Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 8773
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
French, | ...Fransız... | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
married to the hilt and never there for me. | ...sadık olduğu bir evliliği olmasına ve beni hiç desteklememesine rağmen. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
Besides, | Zaten bana şimdiye dek kim destek oldu ki? | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
I have no knack for love. | Aşk meselesini hiç beceremem. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
But I'm fed up with getting only crumbs. | Aşk kırıntılarıyla yetinmekten bıktım usandım. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
I want a big chocolate cake all to myself. | Tamamı bana ait olacak koca bir çikolatalı aşk pastası istiyorum. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
That's why I decided to tell you my story. | Bu yüzden sizlere kendi hikâyemi anlatmaya karar verdim. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
Kiki, Christ! | Kiki, Tanrım! Ne yapıyorsun? | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
Making a fool of yourself again! | Yine kendini rezil ediyorsun! | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
I'll sell you to a bad man | Seni kadın ticareti yapan... | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
who'll send you into white slavery! | ...kötü bir adama satacağım! | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
Kiki! | Kiki! | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
If you don't behave, | Eğer uslu durmazsan... | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
a maniac will come and cut you into little pieces | ...sapığın teki gelip seni küçük parçalara ayırır... | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
and cook you like a steak. | ...sonra da biftek misali pişirir! | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
WOULD YOU LEAVE YOUR WIFE? | EŞİNİ TERK EDER MİSİN? | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
WOULD YOU LEAVE YOUR WIFE FOR ME? | BENİM İÇİN EŞİNİ TERK EDER MİSİN? | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
LOVE MAKES ME STUPID | Aşk beni aptallaştırıyor. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
Sometimes I feel like | Bazen öyle geliyor ki, seks beni... | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
lt kills my freedom. | Özgürlüğümü yok ediyor. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
lt kills me. | Beni yok ediyor. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
My problem is, | Sorunum şu ki... | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
I'd sleep with anybody. | ...herkesle yatıyorum. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
I love my wife and kids, but... | Eşimi ve çocuklarımı seviyorum ama... | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
I'm proud of myself. | Kendimle gurur duyuyorum. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
I haven't visited porn sites in 12 days. | 12 gündür porno sitelere girmedim. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
Once, | Bir keresinde... | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
it's not funny, I found myself with a... | ...gülünecek bir şey değil ama kendimi... | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
this self loathing makes me fuck even more. | Bu kendinden nefret etme hissi beni daha beter ediyor. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
My head and my dick... | Beynim ile penisim... | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
all the same thing. | ...aynı şeyler. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
It's the first time I've talked about it. | Bu konudan ilk kez bahsediyorum. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
I called my sponsor | Vaftiz babamı aradım ve dua ettim. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
I'll stick with it. | Böyle devam edeceğim. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
But he loved me so much. | Beni öylesine seviyordu ki... | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
His eyes shone so brightly when he looked at me. | Bana baktığında gözlerinin içi gülüyordu. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
He'd been pursuing me for months. I felt like I was... | Aylarca peşimden koşmuştu. Bana ihtiyacı olduğunu... | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
needed. | ...zannetmiştim. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
When a man makes me feel important, | Bir erkek, kendimi önemli biriymişim gibi hissettirdiğinde... | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
l spread my legs. | ...bacaklarımı aralıyorum. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
l thought that loving meant spreading my legs to infinity, | Sevmenin, bacaklarımı sonsuzluğa aralamak olduğunu... | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
spreading my legs | ...bacaklarımı gökyüzüne... | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
to see the sky, my little patch of heaven. | ...küçük cennet parçama aralamak olduğunu zannederdim. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
l spread my legs to forget who I was, forget the rejection. | Bacaklarımı kim olduğumu ve reddedilmeyi unutmak için aralıyorum. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
l spread my legs to shine like a little star. | Bacaklarımı küçük bir yıldızmışçasına parıldamak için aralıyorum. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
Kiki Labrèche? | Kiki Labrèche? | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
Eric! | Eric! Evet. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
It's so weird seeing you. I thought of you yesterday! | Seni gördüğüme çok şaşırdım. Daha dün aklıma gelmiştin! | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
How long's it been? | Görüşmeyeli ne kadar oldu? 10 yıl. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
Ten years the day after tomorrow. Your birthday's the 11th... | Yarın değil öbür gün 10 yıl olacak. Doğum günün ayın 11'inde. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
You remember my birthday? Sure. | Doğum günümü hatırlıyor musun? Tabii ki. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
And not just that. | Yalnızca o da değil. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, right. | Evet, doğrudur. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
You have an elephant's memory. | Sende fil hafızası var. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
And you still have no inhibitions. | Senin de hâlâ sınırların yok. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, I always played the clown, right? | Evet, her zaman şaklaban bendim, değil mi? | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
Is he yours? | Senin çocuğun mu? Evlendin mi? | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, I'm married, two kids. This is my oldest. | Evet, evliyim ve iki çocuğum var. Bu büyük olanı. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
I know you're a journalist. | Gazetecilik yaptığını biliyorum. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
Well, I have to earn a living. | Ekmeğimi kazanmak zorundayım tabii. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
And your book? Did you ever write it? | Kitabın ne oldu? Yazma fırsatı bulabildin mi? | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
No, I haven't written it yet. | Hayır, henüz yazmadım. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
Well, the first chapter, yes. | Yani yalnızca ilk kısmını yazdım. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
I'm doing my MA now, so I have to finish it. | Şu an yüksek lisans yapıyorum, önce onu bitirmem gerekiyor. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
l couldn't hold back. | Kendimi tutamadım. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
It's been so long since I've... | Uzun zamandır yapmıyordum. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
It doesn't matter. It's OK. 1 | Önemli değil. Sorun yok. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
Yes, Eric. | Efendim Eric. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
You didn't kiss me even once. | Beni bir kez olsun öpmedin. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
Kiki, I'm so glad to see you. | Kiki, seni gördüğüme çok sevindim. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
Your grandma keeps falling down. | Ninen sürekli düşüp duruyor. 1 | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
It's lucky I needed coffee. You have to look after her. | İyi ki kahve almaya çıkmışım. Ona senin göz kulak olman lazım. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
She falls? Right onto the floor. | Düşüyor mu? Yere yığılıyor. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
OK, I'll check on her. | Tamam, ona ben bakarım. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
Good, do that. But for real this time. | İyi, git bak. Ama gerçekten bak bu sefer. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
Gran? | Nine? Ben Kiki. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, I'm in here. | Buradayım. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
Is it true you just fell? | Az önce düşmüşsün, doğru mu? | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
Look, Gran, do you fall often? | Nine, sık sık düşüyor musun? | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
'Cause Tina just told me. | Tina öyle dedi çünkü. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
She's goddamn nuts. | O kadın kafayı yemiş! | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
We'll go to hospital to see what's wrong. | Hastaneye gidelim, bakalım neyin varmış. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
Are you sick, Kiki? | Sen iyi misin Kiki? | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
I ain't going to no hospital. They're all Nazis! | Hastaneye falan gitmem. Onların hepsi Nazi! | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
You go to hospital, they do tests on you. | Hastaneye gidersen üzerinde testler yaparlar. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
Next thing you know, | Bir de bakarsın ölmüşsün! | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
Come on, Gran. | Yapma nine, yapma! Bırak Allah aşkına! | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
Wanna get rid of me? | Benden kurtulmak mı istiyorsun? | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
Have you gone to see your mom? She's so alone. | Annenin yanına gittin mi? Çok yalnız. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
And as for Tina, she can talk. | Tina'ya gelince, bir şeyler anlatabilir. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
I know he did 'cause I heard everything. | Dövdüğünü biliyorum çünkü her şeyi duydum. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
Goddamn men are all the same. | Allah'ın belası erkekler, hepsi aynı. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
TRUE OR FALSE? | DOĞRU MU YANLIŞ MI? | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
Tell Pierre Marcotte I love you, Kiki. | Pierre Marcotte'a seni sevdiğimi söyle Kiki. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
So handsome. | Çok yakışıklı. Bir baksana. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
You're bugging me! | Beni sıkıyorsun anne! | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
Are you listening? | Kiki, beni dinliyor musun? Tabii. | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
Have you eaten, Claude Viau? | Claude Viau, yemeğini yedin mi? O da ne yahu? | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
You're not making a blanket out of your old shower curtain? | Eski duş perdesinden battaniye mi yapıyorsun? | Borderline-1 | 2008 | ![]() |
Did I ask your two cents? | Senden para mı dilendim? | Borderline-1 | 2008 | ![]() |