Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 3729
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Anyone who went into the jacuzzi was insane | Al Goldstein: Jakuzziye giden deli olmalıydı | American Swing-1 | 2008 | |
| Because I think there was every kind of bacteria. It was chemical warfare. | Orada her türlü bakteri olduğunu düşünüyorum. Kimyasal savaştı. | American Swing-1 | 2008 | |
| We played ping pong. We went swimming. | Ping pong oynadık. Yüzmeye gittik. | American Swing-1 | 2008 | |
| People have a sense of being cleansed in a pool. | Abigail: İnsanlarda bir tür havuzda temizlenme duygusu vardı. | American Swing-1 | 2008 | |
| This was a naughty pool. | Edepsiz bir havuzdu. | American Swing-1 | 2008 | |
| Guys were floating on the top of the water | Jacqueline: Erkekler sırt üstü yüzerlerdi | American Swing-1 | 2008 | |
| And their penises were sticking up and it looked like periscopes. | ve penisleri periskop gibi görünürdü. | American Swing-1 | 2008 | |
| I had just come from Paris so I was a young photographer, | Paris'ten yeni dönmüştüm, genç bir fotografçıydım, | American Swing-1 | 2008 | |
| and kind of a shy girl from Ohio. | ve Ohiolu utangaç bir gençtim. | American Swing-1 | 2008 | |
| So I I | Böyle olunca ben.. ben.. | American Swing-1 | 2008 | |
| I disrobed... | Soyundum... | American Swing-1 | 2008 | |
| And I plunge into the pool. | ve havuza atladım. | American Swing-1 | 2008 | |
| And I'm swimming. I, like, go. | Ve yüzüyordum. Severim. | American Swing-1 | 2008 | |
| I sort of underwatered the whole length of the pool. | Tüm havuzu dipten boydan boya geçtim. | American Swing-1 | 2008 | |
| And when I come up, I see all these men standing around the pool | Suyun üstüne çıktığımda havuzun etrafında duran diğer erkekleri gördüm | American Swing-1 | 2008 | |
| And they're all jerking off. | hepsi 31 çekiyordu. | American Swing-1 | 2008 | |
| And their come is, like, coming in an arc | ve spermleri, havada yay çizerek | American Swing-1 | 2008 | |
| across the pool over my head. | benim başıma geliyordu. | American Swing-1 | 2008 | |
| It was just amazing. | İnanılmazdı. | American Swing-1 | 2008 | |
| That was one of my biggest regrets | En pişman olduğum durumlardan birisi | American Swing-1 | 2008 | |
| was that I didn't get that picture. | fotografını çekememiş olmamdı. | American Swing-1 | 2008 | |
| You go there, right? Definitely, yes. | Oraya gidiyorsun, değil mi? Kesinlikle evet. | American Swing-1 | 2008 | |
| There's a membership fee? How much is it? Right. | Üyelik aidatı var mı? Ne kadar? Doğru. | American Swing-1 | 2008 | |
| It cost $25 per couple. | Çift başına 25$. | American Swing-1 | 2008 | |
| Now for that, you get a meal that was fantastic, | Bunun için harika bir yemek elde ediyorsunuz, | American Swing-1 | 2008 | |
| like you get at any Bar Mitzvah, a full smorgasbord. | herhangi bir Bar Mitzvah'da olduğu gibi, açık büfe. | American Swing-1 | 2008 | |
| Chicken, ribs, chow mein, | Tavuk, göğüs eti, Çin usulü, | American Swing-1 | 2008 | |
| lasagna, meatballs. | lazanya, köfteler. | American Swing-1 | 2008 | |
| Spaghetti. No, lasagna. | Spaghetti. Lazanya yok. | American Swing-1 | 2008 | |
| Oh, okay. Potato salad, macaroni. | Oh, okay. Patates salatası, makarna. | American Swing-1 | 2008 | |
| Cold cuts. Coleslaw. | Söğüş et. Lahana salatası. | American Swing-1 | 2008 | |
| Cold cuts. Cold cuts. | Söğüş et. Söğüş et. | American Swing-1 | 2008 | |
| Did I say chicken? Yeah. | Tavuk dedim mi? Evet. | American Swing-1 | 2008 | |
| Why are you asking about that horrible food? | Neden bu berbat yemekleri soruyorsunuz? | American Swing-1 | 2008 | |
| Jesus. Which, by the way, Larry thought was wonderful. | Tanrım. Larry bunların harika olduğunu düşünürdü. | American Swing-1 | 2008 | |
