Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 4846

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
Where are the brakes on this thing? What do you suppose this does?	Bunun frenleri nerede? Sence bu ne işe yarıyor?	Arthur-1	2011
Ask the police for directions to your mother's fundraiser.	Bence annenizin yemeğinin nerede olduğunu polislere soralım.	Arthur-1	2011
I think that problem has been recently superseded.	Galiba şimdi başka bir problemimiz var.	Arthur-1	2011
Tell them it's at a museum. We destroyed a beloved landmark.	Hangi müze olduğunu sorun. Şehrin en güzel heykellerinden birini parçaladık.	Arthur-1	2011
It's around here somewhere.	Buralarda bir yerde olması lâzım.	Arthur-1	2011
I need you to not to talk for a little while.	Biraz susmanı rica etsem?	Arthur-1	2011
Good evening, officers. What seems to be the problem?	İyi akşam memur bey. Sorun nedir?	Arthur-1	2011
You're drunk again, Arthur.	Yine sarhoş olmuşsun, Arthur.	Arthur-1	2011
No. I have remained drunk since our last encounter.	Hayır. Son karşılaşmamızdan beri sarhoşum zaten.	Arthur-1	2011
Let's go. Batman and Robin, out of the car. Come on.	Haydi gidelim Batman ve Robin. Arabadan çıkın. Haydi.	Arthur-1	2011
Could I just point out the elephant in the room?	Size bariz olan bir sorunu gösterebilir miyim?	Arthur-1	2011
Are these testicles strictly necessary? They're an accident waiting to happen.	Bu testisler gerçekten gerekli mi? Sanki bir sorun çıksın diye bekliyorlar.	Arthur-1	2011
Okay, let's go. Come on.	Tamam, haydi gidelim. Haydi.	Arthur-1	2011
See, I don't like being this close to these balls.	Ben de bunlara bu kadar yakın olmayı sevmedim zaten.	Arthur-1	2011
Gotham is safe.	Gotham güvende.	Arthur-1	2011
Oh, man.	Aman Tanrım.	Arthur-1	2011
If I could just write you a check for the damage to your golden cow...	Bu altın ineğiniz için size bir çek yazsam da...	Arthur-1	2011
...we can all be about our business. Say no more.	...hepimiz işimize dönsek? Bundan hiç kimseye bahsetmem.	Arthur-1	2011
Or not. Turn around. Come on. What's it?	Ya da şöyle yapalım. Arkanızı dönün. Ne oluyor?	Arthur-1	2011
Are we going to prison? Yes.	Hapise mi gireceğiz? Evet.	Arthur-1	2011
We're going to prison. We're going to prison, Bitterman.	Hapise gidiyoruz. Hapise gidiyoruz, Bitterman.	Arthur-1	2011
Yes. I knew this day would come and it's today.	Evet. Bunun bir gün olacağını biliyordum, o gün bugünmüş.	Arthur-1	2011
That's all well and good...	Her şey iyi hoş ama...	Arthur-1	2011
...but it's not a market crash we're concerned about.	...bizim asıl endişemiz pazar rakamları değil.	Arthur-1	2011
Your concerns are legitimate, chancellor.	Endişeleriniz gayet makul, sayın bakan...	Arthur-1	2011
I do assure you that Arthur's a bit more serious these days.	...ama sizi temin ederim ki Arthur bugünlerde artık çok daha ciddi.	Arthur-1	2011
He's begun to take an interest in finance. Wonderful.	Finans konusuna merak saldı. Harika.	Arthur-1	2011
Could you excuse us? Sure.	Bize biraz izin verir misiniz? Tabii.	Arthur-1	2011
I'm sorry, Vivienne. The university cannot wager its endowment...	Affedersin Vivienne. Üniversitemiz böyle geleceği belirsiz...	Arthur-1	2011
...on a fund with such an uncertain future.	...bir fona yatırım yaparak sermayesini riske atamaz.	Arthur-1	2011
He's like a ship without an anchor.	Arthur çapası kopmuş bir gemi gibi.	Arthur-1	2011
Maybe it's time we tied him to another ship.	Belki de onu artık başka bir gemiye bağlama zamanımız gelmiştir.	Arthur-1	2011
Tito! Tito, I'll see you at the cockfight. Better be what I think it is.	Tito! Tito, horoz dövüşünde görüşürüz. Düşündüğümden iyi çıkar umarım.	Arthur-1	2011
Wow, you paid for everyone's release?	Herkesin mi kefaletini ödediniz?	Arthur-1	2011
It seemed unfair that we'd leave and that they'd remain.	Kendimiz çıkıp da onlar içeride kalınca adaletsizlik olur dedim.	Arthur-1	2011
How do you explain this frivolous spending during a recession?	Bu ekonomik krizde bu kadar uçarı harcamalar için ne diyeceksiniz?	Arthur-1	2011
Fair point.	Güzel soru.	Arthur-1	2011
Uh, recession...	Bu ekonomik kriz...	Arthur-1	2011
Free money!	Bedava para!	Arthur-1	2011
This is yours.	Al, bu senin.	Arthur-1	2011
Okay, recession's over! We're in a boom!	Tamam, kriz sona ermiştir. Hepimiz kurtulduk!	Arthur-1	2011
That was brave. What incredible flexibility.	Çok cesursun. Ne kadar esneksin sen öyle.	Arthur-1	2011
Hello, Hobson. Morning, Arthur. And friend.	Merhaba Hobson. Günaydın Arthur, ve arkadaşı.	Arthur-1	2011
Tiffany.	Tiffany.	Arthur-1	2011
Oh, points for knowing her name and saying it with confidence.	Adını bilmene ve kendinden emin bir şekilde söylemene on puan veriyorum.	Arthur-1	2011
I made a mental association with my lamp.	Gözlerimle beynim arasında bir bağ kurdum.	Arthur-1	2011
Tiffany, this is my nanny, Hobson, my best friend in the whole world.	Tiffany, bu benim bakıcım Hobson, hayattaki en iyi arkadaşım.	Arthur-1	2011
Your nanny? He's merely shaped like an adult.	Bakıcın mı? Sen onun yetişkin gibi göründüğüne bakma.	Arthur-1	2011
So how are you feeling on the other side of...	"Dün akşam" denilen şampanya dolu hendeğin...	Arthur-1	2011
...that vast moat of champagne called "last night"?	...bu tarafında olmak nasıl bir his?	Arthur-1	2011
Splendid.	Müthiş.	Arthur-1	2011
Your mother called. She wants to see you this morning.	Annen aradı. Seninle bu sabah görüşmek istiyormuş.	Arthur-1	2011
Vivienne? Why do you think Vivienne wants to see me today?	Vivienne mı? Vivienne neden benimle görüşmek istesin ki?	Arthur-1	2011
It doesn't make sense.	Çok saçma.	Arthur-1	2011
After destroying a world famous landmark...	Dünyaca ünlü bir heykeli parçalayıp ardından da...	Arthur-1	2011
...and giving away $78,000 from an ATM, I can't imagine.	...ATM'den 78,000$ dağıttıktan sonra mı? Bilmem, ben de anlamadım.	Arthur-1	2011
Is she gonna stay here? Um...	Bu kadın hiç gitmeyecek mi?	Arthur-1	2011
...I wouldn't recommend letting him get used to your breasts, dear.	Göğüslerine alışmasına izin vermeni hiç tavsiye etmem tatlım.	Arthur-1	2011
He's got an addictive personality, you know. He was at mine till he was 6.	Biraz bağımlılığa yatkın bir yapısı vardır. Benimkini 6 yaşına kadar bırakmadı.	Arthur-1	2011
Hobson.	Hobson.	Arthur-1	2011
I had to dab Tabasco on the nipples to see him off.	Kurtulmak için göğüs uçlarıma kırmızı biber sürmek zorunda kaldım.	Arthur-1	2011
That lady has never once breast fed me. Despite his best efforts.	Bu kadın beni bir kere bile emzirmedi. Çok uğraşmasına rağmen.	Arthur-1	2011
Hey, that's my purse.	Hey, o benim çantam.	Arthur-1	2011
Look, I don't know how that got in there. I don't know, Arthur.	O şey çantamın içine nasıl girmiş bilmiyorum. Yemin ederim Arthur.	Arthur-1	2011
It's probably just one of those mysteries that will never be discovered.	Hiçbir zaman çözülemeyecek gizemlerden biri daha galiba.	Arthur-1	2011
JFK, who nicked my watch.	John F. Kennedy, saatimi çalan kişi.	Arthur-1	2011
Oh, that's actually mine. Bravo, well done.	O benim ama. Bravo, tebrikler.	Arthur-1	2011
Something of yours in your handbag.	Çantanda sana ait bir şeyler de varmış.	Arthur-1	2011
No, you don't have to go through the pictures, actually.	Hayır, resimlere bakmana hiç gerek yok, gerçekten.	Arthur-1	2011
Arthur. Oh, don't worry about all that.	Arthur! Merak etme.	Arthur-1	2011
That's very rude. Invasion of privacy.	Çok kaba bir hareket. Özel hayatıma tecavüz.	Arthur-1	2011
Oh, you're leaving? I support your decision 100 percent.	Oh, gidiyor musun? Bu kararını sonuna kadar destekliyorum.	Arthur-1	2011
Will you be requiring a taxi or just getting into a random passing car?	Taksi çağıralım mı, yoksa yoldan geçen herhangi bir arabaya mı atlarsın?	Arthur-1	2011
You guys are weird and racist.	İkiniz de kaçık ve ırkçısınız.	Arthur-1	2011
Bye bye, Tiffany.	Güle güle Tiffany.	Arthur-1	2011
I'll call you, if you've not stolen my phone. 1	Sonra ararım, tabii telefonumu da çalmamışsan.	Arthur-1	2011
Help yourself to that priceless sculpture on your way out the door.	Çıkarken kapının yanındaki değersiz heykeli de alabilirsin.	Arthur-1	2011
Put it down.	Bırak onu yerine. 1	Arthur-1	2011
Say goodbye to your other new friends now, Arthur.	Şimdi diğer arkadaşlarınla da vedalaş Arthur.	Arthur-1	2011
They have to go back to the real world.	Hepsi gerçek dünyaya geri dönmek zorunda.	Arthur-1	2011
Oh, I hate the real world, Hobson. I'll work from bed today if you don't mind.	Gerçek dünyadan nefret ediyorum Hobson. Sakıncası yoksa bugün yataktan çalışacağım.	Arthur-1	2011
Breakfast, now.	Kahvaltı, hemen.	Arthur-1	2011
Hobson!	Hobson!	Arthur-1	2011
Hobson?	Hobson?	Arthur-1	2011
Hobson! Hobson! Hobson!	Hobson! Hobson! Hobson!	Arthur-1	2011
Hobson! Hobson! What?	Hobson! Hobson! Ne var?	Arthur-1	2011
Lesbian Simon and Garfunkel, 61st and Park.	Lezbiyen Simon ve Garfunkel, 61 ile Park'ın köşesinde.	Arthur-1	2011
Hmm. Well spotted. Another of your wasted talents.	Aferim. Harcanan başka bir yeteneğin daha.	Arthur-1	2011
Wash your winkie. Thoroughly.	Pipini de yıka. İyice.	Arthur-1	2011
Heaven knows what exotic wildlife that girl was harboring between her thighs.	Kim bilir o kız, kasıklarının arasında nasıl bir vahşi yaşama ev sahipliği yapıyordu.	Arthur-1	2011
Whoa, Hobson. You're missing Asian you.	Hobson. Asyalı ikizini kaçırıyorsun.	Arthur-1	2011
Ah! You're going too quickly. You're pushing it too hard.	Çok hızlı gidiyorsun. Fazla itme şunu.	Arthur-1	2011
I don't like it here, Hobson. Course you don't. People work here.	Burayı sevmiyorum ama Hobson. Tabii ki sevmezsin. İnsanlar burada çalışıyor.	Arthur-1	2011
But there's an elevator. You get to press the buttons.	Ama bir asansör var. Tuşlarına basıyorsun.	Arthur-1	2011
Silver lining.	Bunu sevdim işte.	Arthur-1	2011
Mr. Bach?	Bay Bach?	Arthur-1	2011
Your mother will see you now.	Anneniz sizi içeride bekliyor.	Arthur-1	2011
Don't worry, Arthur, it won't take long. Then we'll watch cartoons.	Merak etme Arthur. Çok uzun sürmez. Sonra gider çizgi film izleriz.	Arthur-1	2011
Hello, Arthur.	Merhaba Arthur.	Arthur-1	2011
Oh, hello, Susan.	Oh, merhaba Susan.	Arthur-1	2011