Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 3701
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| we need to have more fun together. | ...birlikte eğlenmeye ihtiyacımız var. ...birlikte eğlenmeye ihtiyacımız var. | American Reunion-1 | 2012 | |
| I promise you, this weekend, | Sana söz veriyorum bu hafta sonu... Sana söz veriyorum bu hafta sonu... | American Reunion-1 | 2012 | |
| there is going to be plenty of Jim and Michelle time, okay? | ...istemediğin kadar çok Jim ve Michelle vakti olacak, tamam mı? ...istemediğin kadar çok Jim ve Michelle vakti olacak, tamam mı? | American Reunion-1 | 2012 | |
| Hey! | Selam! Merhaba tatlım. Selam! Merhaba tatlım. | American Reunion-1 | 2012 | |
| How are you? Oh! | Nasılsın? Nasılsın? | American Reunion-1 | 2012 | |
| It's so good to see you. Hey, Dad. | Seni gördüğüme sevindim. Selam baba. Seni gördüğüme sevindim. Selam baba. | American Reunion-1 | 2012 | |
| Hello, son! Come here. | Merhaba oğlum! Gel buraya. Merhaba oğlum! Gel buraya. | American Reunion-1 | 2012 | |
| Hi! Hi! | Merhaba! Merhaba! Merhaba! Merhaba! | American Reunion-1 | 2012 | |
| Oh, no! Look who that is! | Olamaz! Bakın burada kim var! Olamaz! Bakın burada kim var! | American Reunion-1 | 2012 | |
| Look at this big bruiser! Oh, my goodness! | Koca adama bakın! Aman tanrım! Koca adama bakın! Aman tanrım! | American Reunion-1 | 2012 | |
| He has grown. Look at him! Huh? | Ne kadar büyümüş. Şuna bir bak! Ne kadar büyümüş. Şuna bir bak! | American Reunion-1 | 2012 | |
| Someone's got a little poopy diaper. | Birileri altına kakasını yapmış. Birileri altına kakasını yapmış. | American Reunion-1 | 2012 | |
| Jim? | Jim? Jim? | American Reunion-1 | 2012 | |
| I can't believe it's you. | Bunun sen olduğuna inanamıyorum. Bunun sen olduğuna inanamıyorum. | American Reunion-1 | 2012 | |
| You don't remember me, do you? | Beni hatırlamadın değil mi? Beni hatırlamadın değil mi? | American Reunion-1 | 2012 | |
| Uh... Remember Teletubby Tuesdays? | Teletubby'li Salı'ları hatırladın mı? Teletubby'li Salı'ları hatırladın mı? | American Reunion-1 | 2012 | |
| Kara? | Kara? Kara? | American Reunion-1 | 2012 | |
| What? You're not a kid any more. | Ne? Kocaman olmuşsun. Ne? Kocaman olmuşsun. | American Reunion-1 | 2012 | |
| It's been a long time since I needed a babysitter. | Bebek bakıcısına ihtiyacım olmayalı bayağı oldu. Bebek bakıcısına ihtiyacım olmayalı bayağı oldu. | American Reunion-1 | 2012 | |
| I can't believe how much you've grown up. | Bu kadar büyümüş olmana inanamıyorum. Bu kadar büyümüş olmana inanamıyorum. | American Reunion-1 | 2012 | |
| Thanks! | Teşekkürler! Teşekkürler! | American Reunion-1 | 2012 | |
| It's actually my 18th birthday tomorrow. | Yarın 18 yaşına gireceğim. Yarın 18 yaşına gireceğim. | American Reunion-1 | 2012 | |
| Eighteen, wow. | 18 demek vay canına. 18 demek vay canına. | American Reunion-1 | 2012 | |
| You should come to my party. | Partime gelmelisin. Partime gelmelisin. | American Reunion-1 | 2012 | |
| Thank you, no. I... Yeah, that might be difficult. | Teşekkürler ama gelmeyeyim. Ben... Gelmem zor olabilir. Teşekkürler ama gelmeyeyim. Ben... Gelmem zor olabilir. | American Reunion-1 | 2012 | |
| Please, I want you to come so bad. | Lütfen ama gelmeni çok istiyorum. Lütfen ama gelmeni çok istiyorum. | American Reunion-1 | 2012 | |
| Hey, Kara! We gotta go. | Kara! Gitmemiz lâzım. Kara! Gitmemiz lâzım. | American Reunion-1 | 2012 | |
| Okay, relax. | Tamam, bekle biraz be. Tamam, bekle biraz be. | American Reunion-1 | 2012 | |
| That's AJ. Don't ask. | Bu AJ. Hiç sorma. Bu AJ. Hiç sorma. | American Reunion-1 | 2012 | |
| Hopefully I will see you tomorrow. | Umarım yarın gelirsin. Umarım yarın gelirsin. | American Reunion-1 | 2012 | |
| What? Who the fuck was that? | Ne? O da kimin nesi lan? Ne? O da kimin nesi lan? | American Reunion-1 | 2012 | |
| Hey, sweetie. | Selam şekerim. Selam şekerim. | American Reunion-1 | 2012 | |
| Who were you talking to? | Kiminle konuşuyordun? Kiminle konuşuyordun? | American Reunion-1 | 2012 | |
| That was just the kid next door. | Yan dairedeki çocukla. Yan dairedeki çocukla. | American Reunion-1 | 2012 | |
| Hello, my old friends. | Merhaba eski dostlarım. Merhaba eski dostlarım. | American Reunion-1 | 2012 | |
| I thought about throwing them out, | Onları atmayı düşünmüştüm... Onları atmayı düşünmüştüm... | American Reunion-1 | 2012 | |
| but they just have too much sentimental value. | ...ama benim için çok şey ifade ediyorlar. ...ama benim için çok şey ifade ediyorlar. | American Reunion-1 | 2012 | |
| Oh, Jim, Jim, Jim. | Jim, Jim, Jim. Jim, Jim, Jim. | American Reunion-1 | 2012 | |
| You know, I can remember when you were just a little guy. | Daha çocukluğun gözümün önünde. Daha çocukluğun gözümün önünde. | American Reunion-1 | 2012 | |
| And now you've got your own little guy. | Şimdiyse kendi çocuğun var. Şimdiyse kendi çocuğun var. | American Reunion-1 | 2012 | |
| And before you know it, he's gonna be a teenager... | Ve sen farkına bile varmadan büyüyüp bir ergen olacak... Ve sen farkına bile varmadan büyüyüp bir ergen olacak... | American Reunion-1 | 2012 | |
| And you'll be teaching him about masturbation | Sen de ona mastürbasyon yapmayı öğretiyor olacaksın... Sen de ona mastürbasyon yapmayı öğretiyor olacaksın... | American Reunion-1 | 2012 | |
| and, you know, all the do's and all the don'ts | ...sonra da ufaklığına sahip... ...sonra da ufaklığına sahip... | American Reunion-1 | 2012 | |
| that have to do with the little guy's weenie. | ...çıksın diye uğraşacaksın. ...çıksın diye uğraşacaksın. | American Reunion-1 | 2012 | |
| Okay? Right? | Haksız mıyım? Değil mi? Haksız mıyım? Değil mi? | American Reunion-1 | 2012 | |
| Hopefully, it'll be more of a bratwurst by the time he's a teenager... | Umarım ergen olduğunda ufaklığı pek de ufak olarak kalmaz... Umarım ergen olduğunda ufaklığı pek de ufak olarak kalmaz... | American Reunion-1 | 2012 | |
| Okay, Dad, I get it. ... but I'm just... | Tamam baba anladım. ...fakat ben sadece... Tamam baba anladım. ...fakat ben sadece... | American Reunion-1 | 2012 | |
| Well, these are things you're gonna have to deal with. | Bu tarz şeylerle uğraşmak zorunda kalacaksın. Bu tarz şeylerle uğraşmak zorunda kalacaksın. | American Reunion-1 | 2012 | |
| I understand. It's just, you know, he's two. | Anladım ama şu an sadece 2 yaşında. Anladım ama şu an sadece 2 yaşında. | American Reunion-1 | 2012 | |
| Well, yeah, maybe you've got time, but.. | Evet senin belki vaktin olabilir ama... Evet senin belki vaktin olabilir ama... | American Reunion-1 | 2012 | |
| So, you know, I just, I'd rather not talk about his penis. | Tamam ama şu an onun penisi hakkında konuşmamayı tercih ederim. Tamam ama şu an onun penisi hakkında konuşmamayı tercih ederim. | American Reunion-1 | 2012 | |
