Search
English Turkish Sentence Translations Page 118
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
We'd like to draw your attention to a nativity scene. | Bir doğum sahnesine dikkatinizi çekmek istiyoruz. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Handcrafted in darkness by the children of the Chabert Home for the Blind. | Chabert Görme Engelliler Evi'nin çocukları tarafından karanlıkta yapılmış el işi. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Hey, Bill, you ready? Yeah, I'm fuckin' ready. | Hey, Bill, hazır mısın? Evet, s.kim gibi hazırım. | 13 Sins-1 | 2014 | |
What do you think? I gotta piss like a racehorse. | Ne sanıyorsun? Yarış atı gibi çişim var. | 13 Sins-1 | 2014 | |
OK. We wish you luck. | Tamam. İyi şanslar diliyoruz. | 13 Sins-1 | 2014 | |
You can't be serious. | Ciddi olamazsınız. | 13 Sins-1 | 2014 | |
The baby was a miscalculation. | Bebek tam bir hataydı. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Elliot's already collapsing under the weight of it. | Elliot zaten bunun altından kalkamıyor. | 13 Sins-1 | 2014 | |
You'll get tired of propping him up. | Ona destek olmaktan yorgun düşeceksin. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Years go by, | Yıllar geçecek... | 13 Sins-1 | 2014 | |
and your bitterness will grow in proportion to your ass. | ...ve acın k.çına orantılı olarak büyüyecektir. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Come here and give me a hand. | Buraya gel ve bir el at şuna. | 13 Sins-1 | 2014 | |
With my zipper, please. | Fermuarıma, lütfen. | 13 Sins-1 | 2014 | |
My arthritis. | Bende artrit* var. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Fuck. | Has.ktir! | 13 Sins-1 | 2014 | |
I'm wondering what Elliot's told you about his mother. | Elliot'ın annesi hakkında sana ne dediğini merak ediyorum. | 13 Sins-1 | 2014 | |
He told you I was driving? | Arabayı benim sürdüğümü mü söyledi? | 13 Sins-1 | 2014 | |
He told you that, at least. Mm hm. | En azından bunu söylemiştir. Hı hı. | 13 Sins-1 | 2014 | |
I know he thinks I was drinking. Were you? | Onun benim içtiğimi düşündüğünü biliyorum. İçiyor muydun? | 13 Sins-1 | 2014 | |
I was in a hurry. I was a busy man in those days. | Acelem vardı. O günlerde yoğun bir adamdım. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Things to do, an empire to build. | Yapılacak şeyler vardı, inşa edilecek bir imparatorluk. | 13 Sins-1 | 2014 | |
I couldn't slow down for anything. | Hiç bir şey için yavaşlayamazdım. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Least of all a telephone pole. | Bir telefon direği için de. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Fuck! | S.keyim! | 13 Sins-1 | 2014 | |
Do you hear that? The fire alarm? | Duymuyor musunuz? Yangın alarmı? | 13 Sins-1 | 2014 | |
No, I didn't. Sorry. | Hayır, duymadım. Üzgünüm. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Hello? Mr. Brindle! | Alo? Bay Brindle! | 13 Sins-1 | 2014 | |
I'm sorry, that was a total accident. I didn't... | Üzgünüm, tamamen kazaydı. Ben yapma | 13 Sins-1 | 2014 | |
Take a breath, and when you're ready to begin challenge five of 13, | Derin bir nefes alın ve 13 yarışmadan beşincisine hazır olduğunuzda... | 13 Sins-1 | 2014 | |
follow the unseasonably dressed homeless person across the street. | ...sokağın karşısındaki mevsime uygun giyinmemiş evsiz kişiyi takip edin. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Uh, I'm still working on the surprise. | Hâlâ sürpriz üzerinde çalışıyorum. | 13 Sins-1 | 2014 | |
I'm gonna be gone for a couple of hours. Fuck you! | Birkaç saatliğine gitmem gerekiyor. S.kerim seni! | 13 Sins-1 | 2014 | |
I'm not joking, I gotta go. If I were a paranoid bridezilla, | Şaka yapmıyorum, gitmeliyim. Eğer paranoyak bir bridezilla* olsaydım... | 13 Sins-1 | 2014 | |
I'd think you were getting cold feet. My feet are very warm. | ...düğünden caymaya başladığını düşünürdüm. Ayakta s.kseler vazgeçmem. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Let's just say, your extremely strange behavior, | Sadece söylüyorum, davranışların son derece garipleşti... | 13 Sins-1 | 2014 | |
you do agree, is extremely strange. | ...kabul et, son derece garip. Evet, kesinlikle. | 13 Sins-1 | 2014 | |
What if, hypothetically, I decided I didn't find it | Peki ya, varsayalım ki tüm bunlardan hoşlanmadım... | 13 Sins-1 | 2014 | |
and I seriously wanted to know where you're running off to! | ...ve cidden nereye kaçtığını bilmek istedim! | 13 Sins-1 | 2014 | |
I'd just have to hope it blew over by tonight. I love you! | Sadece bu gece için hevesini kaçırmak istedim. Seni seviyorum! | 13 Sins-1 | 2014 | |
You're doing great. I know this is taking a little while, but we're almost done. | Harika gidiyorsun. Bu biraz zaman alıyor biliyorum, ama neredeyse bitti. | 13 Sins-1 | 2014 | |
That should do the beard. Um... | Sakalını da hallettik. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Let's move on to the eyes. Do you think the eyes were | Gözlerine geçelim. Gözlerini düşünün... | 13 Sins-1 | 2014 | |
bigger or smaller than these? What do you think? | ...bundan daha büyük veya daha küçük müydü? Sen ne düşünüyorsun? | 13 Sins-1 | 2014 | |
Katie? Katie? Honey, the guy's eyes? | Katie? Katie? Tatlım, adamın gözleri? | 13 Sins-1 | 2014 | |
That's him! That's the man! | Bu o! Bu o adam! | 13 Sins-1 | 2014 | |
Who? That's the man who said | Kim? Beni yetimhaneye... | 13 Sins-1 | 2014 | |
that I was gonna go to the orphanage. | ...götüreceklerini söyleyen adam. | 13 Sins-1 | 2014 | |
It says "wanted". | "Aranıyor" diyor. | 13 Sins-1 | 2014 | |
What's this? This is just weird is what this is. | Bu nedir? Bu çok garip ama ne garip. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Beautiful back there, claims that this guy came up to him on the street | Bu adam, sokaktaki "güzele" gelmiş ve... | 13 Sins-1 | 2014 | |
and offered to trade him an ostrich for his clothes and shopping cart. | ...ona giysilerine ve alışveriş sepetine karşılık devekuşu vermeyi sunmuş. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Did he have an ostrich? He did. | Adamda devekuşu mu varmış? Varmış. | 13 Sins-1 | 2014 | |
What would a homeless guy want with an ostrich? | Evsiz bir adam, neden devekuşu ister ki? | 13 Sins-1 | 2014 | |
He didn't want an ostrich, so the guy sweetened the deal by a thousand bucks. | Devekuşunu istememiş, bu yüzden adam bin dolar ile anlaşmayı tatlıya bağlamış. | 13 Sins-1 | 2014 | |
And he believed him. The guy's got an ostrich. | Ve ona inanmış. Adamda bir devekuşu var. | 13 Sins-1 | 2014 | |
He might have a thousand bucks. | Bin doları da olabilir. | 13 Sins-1 | 2014 | |
What do you got? Ostrich Boy again. | Ne var? Yine Devekuşu Oğlan. | 13 Sins-1 | 2014 | |
This is from the identikit of the church arson that happened earlier today. | Bu robot resim, bugün erken saatlerde meydana gelen kilise kundaklamadan. | 13 Sins-1 | 2014 | |
There's security footage, too. I just put Richardson and Dobbs on it. | Güvenlik görüntüleri de var. Sadece Richardson ve Dobbs ilgileniyor. | 13 Sins-1 | 2014 | |
I'll go myself. They just left. | Ben kendim giderim. Onlar az önce gitti. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Call them back. I'll go myself. OK. | Onları geri ara. Kendim giderim. Tamam. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Challenge Six for $50,000 is a good deed, for a change. | $50,000'lık altıncı yarışma değişiklik için iyi bir iş. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Upstairs in 6 B lives Mr. Shaw, a lonely man. | Yukarıda 6 B'de Bay Shaw yalnız başına yaşıyor. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Take him for a cup of coffee. And? | Kahve içmek için onu çıkar. Ve? | 13 Sins-1 | 2014 | |
And there's a diner called Taylor's | Ve bulunduğunuz yerden iki blok ötede Taylor diye bir restoran var. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Have him there with a cup of coffee in front of him by 4:00. | Onunla birlikte saat dörtte orada kahve içiyor ol. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Mr. Shaw? | Bay Shaw? | 13 Sins-1 | 2014 | |
Oh my God. | Aman Allah'ım. | 13 Sins-1 | 2014 | |
That man is dead. | Bu adam ölmüş. | 13 Sins-1 | 2014 | |
That man is really dead. You kill him? | Yani adam gerçekten ölmüş. Onu öldürdün mü? | 13 Sins-1 | 2014 | |
Mr. Brindle, this man took his own life. | Bay Brindle, bu adam kendi canına kıydı. | 13 Sins-1 | 2014 | |
You see there in the tub what the meek actually inherit. | Büyük ikramiyenin aslında küvetin içinde olduğunu görüyorsun. | 13 Sins-1 | 2014 | |
No. No, I can't. I'm not doing that. | Hayır, hayır, yapamam. Bunu yapmıyorum. | 13 Sins-1 | 2014 | |
This is not swatting flies anymore. | Bu artık sinekleri ezmeye benzemiyor. | 13 Sins-1 | 2014 | |
It's a crime. It's desecration. | Bu bir suç. Bu cesede saygısızlık. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Dragging a corpse through the streets. | Cesedi sokaklarda sürüklemek. Sen deli misin? Kimsin sen? | 13 Sins-1 | 2014 | |
Two paths lie before you. One requires a bit of courage | Önünde iki yol var. Birincisi biraz cesaret istiyor... | 13 Sins-1 | 2014 | |
and leads to enough money to settle your debts, | ...ve borçlarınızı ödemeye yetecek kadar parayı... | 13 Sins-1 | 2014 | |
keep Michael safe, and provide your child | ...Michael'ın güvenliğini ve çocuğunuzun iyi bir... | 13 Sins-1 | 2014 | |
everything from a pony to a college education. | ...üniversitede okumasını sağlayacak herşeyi içeriyor. | 13 Sins-1 | 2014 | |
The other leads to loveless poverty. | Diğer yol sevgiden mahrum bir yoksulluk için. | 13 Sins-1 | 2014 | |
All that requires is you just continue being you. | Bütün bunlar sadece seni sen yapmaya devam eder. | 13 Sins-1 | 2014 | |
You don't know me. Well... | Beni tanımıyorsun. Pekâlâ... | 13 Sins-1 | 2014 | |
No, you don't know me. You don't know anything about me! | Hayır, beni tanımıyorsun. Hakkımda hiçbir şey bilmiyorsun! | 13 Sins-1 | 2014 | |
Maybe you've done research, maybe you know facts, but you do not know me! | Belki araştırma yaptınız, belki gerçekleri öğrendiniz, fakat bu beni tanıdığınız anlamına gelmez! | 13 Sins-1 | 2014 | |
You have until 4:00. | Saat dörde kadar vaktin var. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Mr. Shaw takes his coffee black. | Bay Shaw kahveyi sade içer. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Hi there. How we all doing today? Great. | Selam. Hepimiz nasılız bugün? Harika. | 13 Sins-1 | 2014 | |
My name is Jeanette... He's just gonna have a cup of coffee. | Benim adım Jeanette... O sadece bir fincan kahve alacak. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Black, please. OK. | Sade, lütfen. Tamam. | 13 Sins-1 | 2014 | |
And for you? Nothing for me. | Ya siz? Ben bir şey almayacağım. | 13 Sins-1 | 2014 | |
If you're sitting at the booth, you have to order something. | Eğer masada oturacaksanız, bir şeyler sipariş etmek zorundasınız. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Well, I'm gonna be going, so... | Pekala, o zaman ben gidiyorum, yani... | 13 Sins-1 | 2014 | |
I'll have a cheeseburger. The Bernars burger? | Bir çizburger alabilirim. Bernars Burger? | 13 Sins-1 | 2014 | |
Yeah, that sounds great. | Evet, kulağa harika geliyor. | 13 Sins-1 | 2014 | |
OK. And you get sides with that. | Tamam. Ve yanında ne olsun? | 13 Sins-1 | 2014 | |
Your choices are baked potato, baked beans... | Seçenekleriniz fırında patates, kuru fasulye... | 13 Sins-1 | 2014 | |
Baked beans. The baked beans. | Fasulye. Kuru fasulye. | 13 Sins-1 | 2014 | |
OK. My name is Jeanette | Tamam. Benim adım Jeanette... | 13 Sins-1 | 2014 | |
and I will be taking care of you. | ...ve sizinle ben ilgileneceğim. | 13 Sins-1 | 2014 |