Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 3535
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
You know, we've got so much fuel we can't possibly get off the ground. | O kadar yakıt aldık ki büyük ihtimalle yerden kalkamayacağız. Havalanmamızı engelleyebilecek kadar çok yakıtımız var. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Much safer than flying. | Uçmaktan daha güvenli. Uçmaktan daha güvenli. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Well, we'll need enough for a third pass at Howland | Sen ilk ikisinde Howland'i kaçırınca... Howland adasını kaçırıp üstünde birkaç... | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
after you miss it the first couple times around. | üçüncü defa geçtiğimizde yeterince lazım olacak. ...daire çizmek için biraz daha yakıta ihtiyacımız olacak. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Good thinking. | İyi düşündün. Ne güzel bir düşünce. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
REPORTER 6: Thank you! | Teşekkür ederim! Teşekkürler! | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
REPORTER 7: One more, please, Miss Earhart. | Bir kez daha lütfen Bayan Earhart. Bir resim daha, lütfen, Bayan Earhart. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
PHOTOGRAPHER: Right here, Amelia! | Bu tarafa Amelia! Bu tarafa bak, Amelia! | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
REPORTER 8: Good luck, Fred! Good luck, Amelia! | İyi şanslar Fred! İyi şanslar Amelia! İyi şanslar, Fred! İyi şanslar, Amelia! | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
AMELIA: Clear! | Uçuş izni! Açık! | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
FRED: No! | Hayır! Hayır! | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
You all right? | İyi misin? Sen iyi misin? | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Good reaction cutting the switch! You saved our ass! | Elektriği kesmen iyi oldu! Hayatımızı kurtardın! Motoru kapatman iyi oldu. Hayatımızı kurtardın! | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Come on, Fred! | Hadi Fred! Hadi, Fred! | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
FIREFIGHTER 1: Right engine, get the right engine! Hose on there, right underneath. | Sağ motor. Sağ motoru al! Hortumu altına tut. Sağ motor, Sağ motoru söndür! Hortumu altına tut. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
We need tetrachloride here. Pyrene, pyrene. | Bize tetraklorit lazım. Piren gerekiyor. Bize tetraklorit lazım. Piren getirin. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
REPORTER 1: Sam, make sure you get a picture of that. | Sam bunun resmini çek. Sam, bunun resmini çek. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
REPORTER 2: Make sure you get a good shot of their faces! | Bu yüzlerin halini mutlaka çek! Surat ifadelerini çektiğinden emin ol! | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Turn her up. Okay, go. | Tamam hadi aç. Çalıştır. Tamam, şimdi. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
I'll make it good, G.P., I swear to you I will. | Yemin ediyorum herşeyi düzelteceğim G.P.. Her şeyi düzelteceğim, G.P., söz veriyorum düzelteceğim. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
I'll make it back and more, I promise. | Herşeyi eskiye çevireceğim. Hatta söz veriyorum fazlasını yapacağım. her şey eski haline dönecek, söz veriyorum. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
The book sales, the lectures, | Kitap satışları, konferanslar... Kitap satışları, konferanslar... | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
this flight will keep us going another three years. | ve bu uçuş bizi 3 sene daha götürür. ...bu uçuş, bizi en az 3 yıl daha idare eder. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
No, it will, I promise. | Hayır, söz veriyorum. Hayır, söz veriyorum. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Our sales, our prices are going to double. | Satışlarımız ve fiyatlarımız ikiye katlanacak. Satışlarımız iki katına çıkacak. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
This just showed them how dangerous it all is. | Bu onlara bu işin ne kadar tehlikeli olduğunu gösterdi. Bu sadece onlara bunun ne kadar tehlikeli olduğunu gösterdi. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
They were taking it for granted. | Sorgusuz kabul edecekler. Ne kadar tehlikeli olduğunu anladılar. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
They thought I was competent. | Yeterli olduğumu düşünüyorlar. Yetenekli olduğumu düşündüler. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Here. | Gel. Tamam. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
I meant, maybe... | Demek istedim ki, belki... Diyorum ki, belki... | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Maybe we can just stop it. | belki herşeyi bitirebiliriz. Belki sadece bu işi bırakabiliriz. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
You mean after? | Sonrasında mı yani? Bunu bitirdikten sonra mı? | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Or even now. | Hatta şimdi. Ya da hemen şimdi. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
So my exit would be a stupid crash | Yani aptal bir kaza yüzünden... Yani finalim saçma bir kaza ve... | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
and withdrawing from a world publicized attempt | dünya çapında bir girişimden çekileceğim. ...dünya çapında reklâmı yapılmış, daha önce... | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
