Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 8685
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
You should address the mayor directly. | Başkana direk hitap edin. | Bone Tomahawk-1 | 2014 | ![]() |
Yes, you should Somebody should bury Buford. | Evet, edin. Birinin Buford'ı gömmesi gerek. | Bone Tomahawk-1 | 2014 | ![]() |
He's got no kin in Bright Hope. | Bright Hope'da akrabası yok. Dua okunup gömülmesiyle ilgilenirim. | Bone Tomahawk-1 | 2014 | ![]() |
Does anybody know how to spell "Troglodytes"? | "İlkeller" nasıl yazılıyordu, bilen var mı? | Bone Tomahawk-1 | 2014 | ![]() |
For the telegram. | Telegraf için soruyorum. | Bone Tomahawk-1 | 2014 | ![]() |
You'll hear it soon. | Yakında okuduğumu duyacaksın. | Bone Tomahawk-1 | 2014 | ![]() |
I hope that this doesn't sound callous but | Duygusuzca gelsin istemem ama... | Bone Tomahawk-1 | 2014 | ![]() |
do you truly believe they're still alive? | ...gerçekten hâlâ hayatta olduklarına inanıyor musun? | Bone Tomahawk-1 | 2014 | ![]() |
I'm not gonna speculate on that. | Bu konuda tahmin yürütmeyeceğim. | Bone Tomahawk-1 | 2014 | ![]() |
There are limits to the responsibilities | Kasaba şerifinin sorumluluklarının da bir sınırı vardır. | Bone Tomahawk-1 | 2014 | ![]() |
Riding out into the terri Lorna. I'm going. | Öyle at üstünde yasaklı... Lorna, gideceğim. Başka çarem yok. | Bone Tomahawk-1 | 2014 | ![]() |
Let's not have words on this. | Bunu daha fazla konuşmayalım. | Bone Tomahawk-1 | 2014 | ![]() |
Franklin... | Franklin. | Bone Tomahawk-1 | 2014 | ![]() |
Please come back. | Lütfen geri dön. | Bone Tomahawk-1 | 2014 | ![]() |
Hey, Greg. | N'aber Greg? | Bone Tomahawk-1 | 2014 | ![]() |
or a windup. | ...mekanik bir düzenekmiş. | Bone Tomahawk-1 | 2014 | ![]() |
Hey, Layla. | Merhaba, Layla. Merhaba, Layla. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Have you been a good girl? | Uslu bir kız oldun mu? Uslu bir kız oldun mu? | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
You're just hungry. | Acıkmışsın. Acıkmışsın. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Come on, girl. | Hadi, kızım. Hadi, kızım. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, me too. | Evet, bende. Evet, bende. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Come on, Audrey, you can do this. | Hadi, Audrey. Bunu yapabilirsin. 1 Hadi, Audrey. Bunu yapabilirsin. 1 | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
The patients are beginning to speak of a presence in the clinic. | Hastalar klinikte bir varlık olduğundan konuşmaya başladılar... Hastalar klinikte bir varlık olduğundan konuşmaya başladılar... | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Something they can feel. | Hissedebildikleri bir şeyden. Hissedebildikleri bir şeyden. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Something I can feel. 1 | Benim de hissedebildiğim bir şey. Benim de hissedebildiğim bir şey. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Something I don't dare admit I've felt before. | Bu, daha önce hissettiğimi itiraf... Bu, daha önce hissettiğimi itiraf... | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
While I continue to explain away the Boogeyman's existence... | Karabasanın varlığını açıklamak için araştırmaya devam ettiğimde... Karabasanın varlığını açıklamak için araştırmaya devam ettiğimde... | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
...as nothing but the darkness within ourselves... | ...bunun içimizdeki karanlıktan başka bir şey olmadığını öğrendim. ...bunun içimizdeki karanlıktan başka bir şey olmadığını öğrendim. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
...I'm left to wonder... | Artık şunu merak etmeyi bıraktım... Artık şunu merak etmeyi bıraktım... | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
...does that make him anything less than real? | ...onu gerçek yapan şeyin ne olduğunu? ...onu gerçek yapan şeyin ne olduğunu? | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Layla, no. | Layla, hayır! Layla, hayır! | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
It's time for bed. | Uyku vakti. Uyku vakti. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Layla? | Layla? Layla? | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Layla, are you okay? | Layla, sen iyi misin? Layla, sen iyi misin? | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
What's wrong, girl? | Sorun ne, kızım? Sorun ne, kızım? | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Did you hurt yourself? | Kendini mi yaraladın? Kendini mi yaraladın? | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
And we're back. | Ve geri döndük. Ve geri döndük. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
You're listening to Headspace on WZXB... | Wolfbridge Üniversitesi WZXB radyosunu dinliyorsunuz. Wolfbridge Üniversitesi WZXB radyosunu dinliyorsunuz. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
I'm Sarah Morris and as always, I'm here with Dr. Roger Kane... | Ben Sarah Morris ve her zamanki gibi yanımda Wolfbridge Üniversitesi... Ben Sarah Morris ve her zamanki gibi yanımda Wolfbridge Üniversitesi... | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
...psychiatrist and head of Wolfbridge's Psychology Department. | ...psikoloji bölümü başkanı psikiyatrist Doktor Roger Kane var. ...psikoloji bölümü başkanı psikiyatrist Doktor Roger Kane var. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
And we've got Liam on the line. | Ve hattımızda Liam varmış. Ve hattımızda Liam varmış. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Liam, how can we help you? | Liam, sana nasıl yardımcı olabiliriz? Liam, sana nasıl yardımcı olabiliriz? | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, this is a question for Sarah. | Evet, benim Sarah'a bir sorum var. Evet, benim Sarah'a bir sorum var. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Fire away, Liam. | Evet, seni dinliyorum, Liam. Evet, seni dinliyorum, Liam. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
I listen to your show every night. You have a really sexy voice. | Her gece senin programını dinliyorum. Gerçekten çok seksi bir sesin var. Her gece senin programını dinliyorum. Gerçekten çok seksi bir sesin var. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
What exactly is your question? | Senin tam olarak sorun ne? Senin tam olarak sorun ne? | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
So, what do you say, Sarah? Can I take you out sometime? | Pekâlâ, bak ne diyeceğim, Sarah? Seni bir ara dışarı çıkartabilir miyim? Pekâlâ, bak ne diyeceğim, Sarah? Seni bir ara dışarı çıkartabilir miyim? | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Sorry, Liam, my boyfriend is understanding, | Üzgünüm, Liam, erkek arkadaşım anlayışlı biridir... Üzgünüm, Liam, erkek arkadaşım anlayışlı biridir... | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
but not that understanding. | ...fakat bu kadar da anlayışlı olduğunu pek sanmıyorum. ...fakat bu kadar da anlayışlı olduğunu pek sanmıyorum. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
So I guess a blowjob's completely out of the question? | Sanırım bu konu dışı olacak ama oral seksi sormam söz konusu mu? Sanırım bu konu dışı olacak ama oral seksi sormam söz konusu mu? | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Not necessarily. | Sorun değil. Sorun değil. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Just bend down as far as you can, open up wide... | Ağzını açıp kafanı eğebildiğin kadar... Ağzını açıp kafanı eğebildiğin kadar... | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
...and give it your best shot. | ...öne eğip en iyi atışını yapıyorsun. ...öne eğip en iyi atışını yapıyorsun. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Our next call is from Eric. Eric, how are you tonight? | Sıradaki telefon Eric'ten. Eric, bu gece nasılsın? Sıradaki telefon Eric'ten. Eric, bu gece nasılsın? | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Okay, I guess. | Sanırım iyiyim. Sanırım iyiyim. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Actually, not so good. | Aslında o kadar da iyi değilim. Aslında o kadar da iyi değilim. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
My girlfriend broke up with me last week... | Geçen hafta kız arkadaşımdan ayrıldım. Geçen hafta kız arkadaşımdan ayrıldım. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
...and I've been having a hard time dealing with it. | Bunun üstesinden gelmekte baya zorlandım. Bunun üstesinden gelmekte baya zorlandım. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Sounds like you really cared about her. | Görünüşe göre onu çok önemsiyorsun. Görünüşe göre onu çok önemsiyorsun. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, I still do. | Evet, hala onu düşünüyorum. Evet, hala onu düşünüyorum. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
I think it was all my fault. | Her şeyin benim hatan olduğunu düşünüyorum. Her şeyin benim hatan olduğunu düşünüyorum. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Well, I'm a freshman and I haven't made that many friends. | Şey, bu sene üniversitedeki ilk yılım... Şey, bu sene üniversitedeki ilk yılım... | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
I guess I just need someone to talk to. | Sanırım, bu yüzden birileriyle konuşmaya ihtiyacım var. Sanırım, bu yüzden birileriyle konuşmaya ihtiyacım var. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Well, that's why we're here, Eric. Fire away. | Bu yüzden buradayız, Eric. Seni dinliyoruz. Bu yüzden buradayız, Eric. Seni dinliyoruz. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Hey, you still here? | Hey, sen hala burada mısın? Hey, sen hala burada mısın? | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Hi. Just putting the finishing touches... | Merhaba, ben de ayrılık parçalarından oluşan... Merhaba, ben de ayrılık parçalarından oluşan... | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
...on my ultimate breakup CD. | ...slow parçaları cd'e yazdırıyordum. ...slow parçaları cd'e yazdırıyordum. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
You know, one of the cry in your beer... | Bilirsin “birandaki gözyaşı”... Bilirsin birandaki gözyaşı”.... | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
...women are nothing but cray manipulative bitches variety. | ...”kadınlar numaracı sürtüklerden başka bir şey değildir” gibi parçalar. ...kadınlar numaracı sürtüklerden başka bir şey değildir” gibi parçalar. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
For that last caller? | Son arama yüzünden mi? Son arama yüzünden mi? | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
I had Brandon get his info before he hung up. | Brandon telefonu kapatmadan hemen önce onun hakkında bilgi aldım. Brandon telefonu kapatmadan hemen önce onun hakkında bilgi aldım. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Sarah... I know. I just... | Sarah... Biliyorum, ben sadece... Sarah... Biliyorum, ben sadece... | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
He seemed so sad. | Sesi o kadar üzgün geliyordu ki... Sesi o kadar üzgün geliyordu ki... | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
You know, he was blaming himself for everything he's going through... | İçinden geçtiği bu durumda her şey için kendini suçluyor... İçinden geçtiği bu durumda her şey için kendini suçluyor... | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
...and I knew what that feels like. | ...ve bunun nasıl bir duygu olduğunu bilirim. ...ve bunun nasıl bir duygu olduğunu bilirim. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
What you've overcome this past year... | Geçen yıl çok zor günler geçirdin. Geçen yıl çok zor günler geçirdin. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
It's gonna make you a great psychiatrist one day. | Bir gün sen çok iyi bir psikiyatr olacaksın. Bir gün sen çok iyi bir psikiyatr olacaksın. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
I don't need to explain... | Neden bir psikiyatrist’in asla kırık kalpli hastasının odasına dandik bir... Neden bir psikiyatrist’in asla kırık kalpli hastasının odasına dandik bir... | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
It's a good thing I'm not a psychiatrist yet. | Bunun iyi yanı henüz bir psikiyatrist değilim. Bunun iyi yanı henüz bir psikiyatrist değilim. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
I'm serious. Never underestimate the influence... | Ben ciddiyim. Asla kullandığın kelimelerin ve yapacağın hareketlerin... Ben ciddiyim. Asla kullandığın kelimelerin ve yapacağın hareketlerin... | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
...your words and actions have on others. | ...onlar üzerinde yaratacağı etkiyi hafife alma. ...onlar üzerinde yaratacağı etkiyi hafife alma. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
This is more than a spoonful. This is like a Mama Jug, huh, right? | Bu bir dolu kaşıktan daha fazla. Bu tıpkı bir annenin güveci gibi, değil mi? Bu bir dolu kaşıktan daha fazla. Bu tıpkı bir annenin güveci gibi, değil mi? | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Well, hello sweet cheeks. Don't touch my tits. | Merhaba, tatlı piliç. Göğüslerime dokunma. Merhaba, tatlı piliç. Göğüslerime dokunma. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
That's the property of Alpha Sigma Theta. | Burası özel "Alfa Sigma Teta" bölgesi. Burası özel "Alfa Sigma Teta" bölgesi. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Did you see that guy? | Bunu gördünüz mü çocuklar? Bunu gördünüz mü çocuklar? | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
I'm telling you, guys, I fucking aced my poetry final this morning. | Bakın ne söyleyeceğim çocuklar. Bakın ne söyleyeceğim çocuklar. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Poetry? Seriously? Yeah, man. | Şiir mi? Sen ciddi misin? Evet, dostum. Şiir mi? Sen ciddi misin? Evet, dostum. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
My professor says I'm the next rock poet in the making. | Profesör benim yeni jenerasyon harika bir şair olduğumu söyledi. Profesör benim yeni jenerasyon harika bir şair olduğumu söyledi. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
My very own Jim Morrison. | Oh... benim Jim Morrison'ım. Oh... benim Jim Morrison'ım. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
What do you got there, Lukas? | Oradaki de ne öyle, Lukas? Oradaki de ne öyle, Lukas? | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
It looks like... I don't know. Grilled shit on a bun? | Bu sanki... bilmiyorum... ızgara piliç olabilir mi? Bu sanki... bilmiyorum... ızgara piliç olabilir mi? | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
People actually get paid to make this shit. | İnsanlar bu şeyi yemek için para öder. İnsanlar bu şeyi yemek için para öder. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Should have went to culinary school. You're killing in bong hits and games. | Yemek pişirmeyle ilgili bir okula gitmiş olmalısın. Yemek pişirmeyle ilgili bir okula gitmiş olmalısın. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
You might as well stick to that. | Yine de bunlardan vazgeçmeyeceksin. Yine de bunlardan vazgeçmeyeceksin. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Did you talk to your dad about winter break yet? | Hey, kış tatili için daha babanla konuşmadın mı? Hey, kış tatili için daha babanla konuşmadın mı? | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, I told him I was going home with you and he's fine with it. | Evet, ona eve seninle birlikte gideceğimi söyledim ve o da bir şey söylemedi. Evet, ona eve seninle birlikte gideceğimi söyledim ve o da bir şey söylemedi. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Really? That is so awesome. My family's gonna love you so much. | Gerçekten mi? Bu harika. Ailem sana bayılacak. Gerçekten mi? Bu harika. Ailem sana bayılacak. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
So has anyone heard from Audrey? | Kimse Audrey'den bir haber aldı mı? Kimse Audrey'den bir haber aldı mı? | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
I left a message on her cell, I just haven't heard back yet. | Ona mesaj bıraktım fakat hala bir cevap alamadım. 1 Ona mesaj bıraktım fakat hala bir cevap alamadım. 1 | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Wow, the murders are all over the news. It's... | Her gün gazetelerde cinayet haberi çıktı. Bu... Her gün gazetelerde cinayet haberi çıktı. Bu... | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |