Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 8947
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
including how to get out of the way | Tren çarpmak üzere olduğunda... | Boss-1 | 2011 | ![]() |
when the train's about to crash. | ...nasıl yoldan çekileceğinizi öğreniyorsunuz. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Suffice to say, I owe you a debt of thanks for Mr. Zajac. | Åunu söylemek gerekir ki, Size Zajac için bir teşekkür borçluyum. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
For Kitty, too. | Aynı zamanda Kitty için de. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Actually, she's proven to be an invaluable addition. | O gerçekten paha biçilemez bir yetenek olduğunu kanıtladı. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Clearly, we have the same tastes. | Bu konuda kesinlikle aynı fikirdeyiz. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Is it possible, then, I wonder, | Merak ediyorum da, bizim bir arada olmamız... | Boss-1 | 2011 | ![]() |
for you and I to coexist. | ...mümkün müdür acaba? | Boss-1 | 2011 | ![]() |
That's hard to imagine, really. | Bunu hayal etmek bile zor gerçekten. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Working hand in hand with the man | Bana şu benzetmeyi yapan adamla... | Boss-1 | 2011 | ![]() |
who referred to me as what was it? | ...elele çalışmak? Neydi o? | Boss-1 | 2011 | ![]() |
"A downstate crone"? | " Kenar mahalle kocakarısı?" | Boss-1 | 2011 | ![]() |
I believe that's the term you used | Sanırım en son başbaşa konuştuğumuzda... | Boss-1 | 2011 | ![]() |
when last we spoke privately. | ...bu tabiri kullanmıştınız. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
History aside, | Geçmiş işte... | Boss-1 | 2011 | ![]() |
I imagine there are some shared values | Ben bizim gündemimizde... | Boss-1 | 2011 | ![]() |
between us, a mutual agenda. | ...ortak değerlerimizin bulunduğuna inanıyorum. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
You're testing the waters. | Siz nabız yokluyorsunuz. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Let's not waste each other's time. | Bence zamanımızı boşa tüketmeyelim. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
When, not if, I become the next governor, | Ben vali olsam da olmasam da... | Boss-1 | 2011 | ![]() |
I won't be serving an agenda that defers | ...aynı amaçlar için bile olsa... | Boss-1 | 2011 | ![]() |
to the whims of this office. | ...bu ofisin fantezilerine hizmet etmem. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
You and I will seldom coincide, | Siz ve ben kanun gereği ya da... | Boss-1 | 2011 | ![]() |
legislatively or otherwise. | ...başka şekillerde de olsa, çok zor denk düşeriz. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Well, good luck, then, Senator, | Peki, o zaman size başarılar Senator... | Boss-1 | 2011 | ![]() |
to you and yours. | ...size ve ekibinize. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
I'd imagine with your current financial concerns, | Finansal açıdan endişelerinizi iyi anlıyorum... | Boss-1 | 2011 | ![]() |
you need it more than I do. | ...ama size benden fazlası gerek. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Sir. The vote. | Efendim. Oylama. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Beginning shortly. Will you be on the floor? | Birazdan başlıyor. Orada olacak mısınız? | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Nah, it's Williams' show tonight. | Yok, William şov yapacak. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
I have no intention of applauding from the wings. | Gidip ona kenardan alkış tutacak halim yok. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
What comes as a temporary concession | Geçici olarak tanınan bir imtiyaz... | Boss-1 | 2011 | ![]() |
does not amount to surrender. | ...teslim olduğumuz anlamına gelmez. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
I'll be in my office if you need me. | Bana ihtiyacınız olursa ofisteyim. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
I got this. | Bende bu var. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
I should have watched more closely. | Daha dikkatli ilgilenmeliydim. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
You're not his doctor. But I had to help. | Sen onun doktoru değilsin. Ama yardım etmeliydim. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Emma, what happened to your grandfather is no one's fault. | Emma, büyükbabana olan şey kimsenin suçu değil. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
I stopped giving him the medication. | Ona ilaç vermeyi kestim. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
The bulbocapnine. What? | Bulbocapnine'i. Ne? | Boss-1 | 2011 | ![]() |
My parents induced it his stupor | Annemler ona baygınlık veren ilacı arttırmışlar. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
for the last 20 years, and they've been using that shit | ...20 yıldır onu şu an olduğu gibi tutmak için... | Boss-1 | 2011 | ![]() |
to keep him like this ever since. | ...bu ilacı veriyorlarmış. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Mayor Rutledge had a stroke No, I have proof. | Başkan Rutledge'e inme indi. Hayır, kanıtım var. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
His body is full of it. Emma, you're not making any sense. | Vücudu bununla sarılmış. Emma, mantıklı konuşmuyorsun. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Are you using again? | Yine mi kullanıyorsun? | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Thanks for the ride. Emma. | Getirdiğin için sağol. Emma. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Emma, where are you? | Emma, neredesin? | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Leave me alone. I said stop it. | Beni rahat bırak. Sana kes dedim. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
This is not your job. Do you wanna go back to jail? | Bu senin işin değil. Hapse geri mi dönmek istiyorsun? | Boss-1 | 2011 | ![]() |
I'd rather be anywhere than here. | Buradan iyidir. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
You don't mean that. Emma, look at me. Fuck! | Öyle değil. Emma bana bak. Lanet olsun! | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Calm down and look at me. Look at me! | Sakin ol ve bana bak. Bana bak. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Give me that! Stop it! | Ver onu bana! Kes şunu! | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Emma. Open. | Emma. Aç. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Look at me. You're stronger than this. No, I'm not! | Bana bak. Sen daha güçlü birisin. Hayır değilim. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Please, just just let me go. | Lütfen, izin ver gideyim. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Voting will now begin on the measure | Belediye bonolarına dair... | Boss-1 | 2011 | ![]() |
authorizing continued procurement of municipal bonds. | ...yapılacak olan oylama birazdan başlayacak. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Alderman Reesh. Yea. | Milletvekili Reesh. Evet. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Alderman Lakowsk | Milletvekili Lakowsk | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Quiet in the chambers. | Komisyonun dışında. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Alderman Ross. | Milletvekili Ross. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
I vote nay. | Hayır diyorum. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Alderman Holden. Nay. | Milletvekili Holden. Hayır. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Alderman Garrison. Sir. | Milletvekili Garrison. Efendim. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Nay! | Hayır! | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Alderman De Soto. Nay. | Milletvekili De Soto. Hayır. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Alderman Castellers. Nay. | Milletvekili Castellers. Hayır. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Alderman Louis. Nay. | Milletvekili Louis. Hayır. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Alderman Thomas. Nay. | Milletvekili Thomas. Hayır. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Alderman Kursh. Nay. | Milletvekili Kursh. Hayır. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Alderman Alverson. Nay. | Milletvekili Alverson. Hayır. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Alderman Duss. Nay. | Milletvekili Duss. Hayır. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Alderman Alfill. Nay. | Milletvekili Alfill. Hayır. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Alderman de Kuwalski. Nay. | Milletvekili De Kuwalski. Hayır. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Alderman Johnson. Nay. | Milletvekili Johnson. Hayır. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Alderman Ortiz. Nay. | Milletvekili Ortiz. Hayır. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Out of the way! Out of the way! | Çekilin önümden! Çekilin önümden! | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Nay. Nay. | Hayır. Hayır. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Nay. Nay. Nay. Nay. Nay. Nay. | Hayır. Hayır. Hayır. Hayır. Hayır. Hayır... | Boss-1 | 2011 | ![]() |
With a tally of 41 nays, this measure is denied. | 41 hayır oyu ile, bütçe oylaması reddedildi. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Alan, you wanna tell me what just happened in there? | Alan, orada neler olduğunu bana açıklayabilir misin? | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Doesn't really matter much now. | Artık bunun pek önemi yok. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
A different deal was made. | Başka bir anlaşma yapıldı. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
You're in a unique position, Mr. Ross. | Åu anda eşsiz bir pozisyondasınız Bay Ross. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
This bond acquisition vote provides you an opportunity | Bu bütçe oylamasının kazanılması... | Boss-1 | 2011 | ![]() |
to stimulate a wind of change. | ...sizin isterseniz neleri değiştirebileceğinizi gösterdi. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Kane's reach extends beyond | Kane'in gücü, benim yasama gücümden... | Boss-1 | 2011 | ![]() |
my legislative grasp, Mr. McGantry. | ...daha ötededir Bay McGantry. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
You're an example of that. | Siz bunun bir örneğisiniz. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
He'll find another way. | Başka bir yol bulacaktır. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
I'll handle the banks and lenders. | Bankalar ve yatırımcıları ben hallederim. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
The well is all but poisoned already. | Bazıları çoktan zehirlendi bile. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
For those in the council who waver, | Meclisteki kararsızlar için ise... | Boss-1 | 2011 | ![]() |
you might remind them that their own elections | Onlara sahip oldukları oyların... | Boss-1 | 2011 | ![]() |
are likely in need of financial incentives. | ...finansal anlamda çok güçlü olduğunu hatırlatabilirsin. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Sacrifice the castle to take down the king. | Kralı indirmek için kaleyi feda et. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Castles can be rebuilt, men cannot. | Kaleler yeniden yapılabilir, ama adamlar asla. | Boss-1 | 2011 | ![]() |