to finally do something no man had done before. | Hem de ilk defa kimsenin gerçekten yapmadığı birşeyi yapma fırsatım varken. ...hiçbir erkeğin tamamlayamadığı bir girişimden geri çekilmek olacak. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
It would ruin us in the bargain. | Bu bizi mahveder. Bu, anlaşmayı tamamen mahveder. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Mmm hmm. Yes. We'd have nothing. | Hı hı. Evet. Hiçbir şeyimiz kalmaz. Evet. Hiç bir şeyimiz kalmaz. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Mmm hmm. It's true. | Hı hı. Bu doğru. Evet. Bu doğru. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
And I'd be fine with that. | Benim bununla bir sorunum yok. Ama ben bununla yaşabilirim. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
(WHISPERING) That's because you're an idiot. | Çünkü sen bir aptalsın. Salağın teki olduğundandır. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Lucky for you. | Senin şansına. Ne güzel işte. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
(WHISPERING) And what if it's not something I need to show the world? | Bu ya benim dünyaya göstermek istediğim birşey değilse? Peki ya bu dünyaya kanıtlamam gereken bir şey değilse? | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
What if it's something I need to show me? | Ya kendime göstermek istediğim birşeyse? Ya kendime kanıtlamam gereken bir şeyse? | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
I don't really have a choice, I have to reverse the route. | Başka seçeneğim yok. Yola tersten çıkmalıyım. Rotayı tersine çevirmekten başka şansım yok. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
I'd be facing hurricanes in the Caribbean, monsoons in Africa. | Karayipler'de fırtınalarla, Afrika'da musonlarla yüzleşeceğim. Karayipler'de fırtınalarla, Afrika'da musonlarla karşılaşacağım. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Yeah, but you'll be flying Howland last. | Fakat sen en son Howland'a uçacaktın. Evet, ama en azından Howland adası en sona kalacak. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
When I'm most tired. Yeah. | Evet tembelken. Evet. En yorgun olacağım zamana kalıyor. Evet. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
So, I just won't get tired. | Artık tembel olmak istemiyorum. Bu yüzden yorulmayacağım. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
What's the timetable on the plane? | Uçağın programı ne durumda? Uçak ne zaman hazır olacak? | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Three weeks. She'll be good as new. | Üç hafta sonra yeni gibi olacak. Üç haftaya yeni gibi olacak. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
We have a remarkable crew here. | Burda olağanüstü bir ekibimiz var. Olağanüstü bir ekibimiz var. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
The best that money can... Money can buy. | Paranın alabileceği... En iyi ekip. Paranın alabileceği... En iyi ekip. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
...buy, yeah. | ...Evet. ...en iyi ekip, evet. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
All the money wasted that's never coming back. | Bütün para harcandı. Geri gelmeyecek. Ziyan olan paralar geri gelmeyecek. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
You cut the engines. | Motorları kestin. Sadece motoru yaktın. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
It would've cost a bundle more to replace a burnt out plane. | Aşırı zorlanmış bir uçağın yerine yenisini koymak için daha fazla para lazım. Tamamen yanmış bir uçağı değiştirmek daha fazla paraya mal olurdu. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Not to mention a burnt up pilot. | Aşırı zorlanmış bir pilotu saymıyorum bile. Yanmış bir pilottan bahsetmeye gerek bile yok. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
I overreacted. | Aşırı tepki verdim. Aşırı tepki gösterdim. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
The plane was too heavy, I should've used more rudder instead of the throttle. I... | Uçak çok ağırdı. Gazı kısmak yerine dümeni daha fazla kullanmalıydım. Ben... Uçak fazla ağırdı, dümeni daha fazla kullanmam gerekiyordu. Ben... | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
It's only money. | Sadece para. Tek sorun para. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
We'll figure this out. We always do. | Bunu çözeceğiz. Her zaman çözdük. Her zamanki gibi bunu da aşacağız. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Have you considered, Miss Earhart, that your enthusiasm as a pilot | Bir pilot olarak hevesinizin yeteneklerinize ağır bastığını... Bayan Earhart, Honolulu'daki kazanın da gösterdiği gibi... | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
outweighs your ability, as demonstrated by the disaster in Honolulu? | hiç düşündünüz mü Bayan Earhart? Honolulu'daki felaketin gösterdiği gibi. ...hevesinizin yeteneklerinizden daha ağır bastığını düşündüğünüz oldu mu? | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
People are saying that you're reckless, | İnsanlar sizin düşüncesiz ve bir pilottan çok... İnsanlar sizin umursamaz ve... | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
a better celebrity than pilot. | bir ünlü olduğunuzu düşünüyor. ...bir pilottan daha çok bir ünlü olduğunuzu söylüyor. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Enthusiastic? Yes. | Hevesli miyim? Evet. Hevesli mi? Elbette. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Reckless? Not on your life. | Düşüncesiz miyim? Sizin hayatınıza karşı değilim. Umursamaz? Hayatta değil. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
I'm a flier pursuing my passion for the fun of it, that's all. | Mutluluğu için tutkularının peşinden giden bir pilotum o kadar. Ben eğlence için uçan bir pilotum, hepsi bu. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Thank you. A future flier! | Teşekkür ederim. Geleceğin pilotu! Teşekkürler. Geleceğin pilotlarından biri! | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
MAN: You can do it, Amelia! | Yapabilirsin Amelia! Yapabilirsin, Amelia! | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
WOMAN 1: Mr. Noonan, over here! Miss Earhart! | Bay Noonan, buraya! Bayan Earhart! Bay Noonan, bu tarafa! Bayan Earhart! | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
NEWSCASTER: She will fly the world's full circumference, | Dünyanın etrafında tam tur uçacak. Amelia Earhart Güney Atlantik'i uçarak kat edecek... | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
24,902 miles, to travel across the South Atlantic, | Tam 40,076 kilometre. Atlas Okyanusu'ndan başlayarak. ...Afrika'yı geçecek, Hindistan'ın üstünden ve Pasifik'i geçerek ... | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
crossing Africa, over India, and across the wide Pacific... | Afrika'yı aşarak. Hindistan üzerinden Büyük Okyanus'u geçecek. ...toplamda 40.000 kilometreden fazla giderek dünyayı uçarak dolaşacak. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
After this 'round the world flight, Miss Earhart, | Bu dünya turundan sonra Bayan Earhart... Bayan Earhart, bu dünya turundan sonra... | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
are you gonna give up long distance flying? | uzun mesafe uçuşlarını bırakacak mısınız? ...uzun mesafeli uçuşlar yapmayı bırakacak mısınız? | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Not while there's still life left in me. | İçimde hala hayat varken bırakmayacağım. Yaşadığım sürece, hayır.. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Always ready for a new adventure. | Yeni maceralara her zaman hazırım. Her zaman yeni bir macera için hazırım. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
REPORTER 1: Great, great. | Harika, harika. Güzel, güzel. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
GEORGE: Fred, you're on. | Fred sıra sende. Fred, sıra sende. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
REPORTER 2: Hey, Fred, give us a big smile for the camera! | Hey Fred. Kameraya gülümse! Hey Fred, kameraya gülümse! | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
(WHISPERING) Come back to me. | Bana geri dön. Bana geri dön. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Always. | Her zaman. Her zaman. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
REPORTER 1: Hurry up, come on! Hurry up! | Acele et hadi! Acele et! Çabuk ol, hadi! Çabuk ol! | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
REPORTER 2: Miss Earhart! Just one more picture, please! | Bayan Earhart! Son bir resim lütfen! Bayan Earhart! Bir resim daha, lütfen! | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
REPORTER 3: Just one more, please! | Bir tane daha lütfen! Bir tane daha, lütfen! | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
REPORTER 4: Miss Earhart, over here! Miss Earhart! | Bayan Earhart, bu tarafa! Bayan Earhart! Bu tarafa Bayan Earhart! Bayan Earhart! | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
(SOFTLY) See you. | Görüşürüz. Görüşürüz. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
AMELIA: A fairyland of beauty lay below and about me | Altımda uzanan ve beni çevreleyen bir masallar ülkesi var. Bir tabak gibi uzanan kocaman yaylaların... | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
so lovely as to distract a pilot's attention from the task at hand, 1 | Fincan tabağı gibi uzanan kocaman yaylaların... ...ve kenarındaki dağların üzerinden uçağını götürmek isteyen... | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
that of herding a heavy plane out of that great upland saucer | ve kenarındaki dağların üzerinden uçağını götürmek isteyen... ...bir pilota görevlerini unutturabilecek... | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
and over the mountains that make its rim. | pilota adeta görevlerini unutturuyor. ...güzellikte bir masal ülkesi altımda yatıyor. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
What is this thing, huh? | Bu şey nedir, ha? Bu da ne böyle? | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Whole thing's made of mud. | Herşey çamurdan. Tamamen çamurdan yapılmış. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
It's like working with you. | Seninle çalışmak gibi. Seninle çalışmak gibi bir şey. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Come on, Amelia. | Hadi Amelia. Hadi, Amelia. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
NEWSCASTER: Amelia Earhart has reached Calcutta... | Amelia Earhart Kalküta'ya ulaştı... Amelia Earhart Calcutta'ya ulaştı... | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
Dad! Dad! It's a bulletin! | Baba! Baba! Bülten! Baba! Baba! Haberler! | Amelia-1 | 2009 | ![]() |
... but heavy rains have temporarily grounded her. | ...fakat ağır yağmurlar onu geçici bir süre yere indirdi. ...ama yağmurlu hava onu geçici süreliğine yere indirdi. | Amelia-1 | 2009 | ![]() |