| How you doing, Dad? I'm good. | Sen nasılsın baba? İyiyim. Sen nasılsın baba? İyiyim. | American Reunion-1 | 2012 | |
| Yeah? What are you doing for fun? You seen any movies lately? | Gerçekten mi? Vakit geçirmek için ne yapıyorsun? Sinemaya gidiyor musun? Gerçekten mi? Vakit geçirmek için ne yapıyorsun? Sinemaya gidiyor musun? | American Reunion-1 | 2012 | |
| Well, you know, your mother and I did go to a lot of movies. | Annenle birlikte birçok filme gitmiştik. Annenle birlikte birçok filme gitmiştik. | American Reunion-1 | 2012 | |
| You know, it has been three years since she passed, Dad. | Baba, annem bu dünyadan göçeli 3 sene oldu. Baba, annem bu dünyadan göçeli 3 sene oldu. | American Reunion-1 | 2012 | |
| There's gotta be someone in town you can see a movie with. | Kasabada birlikte film izleyebileceğin başkaları da olmalı. Kasabada birlikte film izleyebileceğin başkaları da olmalı. | American Reunion-1 | 2012 | |
| I have you now. We'll see a movie tonight, you and me. | Sen geldin işte. Sen ve ben bu akşam sinemaya gidelim. Sen geldin işte. Sen ve ben bu akşam sinemaya gidelim. | American Reunion-1 | 2012 | |
| Tonight? | Bu gece mi? Bu gece mi? | American Reunion-1 | 2012 | |
| Well, I made plans with the guys, | Bu gece çocuklarla plan yapmıştım... Bu gece çocuklarla plan yapmıştım... | American Reunion-1 | 2012 | |
| to meet up with them tonight at the bar... Oh. | ...bara gidecektik... ...bara gidecektik... | American Reunion-1 | 2012 | |
| But... Yeah, yeah... | Fakat... Evet dinliyorum... Fakat... Evet dinliyorum... | American Reunion-1 | 2012 | |
| But I don't need to do that. I can do that tomorrow. | Fakat gitmesem de olur. Yarın giderim. Fakat gitmesem de olur. Yarın giderim. | American Reunion-1 | 2012 | |
| No. No, no, no, no. This is why you're in town, isn't it? | Hayır, hayır, hayır. Sen bu yüzden kasabaya gelmedin mi? Hayır, hayır, hayır. Sen bu yüzden kasabaya gelmedin mi? | American Reunion-1 | 2012 | |
| No, no, no. You go. I'll be fine. | Hayır, hayır, hayır. Sen git. Ben başımın çaresine bakarım. Hayır, hayır, hayır. Sen git. Ben başımın çaresine bakarım. | American Reunion-1 | 2012 | |
| I was just planning on staying in tonight | Ben bu gece evde oturup bir şeyler okumayı planlamıştım. Ben bu gece evde oturup bir şeyler okumayı planlamıştım. | American Reunion-1 | 2012 | |
| Oh, not this. No. No. | Hayır, hayır bunları değil. Hayır, hayır bunları değil. | American Reunion-1 | 2012 | |
| Although, I do remember reading a very interesting article | Brezilya ile alakalı ilginç bir makale... Brezilya ile alakalı ilginç bir makale... | American Reunion-1 | 2012 | |
| on something Brazilian. | ...okumam gerektiğini hatırlasam da... ...okumam gerektiğini hatırlasam da... | American Reunion-1 | 2012 | |
| Boy, these pages are all stuck together here. | ...bu sayfaların hepsi birbirine yapışmış. ...bu sayfaların hepsi birbirine yapışmış. | American Reunion-1 | 2012 | |
| I got it. | Anladım. Anladım. | American Reunion-1 | 2012 | |
| Kev. | Kev. Selam! Kev. Selam! | American Reunion-1 | 2012 | |
| What's up, man? Jim. | Nasılsın dostum? Jim. Nasılsın dostum? Jim. | American Reunion-1 | 2012 | |
| Hey, guys! | Selam millet! Selam millet! | American Reunion-1 | 2012 | |
| Oz. There he is. | Oz. İşte sen de buradasın. Oz. İşte sen de buradasın. | American Reunion-1 | 2012 | |
| You made it. | Gelebilmişsin. Gelebilmişsin. | American Reunion-1 | 2012 | |
| Hey, I missed your wedding, I wasn't gonna miss this. | Düğününü kaçırmıştım, bunu da kaçıramazdım. Düğününü kaçırmıştım, bunu da kaçıramazdım. | American Reunion-1 | 2012 | |
| Hey, buddy. What's up, pal? | Dostum. Nasılsın dostum? Dostum. Nasılsın dostum? | American Reunion-1 | 2012 | |
| Good to see you. Yeah, man. | Seni gördüğüme sevindim. Aynen dostum. Seni gördüğüme sevindim. Aynen dostum. | American Reunion-1 | 2012 | |
| Hey, Kev! | Selam Kev! Selam Kev! | American Reunion-1 | 2012 | |
| Looking good, look at you! | Şu hâline bir bak, harika gözüküyorsun! Şu hâline bir bak, harika gözüküyorsun! | American Reunion-1 | 2012 | |
| Oh, stop it. Come on. | Kessene şunu. Hadi ama. Kessene şunu. Hadi ama. | American Reunion-1 | 2012 | |
| Gentlemen. | Beyler. Beyler. | American Reunion-1 | 2012 | |
| Finch? Finch! | Finch? Finch! Finch? Finch! | American Reunion-1 | 2012 | |
| Oh, my God! It great to see you, James. | Tanrım! Seni gördüğüme çok sevindim, James. Tanrım! Seni gördüğüme çok sevindim, James. | American Reunion-1 | 2012 | |
| Changed at all, Jim. | Tamamen değişmişsin, Jim. Tamamen değişmişsin, Jim. | American Reunion-1 | 2012 | |
| Good to see you, pal. | Seni gördüğüme sevindim dostum. Seni gördüğüme sevindim dostum. | American Reunion-1 | 2012 | |
| I didn't think you were gonna make it. | Geleceğini hiç sanmıyordum. Geleceğini hiç sanmıyordum. | American Reunion-1 | 2012 | |
| Finch, how are you, man? | Finch, nasılsın dostum? Finch, nasılsın dostum? | American Reunion-1 | 2012 | |
| So, after my troubles in Beijing, I just moved to Dubai, | Pekin'de başıma gelenlerden sonra, Dubai'ye taşındım... Pekin'de başıma gelenlerden sonra, Dubai'ye taşındım... | American Reunion-1 | 2012 | |
| and then I got all caught up in the world of underground baccarat. | ...sonrasında da iskambil dünyasına daldım. ...sonrasında da iskambil dünyasına daldım. | American Reunion-1 | 2012 | |
| Spent the rest of '09 living with this African tribe. | 2009'un geri kalanını Afrika kabilesiyle geçirdim. 2009'un geri kalanını Afrika kabilesiyle geçirdim. | American Reunion-1 | 2012 | |
| Oh, they made me an honorary tribesman. | Beni fahri kabile üyesi yaptılar. Beni fahri kabile üyesi yaptılar. | American Reunion-1 | 2012 | |
| Whoa, that looks like it hurt. | Bu canını acıtmış gibi duruyor. Bu canını acıtmış gibi duruyor. | American Reunion-1 | 2012 | |
| It looks like that because it did hurt, Kevin. | Gibisi fazla Kevin. Gibisi fazla Kevin. | American Reunion-1 | 2012 | |
| Since then, I've just been biking through South America. | O zamandan beri Güney Amerika'da motosiklet sürüyorum. O zamandan beri Güney Amerika'da motosiklet sürüyorum. | American Reunion-1 | 2012 | |
| So, basically, you are the most interesting man in the world. | Yani özetle dünyadaki en ilginç insansın. Yani özetle dünyadaki en ilginç insansın. | American Reunion-1 | 2012 | |
| Yeah. Let me guess, | Evet. Durun tahmin edeyim... Evet. Durun tahmin edeyim... | American Reunion-1 | 2012 | |
| you guys are here for the reunion, huh? | ...hepiniz buluşma için buradasınız değil mi? ...hepiniz buluşma için buradasınız değil mi? | American Reunion-1 | 2012 | |
| You got it. Class of '99. | Aynen. 99 yılı mezunları. Aynen. 99 yılı mezunları. | American Reunion-1 | 2012 | |
| Haven't I seen you before? | Seni daha önce hiç görmüş müydüm? Seni daha önce hiç görmüş müydüm? | American Reunion-1 | 2012 |