Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 8126

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
It's nothing big, but I really think you should get to know these people.	Büyük bir parti değil ama onlarla tanışman iyi olacak.	Bloomington-1	2010
You want me to go back to LA again?	Oraya mı dönmemi istiyorsun?	Bloomington-1	2010
No, no. It's on your side, in the city.	Hayır hayır. Sana yakın sayılır, şehirde.	Bloomington-1	2010
That's like two hours away.	2 saat falan sürer ama.	Bloomington-1	2010
I'll e mail you the details.	Detayları mail atarım.	Bloomington-1	2010
Wade, I don't actually have a car.	Arabam da yok.	Bloomington-1	2010
They'll be expecting you.	Seni bekliyorlar.	Bloomington-1	2010
And congratulations again, kiddo!	Tekrar tebrikler evlat.	Bloomington-1	2010
If you want, I can drive on the way home if you're tired.	Yorgunsan eve götürebilirim seni.	Bloomington-1	2010
What do you want me to introduce myself as?	Kendimi neyin olarak tanıtmamı istersin?	Bloomington-1	2010
My friend... from college.	Arkadaşım...okuldan.	Bloomington-1	2010
I'm Jackie.	Ben Jackie.	Bloomington-1	2010
Are you Laura? Yes.	Siz de Laura olmalısınız? Evet.	Bloomington-1	2010
Oh, happy birthday!	Mutlu yıllar.	Bloomington-1	2010
Thank you! That is so nice of you.	Teşekkürler. Çok naziksiniz.	Bloomington-1	2010
This is my friend Catherine.	Bu arkadaşım Catherine.	Bloomington-1	2010
Jackie! Bill Whitten.	JAckie.Bill Whitten.	Bloomington-1	2010
I'm so glad you could make it.	Gelmenize çokk sevindim.	Bloomington-1	2010
Wade wasn't sure if you were coming.	Wade geleceğinizden emin değildi.	Bloomington-1	2010
Oh, he insisted.	Israr etti.	Bloomington-1	2010
Hey, there are some pretty hardcore 'Neptune' fans I want you to meet.	sizinle tanışmak isteyen sıkı Neptün hayranları var.	Bloomington-1	2010
We're doing press already, huh?	Hemen basın toplantısına mı geçtik?	Bloomington-1	2010
You have a good sense of humor; I like that.	Çok şakacısınız.	Bloomington-1	2010
Red wine?	Kırmızı şarap?	Bloomington-1	2010
So, where do you know Jackie from?	Jackie'yi nereden tanıyorsunuz?	Bloomington-1	2010
From school.	Okuldan.	Bloomington-1	2010
You go to school together?	Birlikte mi okuyorsunuz?	Bloomington-1	2010
Were you ever a fan of the show?	Dizinin mi hayranıydınız?	Bloomington-1	2010
If you need anything at all just let me know.	Birşeye ihtiyacınız olursa haber verin.	Bloomington-1	2010
It was nice meeting you.	Tanıştığıma memnun oldum.	Bloomington-1	2010
Thanks for doing all the driving.	Getirdiğin için teşekkürler.	Bloomington-1	2010
I hope you're not the jealous type,	Umarım kıskanç tiplerden değilsindir çünkü...	Bloomington-1	2010
because Whitten told me they're giving Tyler a love interest.	Whittne Tyler'ın bir sevgilisi olacağıı söyledi.	Bloomington-1	2010
It's gotta be this guy I auditioned with.	Birlikte çalıştığım çocuk olmalı.	Bloomington-1	2010
Tommy, I think.	Tommy'di galiba adı.	Bloomington-1	2010
He was so star struck when I met him. I hope he's over it.	Tanıştığımızda bana hayran gibi davranıyordu. Umarım bunu aşar.	Bloomington-1	2010
You think he has a crush on you?	Sence sana aşık mı?	Bloomington-1	2010
You're not actually jealous, are you? I was totally kidding.	Gerçekten kıskanmıyorsun değil mi? Şaka yapıyordum.	Bloomington-1	2010
Why would I be jealous, Jacqueline?	Neden kıskanayım Jacqualine?	Bloomington-1	2010
Jacqueline?	Jacqualine mi?	Bloomington-1	2010
That is your name, isn't it?	Adın bu, değil mi?	Bloomington-1	2010
Why are you doing this? I thought you'd be happy for me.	Bunu neden yapıyoruz? Benim adıma mutlu olursun sanmıştım.	Bloomington-1	2010
Really? Why do you care what I think?	Gerçekten mi? Benim düşüncelerim umrunda mı?	Bloomington-1	2010
It's not like it's gonna matter when you're gone, anyways.	Sen gidince farketmeyecek nasılsa.	Bloomington-1	2010
What's... that supposed to mean?	Bu ne anlama geliyor?	Bloomington-1	2010
What do you think that means?	Sence?	Bloomington-1	2010
You think we're gonna break up	Başka bir yerde çalışacağım diye...	Bloomington-1	2010
just because I'm taking a job someplace else?	...ayrılacağız mı sanıyorsun?	Bloomington-1	2010
I'm pretty sure we're not the only	Dünyadaki uzak mesafe ilişkisi yaşayan...	Bloomington-1	2010
long distance couple on the planet, Catherine.	...tek çift biz değiliz Catherine.	Bloomington-1	2010
Cute. So we're a 'couple' now?	Şimdi de çift mi olduk?	Bloomington-1	2010
That is so shitty.	Bu çok boktan.	Bloomington-1	2010
I'm sorry. I didn't... Can we just...	Özür dilerim.	Bloomington-1	2010
Let's just talk about this tomorrow morning, OK?	Yarın sabah konuşalım tamam mı?	Bloomington-1	2010
No! I want to talk about it now!	Hayır! Şimdi konuşmak istiyorum!	Bloomington-1	2010
First of all, you need to do me the fucking courtesy	Öncelikle en azından bir ilişkide olduğumuzu kabullenme...	Bloomington-1	2010
of at least admitting we're in a relationship.	...nezaketini bana göstermelisin.	Bloomington-1	2010
Second, give me a halfway decent explanation	İkincisi de ilişkimizi neden bitirmek istediğinle ilgili...	Bloomington-1	2010
as to why you want to call it off.	...iyi bir açıklaman yapman.	Bloomington-1	2010
Jackie, think about this in practical terms!	Jackie, gerçekçi düşün.	Bloomington-1	2010
California is all the way on the other side of the country.	California ülkenin diğer ucunda.	Bloomington-1	2010
How often do you plan on flying out here to see me?	Beni ne sıklıkla gelip görmeyi planlıyorsun?	Bloomington-1	2010
Many times. Whenever I have time off.	Sık sık. Her boş vaktimde.	Bloomington-1	2010
OK, fine. Let's say you do that.	Tamam. Bunu yaptın diyelim.	Bloomington-1	2010
What are we gonna do when you get here?	Buraya geldğinde ne yapacağız?	Bloomington-1	2010
I don't know. The same things we always do.	Bilmiyorum. Her zaman yaptıklarımızı.	Bloomington-1	2010
And what if we see somebody you know?	Ya seni tanıyan birini görürsek?	Bloomington-1	2010
Are you just gonna say we're college buddies again?	Okuldan kankam mı diyeceksin yine?	Bloomington-1	2010
How are you gonna justify flying here so often just to see a friend?	Ülkenin bir ucundan sık sık arkadaşını görmek için geldiğini nasıl açıklayacaksın?	Bloomington-1	2010
Look, if that's what you're worried about, I'm with you...	Bak eğer endişelendiğin buysa, ben seninleyim...	Bloomington-1	2010
I'm totally with you. 1	Tamamen seninleyim.	Bloomington-1	2010
I'm not saying I'd be able to make this public right away,	Hemen halka açıklayamam bunu...	Bloomington-1	2010
because I can't.	...yapamam.	Bloomington-1	2010
But I can promise I would never let this be the reason for us to break up.	Ama bunun ayrılmamıza sebep olmayacağına dair söz verebilirim.	Bloomington-1	2010
Even if there's speculation or articles, pictures, whatever.	Dedikodular, yazılar, resimler olsa bile.	Bloomington-1	2010
I'm willing to deal with it because I think you're worth it.	Bunu yapmak istiyorum çünkü sen buna değersin.	Bloomington-1	2010
Maybe I don't want to make this public.	Belki ben halka açıklamak istemiyorumdur.	Bloomington-1	2010
I agree. We'll wait for the right time.	Katılıyorum. Doğru zamanı bekleyelim.	Bloomington-1	2010
No Jackie, there is no right or wrong time.	Hayır Jackie. Doğru ya da yanlış zaman yok.	Bloomington-1	2010
Maybe I just don't think you're worth it.	Belki de ben senin buna değeceğini düşünmüyordumdur.	Bloomington-1	2010
Hey, guys.	Çocuklar.	Bloomington-1	2010
You still go here? I thought you left.	Hala geliyor musun buraya? Bıraktın sanıyordum.	Bloomington-1	2010
Yeah, Sandy, still go here.	Evet SAndy, hala geliyorum.	Bloomington-1	2010
New semester, new assignments...	Yeni dönem, yeni araştırmalar...	Bloomington-1	2010
I get to learn about the psychosexual stages.	Psikoseksüel aşamaları öğrenmem gerek.	Bloomington-1	2010
That's as close as you're ever gonna get to it.	Senin yapacağının yakınına olabildiğince gelecek.	Bloomington-1	2010
Would you like to switch with him?	Değiştirmek ister misin onunla?	Bloomington-1	2010
I feel like that would make a better late night reading for two.	İkiniz için iyi bir gece okuması olur.	Bloomington-1	2010
I'm sorry, Sandy, have I done something to you?	Pardon Sandy, sana birşey mi yaptım?	Bloomington-1	2010
Do you want me to leave?	Gitmemi mi istiyorsun?	Bloomington-1	2010
I'm thrilled we have our very own insider in the group.	Sen aramızda olduğun için çok heyecanlıyım.	Bloomington-1	2010
I think she's fine with what she has.	Bence o şu anki haliyle iyi.	Bloomington-1	2010
Can't you just drop it?	Bırakır mısın artık? 1	Bloomington-1	2010
Drop what?	Neyi?	Bloomington-1	2010
The fucking janitor knows she's banging a teacher.	Bir öğretmenle işi götürdüğünü okul hademesi biliyor.	Bloomington-1	2010
That's the only reason she gets good grades.	Yüksek notlar almasının tek nedeni.	Bloomington-1	2010
Lord knows she's too famous to go to class like the rest of us.	Derslere girmeyecek kadar meşhurdur.	Bloomington-1	2010
Sandy, honey, is there something you want to tell me?	Sandy, tatlım, bana söylemek istediğin birşey mi var?	Bloomington-1	2010
No, I'm happy.	Hayır, ben mutluyum.	Bloomington-1	2010
I'm have my own trashy Catherine Stark sex story to tell the freshmen next year.	Seneye yeni gelecek birinci sınıflara anlatacak Catherine Stark hikayelerim var.	Bloomington-1	2010