Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 8808
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
We want to nationalize parts of the bank sector | Banka sektörü ulusal hale gelsin diye öneride bulunanlar. Banka sektörü ulusal hale gelsin diye öneride bulunanlar. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
but we also want greater corporate freedom. | Ama aynı zamanda iş alanında daha fazla özgürlük isteyenler. Ama aynı zamanda iş alanında daha fazla özgürlük isteyenler. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
We want to lower taxes, but raise them a little too. | Vergileri hem kısmak istiyoruz, hem de biraz arttırmamız lazım. Vergileri hem kısmak istiyoruz, hem de biraz arttırmamız lazım. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
One party can't embrace all those positions. | Bir parti bütün bu farklı fikirleri bir arada barındıramaz. Bir parti bütün bu farklı fikirleri bir arada barındıramaz. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
I must admit I don't agree with quite a lot of what that board says. | Ve panodaki pek çok fikre şahsen katılmadığımı da üzülerek belirtmeliyim. Ve panodaki pek çok fikre şahsen katılmadığımı da üzülerek belirtmeliyim. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
Of course we're all in favour of animal welfare | Buradaki herkes hayvanları koruma yasası hakkında hem fikir. Buradaki herkes hayvanları koruma yasası hakkında hem fikir. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
but we don't want to make animals our fellow citizens. | Ama hayvanlara bu ülkenin vatandaşı muamelesi yapacak durumda değiliz. Ama hayvanlara bu ülkenin vatandaşı muamelesi yapacak durumda değiliz. Ya seks isçilerinin hakları? Teklifin önemli bir parçasıydı. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
whose primary goal is a state run corporate sector. | Diyorsun ki, devlet iş sektöründe sivil toplumu da kontrol altına almak zorunda. Diyorsun ki, devlet iş sektöründe sivil toplumu da kontrol altına almak zorunda. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
Sounds like a soft version of the USSR, and that will never be our policy. | Bu bana Sovyetler Birliği örneğini çağrıştırdı. Bu bana Sovyetler Birliği örneğini çağrıştırdı. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
we will never question women's right to free abortion. | Yardımseverlik, insani değerler, hepsi çok önemli. Yardımseverlik, insani değerler, hepsi çok önemli. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
People have come to us with viewpoints | Bizimle gelmek isteyen... Bizimle gelmek isteyen... | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
that are more extreme than we intend to be. | ...ama görüşleri bizim kaldıramayacağımız kadar uçta olanlar var. ...ama görüşleri bizim kaldıramayacağımız kadar uçta olanlar var. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
To them I have to say very politely: | Onları incitmeden, doğru bir şekilde "Bu doğru parti değil." demek zorundayım. Onları incitmeden, doğru bir şekilde "Bu doğru parti değil." demek zorundayım. Nyborg'un seks isçileri için mücadelesinden bir şey çıkmadı. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
We've been high on the feeling of being a mass movement. | Büyük bir kitle hareketini hep birlikte yaşadık ve gördük. Büyük bir kitle hareketini hep birlikte yaşadık ve gördük. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
Now it's time to slim it down and set its course. | Artık biraz küçülme zamanı geldi. Yolumuzu çizmemiz lazım. Artık biraz küçülme zamanı geldi. Yolumuzu çizmemiz lazım. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
And so I'd like to thank you all from the bottom of my heart. | Hepinize tekrar tekrar teşekkür ediyorum, emekleriniz için sizlere minnettarım. Hepinize tekrar tekrar teşekkür ediyorum, emekleriniz için sizlere minnettarım. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
This agreement is with the New Democrats. | Milyonlar mı, milyarlar mı Birgitte Nyborg? | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
It's a highly significant victory for the New Democrats. 1 | Çok erken pes ettin. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
They service men who are not in the wrong. | Danimarkalı erkekler buraya gelirken vicdanları rahat... | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
Goodness! I thought you said it was cramped. | Vay canına... | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
Personally, I am moderately in favour of a ban. | Yattın mı Torben? | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
They're big enough to be left on their own a bit. | Tamam. Bugün ikimiz de bazı fikirlerle geleceğiz demiştik. Tamam. Bugün ikimiz de bazı fikirlerle geleceğiz demiştik. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
Women watch the 18:30. | 6 haberlerinin izleyicileri büyük ölçüde kadın... | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
Right. So we won't touch the 12 o'clock for now either. Fine. | Sağ ol. Hasse! Sağ ol. Hasse! | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
has emphasised how important it is to act quickly. | ...ne kadar önemli olduğunu ortaya koydu. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
the Moderates, the New Democrats and the Freedom Party unite to... 1 | ...Orta Yol ve Yeni Demokratlar bugün güçlerini birleştirip... | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
It's very disturbing. | ...tehlikeli bir terörist miyim, yoksa asalak bir göçmen mi? | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
Success seemed on the cards. But Pernille Madsen, what went wrong? | Kruse aslında son derece asabidir. Bu rekor zamanda başarılmak üzereydi, ta ki bugüne kadar. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
Life is a mess for all of us, darling. | Hayat hepimiz için bir keşmekeş, canım. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
Yeah, but she appears as if she's dithering. | Ama tabii ki Yeni Demokratlar'ı... | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
If the alternative is a job on the tills, it can be a real option. | Su katılmamış orta sınıf alt tabakası. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
And general professional guidance. | Evet, genel olarak mesleki rehberlik de yapıyorum. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
Most of your members are Danish girls who work in brothels? | Gördüğüm kadarıyla üyelerinizin çoğu, genelevlerde çalışan... | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
The buyer and seller both get something out of the transaction. | Alanla satan arasındaki ortak bir anlaşma bu... | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
No drugs are sold, no violence is committed. | İşin içinde uyuşturucu yok, şiddet yok. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
She seemed very laid back but... | Yine de Jacob Kruse, Özgürlük Partisi'yle birlikte... | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
But she's not enough. She may be with it, but she is one of thousands. | Yine de Helene'i koz olarak kullanabileceğimizi sanmam. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
The New Democrats can't support a ban like those in Norway and Sweden. | Yayında mıydık? Kimsenin gördüğünü sanmam. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
Up for a replay? No. Last time, I won. | ...sürekli beklemede tutuyormuş. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
The girls can just go to the police. | Büyükanne demeye çalıştı. Ne şirin, değil mi? Danimarkalılara hiç yakışmayan bir şey. Orta Yol Partisi... | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
We can agree that it's going to go on being a grey area | Fuhuşun hukuki bakımdan belirsiz bir bölge olduğunu... | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
TWO WEEKS LATER | Jacob Kruse dönmemi istemiyor. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
describes his visit to a prostitute. | "Keşke ben olsam" yaklaşımı istiyorum dememiş miydim? | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
The state must intervene when poor citizens compromise their dignity. | Maddi imkanı olmayan vatandaşlar haysiyetlerinden vazgeçerlerse... | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
A good day is when we have lots of customers... | İyi bir gün, müşterinin bol olduğu gündür. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
Well functioning women don't do that ten times a day. | Kesinlikle. Birçok Orta Yol üyesi oylamaya katılmayı reddetti. Kesinlikle. Birçok Orta Yol üyesi oylamaya katılmayı reddetti. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
Hi, Phillip. | Bence göçmen yasalarını gerçekten sıkılaştırmak gerekiyordu... Bence göçmen yasalarını gerçekten sıkılaştırmak gerekiyordu... Merhaba Phillip. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
I tried to call but I think your mobile must be off. | Aramaya çalıştım ama telefonun kapalıydı galiba. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
Let's say there are a number of repeaters... | Yani ciddi bir sorunum var. Yani ciddi bir sorunum var. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
A considerable number of ordinary men also frequent prostitutes. | Fahişelere giden çok sayıda sıradan adam da olmalı, değil mi? | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
We had no idea it would turn out like that. | Böyle olacağını bilmiyorduk. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
They want our tax but not to give us rights. | Siz başlayın. Başlayın. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
And nobody cares. After all, we're just tarts. | Ne diyordum? Ne diyordum? | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
Many women are counted again as new entries. | ...Hesselboe seninle konuşmak istiyormuş. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
The case has been running on my news programme so far. | ...harika, son derece hoş bir görüşme yaptım. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
What would you suggest? | Birgitte Nyborg, bu konuda nasıl bir politika tavsiye ediyorsunuz? | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
And Hesselboe's final remark was an open invitation. | Hesselboe'nun son sözleri de açık bir davetti. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
Get onto Kruse and onto Hesselboe. Message received. | Kruse ve Hesselboe'yu bir yoklayalım. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
It's Erik's turn. I had sex with Kruse at a party conference. | Bu defa Erik yapmalı bence. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
Kruse is vain. Offer him the chance to rub shoulders with the PM. | Şimdiyse para getirip getirmeyeceğini bile bilmediğin bir siyasi işe kalkışıyorsun. Şimdiyse para getirip getirmeyeceğini bile bilmediğin bir siyasi işe kalkışıyorsun. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
Hello, darling. What are you doing here? | Sağ'la konuşmaya tenezzül etmiyor. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
In that case, I think I'll toddle off home again. | Teşekkür ederim. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
Pia? I'm sorry about my wife. | Geç olduğunun farkındayım Torben ama konuşmak istiyorum. Çok önemli bir konu. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
Have a chat to Pia about it. You two really get on well. | Pia'yla konuşursun. Tamam, tamam. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
I haven't mentioned it to anyone. | Hem kimseye de söylemedim. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
I'm good at my job. My customers are happy. | Erik Hoffmann'ı takdim edeyim. Yeni Sağ Partisi'nin eski başkan yardımcısı. Erik Hoffmann'ı takdim edeyim. Yeni Sağ Partisi'nin eski başkan yardımcısı. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
Just like in your work. | Bu da birbirimizi çok sık göreceğiz demek. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
Completely casual? | Bunun bir parçası olamam. Bunun bir parçası olamam. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
unless they can prove that it's only a secondary source of income. | Bu parti artık kapıları herkese açık bir gece kulübü olamaz. Bu parti artık kapıları herkese açık bir gece kulübü olamaz. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
We want to secure sex workers rights. | Seks isçilerinin haklarının güvenceye alınmasını istiyoruz. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
We want a police task force to combat human trafficking and exploitation. | Bu da, kadın kaçakçılığına ve sömürüsüne karşı... | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
What did he say? He said no. | Ne dedi? Hayır dedi. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
I hear the executive is planning to abolish the 12 o'clock news. | Duyduğuma göre yöneticiler 12 haber bültenini... | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
It has lousy ratings. | Yüzüme karşı inkâr edebilir misin? | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
Here's to the New Democrats! | Ama ülkenin seçime gitmesine sekiz gün kala... | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
You've so many other areas to look after. | Buyurun... Bayan Gıcık. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
But it doesn't absolve you from responsibility. | Tamam. Bugün ikimiz de bazı fikirlerle geleceğiz demiştik. Tamam. Bugün ikimiz de bazı fikirlerle geleceğiz demiştik. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
we've slowed the decline in viewers for the 6 o'clock. | Savaşlar, felaketler, krizler, ne ararsan var. Savaşlar, felaketler, krizler, ne ararsan var. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
We shouldn't be afraid of listening to our viewers. | Ay, sahi mi? | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
Did you tell them we're against abolishing the 12 o'clock? | Burası kiralık bir daire, Magnus. Görüşürüz. Burası kiralık bir daire, Magnus. Görüşürüz. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
I had no reason to tell them. | Asıl senin söyleyeceklerini duymak istiyorum. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
Who says so? | Dorte Brix. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
A major focus group study carried out by the executive, Hanne. | Bu tür şeyler için önce liderden izin almaları gerek. Bu tür şeyler için önce liderden izin almaları gerek. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
Money. Food. Water. Space. | Pernille haberlerde yasa tasarısını kabul ettiğimizi söyledi. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
Have we got a crush on the teacher? | ...ceza hukukunda yeri var zaten. Adam kaçırma ve tecavüz. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
"The allocation of scarce resources to cover competing needs." | Eskiden önemli biriydim, unuttun mu? | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
is based on an understanding of the complexity and connectedness | Mesela? Mesela, Danimarka'daki... | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
We take a markedly green profile as the bearing idea | Beni özledin mi? | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
Appointing a professor of economics | Örnek verebilir misiniz? Mesela... | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
Even though of course I strongly repudiate communism today. | Hastalığını şu anda açıklaması bir taktik mi yoksa? | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
He was never a DCP leader and he's never concealed it. | ...hükümetle görüşmek için. Bu proje mümkün mü sence? | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
I had the cheek to ask to see the head of department, | Merhaba. Merhaba. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
It's normal procedure with problems like yours in your hand and arm. | Ama müdür her yaptığım işe burnunu sokarken benim de işimi yapmam biraz zor oluyor Alex. Ama müdür her yaptığım işe burnunu sokarken benim de işimi yapmam biraz zor oluyor Alex. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
the radiologist has recommended a biopsy. | Ne? | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
It's already being quoted online. Nice one, Katrine! | ...hazmedemiyor... Dur, dur Torben, dur. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
What's up? I banged my shoulder at work. | Hiçbirini tavsiye edememiştik çünkü yeterince etkili değillerdi. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
Thirdly, New Right will never agree to fiddle with pensions. | Katrine'in konuştuğu kadın... Seks işçisiymiş. Öyle dedi. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
all of which have rejected these calculations again and again. | Pernille Madsen'e dönmek için çok geç değil, söylemiş olayım da. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
Thanks. What about this? A souvenir. | Yapmamalısın, anladın mı? Duydun mu beni? Ciddiyim. Yapmamalısın, anladın mı? Duydun mu beni? Ciddiyim. | Borgen-1 | 2010 | ![]() |
If this man turns out to be a traitor... | Yine de isteyecek olursan beni ara, tamam mı? | Borgen-1 | 2010 | ![]() |