Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 8999

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
That's an astute observation, Mr. LeMans.	Bu çok zekice bir gözlem, Bay LeMans. İyi bir gözlem, Bay LeMans.	Bounty Killer-1	2013
Hell, I'm sorry I ever underestimated your intelligence.	Kahretsin, Senin zekanı fazla küçümsemişim. Üzgünüm, senin zekanı çok küçümsemişim.	Bounty Killer-1	2013
Ah, thank you.	Ah, teşekkürler. Teşekkür ederim.	Bounty Killer-1	2013
Wait. What?	Bekle. Ne? Dur, ne dedin?	Bounty Killer-1	2013
JIMBO: God damn it! Drifter!	Kahretsin! Drifter! Lanet olsun! Drifter!	Bounty Killer-1	2013
What the fuck are you thinking knocking on my door like that?	Ne halt yemeye kapımı böyle çalışıyorsunuz? Kapıma öyle vurarak ne yaptığını sanıyorsun?	Bounty Killer-1	2013
Where the hell did you get that gypsy trailer?	O çingene karavanını da nereden buldunuz? O çingene karavanını nereden aldın?	Bounty Killer-1	2013
Oh, we stole it.	Çaldık. Onu çaldık.	Bounty Killer-1	2013
What? From gypsies.	Ne? Çingenelerden. Ne? Çingenelerden.	Bounty Killer-1	2013
Who the fuck is this?	Bu sikik de kim? Bu da kim böyle?	Bounty Killer-1	2013
Oh, he's my gun caddy.	Ha, O benim silah taşıyıcım. O silah taşıyıcım.	Bounty Killer-1	2013
I need your help.	Yardımın lazım. Yardımın lazım.	Bounty Killer-1	2013
Get inside!	İçeri girin! İçeri girin!	Bounty Killer-1	2013
JIMBO: The Badlands?	Kötü Topraklar? Kötü arazi mi?	Bounty Killer-1	2013
Fuck that shit, man.	Boşversene, adamım. Boşverin bunu, dostum.	Bounty Killer-1	2013
No, no, no, I got I got a collar	Hayır, hayır, hayır, Benim Benim beyaz yakalıyı Hayır, hayır. Benim Yeni Phoenix'ten alacağım bir yakalı var.	Bounty Killer-1	2013
to pick up in New Phoenix.	New Phoenix'ten almam gerekiyor.	Bounty Killer-1	2013
Cancel the job.	İşi iptal et. İşi iptal et.	Bounty Killer-1	2013
Hey! Don't touch nothing.	Hey! hiçbirşeye dokunma. Hey! Hiçbir şeye dokunma!	Bounty Killer-1	2013
Nope. Mm mm.	Hayır. Mm mm. Tamam.	Bounty Killer-1	2013
Man, abandoning a client would sully my reputation.	Adamım, müşterimi terketmek ünümü lekeler. Bir müşteriyi reddetmek benim saygınlığımı sarsar.	Bounty Killer-1	2013
DRIFTER: What reputation?	Ne ünü? Hangi saygınlığını?	Bounty Killer-1	2013
You know, that's a good point.	Biliyormusun, iyi nokta. Bu iyi bir nokta.	Bounty Killer-1	2013
You make your own fuel?	Kendi yakıtınımı yapıyorsun? Kendi yakıtını mı yapıyorsun?	Bounty Killer-1	2013
Man, that ain't no ordinary fuel. That's moonshine.	Adamım, o sıradan bir yakıt değil. O kaçak içki. O bir sıradan yakıt değil, o bir ay ışığı.	Bounty Killer-1	2013
You run your car on moonshine?	Araban kaçak içkiylemi çalışıyor? Araba bununla mı çalışıyor?	Bounty Killer-1	2013
Damn straight, 160 proof.	Doğrudur, Alkol derecesi 160. Evet öyle, yüzde yüz güvenli.	Bounty Killer-1	2013
That is an old family recipe	Eski bir aile tarifi Bu büyükbabam GuntherAristotle Stone tarafından geliştirilen aile tarifi.	Bounty Killer-1	2013
perfected by my granddaddy GuntherAristotle Stone.	Büyükbabam Gunther Aristotle Stone geliştirdi.	Bounty Killer-1	2013
He was a great man.	Harika bir adamdı. Çok iyi bir adamdı.	Bounty Killer-1	2013
Now, why are you in such a rush to get across the Badlands?	Åimdi, Kötü toprakların diğer tarafına geçmek için acaleniz ne? Şimdi, Kötü araziyi geçmek için neden bu kadar acelen var?	Bounty Killer-1	2013
What's this bullshit?	Bu bokda ne? Bu saçmalıkta nedir?	Bounty Killer-1	2013
Well, sing a song.	İyi, şarkı söyle. Vay canına.	Bounty Killer-1	2013
Can't say I'm surprised, though.	Doğrusu şaşırdığımı söyleyemem. Ama şaşırdım diyemem.	Bounty Killer-1	2013
Hey, don't drink that.	Hey, içme onu. Hey, içme onu.	Bounty Killer-1	2013
That is not for consumption.	Kullanmak için değil o. O tüketim için değil.	Bounty Killer-1	2013
No. I'm gonna put it over here.	Yo. Buraya bırakıyorum. Hayır, tam buraya koyuyorum.	Bounty Killer-1	2013
I'm headed to the Council building.	Konsey binasına gidiyorum. Konsey binasına gidiyorum.	Bounty Killer-1	2013
The Council building?	Konsey binasına mı? Konsey binası mı?	Bounty Killer-1	2013
Man, they're gonna shoot you on sight.	Adamım, seni görür görmez vururlar. Seni gördükleri anda vurular.	Bounty Killer-1	2013
Yeah, but don't worry about that.	evet, ama sen bunu düşünme. Evet, sen onu dert etme.	Bounty Killer-1	2013
Just name your price.	Sadece fiyatını söyle. Fiyatını söyle.	Bounty Killer-1	2013
Oh, hell.	Oh, lanet. Ah, lanet olsun.	Bounty Killer-1	2013
You show up here not invited.	Buraya davetsizce geliyorsun. Buraya davetsiz geliyorsun.	Bounty Killer-1	2013
You got some weirdo with you.	Yanında bir ucubeyle. Yanında tuhaf bir herif var.	Bounty Killer-1	2013
You're a wanted man.	Aranan birisin. Aranan birisin.	Bounty Killer-1	2013
You been tussling with gypsies.	Çingenelerle itişip kakışıyorsun. Çingenelerle başın dertte.	Bounty Killer-1	2013
Man, that is a lot of risk for Jimbo to take on.	Adamım, Bu iş Jimbo'nun alamayacağı kadar riskli. Bu, Jimbo'nun başa çıkması için biraz fazla riskli.	Bounty Killer-1	2013
Besides, driving across the Badlands,	Bunun yanında, kötü toprakların ortasından geçmek, Ayrıca, kötü araziden gitmek,...	Bounty Killer-1	2013
that ain't no Sunday cruise, man.	Hafta sonu denize açılmaya benzemez, Adamım. ...haftasonu yürüyüşlerine benzemez.	Bounty Killer-1	2013
The radiation's so hot in there,	Orada radyasyon çok fazla, Orada radyasyon çok fazla,...	Bounty Killer-1	2013
you stay in there long enough, it'll make your eyeballs bleed.	Eğer orada fazla kalısan, gözlerin kanamaya başlar. ...orada fazla kalırsan, göz bebeklerin yerinden çıkar.	Bounty Killer-1	2013
Hot damn, Drifter.	Kahretsin, Drifter. Orası yanıyor, Drifter.	Bounty Killer-1	2013
You are full of surprises.	Süprizlerle dolusun. Sürprizlerle dolusun.	Bounty Killer-1	2013
Drifter's so full of prizes.	Drifter süprizlerle doludur. Drifter ise ödüllerle dolu ki.	Bounty Killer-1	2013
I ain't seen a six pack of PBR since...	Bu biranın altılı paketini görmeyeli... PBR dan bu yana altılı paket görmemiştim.	Bounty Killer-1	2013
Whose cold, dead hands you have to wrestle this hooch out of?	Bunları almak için kimi öldürdün? Bunları almak için, kimlerle güreştin?	Bounty Killer-1	2013
What does it matter?	Ne önemi var? Ne önemi var ki?	Bounty Killer-1	2013
It's yours now.	Artık senin. Artık senin.	Bounty Killer-1	2013
Damn, Drifter.	Kahretsin, Drifter. Kahretsin, Drifter.	Bounty Killer-1	2013
What do you say?	Ne diyorsun? Ne diyorsun?	Bounty Killer-1	2013
I say load up the guns, and pack the biscuits, boys.	Diyorum ki silahları yükleyin, pöskevitleri paketleyin, gençler. Şunu diyorum, silahları yükleyin ve ekmekleri alın, beyler.	Bounty Killer-1	2013
We are going on a bona fide adventure.	Gerçek bir maceraya gidiyoruz. Harika bir maceraya çıkıyoruz.	Bounty Killer-1	2013
This guy's, uh, sweaty.	Bu adam, uh, terliyor. Bu adam harikaymış.	Bounty Killer-1	2013
DRIFTER: What the fuck did you put in that shit, anyway?	bu bokun içine nasıl birşey koydun ki? Sen bunun içine ne koydun böyle?	Bounty Killer-1	2013
JIMBO: Now, don't you be railing on Gunther's recipe.	Gunther'ın tarifi bu şirretleşme. Hayır, Gunter'ın tarifini öğrenemezsin.	Bounty Killer-1	2013
I told him not to drink it.	Ona içmemesini söylemiştim. Ona içmemesini söylemiştim.	Bounty Killer-1	2013
I hope he don't go blind and his pecker don't fall off.	Umarım kör olmaz yada çükü düşmez. Umarım kör olmaz ve kuşu düşmez.	Bounty Killer-1	2013
Shit.	Bok. Lanet olsun.	Bounty Killer-1	2013
You're a scout.	Sen öncüsün. Sen bir keşifçisin.	Bounty Killer-1	2013
Why are the gypsies in the Badlands?	Çingeneler neden kötü topraklarda? Çingenelerin körü arazide ne işi var?	Bounty Killer-1	2013
Fuck you, bounty killer.	Siktir git, ödül avcısı. Defol git, Kelle Avcısı.	Bounty Killer-1	2013
Tell me how to get out of here.	Buradan nasıl çıkacağımı söyle bana. Buradan nasıl çıkacağımı söyle.	Bounty Killer-1	2013
Why are the gypsies in the Badlands?	Çingeneler neden kötü topraklarda? Çingeneler neden burada?	Bounty Killer-1	2013
They're looking for you, Nuri.	Seni arıyorlar, Nuri. Seni arıyorlar, Nuri.	Bounty Killer-1	2013
Ah, damn it!	Ah, kahretsin! Lanet olsun	Bounty Killer-1	2013
DRIFTER: Jack. Jack.	Jack. Jack. Jack. Jack.	Bounty Killer-1	2013
DRIFTER: Check it out.	Åuna bak. Şuna bak.	Bounty Killer-1	2013
What is this place?	Burası da ne böyle? Neresi burası?	Bounty Killer-1	2013
[ sighs ] Perfect.	Harika. Harika.	Bounty Killer-1	2013
How much?	Ne kadar? Ne kadar?	Bounty Killer-1	2013
Okay, look. I don't I don't have any money on me right now.	Tamam, bak. Åu an üzerimde hiç para yok. Tamam, bak şu anda üstümde hiç para yok.	Bounty Killer-1	2013
Um, but if we could work out a deal or something, I could	Um, ama belki bir şekilde anlaşabiliriz Ama belki bir anlaşma yapabiliriz.	Bounty Killer-1	2013
No. Look, I I can't go back out there, sir.	Hayır. Bak, oraya geri dönemem, bayım. Hayır, oraya geri dönemem.	Bounty Killer-1	2013
I'm asking you to help me.	Lütfen bana yardım edin. Senden bana yardım etmeni istiyorum.	Bounty Killer-1	2013
I can't go back out there without a map.	Oraya haritasız olarak geri dönemem. Haritasız oraya çıkamam.	Bounty Killer-1	2013
I don't know my way through the Badlands.	Kötü topraklardan geçen yolu bilmiyorum. Yolu bilmiyorum.	Bounty Killer-1	2013
I need you to help me. You obviously know what you're doing.	Yardımınıza ihtiyacım var. Gördüğüm kadarıyla ne yaptığınızı biliyorsunuz. Bana yardım etmelisin. Ne yaptığını biliyor gibisin.	Bounty Killer-1	2013
Look, you make maps. We'll work something out.	Bak, sen haritayı yap. Bir şeyler ayarlarız. Harita çiziyorsun. Bir yolunu bulabiliriz.	Bounty Killer-1	2013
If you Hello?	Åayet Heeey? Baksana?	Bounty Killer-1	2013
Look at me!	Bana bak! Bana bak!	Bounty Killer-1	2013
I need your help.	Yardım et. Yardımın gerek.	Bounty Killer-1	2013
I told you I don't have any money.	Sana söyledim param yok. Sana param olmadığını söylemiştim.	Bounty Killer-1	2013
You don't by chance happen to have a map to the Council, do you?	Bir ihtimal sende konseyinde haritası olabilir mi? Acaba sende Konseyin haritası var mıdır?	Bounty Killer-1	2013
Whoo hoo hoo! Hoo hoo hoo!	hoo hoo hoo! Hoo hoo hoo!	Bounty Killer-1	2013
Hot damn! I whupped the Badlands again!	kahretsin! kötü toprakları gene yendim! Çok sıcak! Kötü araziyi bir kere daha atlattım!	Bounty Killer-1	2013
And in record time.	ve rekor sürede. Ve rekor zamanda.	Bounty Killer-1	2013
Ah! Whoo! You all right? [ coughs ]	Ah! hoo! İyimisiniz? İyi misin?	Bounty Killer-1	2013
You all right? Check your eyeballs.	İyimisiniz? Gözlerinizi kontrol edin. İyi misin? Gözbebeklerini kontrol et.	Bounty Killer-1	2013
Check your eyeballs.	Gözlerinizi kontrol edin. Gözbebeklerini kontrol et.	Bounty Killer-1	2013