| Larry really thought that was wonderful. | Larry gerçekten bunların harika olduğuna inanırdı. | American Swing-1 | 2008 | |
| He was so proud of his buffet. | Yemekleriyle gurur duyardı. | American Swing-1 | 2008 | |
| But the buffet was disgusting. | Ama yemekler iğrençti. | American Swing-1 | 2008 | |
| There was people oral sex this and that | Burada insanlar vardı oral seks vesaire | American Swing-1 | 2008 | |
| All crazy sex things. So we left there. | Her türlü çılgın cinsellik. Biz de terkettik. | American Swing-1 | 2008 | |
| I said I want to go to the room and eat my sandwich. | Ben odaya gidip sandviçimi yiyeceğimi söyledim. | American Swing-1 | 2008 | |
| So we went to another room I guess the pool table | Biz de başka bir odaya gittik bilardo masasının olduğu sanıyorum | American Swing-1 | 2008 | |
| and they were having sex on the pool table. | ve bilardo masasının üstünde seks yapıyorlardı. | American Swing-1 | 2008 | |
| We used to go buy pizza for ourselves | Pizza almaya alışmıştık | American Swing-1 | 2008 | |
| and it was real good pizza and we said to Larry, | pizzalar gerçekten iyiydi ve bunu Larry'e söyledik, | American Swing-1 | 2008 | |
| "it would be nice after the food's almost gone" just to break it up. | "yemek tamamen bittikten sonra daha iyi olacaktır" sadece sona erdirmek için. | American Swing-1 | 2008 | |
| About 1:00 in the morning. When you start running out of food | Saat 1:00 civarlarında. Yemek kalmadığında | American Swing-1 | 2008 | |
| and people come out of the orgy or they're dancing, | ve insanlar orjiden veya danstan çıkıp geldiklerinde, | American Swing-1 | 2008 | |
| swimming you feel like grabbing something. | ya da yüzmeden birşeyler tıkınmak istersiniz. | American Swing-1 | 2008 | |
| They're tired of a bologna sandwich. | Bolonya sandviçinden bıkmışlardır. | American Swing-1 | 2008 | |
| I said, "Hey, why don't you order 10 pies?" | Ben, "Hey, neden 10 tane turta ısmarlamıyorsunuz?" dedim. | American Swing-1 | 2008 | |
| "Why not?" | "Neden olmasın?" | American Swing-1 | 2008 | |
| You weren't hiding, were you? No. | Kadın: Sen saklanmıyorsun değil mi? Hayır. | American Swing-1 | 2008 | |
| Did you meet a nice girl? No. | Güzel bir kız bulabildin mi? Hayır. | American Swing-1 | 2008 | |
| Everything was open except these few black cubicles. | Leo: Herşey ortadaydı birkaç küçük siyah kabinin dışında. | American Swing-1 | 2008 | |
| That you could have private sex if you felt embarrassed | Kendinizi rahat hissetmezseniz orada özel olarak seks yapabilirdiniz | American Swing-1 | 2008 | |
| to be doing it in front of the Japanese tourists. | Japon turistlerin önünde kendinizi rahat hissetmezseniz. | American Swing-1 | 2008 | |
| You could hear conversations in the room to the right of you, | Don: Sağ tarafınızdaki odada geçen konuşmaları duyabilirdiniz, | American Swing-1 | 2008 | |
| on the left of you. You'd hear women trying to figure out | veya sol tarafınızdaki. Kadınların yarın Yahudi Okulu'na | American Swing-1 | 2008 | |
| who was going to carpool to Hebrew School in the morning. | kimin gideceğini kararlaştırmaya çamıştıklarını duyardınız. | American Swing-1 | 2008 | |
| We spent some very very happy hours | Histerimizi kontrol altında tutarak | American Swing-1 | 2008 | |
| controlling our hysteria | çok hoş vakitler geçirdik | American Swing-1 | 2008 | |
| so that people inside wouldn't know that we were listening | insanlar bizim onları dinlediğimizi anlamazlardı | American Swing-1 | 2008 | |
| to the kind of forced dialogue between people who have just met | henüz tanışmış insanların arasında bir orji odasında | American Swing-1 | 2008 | |
| in an orgy room. | geçen diyalogları dinlediğimizi. | American Swing-1 | 2008 | |
| It was good stuff. I wish I'd recorded some of it. | İyi malzeme vardı. Bazılarını kaydetmiş olmayı isterdim. | American Swing-1 | 2008 | |
| When Larry showed me into this closed Cubicle | Larry bana bu kapalı kabinlerden birini gösterdiğinde | American Swing-1 | 2008 | |
| and the woman in there was his wife Mary, | içerdeki kadın karısı Mary idi, | American Swing-1 | 2008 | |
| he seemed almost excited to be able to introduce Mary to the press: | Mary'i basına tanıtmaktan çok heyecanlanmış görünüyordu: | American Swing-1 | 2008 | |
| "Hi, Mary, how are you? This is John Leo." | "Selam, Mary, nasılsın? Bu John Leo." | American Swing-1 | 2008 | |
| And again it was almost the enthusiasm | Sanki yardım kurumu müdürü yaptıklarını gösterirmiş gibi | American Swing-1 | 2008 | |
| of a Kiwanis executive showing off his home town. | bir coşku içindeydi. | American Swing-1 | 2008 | |
| Why repress your desires? What? | Larry: Neden arzularını baskılayasın? Donahue: Ne? | American Swing-1 | 2008 | |
| Why repress your desires? I'd like to be in the Indianapolis 500 too, | Neden arzularını baskılayasın? Ben Indianapolis 500'de de olmak istiyorum, | American Swing-1 | 2008 | |
| but I have the common sense not to engage in it because it's not good for me. | ama sağduyum bu işe karışmamamı benim için iyi olmayacağını söylüyor. | American Swing-1 | 2008 | |
| And that's just what he said "it's not good for everybody." | Ve tek söylediği şuydu "bu iş herkese göre değil." | American Swing-1 | 2008 | |
| So for you, it wouldn't be good. | Yani senin için iyi olmayacaktı. | American Swing-1 | 2008 | |
| The mattress room was the most intense. | En yoğun olan yer şiltelerin olduuğu odaydı. | American Swing-1 | 2008 | |
| And for people who found Plato's really uncomfortable | Ve Plato'yu rahatsız edici bulan insanlar için | American Swing-1 | 2008 | |
| in terms of almost morally, | yani ahlaki açıdan, | American Swing-1 | 2008 | |
| that was the toughest place to go and look. | burası gidip de bakılabilecek en son yerdi. | American Swing-1 | 2008 | |
| You would have maybe 200 bodies in there | Orada belki 200 vücuda rastlayabilirdiniz | American Swing-1 | 2008 | |
| on a busy night | kalabalık bir gecede | American Swing-1 | 2008 | |
| and just writhing together like a bucket of worms. | birbirine dolanmış solucanlar gibi kıvranan vücutlar. | American Swing-1 | 2008 | |
| love today, cry tomorrow | bugün sev, yarın ağla | American Swing-1 | 2008 | |
| who's to say | kim ne desin | American Swing-1 | 2008 | |
| life is gay... "look at that guy's | yaşam gay... Abigail: "şu adama bak | American Swing-1 | 2008 | |
| he's not really handsome, but look what he's got. | hiç de yakışıklı değil, ama yanındakine bak. | American Swing-1 | 2008 | |
| And look what she's got and where is that going?" | Şu kadına bak Nereye gidiyor?" | American Swing-1 | 2008 | |
| It was real and your ears could hear it was real. | Gerçekti ve kulaklarınız gerçek olduğunu duyabilirdi. | American Swing-1 | 2008 | |
| the breathing and even the smell and the sweat | Nefesler ve hatta kokular ve terler | American Swing-1 | 2008 | |
| and the ugh. | ıgghhhh. | American Swing-1 | 2008 | |
| It exhilarated me and at the same time | Bu beni hem heyecanlandırıyor hem de aynı zamanda | American Swing-1 | 2008 | |
| it sort of depressed me. | karamsarlaştırıyordu. | American Swing-1 | 2008 | |
| Because it completely kills your notions | Çünkü sizin aşkla ilgili tüm görüşlerinizi | American Swing-1 | 2008 | |
| about romance. | öldürüyordu. | American Swing-1 | 2008 | |
| Like a dance floor, sometimes people are just dancing. | Dans pistinde olduğu gibi bazen insanlar sadece dans ederlerdi. | American Swing-1 | 2008 | |
| But sometimes there's a groove a tribal groove | Ama bazen bir adet olurdu bir kabile adeti gibi | American Swing-1 | 2008 | |
| that people get in | insanların yer aldığı | American Swing-1 | 2008 | |
| and be in incredible synch and there would be | ve inanılmaz bir uyum içinde oldukları | American Swing-1 | 2008 |