• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 9569

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
Nat, please Nat, lütfen, yapma... 16 yaşında güzel bir kız... Broken City-1 2013 info-icon
raped and beaten to death ...Bolton Village’daki bir apartmanda... Broken City-1 2013 info-icon
Billy was good to us. Billy bize çok iyi davrandı. Broken City-1 2013 info-icon
It was a really hard time and he made it better. Gerçekten zor zamanlardı ve Billy bunu kolaylaştırdı. Broken City-1 2013 info-icon
Sure, that's because you like to accuse anyone Elbette, çünkü sen zenginlerin bir sınıf savaşına girişmesine... Broken City-1 2013 info-icon
who doesn't let the rich off, of engaging in class warfare ...izin verilmesine sıcak bakmayan herkesi suçlamak istersin... Broken City-1 2013 info-icon
when in reality, ...halbuki gerçek bir sınıf savaşının ne olduğunu aslında çok iyi biliyorsun. Broken City-1 2013 info-icon
That's stealing homes of working people Bu, çalışan insanların evlerini çalarak... Broken City-1 2013 info-icon
and handing them over at a cut rate ...onları kelepir bir fiyattan bir yatırım bankasına devretmek. Broken City-1 2013 info-icon
That, sir, is real class warfare. Bu, beyefendi, gerçek bir sınıf savaşıdır. Broken City-1 2013 info-icon
Maybe where you grew up in Connecticut, Belki, memleketin Connecticut'ta 3 milyar dolar çerez parası sayılıyordur. Broken City-1 2013 info-icon
But here in New York City, Ama burada, New York'ta bu pek çok sorunu çözebilecek... Broken City-1 2013 info-icon
that can solve a lot of problems. ...büyük bir paradır. Broken City-1 2013 info-icon
You don't solve problems Problemleri milyarderlerin önünde iki büklüm olarak çözemezsin. Broken City-1 2013 info-icon
I may bend over for billionaires, Ben belki milyarderlerin önünde iki büklüm oluyorum... Broken City-1 2013 info-icon
but you come from a long line of them. ...ama sen onların soyundan geliyorsun. Broken City-1 2013 info-icon
How are the renovations coming on that $4 million townhouse Bu arada Brooklyn Heights'teki şu 4M dolarlık müstakil ev tadilatı nasıl gidiyor? Broken City-1 2013 info-icon
You want my house too? Take it. Benim evi de mi istiyorsun? Al o halde. Broken City-1 2013 info-icon
I'm upside down on my mortgage like the rest of this city. Bu şehrin geri kalanı gibi ben de ipoteğimde gırtlağıma kadar içerideyim. Broken City-1 2013 info-icon
Because the system has been rigged by men like you. Çünkü senin gibiler sisteme hile karıştırdı. Broken City-1 2013 info-icon
Fuck, that's good. Bu iyiydi be. Broken City-1 2013 info-icon
Yeah? You make that stick, Öyle mi? Bunu sevdim. Tutturursan... Broken City-1 2013 info-icon
you pull undecideds off the fence. ...kararsızların oyunu çekersin. Broken City-1 2013 info-icon
We need that moment, Paul. Öyle bir ana ihtiyacımız var Paul. Broken City-1 2013 info-icon
That "You are no Jack Kennedy" moment. "Senatör, sen Jack Kennedy değilsin" anına. Broken City-1 2013 info-icon
It has to be Bolton Village related. Bolton Village'la ilişkili bir şey olmalı. Broken City-1 2013 info-icon
Stick to the issues, Bak diyorum sana, sorunlardan şaşma... Broken City-1 2013 info-icon
people will see the difference between you two. ...insanlar ikiniz arasındaki farkı görecektir. Broken City-1 2013 info-icon
It's not clean enough, Paul. It's gotta be clean cut. Bu yeterince net değil Paul. Çok belirgin bir ayırım olmalı. Broken City-1 2013 info-icon
He's got this clear line of attack on me. Bana net bir cepheden saldırıyor. Broken City-1 2013 info-icon
I'm the rich Connecticut carpetbagger. Ben Connecticut'tan zengin bir fırsatçı siyasiyim. Broken City-1 2013 info-icon
What the hell is he? Peki o ne? Adam gelecek Salı işsiz kalacak... Broken City-1 2013 info-icon
if you stick to the fucking issues. ...eğer sen lanet olası sorunlardan şaşmazsan. Broken City-1 2013 info-icon
You're missing the point. He's a crook! Allah kahretsin. Meselenin özünü kaçırıyorsun Paul. Adam bir dolandırıcı! Broken City-1 2013 info-icon
I need to hammer that home Adam beni aile servetim, Harvard ve saireyle ilgili olarak iğnelediğinde... Broken City-1 2013 info-icon
and Harvard and the rest. ...o evi yerle bir edebilmeliyim. Broken City-1 2013 info-icon
I need to be able to lay his fat ass flat. O koca poposunu yere yapıştırabilmeliyim. Broken City-1 2013 info-icon
"You, sir, are a crook. And a liar. " "Siz bayım, bir dolandırıcı ve yalancısınız." Broken City-1 2013 info-icon
And if tries to challenge me to prove it, Ve bana bunu kanıtlamam için meydan okumaya kalkarsa... Broken City-1 2013 info-icon
I pull out that glorious piece of paper ...bana sağlayacağını söylediğin... Broken City-1 2013 info-icon
you said you'd provide me with and read it out loud. ...o görkemli belgeyi çekip çıkaracağım ve yüksek sesle okumaya başlayacağım. Broken City-1 2013 info-icon
Let's take 10. Can I talk to you? Bak, hadi bir 10 dakika mola verelim. Seninle biraz konuşabilir miyim? Broken City-1 2013 info-icon
All right, so what's your problem, Jack? Pekala, senin derdin ne Jack? Broken City-1 2013 info-icon
The Daily News is my problem, Paul. Benim derdim Daily News, Paul. Broken City-1 2013 info-icon
The Post, The Times, they're all the same. Post, Times, bunların hepsi aynı. Al birini vur ötekine. Broken City-1 2013 info-icon
Hostetler's backing up a dump truck of shit on me Hostetler üzerime bir kamyon dolusu pislikle geliyor... Broken City-1 2013 info-icon
and our campaign has piss all in the way of pushback. ...karşıt saldırı konusunda hiçbir halta yaramıyor. Broken City-1 2013 info-icon
I thought that's what Montauk was for. Montauk'un tek amacının bu olduğunu sanıyordum. Broken City-1 2013 info-icon
What about your source? Senin şu kaynağa ne oldu? Broken City-1 2013 info-icon
I'm working on it. That's what took nine hours? Üzerinde çalışıyorum. Dün bu yüzden mi 9 saat boyunca ortadan kayboldun? Broken City-1 2013 info-icon
He kept us waiting, I told you. Bizi bekletti. Bize dokuz doğurtuyor. Sana söylemiştim. Broken City-1 2013 info-icon
You came back stinking of booze. Leş gibi içki kokarak döndün. Broken City-1 2013 info-icon
I had a fucking cocktail, sweetheart. Lanet olası bir kokteyl içtim canım. Peki bizim karşıt saldırımız nerede? Broken City-1 2013 info-icon
Our pushback are truth and facts. Bizim karşıt saldırımız gerçekler ve olgular. Biz böyle oynuyoruz. Broken City-1 2013 info-icon
Where are our headlines? Bizim manşetler nerede? Şu anda her şey bundan ibaret. Broken City-1 2013 info-icon
We don't need headlines, Jack. Sana bir şey diyeyim. Bizim manşetlere ihtiyacımız yok Jack. Broken City-1 2013 info-icon
Because we're winning. Manşetlere ihtiyacımız yok çünkü kazanıyoruz. Broken City-1 2013 info-icon
Even their internal polling has us up by three. Hatta onların dahili seçmen anketi bile bizi 3 puan önde gösteriyor. Broken City-1 2013 info-icon
You're winning on your own terms. Kendi koşullarına göre kazanıyorsun. Ama müsaade et bir şey söyleyeyim. Broken City-1 2013 info-icon
You go on that debate stage and try to win that debate Bu tartışma sahnesine çıkar ve o tartışmayı... Broken City-1 2013 info-icon
by going negative blow to negative blow, ...karalamaya karşı karalama ile kazanmaya çalışırsan... Broken City-1 2013 info-icon
he will fucking destroy you. ...seni dümdüz edecek. Bunu anlıyor musun? Broken City-1 2013 info-icon
Glad you got so much faith in me, Paul. Bana bu kadar inandığını görmek güzel Paul. Broken City-1 2013 info-icon
I'm all faith, you smug son of a bitch. Sana tepeden tırnağa inanıyorum seni kibirli orospu çocuğu. Broken City-1 2013 info-icon
You try having some. Biraz da sen kendine inansan. Broken City-1 2013 info-icon
Just do me a favor. Do your job. Yine de bana bir iyilik yap. İşini yap yeter. Broken City-1 2013 info-icon
Get me that file. O dosyayı getir bana. Broken City-1 2013 info-icon
Hey, Murdock. Hey, Murdock. Biraz da bize bırak, olur mu? Broken City-1 2013 info-icon
Billy Taggart, holy shit. What are you doing here? Billy Taggart, vay anasını. Burada ne arıyorsun? Broken City-1 2013 info-icon
I was in the neighborhood. Bu civarlardaydım. Broken City-1 2013 info-icon
Me too. Evet, ben de öyle. Broken City-1 2013 info-icon
You club a herd of penguins for that getup? Bu şıklık için bir penguen sürüsünü mü copladın? Broken City-1 2013 info-icon
What can I say? Private sector's good to me. Ne diyebilirim ki? Özel sektör bana yarıyor. Broken City-1 2013 info-icon
You a shamus? No, security. Ne o, özel dedektif misin? Hayır, güvenlik. Broken City-1 2013 info-icon
See that kid? Oradaki çocuğu görüyor musun? Broken City-1 2013 info-icon
That's Todd Lancaster, my charge. O Todd Lancaster. Benim sorumluluğum. Broken City-1 2013 info-icon
Rich kid. Pop tears down buildings. Zengin çocuk. Babası geçinmek için bina yıkıyor... Broken City-1 2013 info-icon
And wants him to run the business one day. ...ve bir gün işi çocuğun idare etmesini istiyor. Broken City-1 2013 info-icon
I'm making sure he stays on the straight and narrow. Çocuğun yolunu şaşırmamasını sağlamaya çalışıyorum. Broken City-1 2013 info-icon
How you doing, Mr. Mayor? Tony, how are you? Nasılsınız Sayın Belediye Başkanı? Tony, nasılsın? Broken City-1 2013 info-icon
Harris, come and say hello. Harris, gel de merhaba de. Broken City-1 2013 info-icon
This is Harris Sargent, SVP at Solstein Donagan. Bu Harris Sargent. Solstein Donagan'da Başkan Yardımcısı. Broken City-1 2013 info-icon
Helped me push through the Bolton Village deal. Bolton Village anlaşmasını kabul ettirmemde yardımcı oldu. Broken City-1 2013 info-icon
Four billion dollars we beat out of this poor bastard. Bu zavallı piç kurusundan 4 milyar dolar aldık. Broken City-1 2013 info-icon
Good to see you. You remember my son, Todd. Sargent. Seni görmek güzel. Oğlum Todd'u hatırlarsın. Broken City-1 2013 info-icon
If you do, you get a prize. Yaparsan bir ödül alırsın. Broken City-1 2013 info-icon
Todd, when will you do the world a favor Todd, dünyaya ne zaman bir iyilik yapıp işi senin ihtiyardan devralacaksın? Broken City-1 2013 info-icon
When I die and he grows a pair. Ben ölüp, o taşaklı olduğunda. Broken City-1 2013 info-icon
Some fucking party, huh? Ne parti ama, ha? Evde Knicks seyretmeyi tercih ederdim. Broken City-1 2013 info-icon
Do what, lose? Ne yapmak için, kaybetmek mi? Broken City-1 2013 info-icon
This is the best game in town. There's the commissioner. Bu şehirdeki en iyi oyun. Emniyet müdürü orada. Broken City-1 2013 info-icon
It's the worst kept secret Onunla ve Belediye Başkanın... Broken City-1 2013 info-icon
him and the mayor can't stand each other. ...birbirlerine tahammül edemediklerini sağır sultan bile duydu. Broken City-1 2013 info-icon
But the commish don't miss a party. Yine de müdür tek bir partiyi bile kaçırmıyor. Broken City-1 2013 info-icon
It's like watching Italian opera. Sanki bir İtalyan operası seyretmek gibi. Broken City-1 2013 info-icon
What do you know about opera? Opera hakkında ne biliyorsun ki? Broken City-1 2013 info-icon
Just because I don't understand the language Biliyorum. Sırf dili anlamıyor olmam... Broken City-1 2013 info-icon
don't mean they ain't out to fuck each other. ...orada birbirlerini becermedikleri anlamına gelmez. Broken City-1 2013 info-icon
Suite 5101, Mr. Taggart. I'm told it's urgent. Daire 5101 Bay Taggart. Bana acil olduğu söylendi. Broken City-1 2013 info-icon
In the neighborhood, my ass. Civardaymış, hadi oradan. Broken City-1 2013 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 9564
  • 9565
  • 9566
  • 9567
  • 9568
  • 9569
  • 9570
  • 9571
  • 9572
  • 9573
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim