• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 7921

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
Boy, he hasn't shut up about that Africa trip. Afrika'daki tatili bir türlü ağzından düşürmüyor. Blended-1 2014 info-icon
Your kids are... Incredible. Çocukların mükemmeller. Blended-1 2014 info-icon
Yeah. That's why Lauren and I Evet, bu yüzden, onlar için... Blended-1 2014 info-icon
I didn't know that. Yeah. Haberim yoktu bundan. Geldiğini söylerim. Blended-1 2014 info-icon
And, uh... I'll put these in the bedroom... Bunları ise yatak odasına bırakırım. Blended-1 2014 info-icon
Next to where we make love. Daha çok çocuk yapacağımız yere yani. Blended-1 2014 info-icon
Tell, uh, Tyler I said goodbye. Tyler'a hoşça kal dediğimi söyle. Blended-1 2014 info-icon
Where's Jim goin'? Jim nereye gidiyor? Yapacak işleri var sanırım. Blended-1 2014 info-icon
Can you and me play, then? O zaman sadece ikimiz oynayacağız. Blended-1 2014 info-icon
Yeah, of co... Evet, tabii Blended-1 2014 info-icon
Oooh! Saved by the bell. Telefon çaldı, kurtulduk. Blended-1 2014 info-icon
Hey, what's up? N'aber? Meşgul müsün? Blended-1 2014 info-icon
Is there a gq photo shoot going on here? Dergi çekimi falan mı yapılıyor burada? Blended-1 2014 info-icon
No... oh, no. I'm just, uh... Yok, hayır. Rahat rahat duruyor şurada. Blended-1 2014 info-icon
I'm sorry that took so long. Bu kadar uzun sürdüğü için özür dilerim. Blended-1 2014 info-icon
Thank you for watching after the boys. Çocuklara göz kulak olduğun için teşekkür ederim. Blended-1 2014 info-icon
I'm done now and I'm guessing İşim bitti ama. Sanırsam senin de yapacak işlerin vardır. Blended-1 2014 info-icon
How do you always look so great? Nasıl böyle her zaman güzel görünebiliyorsun? Blended-1 2014 info-icon
Yeah? Hadi ya? Üç günde bir saçımı yıkadığım içindir. Blended-1 2014 info-icon
Thanks for noticing. Farkına vardığına sevindim. Çok komiksin. Blended-1 2014 info-icon
It's hard for me to imagine you with someone else. Seni başka birisiyle düşünmek benim için çok zor. Blended-1 2014 info-icon
Really?! It wasn't hard for you to imagine yourself Gerçekten mi? Beni aldattığında kendini başka biriyle düşünmek zor değil miydi? Blended-1 2014 info-icon
No matter what I say, you always bring it back to that. Ne söylersem söyleyeyim her zaman bana bu cevabı veriyorsun. Blended-1 2014 info-icon
I could say, "hey, look at that house." Şimdi "Şu eve bak" desem "Beni aldattığında, biz o evde yaşıyorduk" dersin. Blended-1 2014 info-icon
Or I could say, "pass that pickle." Ya da "Şu turşuyu ver" desem, dersin ki Blended-1 2014 info-icon
something about a pickle and you cheating on me. "Beni aldatırken, turşuda bir sorun vardı." derim. Blended-1 2014 info-icon
It's fun to laugh with you again, Lauren. Seninle tekrar gülüşmek güzel, Lauren. Eskiden bunu hep yapardık. Blended-1 2014 info-icon
You brought flowers? Çiçek mi getirdin? Evet. Blended-1 2014 info-icon
Why'd you bring flowers? Neden çiçek getirdin? Çünkü sen çiçekleri hak ediyorsun. Blended-1 2014 info-icon
Lauren, when you went away to Africa, Lauren, Afrika'ya gittiğinizde pek çok şey düşündüm. Blended-1 2014 info-icon
