Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 8888
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Unfortunately, they belong on a 2001 Honda Accord... | Ama maalesef, 2001 model bir Honda Accord'a ait. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Owner had it in long term parking at L.A.X. | Sahibi Los Angeles Havaalanı'nın parkına bırakmış, bir daha almamış. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
You can see the driver's face. | Sürücünün yüzü görünüyor, güneşlik biraz engellese de. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
but look at that in the rearview. | Ön camdakine bir baksana. Engelli pulu. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Hmm. Said his mother was infirm. | Annesinin sakat olduğunu söylemişti. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Well, we're still going through the Maclaren files. | Hâlâ McClaren dosyalarını inceliyoruz. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
We're trying to narrow down the kids | Hem zaman aralığına uyan... | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
who both fit the time frame and spent time in isolation. | ...hem de tekli hücreye gitmiş çocukları ayırmaya çalışıyoruz. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Think they might've digitized this shit? | Şu dosyaları bilgisayara geçseler olmaz mıydı? | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
We still have several hundred to go. | Bakacak daha yüzlerce dosyamız var. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
What else you gonna do on New Year's? | Yılbaşında başka planın mı vardı sanki? | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Excuse me. A are these yours? | Afedersiniz. Bunlar sizin mi? | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Ah, they're persols. I found them. | Persol marka gözlükler, buldum da. Biri arıyor olabilir. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
I wonder if there's a lost and found around here or something. | Buralarda kayıp eşya bürosu tarzı bir şey var mıydı acaba? | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Oh, uh, I don't know. | Hiç bilmiyorum. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Oh, what a beautiful baby. | Ne sevimli bebekmiş bu. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Hi. How old? | Merhaba. Kaç yaşında? Altı aylık. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Oh, he's just a little guy. | Daha ufacıkmış. Şuna bak. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Hey, you. | N'aber? Bizimki de sekiz yaşında. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Aww. Yeah. Yeah. | Evet, evet. Çabuk büyüyorlar. Çocuklarınıza iyi davranın. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Yeah, that's what everybody says. | Herkes öyle diyor. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Boy, that's such a relief... isn't it?... | İnsan ne rahatlıyor, değil mi? | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
When they finally fall asleep. | Nihayet uykuya daldıklarında. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Give you a little time to yourself. Oh, yeah. | Kendine vakit ayırabiliyorsun. Öyle. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
They do keep you busy. | İnsanı meşgul ediyorlar, evet. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
No, it's downloaded. | Evet, indi. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
It I... yeah, I set up the account. | Evet, hesap açtım. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Hold on. I'm gonna put you on speaker. | Bekle, hoparlörü açıyorum. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Can you hear me? | Sesim geliyor mu? | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Yeah. Scroll through your contacts. | Evet, listendekilere bak. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
I only have one contact... you. | Bir kişi var sadece, o da sensin. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Well, click on me, | Üstüme tıkla, sonra da "görüntülü konuşma" yazan yere tıkla. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Hey, I can see you. | Seni görebiliyorum. Tamam, telefonunu kapa. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Okay. | Tamam. Başardın, Harry. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Mom doesn't know what she's talking about. What do you mean? | Annem hakkını yemiş. Nasıl yani? | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
She says when it comes to computers, you're hopeless. | İş bilgisayarlara gelince çaresiz vaka olduğunu söylemişti. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
You're bruised. You should go see a doctor. | Berelerin falan var, bir doktora görün. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
I told you I'm fine. | İyiyim dedim ya. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Can we please not talk about the accident? | Kazayla ilgili konuşmasak olur mu? | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Want to make sure you don't have whiplash. | Omurganın incinmediğinden emin olmak istedim sadece. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Mom has so overreacted. | Annem çok abarttı. Evden çıkmamın yasak olması yetmezmiş gibi... | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
but she's monitoring my Facebook. | ...Facebook'uma da bakıyor. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Harry, the accident wasn't my fault. | Harry, kaza benim suçum değildi. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Yeah, well, Mads, you had no business being in that car. | Olabilir ama Mads, o arabada olmaman gerekirdi. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
The driver was a minor, right? | Süren reşit değildi, değil mi? Size şoförlük yapmaması gerekiyordu. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Yeah. I messed up. | Evet, hata ettim. Özür diledim zaten. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
I just don't understand why she has to torture me. | Niye böyle işkence etmesi gerekiyor, onu anlamıyorum. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Maddie? | Maddie? Harry'le konuşuyorum. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
See? She won't leave me alone. | Gördün mü? Bir rahat bırakmıyor. Seni görmeye ne zaman gelebilirim? | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
As soon as I close this case. | Bu davayı kapatır kapatmaz. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Dinner's on the table. | Sofra hazır. Tamam. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
I got to go. | Gitmem lazım. Çok çalışma. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Happy New Year. I love you, too. | Mutlu yıllar. Ben de seni seviyorum. Mutlu yıllar. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Bottoms up. Phew! | Haydi fondip. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
There you go. Ah! | İşte böyle. N'aber? | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Happy New Year, Pierce. | Mutlu yıllar, Pierce. Sana da, George. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Yeah. How's that new partner? | Öyle, yeni ortağın nasıl? | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Good. Thanks. How are you? | İyi, sağ olasın. Sen nasılsın? | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Ah, I'm changing tracks... going inside. | Yönümü masa başına çevirdim. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Next D.P. is downtown for me. | Bir sonraki hedefim merkez. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Planning and research. | Planlama ve araştırma. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
You? Pogue job? Uh huh. | Sen mi, masa başı işinde mi? | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Thought you loved the streets. | Sokakları sevdiğini sanıyordum. Oranın önü kapalı. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Nah. Command's where you want to be, brother. | Yok, asıl yönetime oynaman gerek, kardeşim. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Here we are. | İşte oldu. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Need anything that'sin writing, it'd be braille. | Yazılı bir şey istiyorsan illa Braille'de olacak. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
And if you do get an invi... Hey, Barrel. | Olur da daveti... N'aber Fıçı? | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Hey! Happy New Year. Yeah, happy New Year. | Mutlu yıllar. Evet, mutlu yıllar. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Hey, Renee. Hey. How are you? | Merhaba, Renee. Merhaba, nasılsın? | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
This is Marissa. Hi. | Bu Marissa. Selam. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
I love your dress. Are those peacocks? | Kıyafetinize bayıldım. Tavus kuşu mu onlar? | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Oh, well, I have a thing for peacocks. | Tavus kuşlarına karşı zaafım var. Rolling Hills'te büyüdüm. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
There were lots of them... wild. | Bir sürü tavus kuşu olurdu, hem de yabani. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
They make such a racket, people shoot 'em now... | Çok gürültü çıkarırlar, şimdi vurmaya başladılar hayvanları. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
A peacock vigilante. | Tavus kuşu avlayan kanunsuz kahramanlar. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
That's awful. | Çok fenasın. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Well, it's just a fact. Lot of ruffled feathers. | Gerçek bu. Karışmış tüylerle doluyor mekân. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
How's Crate? Great. | Sandık nasıl? Harika. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
He's busting out of the hospital tomorrow. | Yarın taburcu oluyor. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Ah. To Crate. To Crate. | Sandık'a. Sandık'a. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Hey, guys. Get you anything? | Selam millet, bir şey lazım mı? Ben böyle iyiyim. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Okay. Thank you. | Tamam. Sağ olasın. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
So, he's getting out tomorrow. | Yarın çıkıyor yani. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
He's getting out tomorrow. Starting to talk... | Yarın çıkıyor. Konuşmaya başladı. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Happy New Year. | Mutlu yıllar. Mutlu yıllar. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Hey, sit down. | Otur şuraya. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Are you gonna be quiet? | Sessiz olacak mısın? | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
My baby. | Bebeğim. Ona bir şey olmaz. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Have some water. | Biraz su iç. Haydi. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Come on. | Haydi. Haydi ama. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Hey! Harry! | Harry! Geleceğini sanmazdım. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
How you coming with those Maclaren files? | McClaren dosyaları nasıl gidiyor? Tanrım. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Happy New Year to you, too. | Sana da mutlu yıllar. Mutlu yıllar. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Hey, beautiful. | N'aber güzellik? Merhaba, Harry. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Harry. This is Marissa. | Harry. Bu Marissa. Tanıştığımıza memnun oldum. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Where's Grace? | Grace nerede? | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Yeah. Grace. | Evet. Grace. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Oh. Wow. Alert the press. You're here. | Vay be, gazetecileri çağırın. Gelmişsin. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Thank you. This is great. | Sağ ol, iyi etmişsin. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Behind me is the victim's car. | Kurbanın arabası arkamda duruyor. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |