Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 8765

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
His name was Gold.	Adı Gold'du.	Boot Tracks-1	2012
On account of his colour.	Renginden alıyordu.	Boot Tracks-1	2012
Do you mind if I smoke Sam?	Sigara içmemde sakınca var mı, Sam?	Boot Tracks-1	2012
Your ex still got a key?	Eski sevgilinde hâlâ anahtar var mı?	Boot Tracks-1	2012
He hasn't used it far as I know.	Bildiğim kadarıyla kullanmamıştı.	Boot Tracks-1	2012
So no roommate's gonna pop in?	Peki hiçbir oda arkadaşı içeri girmeyecek mi?	Boot Tracks-1	2012
Was us coming here Samson...	Buraya gelen biz miydik, Samson...	Boot Tracks-1	2012
was that my idea or yours?	benim fikrim miydi yoksa senin mi?	Boot Tracks-1	2012
Well, I ain't clear on that either.	Şey, bu konuda da emin değilim.	Boot Tracks-1	2012
You want to watch a movie?	Film izlemek ister misin?	Boot Tracks-1	2012
You got one any good?	İyi bir tane var mı?	Boot Tracks-1	2012
I got one starring me.	Başrolde benim olduğum bir tane var.	Boot Tracks-1	2012
As soon as I use the john.	John'u kullanır kullanmaz.	Boot Tracks-1	2012
From whom you can hide nothing.	Kimden hiçbir şeyi gizleyemezsiniz?	Boot Tracks-1	2012
I'm in two minds on this.	Bu konuda karar veremiyorum.	Boot Tracks-1	2012
Reason I ask Samson is,	Sormamın sebebi, Samson,	Boot Tracks-1	2012
I've known people and I don't know whether or not you're one of them	İnsanlar tanımıştım ve senin, sanatıyla bütünleşmiş sanatçıları	Boot Tracks-1	2012
to get the artist mixed up with their art.	anlayabilecek biri olup olmadığını bilmiyorum.	Boot Tracks-1	2012
They get all sorts of ideas regarding one from the other.	Biri diğeriyle alakalı her çeşit görüşleri vardır.	Boot Tracks-1	2012
What sort of ones they get?	Ne tür bir görüşleri var?	Boot Tracks-1	2012
Sister Chastity.	Namuslu Rahibe.	Boot Tracks-1	2012
Conclude for example that's Florence.	Mesela onun Florence olduğunu sanıyorsun.	Boot Tracks-1	2012
It ain't?	Değil mi?	Boot Tracks-1	2012
Girl named LouAnn.	LouAnn adındaki kız.	Boot Tracks-1	2012
I'm sorry father, but I have nothing to confess.	Üzgünüm peder, itiraf edeceğim birşey yok.	Boot Tracks-1	2012
See, I'm Florence, I'm the actor.	Gördünmü, ben Florence, ben aktörüm.	Boot Tracks-1	2012
That's somebody else, get it?	Bu başka biri, anladın mı?	Boot Tracks-1	2012
Each night' I'd lay in bed thinking who she, and she who come in...	Her gece yatağıma uzandığımda onu düşünüyorum ve o içeri giriyor...	Boot Tracks-1	2012
Florence is sort of shy really.	Florence gerçekte biraz utangaç gibi.	Boot Tracks-1	2012
She likes to hold hands, talk, even if it's babble,	Teselli vermeyi, boş laf olsa bile konuşmayı,	Boot Tracks-1	2012
do a little blow to cut the ice.	buzları eritmek için hafiften üflemeyi sever.	Boot Tracks-1	2012
But LouAnn,	Ama LouAnn,	Boot Tracks-1	2012
wide eyed little LouAnn...	küçük açık gözlü LouAnn...	Boot Tracks-1	2012
she comes off as all sweet and innocent at first but,	başlangıçta sevimli ve masum olarak belirir ama,	Boot Tracks-1	2012
I 'I just say she ain't no Florence.	sadece, onun Florence olmadığını söylüyorum.	Boot Tracks-1	2012
Isn't that right father?	Bu doğru değil mi, Peder?	Boot Tracks-1	2012
Free yourself of those nasty habits.	Bu kötü alışkanlıklardan kendinizi arındırın.	Boot Tracks-1	2012
On one hand I'm proud of my performance.	Bir yandan, performansımdan memnunum.	Boot Tracks-1	2012
But on the other hand LouAnn is so powerful	Ama diğer yandan, onun normalden çok daha ilginç ve heyecan verici	Boot Tracks-1	2012
that after you see her bigger than life.	olduğunu gördükten sonra, LouAnn çok güçlü.	Boot Tracks-1	2012
What man's gonna want to know Florence.	Kim Florence'i tanımak isteyecektir.	Boot Tracks-1	2012
A hand holder with a cat that died.	Bir teselli veren ve ölmüş kedisi.	Boot Tracks-1	2012
I never met a movie person before, but I don't think I'd mix...	Daha önce film çeviren biriyle hiç tanışmamıştım ama gerçek kişiyle...	Boot Tracks-1	2012
one up for the real person.	karakteri birbirine karıştıracağımı sanmıyorum.	Boot Tracks-1	2012
Samson, I think you got layers, that's what I think.	Samson, benim düşünceme göre, senin tabakaların var.	Boot Tracks-1	2012
If I put my feet in your lap, will you rub them good?	Ayaklarımı dizine koyarsam, onları güzelce ovuşturur musun?	Boot Tracks-1	2012
You hot yet Samson?	Daha ısınmadın mı, Samson?	Boot Tracks-1	2012
Sure I am.	Elbette ısındım.	Boot Tracks-1	2012
It's gonna be ten o'clock, I gotta take care of my business.	Saat 10'a geliyor, işime gücüme bakmam gerek.	Boot Tracks-1	2012
I ain't in no hurry if you ain't hon.	Eğer acele etmezsen, ben de etmem tatlım.	Boot Tracks-1	2012
Do you want me to take off my clothes,	Elbiselerimi çıkarmamı ister misin,	Boot Tracks-1	2012
would that help you get aroused, huh?	bu seni canlandırmaya yardımcı olmaz mıydı, ha?	Boot Tracks-1	2012
If we could just find it Samson, I'd see us...	Eğer havaya girebilseydik Samson, birlikte gerçekten	Boot Tracks-1	2012
having something really special together, you know.	özel birşeyler paylaştığımızı görebilirdim, bilirsin.	Boot Tracks-1	2012
Do you see it that way Samson?	O açıdan görüyor musun, Samson?	Boot Tracks-1	2012
Our potential together?	Birlikte potansiyelimizi.	Boot Tracks-1	2012
Do you want to fuck me in the ass?	Beni götten sikmek ister misin?	Boot Tracks-1	2012
No! No more.	Hayır! Artık yeter.	Boot Tracks-1	2012
Don't fuck...	Beni sikme!	Boot Tracks-1	2012
Get the fuck away from me!	Benden uzak dur dedim!	Boot Tracks-1	2012
Whoa!	Aaaah!	Boot Tracks-1	2012
Samson, I knew you'd recognise the connection between us.	Samson, aramızdaki yakınlığı fark edeceğini biliyordum.	Boot Tracks-1	2012
Mind if I wear these, my clothes are still drying.	Bunları giymemde sakınca var mı, elbiselerim henüz kurumadı.	Boot Tracks-1	2012
Where'd you find those pants?	O pantolonu nereden buldun?	Boot Tracks-1	2012
Just some drawer, do you mind or?	Çekmecenin birinden, sakıncası mı vardı?	Boot Tracks-1	2012
What happened to you Samson?	Sana ne oldu, Samson?	Boot Tracks-1	2012
You tangle with that lion again?	Yine o aslanla mı düğüm oldun?	Boot Tracks-1	2012
What Lion? What are you talking about?	Ne aslanı? Neden bahsediyorsun?	Boot Tracks-1	2012
It's where it hurts you most?	Seni en çok inciten yerde.	Boot Tracks-1	2012
Who says anything hurts me, alright?	Beni birşeyin incittiğini kim demiş, tamam mı?	Boot Tracks-1	2012
Pain's written all over you.	Acı senin tüm vücuduna kazınmış.	Boot Tracks-1	2012
Come here, let me rub your back.	Gel buraya, sırtına masaj yapayım.	Boot Tracks-1	2012
Look, I don't want nothing happening past what's already happened.	Bak, önceden olan şeylerin tekrar olmasını istemiyorum.	Boot Tracks-1	2012
You don't want to be with me in no kind of way.	Hiçbir şekilde benimle beraber olmak istemezsin.	Boot Tracks-1	2012
Why don't I?	Nedenmiş?	Boot Tracks-1	2012
I just ain't.	Ben sadece.	Boot Tracks-1	2012
I ain't a guy you'd end up liking that's all.	Sonunda hoşlanacağın bir erkek değilim, hepsi bu.	Boot Tracks-1	2012
You don't mean that Samson.	Onu ima etmiyorsun, Samson.	Boot Tracks-1	2012
You wouldn't have come back if you didn’t like me	Eğer benden hoşlanmasaydın ve senden hoşlanmamı istemeseydin	Boot Tracks-1	2012
and want me to like you.	geri dönmemiş olurdun.	Boot Tracks-1	2012
There's this rich friend of mine in prison.	Hapisteyken zengin bir arkadaşım vardı.	Boot Tracks-1	2012
We called him the Buddha.	Ona, Buddha diyorduk.	Boot Tracks-1	2012
He used to love telling me about all the fancy dishes he loved to eat.	Bana, yemeyi sevdiği güzel yemeklerden bahsetmeyi severdi.	Boot Tracks-1	2012
Shrimp and...	Karides ve...	Boot Tracks-1	2012
lobster.	Istakoz.	Boot Tracks-1	2012
He told me when I get out...	Bana, dışarı çıktığımda...	Boot Tracks-1	2012
that I should find the best damn restaurant there is...	en iyi lanet restoranı bulmam gerektiğini...	Boot Tracks-1	2012
and I should try some things.	ve birşeyler denemem gerektiğini söyledi.	Boot Tracks-1	2012
You got a right to taste what other people get to taste.	Diğer insanların tattıkları şeyleri, senin de tatma hakkın var.	Boot Tracks-1	2012
He write you a check for all that?	Tüm bunlar için sana bir çek yazdı mı?	Boot Tracks-1	2012
I got money.	Param var.	Boot Tracks-1	2012
Are you inviting me to dinner Samson?	Beni akşam yemeğine mi davet ediyorsun, Samson?	Boot Tracks-1	2012
Is that what this is?	İstediğin bu mu?	Boot Tracks-1	2012
And I'll buy you some new clothes too.	Ayrıca sana yeni kıyafetler alacağım.	Boot Tracks-1	2012
And I am gonna give you a good	Ve bende sana güzel bir	Boot Tracks-1	2012
bare naked rub.	çıplak masaj yapacağım.	Boot Tracks-1	2012
Look, I don't want you to rub on me. Alright.	Bak, bana masaj yapmanı istemiyorum. Tamam mı.	Boot Tracks-1	2012
It might go better between us in that area if	Eğer seni biraz rahatlatmama izin verseydin, belden aşağıda	Boot Tracks-1	2012
if you let me relax you some.	aramızdaki ilişki daha iyiye gidebilirdi.	Boot Tracks-1	2012
There's no problem with me in that area, alright?	Belden aşağısında bir sorunum yok, tamam mı?	Boot Tracks-1	2012