Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 7387
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
We'd like to send you on a trip overseas. | Seni denizaşırı bir seyahate göndermek istiyoruz. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Why did you abandon me? | Beni neden terk ettiniz? | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
We didn't abandon you... | Seni terk etmedik. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
we lost you. | Kaybettik. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Then... | O zaman onca yıl sonra... | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
why seek me out now... | Bu yüzden... | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
when you haven't sought me out all these years? | ...beni neden şimdi buldunuz? | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Yeah, I've been curious about that too. | Evet, bunu ben de merak ediyorum. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
I've never once in my life heard anything | Bir ağabeyim daha olduğunu bana hiç söylemediniz. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Why don't we do this? | Bunu yapmamıza gerek yok. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Let's just... | Sadece... | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Let's just live our lives with some distance between us? | Sadece herkes kendi hayatını yaşasın. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Instead of trying to force some feelings that doesn't even exist. | Hissetmediğimiz şeylere kendimizi zorlamamıza gerek yok. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
I think that's the best thing to do. | En doğrusu bu. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Thanks for the tea. | Çay için teşekkür ederim. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
I didn't want to tell anyone. | Kimseye söylemek istemedim. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Because I wanted to forget what had happened. | Çünkü olanları unutmak istedim. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Whenever I would think of you... | Ne zaman seni düşünsem kalbim paramparça oluyordu. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
and I couldn't handle the agonizing pain. | Beni kahreden bu acıyla baş edemedim. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
I've never once... | Bunca yıl boyunca... bir kere bile... | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
have ever stopped... | ...aklımdan çıkmadım. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
I just hoped and prayed... | Sadece ümit ettim ve dua ettim... | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
that you were still alive. | ...hayatta olman için. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
All I prayed for... | Dua ettim... | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
was that you were somehow still alive. | ...sadece bir yerlerde yaşıyor olman için. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
I prayed... every single night for you. | Her gece senin için dua ettim. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Thank you for still being alive. | Hayatta olduğun için teşekkür ederim. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Thank you... Thank you so much for still being alive! | Teşekkür ederim... Hayatta olduğun için çok teşekkür ederim. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Thank you... thank you! | Teşekkür ederim... Teşekkür ederim... | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Thank you for still being alive. | Yaşadığın için teşekkür ederim. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Thank you. | Teşekkür ederim, teşekkür ederim. Hâlâ hayatta olduğun için teşekkür ederim. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
What did you parents say? | Ailen ne dedi? | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
The woman who calls herself my mom... | Annem olduğunu iddia eden kadın elime sarılıp ağladı. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Yeah... I can't even imagine how much you mom must've missed you. | Seni ne kadar özlemiştir, kim bilir? | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Didn't you feel something when you held your mom's hand? | Annen elini tuttuğu zaman hiçbir şey hissetmedin mi? | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
You felt the warmth of your mom's hand, right? | Anne elinin sıcaklığını hissettin değil mi? | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Holding a mom's hand... | Anne eli tutmak... | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
That's something I never got to experience before. | ...daha önce hiç tecrübe etmediğim bir şey. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
There's no need for you to worry. | Endişelenmenize gerek yok. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
His health has deteriorated to a point | Bu aşamada başarı oranı yüzde yüze yakın. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Being a parent is so hard. | Anne baba olmak çok zor. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
I'll wait for you with a smile on my face. | Seni yüzümde bir gülümsemeyle bekleyeceğim. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Why are you being so loud? They want the Golden Boat! | Neden bu kadar gürültü yapıyorsun? Islatmak istiyorlar, ıslatmak. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
In celebration of His Highness, Ji Hyuk, having found his birth parents | Majesteleri Ji Hyuk, ailesini bulmasının şerefine... | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Hey! I'm not paying for everyone's tab! | Hey! Herkesin hesabını ödemiyorum. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Your parents are filthy rich! I'm not rich. Those people are rich. | Ailende bok gibi para var. Ben de yok. Onlarda var. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
You have to pay for your own drink tabs. | Kendi içkinizi kendiniz ödemek zorundasınız. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Don't be misled by what you have seen or heard on the news, okay? | Haberlerde duyduğunuz veya gördüğünüz şeyler sizi yanıltmasın. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
I'm not a rich family's son. | Ben zengin bir ailenin oğlu değilim. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
I'm just one of you guys here at Guchangdo Market. | Sadece Guchangdo pazarındaki insanlardan biriyim. Dün sözleşmeli çalışanlarından biri ölmüş. Yani? | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Don't feel awkward around me, and treat me casually like you've always done. | Kendinizi garip hissetmeyin. Bana her zamanki gibi davranın. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Let's cheers. Okay, fine. | Şerefe! Tamam, tamam | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
But you have to pay for our drink tabs, okay? | Ama yine de içkilerimizi ödemek zorundasın, tamam mı? | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Okay, fine! It'll be my treat! | Tamam, tamam. Bendensiniz. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
But I'm not paying for the snacks too. Just your drink tabs, okay? | Ama mezeleri ödemem. Sadece içkiler, tamam mı? | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Okay, it's a deal! Wait! But no beers. | Tamam, anlaştık. Bir dakika! Bira da içmek yok. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
You can only get soju. | Sadece soju içebilirsiniz. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Who even drinks beer anymore these days? | Bugünlerde bira içen kaldı mı ki? Hem pahalı hem de hemen tıkıyor. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Okay, we'll take that. | Öyle yapacağız. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
The guy who calls that a real treat, and those that are satisfied with it... | Adamın ısmarladığı şeye bakın. Siz de bu kadarla mutlu oluyorsunuz. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
You guys are all the same! Why are you all so cheap! | Hepiniz aynısınız. Neden bu kadar ucuzcusunuz? | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
The heir to the Hyun Sung Group is going to | Hyun Sung Grubun varisi ailesini bulmasının şerefine... | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
treat in celebration of finding his parents. | ...bize bir şeyler ısmarlayacak. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
But he only offered to pay for soju, and we're not allowed to get any beer. | Ama sadece soju ısmarlamaya kalkıyor. Bira bile alamıyoruz. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Don't you think that's an insult to Hyun Sung Group's name? | Sizce de bu Hyun Sung Gruba hakaret olmuyor mu? | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Everything that these people are having? | Hepsininkini mi? | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Yes, that won't be a problem. | Evet, problem olmaz. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
You heard her, right? Everything is on her! | Onu duydunuz, değil mi? Her şeyi o ısmarlıyor. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
No, that's not the right thing to say. | Hayır, yanlış söylüyorsunuz. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Ji Hyuk didn't pay for a thing. We should hurray for Ms. Mi Ra. | Ji Hyuk bir kuruş bile ödemiyor. Mi Ra Hanım için tezahürat yapmalısınız. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Here, let me pour you your first drink. | İlk içkinizi doldurmama izin verin. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Hey, does she look like the sort of person | Hey, sence böyle pis bir yerde soju içecek birine benziyor mu? | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
You just don't get it. | Kafan basmıyor mu? | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
I'll take you to a fancy place later and buy you a glass of red wine. | Sizi daha sonra lüks bir yere götürüp kırmızı şarap ikram ederim. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Drink the whole thing. Wow, she's a good drinker! | Hepsini mi içti? Vay, sağlam içiciymiş. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Wow, what a great drinker! | Vay be! Ne sağlam içici çıktı. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Let me pour you a drink too. Stop feeding her drinks! | Bir tane daha doldurayım. Bardağını doldurmayı bırak artık. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
You scoundrel. Just because she's your girlfriend... | Seni hergele, sırf kız arkadaşın diye... | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
She's not my girlfriend. Let me see that. | O benim kız arkadaşım değil. Ver bakayım şunu. Al bakalım. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
If you don't, then I can't give you my blessing. | Yoksa çıkmanıza izin vermem. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
No, don't give her another drink! No. | Yeter, verme artık. Hayır, içeceğim. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
I like your style. Here, let me pour you one. | Sevdim tarzını. Bir tane daha doldurayım. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Take good care of our Ji Hyuk for us, okay? | Bizim için Ji Hyuk'a iyi bak, tamam mı? | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Sure! | Bakarım. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
I think you've had enough. Let's get you up. | Bence yeterince içtiniz. Hadi kalkalım. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Are you okay? | İyi misiniz? Yapma. Sana ne diyorsam onu yap. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Yes, I'm fine. Let's go before you drink anymore. | İyiyim. Daha fazla içmeden gidelim. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Where do you think you're going? | Nereye gittiğiniz sanıyorsunuz? | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
She can't leave until she sings us a song first. | Bizim için bir tane şarkı söyleyene kadar hiçbir yere gidemezsiniz. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
You think it's okay to just let them go or not? | Onları gönderelim mi, göndermeyelim mi? | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
What are you guys doing! | Ne yapıyorsunuz? | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
What do you think you're doing! | Ne yaptığınızı sanıyorsunuz? | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Ms. Mi Ra. | Mi Ra Hanım! | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
What a nice singer! | Çok güzel söylüyor. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Ms. Mi Ra. | Mi Ra Hanım. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Ms. Mi Ra, wake up. | Mi Ra Hanım, uyanın. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Is this the right place? | Burası doğru adres mi? Her şey yolunda mı? İyi görünmüyorsun? | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Thank you for still being alive. | Hâlâ hayatta olduğun için teşekkür ederim. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Which one's your house? | Hangisi sizin eviniz? Sizi eve kadar bırakayım. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Forget it. | İstemez. Benim için endişelenmeyi bırakın. Kendinize bakın. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |