Türkçe
İngilizceAra
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 9518
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| You're crazy! | Delisin! | Brning-1 | 2014 |  |
| Do you wanna hear something funny? Okay. | Komik bir şey duymak ister misin? Olur. | Brning-1 | 2014 | |
| I tampered with the carburetor before the final. | Final yarışından önce karbüratörle oynamıştım. | Brning-1 | 2014 | |
| It's funny. If I hadn't done that, TT might not have teased you. | Komik. Bunu yapmasaydım, TT sana sataşmazdı. | Brning-1 | 2014 | |
| Then we wouldn't be here now. | Biz de şu an burada olamazdık. | Brning-1 | 2014 | |
| You're kidding, right? No! | Şaka, değil mi? Hayır! | Brning-1 | 2014 | |
| Distance driven 1087 km. Distance left 1080 km. THE POLAR CIRCLE. | Katedilen mesafe 1087 kilometre. Geriye kalan 1080 kilometre. "Kutup Dairesi". | Brning-1 | 2014 | |
| I'm taking it for granted that you hear me. Don't answer, just listen. | Beni duyduğuna inanıyorum. Cevap verme, yalnızca dinle. | Brning-1 | 2014 | |
| Stokkstad, listen. There are two ferry crossings. | Stokkstad dinle. İki tane feribot geçidi var. | Brning-1 | 2014 | |
| Find some equipment that can be used to block the road. | Yolu kapatmak için kullanılabilecek birkaç ekipman ayarla. | Brning-1 | 2014 | |
| You need a lot of patrol cars. I'll be right behind | Birçok devriye aracına ihtiyacın var. Hepsine kelepçeyi takmak için... | Brning-1 | 2014 | |
| to make the arrest. | ...bizzat orada olacağım. | Brning-1 | 2014 | |
| Checkpoint 2 before you. Check. | İkinci kontrol noktasında da senden öndeyim. | Brning-1 | 2014 | |
| Jimmy and the others won't make the ferry. | Jimmy'le diğerleri feribota yetişemeyecek. | Brning-1 | 2014 | |
| We'll make it. Yep. | Başaracağız! Evet! | Brning-1 | 2014 | |
| A waffle would be really nice now. Yeah. | Bir waffle çok iyi gider şu an. Aynen. | Brning-1 | 2014 | |
| Two people in Norway can make that jump. You're not one of them. | Norveç'ten iki insan atlamayı başardı. Sen onlardan biri olamadın. | Brning-1 | 2014 | |
| He threw the wrench right into the windscreen. | Burmayı direkt öncama fırlattı. | Brning-1 | 2014 | |
| Really? We drove without for a long time. | Harbi mi? Çok ilerleyemedik o şekilde. | Brning-1 | 2014 | |
| It was windy. It felt like... | Rüzgâr vardı. Sanki kafam... | Brning-1 | 2014 | |
| ...my face disappeared from my skull and went down my back. | ...kafatasımdan ayrılıp sırtımdan çıkmış gibi hissettim. | Brning-1 | 2014 | |
| Is something wrong? She looks kinda depressed. | Ters bir durum mu var? Canı sıkılmışa benziyor. | Brning-1 | 2014 | |
| She deserves to suffer a little. | Biraz üzülmeyi hak ediyor. | Brning-1 | 2014 | |
| I can't find anything about Schreiner's. | Schreiner hakkında hiçbir şey bulamıyorum. | Brning-1 | 2014 | |
| Online? Yes. | İnternetten mi? Evet. | Brning-1 | 2014 | |
| Do you get a signal here? Sure. | Burada sinyal var mı? Tabii. | Brning-1 | 2014 | |
| It's a rare disease. Maybe they haven't written anything about it yet. | Çok nadir görülen bir hastalık. Henüz hakkında bir şey yazılmamış olabilir. | Brning-1 | 2014 | |
| About Schreiner's? They probably will. | Schreiner hakkında mı? Yazarlar muhtemelen. | Brning-1 | 2014 | |
| They don't know about it yet. They don't update weekly, you know. | Henüz yeterli bilgileri yoktur yani. Haftalık güncellemiyorlar sonuçta. | Brning-1 | 2014 | |
| The point is that I don't feel well. | Olay şu ki iyi hissetmiyorum. | Brning-1 | 2014 | |
| It's not fun to be laughed at on a ferry with other people around. | Feribotta oturmuş buna gülecek kadar da komik bir şey değil yani. | Brning-1 | 2014 | |
| My nervous system is still working. | Sinir sistemim hâlâ çalışıyor. | Brning-1 | 2014 | |
| Very well done, Stokkstad. | Aferin Stokkstad. | Brning-1 | 2014 | |
| Order a marzipan cake. We're about to nail all of them at once. | Kendine acıbadem kurabiyesi al. Hepsini yakalamak üzereyiz. | Brning-1 | 2014 | |
| Good thing we stopped here. An honor working with you. | Burada durmamız çok iyi oldu. Seninle çalışmaktan onur duydum. | Brning-1 | 2014 | |
| We've set up a roadblock. The situation is under control. | Bariyer çektik. Durum kontrol altında. | Brning-1 | 2014 | |
| Hey there! Hands off! The tires are pretty worn. | Hey! Dokunma! Lastikler çok yıpranmış. | Brning-1 | 2014 | |
| Are your tires pretty worn, Roy? Are you drunk, or what? | Lastiklerin çok mu yıpranmış Roy? Kafan mı iyi senin? | Brning-1 | 2014 | |
| You're awesome, Linda! I know! Drive! | Harikasın Linda! Biliyorum, bas! | Brning-1 | 2014 | |
| A tipper truck... They're feeling high. This is getting dangerous! | İş makinası... Artık iyice hadlerini aştılar. Tehlike artıyor! | Brning-1 | 2014 | |
| Get all civilian cars off Route 6. Yeah, all the way. | Otoban Altı'daki tüm sivil araçları çek. Evet, hepsini. | Brning-1 | 2014 | |
| I mean all the way. To the North Cape. | Yoldan çek yani. North Cape'e götür. | Brning-1 | 2014 | |
| Distance driven 1970 km. Distance left 197 km. | Katedilen mesafe 1970 kilometre. Geriye kalan 197 kilometre. | Brning-1 | 2014 | |
| What was that? Shit! | Neydi o? Siktir! | Brning-1 | 2014 | |
| I told you that the tires were worn. | Lastiklerin epey yıprandığını söylemiştim. | Brning-1 | 2014 | |
| You should've changed them on the ferry. | Feribotta değiştirmeliydin. | Brning-1 | 2014 | |
| There are the others. | Diğerleri de geldi. | Brning-1 | 2014 | |
| There's TT too. | TT de geldi. | Brning-1 | 2014 | |
| You should've changed them on the ferry when you had time. | Vaktin varken feribotta değiştirmeliydin. | Brning-1 | 2014 | |
| Look. There's your girlfriend too. | Bak, sevgilin de geldi. | Brning-1 | 2014 | |
| There are Jimmy and the others. | Jimmy'le diğerleri de. | Brning-1 | 2014 | |
| Now we're last. Are you finished soon? | Sonuncu olduk. Bitirmedin mi hâlâ? | Brning-1 | 2014 | |
| Come on! You have two choices... | Çabuk! İki seçeneğin var. | Brning-1 | 2014 | |
| Stay behind or shut up! | Geride dur ya da sus! | Brning-1 | 2014 | |
| We're too far behind. No chance. | Çok geride kaldık, şansımız kalmadı. | Brning-1 | 2014 | |
| What if we drive straight ahead? Straight ahead? | Ya dümdüz gidersek? Dümdüz mü? | Brning-1 | 2014 | |
| Yes, in the curve! In the curve? | Aynen, kavis yap! Kavis? | Brning-1 | 2014 | |
| Straight ahead. Off the road? | Dümdüz! Yoldan mı çıkayım? | Brning-1 | 2014 | |
| Straight ahead! | Dümdüz bas! | Brning-1 | 2014 | |
| Are you drunk, or what? | Kafan mı iyi senin? | Brning-1 | 2014 | |
| He's insane. Yeah, a little bit, but whatever. | Manyak bu adam. Aynen, biraz ama boş versene. | Brning-1 | 2014 | |
| Damn... | Siktir! | Brning-1 | 2014 | |
| My shoulder is dislocated. | Omzum çıktı. | Brning-1 | 2014 | |
| You can't sleep now, Nybakken. We're almost there. | Uyumanın sırası değil Nybakken. Geldik sayılır. | Brning-1 | 2014 | |
| Nybakken. Hey! | Nybakken. Hey! | Brning-1 | 2014 | |
| What's he staring at? | Neye bakıyor? | Brning-1 | 2014 | |
| Are you looking for eagles? Hey! | Kartallara mı bakıyorsun? Sana diyorum! | Brning-1 | 2014 | |
| Damn. | Sikeyim. | Brning-1 | 2014 | |
| Have you kicked the bucket? What? | Nalları mı diktin? Ne? | Brning-1 | 2014 | |
| I think he's dead. | Galiba öldü. | Brning-1 | 2014 | |
| Quit joking around. | Şakanın sırası değil. | Brning-1 | 2014 | |
| Come on, Nybakken, you can't... | Haydi Nybakken, yapamazsın... | Brning-1 | 2014 | |
| You can't die now! | Şimdi ölemezsin! | Brning-1 | 2014 | |
| We're almost there! | Geldik sayılır! | Brning-1 | 2014 | |
| Talk about timing! | Zamanlaman harika ya! | Brning-1 | 2014 | |
| Nybakken is dead! What? | Nybakken öldü! Ne? | Brning-1 | 2014 | |
| Nybakken is dead! | Nybakken öldü! | Brning-1 | 2014 | |
| Yeah, right. | Ya tabii. | Brning-1 | 2014 | |
| He's dead! | Öldü! | Brning-1 | 2014 | |
| What are you doing? | Ne yapıyorsun?! | Brning-1 | 2014 | |
| We won, kid. | Biz kazandık evlât. | Brning-1 | 2014 | |
| That's what he wanted. | Onun istediği de buydu. | Brning-1 | 2014 | |
| That's what Nybakken wanted. | Nybakken'in istediği buydu. | Brning-1 | 2014 | |
| You're right, kid. | Haklısın evlât. | Brning-1 | 2014 | |
| It was cool letting them win. | Onların kazanmasını sağlaman havalı bir hareketti. | Brning-1 | 2014 | |
| Even? | Ödeştik mi? | Brning-1 | 2014 | |
| The North Cape before you. Check. | North Cape'te senden öndeyim! | Brning-1 | 2014 | |
| Klutz. | Sakar. | Brning-1 | 2014 | |
| Well, I beat the Swede. | İsveçlileri yendim en azından. | Brning-1 | 2014 | |
| Nybakken checked out right before the finish line. | Nybakken, bitiş çizgisine varmadan hemen önce aramızdan ayrıldı. | Brning-1 | 2014 | |
| I'd like to say a couple of words before the cops arrive. | Polisler gelmeden birkaç şey söylemek istiyorum. | Brning-1 | 2014 | |
| He's always been a great friend. | Daima çok iyi bir dosttu. | Brning-1 | 2014 | |
| My best friend ever. | En iyi arkadaşımdı. | Brning-1 | 2014 | |
| He's always been like a stepmother to Jimmy. | Jimmy için o daima bir üvey anne gibiydi. | Brning-1 | 2014 | |
| Isn't that right, Jimmy? Yes. | Değil mi Jimmy? Öyle. | Brning-1 | 2014 | |
| You were the grandmother Jimmy never had, Nybakken. | Aynı zamanda Jimmy'nin hiç sahip olmadığı babaannesiydin Nybakken. | Brning-1 | 2014 | |
| When Jimmy was a baby, I left him at his garage every day. | Jimmy daha bebekken, onu her gün onun garajında bırakırdım. | Brning-1 | 2014 | |
| You sat in a car seat that Nybakken had mounted on the wall. | Nybakken'in duvara montelediği bir araba koltuğunda otururdun hep. | Brning-1 | 2014 | |
| You slobbered, gulped and cried while watching Nybakken repair cars. | Nybakken arabaları tamir ederken onu ağzının suyu akarak, ağlayarak izlerdin. | Brning-1 | 2014 | |
| Your first words were cylinder head gasket. | Ağzından ilk "silindir kapak contası" çıktı. | Brning-1 | 2014 | |