You and I, we have so much history together. Büyük bir geçmişimiz var. Blended-1 2014 info-icon
Two boys. İki evlat Bir resepsiyonist. Blended-1 2014 info-icon
I... look, I made a mistake! That's... Tamam, bir hata yaptım. Bana göre en az 4 kez hata yaptın. Blended-1 2014 info-icon
Made. Past tense. Yaptım. Geçmişte kaldı. Blended-1 2014 info-icon
I I was a jerk. Lauren... Pisliğin tekiydim. Lauren Blended-1 2014 info-icon
You were the best thing in my life. Sen hayatımdaki en güzel şeysin. Blended-1 2014 info-icon
You and the boys. Sen ve iki çocuğumuz. Blended-1 2014 info-icon
And boys need their fathers. Ve çocukların babalarına ihtiyacı olur. Blended-1 2014 info-icon
They do. Evet, olur. İyi bir baba olduğuma inanıyorum. Blended-1 2014 info-icon
I just need to prove it to them. Sadece bunu onlara kanıtlamam gerekiyor. Blended-1 2014 info-icon
Well, you can! It's not too late. Kanıtlayabilirsin. Hâlâ geç değil. Blended-1 2014 info-icon
Is it too late... For this? Bunun için de çok geç mi peki? Blended-1 2014 info-icon
What... Are you doing?! Ne yapıyorsun? Blended-1 2014 info-icon
I'm comin' home, baby. Evimimize dönüyorum, bebeğim. Blended-1 2014 info-icon
Oh! G... mark! Get off of me! Mark! Çekil başımdan! Blended-1 2014 info-icon
You don't live here anymore! Artık burada yaşamıyorsun! Başka biri mi var? Blended-1 2014 info-icon
No. And that's none of your business anyway. Hayır. Hem bunlar artık seni ilgilendirmez. Blended-1 2014 info-icon
You're interested in being a good father? İyi bir baba olmak mı istiyorsun? Blended-1 2014 info-icon
Tyler has a game on Saturday. Be there. Cumartesi Tyler'ın maçı var. Orada ol. Blended-1 2014 info-icon
I didn't mean to wake you. Sorry. Seni uyandırmak istemedim. Affedersin. Blended-1 2014 info-icon
I was talking to mom before bed. Uyumadan önce annemle konuştum. Blended-1 2014 info-icon
And she says she has a lot of stuff to do. Yapacak bir sürü işi olduğunu söyledi. Blended-1 2014 info-icon
She does? Öyle mi? Evet. Blended-1 2014 info-icon
So she might not be able to hang around as much. Artık buralarda çok fazla bulunamayabilirmiş. Blended-1 2014 info-icon
She also said you need to increase my allowance to $5. Ayrıca harçlığıma 5$ zam yapmanı da söyledi. Blended-1 2014 info-icon
She's very generous. Çok cömertmiş. Blended-1 2014 info-icon
I don't want her to disappear. Gitmesini istemiyorum. Blended-1 2014 info-icon
Sweetheart, she's never gonna disappear. Tatlım, annen asla gitmeyecektir. Blended-1 2014 info-icon
Never ever. Asla ama asla. Gitmesine izin verebilirsin. Blended-1 2014 info-icon
She will always be right here. O hep burada olacaktır. Blended-1 2014 info-icon
And I will always be here. Ben her zaman yanında olacağım. Söz veriyorum. Blended-1 2014 info-icon
By the way, mom loved the Africa trip. Bu arada, annem Afrika tatilini çok sevmiş. Blended-1 2014 info-icon
So did I. Ben de. Blended-1 2014 info-icon
I miss her. Onu özledim. Annen harika birisiydi. Blended-1 2014 info-icon
I mean Lauren. Lauren'ı kast etmiştim. Blended-1 2014 info-icon
We don't have to let go of her, too, do we? Onun da gitmesine izin vermek zorunda değiliz, değil mi? Blended-1 2014 info-icon
Come here. Sarıl bakalım. Blended-1 2014 info-icon
Brendan, don't forget that I'm picking you up for scouts, Brendan, unutma seni izci kampına götüreceğim. Otobüse binip eve gelme. Blended-1 2014 info-icon
Thanks for telling everyone I'm still in scouts, mom. Herkesin önünde hâlâ izci kampına gittiğimi söylediğin için teşekkür ederim, anne. Blended-1 2014 info-icon
You're a good boy. Be proud of who you are. Sen iyi bir çocuksun. Kendinle gurur duy. Blended-1 2014 info-icon
Say one word and you're dead. Tek kelime et de, boğazlayayım seni. Blended-1 2014 info-icon
You're driving a minivan. Minivan kullanıyorsun. Dick'in. Blended-1 2014 info-icon
I'm off to buy toilet paper for team theodopolis. Theodopolis takımı için tuvalet kağıdı almaya gidiyorum. Blended-1 2014 info-icon
When the team needs toilet paper, Takımın tuvalet kağıdına ihtiyacı olursa yardımcı kaptan gidip alırmış. Blended-1 2014 info-icon
And believe me, those kids never stop crapping. İnan bana, bu çocuklar sıçmadan duramıyor. Blended-1 2014 info-icon
Kids need to crap. Çocukların sıçması gerekiyor ama. Blended-1 2014 info-icon
You need anything from... Mağazadan bir şey istiyor musun? Blended-1 2014 info-icon
I'm good. Sağ ol. Blended-1 2014 info-icon
See ya at the pta meeting. Veli toplantısında görüşürüz. Görüşürüz, güzellik. Blended-1 2014 info-icon
Yeah. You've got this one. Bu sefet vuracaksın! Blended-1 2014 info-icon
Yeah! Base on! Please stop that. İçeride! Lütfen yapma şunu! Blended-1 2014 info-icon
Uh, this is so good, honey. This... Bu çok güzel, tatlım. Bu aile demek. Blended-1 2014 info-icon
This is fun for me. Benim için de eğlence demek. Blended-1 2014 info-icon
Way to go, dad. Aferin sana, baba! Blended-1 2014 info-icon
One out to go, Bir atış kaçtı ama yeni bir atış için tekrar toplanıyorlar. Blended-1 2014 info-icon
Standard fence, let's do it! Yeni bir satış daha yapın, hadi! Blended-1 2014 info-icon
Now batting, number 23, Tyler Reynolds. Şimdiki atışta 23 numarayla Tyler Reynolds. Blended-1 2014 info-icon
Hey, that's not nice! Hiç hoş değil. Blended-1 2014 info-icon
Aw, shut up. That kid's awful. Kapa çeneni velet berbat bir oyuncu. Blended-1 2014 info-icon
Go, Tyler! Bastır, Tyler! Bastır, Tyler! Blended-1 2014 info-icon
Tracy. Tracy. Kafan burada ne arıyor? Blended-1 2014 info-icon
Easy out. Uğraşma boş yere. Blended-1 2014 info-icon
New batter! Easy! Yeni atıcı istiyoruz. Çabuk ol. Blended-1 2014 info-icon
You got him, Kevin. Bitir işini, Kevin. Blended-1 2014 info-icon
Strike one! Birinci dışarıda! Blended-1 2014 info-icon
I'm so sorry mark didn't show up. Mark gelmediği için çok üzgünüm. Blended-1 2014 info-icon
I mean, he just doesn't get it, you know? Adamın kafası basmıyor ki. %100 önceliğin çocukların olmalı. Blended-1 2014 info-icon
Well, like 99%. You get 1% for yourself. Yani %99. %1'ni kendine ayırabilirsin. Blended-1 2014 info-icon
That's great news. Çok iyiymiş. Blended-1 2014 info-icon
Well, no matter what, you have to show up for your kids. Çocuklarınla ilgilenmedikten sonra hiçbir şeyi önemi olmaz. Blended-1 2014 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 7916
  • 7917
  • 7918
  • 7919
  • 7920
  • 7921
  • 7922
  • 7923
  • 7924
  • 7925
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim