart Honolulu için Oakland'dan ayrılıyor. Amelia Earhart, havacılık tarihinde denenmiş en tehlikeli... | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
setting out on the most dangerous aeronautic feat ever attempted: | Bu güne kadar denenmiş en tehlikeli havacılık başarısı için uçuyor: ...şey olan dünyanın çevresinde uçmayı gerçekleştirmek için... | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
To traverse the waistline of the world. | Dünyanın beli çevresinde dönmek. ...Oakland'den Honolulu'ya doğru yola çıktı. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
REPORTER 1: How about a smile for the people back in the States? | Amerika'da kalan insanlar için gülümser misiniz? Amerika'daki insanlar için bir gülücüğe ne dersiniz? | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
REPORTER 2: Miss Earhart, look this way. | Bayan Earhart buraya bakın. Bayan Earhart, bu tarafa bakın. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
AMELIA: Thank you. Thank you. | Teşekkür ederim. Teşekkür ederim. Teşekkürler. Teşekkürler. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
REPORTER 3: Take care of her, Fred. | Ona iyi bak Fred. Ona iyi bak, Fred. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
REPORTER 4: That's great. Thanks. | Bu harika. Teşekkürler. Bu çok güzel. Teşekkürler. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
REPORTER 5: One big one for the camera, Miss Amelia! | Kamera için kocaman gülümseyin Bayan Amelia! Kameraya doğru bakın, Bayan Amelia! | Amelia-1 | 2009 | ![]() |