Search
English Turkish Sentence Translations Page 120
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
I knew you were going to pussy out! I knew it! | Tırsacağını biliyordum! Biliyordum! | 13 Sins-1 | 2014 | |
Look, I know you are trying to... | Bak, biliyorum | 13 Sins-1 | 2014 | |
You're gonna give me fucking sympathy? | Bana karşı sempati mi besliyorsun? | 13 Sins-1 | 2014 | |
Are you for real? You're fucking sickening. | Gerçekten mi? Midemi bulandırıyorsun. | 13 Sins-1 | 2014 | |
You know why we always picked on you? 'Cause you fucking asked for it! | Niye hep sana sataşırdık biliyor musun? Çünkü bunu sen istiyordun! | 13 Sins-1 | 2014 | |
You walked around with that stupid look on your fucking face saying, | O aptal bakışlı s.kik suratınla etrafta dolaşırdın ve... | 13 Sins-1 | 2014 | |
"Please punch me in my fucking throat." | ..."Birisi şu s.kik boğazıma yumruk atsın lütfen." derdin. | 13 Sins-1 | 2014 | |
The day after we threw you in the dumpster, | Seni çöplüğe attığımız günden bir gün sonra avluda yanımdan geçtin ve bana gülümsedin. | 13 Sins-1 | 2014 | |
You fucking smiled at me! | Bana gülümsedin ya la! | 13 Sins-1 | 2014 | |
My brother pissed on your brother's face. | Kardeşim, kardeşinin suratına işedi. | 13 Sins-1 | 2014 | |
You remember that? | Bunu hatırlıyor musun? Hatırlamadığını söyleyemezsin. | 13 Sins-1 | 2014 | |
I do. I bust a gut every time I think about it. | Ben hatırlıyorum. Bunu her düşündüğümde bağırsaklarım bozuluyor. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Now do it! Go on, do it! | Şimdi yap şunu! Hadi, yap! | 13 Sins-1 | 2014 | |
Where's your car? | Araban nerede? | 13 Sins-1 | 2014 | |
Did you call my brother? | Kardeşimi aradın mı? | 13 Sins-1 | 2014 | |
Did you tell him who you were? | Ona kim olduğunu söyledin mi? | 13 Sins-1 | 2014 | |
This doesn't change anything. You're still a loser. You'll always be a loser. | Bu hiçbir şeyi değiştirmez. Hâlâ bir eziksin. Sen her zaman bir ezik olacaksın. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Yeah, well, you've obviously done very well for yourselves. | Evet, belli ki kendin için her şeyi çok iyi yapmışsın. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Got yourselves a nice leather jacket, fancy car. | Güzel bir deri ceket, pahalı bir araba. | 13 Sins-1 | 2014 | |
It's going to be a little difficult for you to put it in gear, though. | İşleri tekrar rayına koymak senin için biraz zor olacak gibi. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Guess you didn't really think that one through. | Sanırım böyle bir şey olacağını gerçekten düşünmemiştin. | 13 Sins-1 | 2014 | |
We're going to need a report. Of course. | Bir rapora ihtiyacımız olacak. Tabii ki. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Sir. Sir? | Beyefendi? Beyefendi! | 13 Sins-1 | 2014 | |
Dr. Anderson to Maternity, please. | Doktor Anderson, Kadın Doğum Bölümü'ne lütfen. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Dr. Anderson... | Doktor Anderson... | 13 Sins-1 | 2014 | |
I don't care about your goddamn system! | Lanet olasıca sisteminiz umurumda değil! | 13 Sins-1 | 2014 | |
I know you have my brother back there somewhere. Just a moment. | Ağabeyimin arkada bir yerde olduğunu biliyorum. Bir dakika. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Get off your fat fucking ass, and go find out where he is! | O koca s.kik g.tünü kaldır da ağabeyimin nerede olduğunu bul. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Hey. I'll tell you what happened to your brother. Just grab a chair. | Hey. Ağabeyine ne olduğunu sana anlatayım. Kap bi sandalye! | 13 Sins-1 | 2014 | |
What the fuck! | Ne oluyor lan? | 13 Sins-1 | 2014 | |
Security! | Güvenlik! | 13 Sins-1 | 2014 | |
Elliot Brindle. | Elliot Brindle. | 13 Sins-1 | 2014 | |
You were a challenge. | Sen bir yarışmaydın. | 13 Sins-1 | 2014 | |
I can't believe Sergio gave us the grand ballroom. He says we get it all night! | Sergio'nun bize büyük balo salonunu verdiğine inanamıyorum. Bütün gece kullanabilirmişiz. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Elliot's a miracle worker. Uh oh, speak of the devil! | Elliot mucize bir işçi. İyi adam lafın üstüne. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Ooh. Well, well, well. | Bak, bak, bak. | 13 Sins-1 | 2014 | |
My man of mystery. | Issız adamım benim. | 13 Sins-1 | 2014 | |
You look rather snazzy. Mm. So do you. | Oldukça şık görünüyorsun. Sen de. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Where did you get this? | Nereden buldun bunu? | 13 Sins-1 | 2014 | |
Aunt Jessica. You look amazing. Thank you. | Jessica Teyze. Muhteşem görünüyorsun. Teşekkür ederim. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Have you told her the story of your Alaskan cruise? | Ona Alaska gemi seyahati hikayeni anlattın mı? Bunu dinlemen lâzım, harika. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Have a good night. | İyi geceler. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Nice of you to show up. Yeah. | Gelmen iyi olmuş. Evet. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Looking good. You don't have to do that. I can do that myself. | İyi görünüyorsun. Bunu yapmak zorunda değilsin. Kendim yapabilirim. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Well, you look good. Thank you. | Pekâlâ, iyi görünüyorsun. Teşekkür ederim. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Got something, Boss. | Bir şey buldum patron. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Looks like they're attending their wedding rehearsal dinner | Şehirdeki bir kulüpte düğün prova yemeğine... | 13 Sins-1 | 2014 | |
at the country club. | ...katılıyorlar gibi görünüyor. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Boss? Let's go. | Patron? Gidelim. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Congratulations. | Tebrik ederim. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Challenge ten of 13 is worth a half million dollars. | Onuncu yarışma yarım milyon dolar değerinde. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Wait until you're called upon to give a toast | Kadeh kaldırmak için çağrılacağın zamana kadar bekle. | 13 Sins-1 | 2014 | |
and then destroy the wedding hall, singing "The Internationale". | Ve ardından "The Internationale" şarkısını söylerken nikah salonunu parçala. | 13 Sins-1 | 2014 | |
What? We're quantifying destruction in the following manner. | Ne? Hasar miktarını şu şekilde belirledik... | 13 Sins-1 | 2014 | |
At least 75% of all ceramic or crystal objects in the hall must be shattered. | ...salondaki seramik ve kristal objelerin en az %75'inin parçalanmış olması gerekiyor. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Bastard! At least one of the wonderful | P.ç herif! Ve muhteşem çiçeklerden... | 13 Sins-1 | 2014 | |
floral centerpieces must be urinated upon. | ...en az bir tanesine işenmiş olması gerekiyor. | 13 Sins-1 | 2014 | |
If you're not familiar with the Internationale Communist Anthem, | Internationale Komünist Marşı'nın sözlerine aşina değilsen eğer... | 13 Sins-1 | 2014 | |
you will find the lyrics in your left jacket pocket. | ...şarkı sözlerini ceketinin sol cebinde bulacaksın. | 13 Sins-1 | 2014 | |
You know I was doing this for her. | Bunu onun için yaptığımı biliyorsun. | 13 Sins-1 | 2014 | |
And it is for her you must soldier on! | Ve onun için yılmadan çalışmalısın. Altı tane suç işledin. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Any future with Shelby, indeed, any future not organized around routine sodomy | Shelby ile bir gelecek, daha doğrusu, Shelby ile 'oğlancılık' etrafında planlanmamış bir gelecek... | 13 Sins-1 | 2014 | |
now depends on you completing all 13 challenges. | ...şimdi tüm 13 yarışmayı tamamlamana bağlı. | 13 Sins-1 | 2014 | |
I first met Elliot two years ago | Elliot ile ilk kez iki sene önce tanıştım... | 13 Sins-1 | 2014 | |
and I knew right away all I needed to know about him, | ...ve biliyorum ki onun hakkında ihtiyacım olan her şeyi biliyorum... | 13 Sins-1 | 2014 | |
that he made my daughter happy. | ...ve kızımı mutlu ettiğini de. | 13 Sins-1 | 2014 | |
I already feel you're like a son. | Seni şimdiden evladım gibi görüyorum. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Son? | Evlat? | 13 Sins-1 | 2014 | |
Speech! Speech! Speech! | Konuş! Konuş! Konuş! | 13 Sins-1 | 2014 | |
Shelby, there's a life that you deserve | Shelby, hak ettiğin bir hayat var... | 13 Sins-1 | 2014 | |
and I swear to you I'll do anything to make that real. | ...ve sana yemin ederim ki bunu gerçekleştirmek için her şeyi yapacağım. | 13 Sins-1 | 2014 | |
That gentleman over there. | Oradaki beyefendi. | 13 Sins-1 | 2014 | |
We're gonna need to speak to him and ask him a few questions. | Onunla konuşmamız ve ona birkaç soru sormamız lazım. | 13 Sins-1 | 2014 | |
All right. Give me a minute. Yes, sir. | Pekâlâ. Bana bir dakika verin. Evet, efendim. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Son. | Evlat. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Park security, they want Michael. | Park güvenliği, Michael'ı istiyorlar. | 13 Sins-1 | 2014 | |
They say he exposed himself to a girl at the tennis court. | Tenis kortunda kendini bir kıza çıplak gösterdiğini söylüyorlar. | 13 Sins-1 | 2014 | |
I told them you'll talk to them. | Onlara, senin onlarla konuşacağını söyledim. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Um, everyone... Michael? | Herkes... Michael? | 13 Sins-1 | 2014 | |
...let's have our drinks outside while we wait for our food. | ...yemeği beklerken hadi dışarıda bir şeyler içelim. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Shall we? Thank you. | Gidelim mi? Teşekkür ederim. | 13 Sins-1 | 2014 | |
What happened? I didn't touch her or anything. | Ne oldu? Kıza ya da hiçbir şeye dokunmadım. | 13 Sins-1 | 2014 | |
I just wanted to show her it. | Ben sadece ona şeyi göstermek istedim. | 13 Sins-1 | 2014 | |
OK? I just wanted to show it to her. It's OK. | Tamam mı? Ben sadece ona göstermek istedim. Tamam. | 13 Sins-1 | 2014 | |
They'll make me pee in a cup. | Bir fincana işememi istiyorlar. | 13 Sins-1 | 2014 | |
I haven't had my pill in three days. In three days. | Ve üç gündür ilaçlarımı almadım. Üç gündür. | 13 Sins-1 | 2014 | |
It'll be OK. No. Horowitz will institutionalize him | Tamam, sorun yok. Hayır. Horowitz eğer ona güvenemezse... | 13 Sins-1 | 2014 | |
if he can't trust him with these things. | ...onu hastaneye yerleştirecek. | 13 Sins-1 | 2014 | |
They'll make me go back to Bayview. | Beni tekrar Bayview'e gönderecekler. | 13 Sins-1 | 2014 | |
I don't want to go back to Bayview, OK? | Bayview'e geri gitmek istemiyorum, tamam mı? | 13 Sins-1 | 2014 | |
They make me pee in a cup. | Bir fincana işememi istiyorlar. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Michael, get ready to run. I have an idea. | Michael, koşmaya hazır ol. Bir fikrim var. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Ready to run... Arise, ye workers, from your slumbers! | Koşmaya hazır olayım... Kalkın, ey işçiler, pinekliğinizden! | 13 Sins-1 | 2014 | |
Go home and take your pill. Sir, that's enough. | Eve git ve ilaçlarını al. Beyefendi, bu kadar yeter. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Elliot! I'm buying him time. | Elliot! Ona zaman kazandırıyorum. | 13 Sins-1 | 2014 | |
What are you doing! | Ne yapıyorsun? | 13 Sins-1 | 2014 | |
Stay back! We don't want anyone getting hurt! | Geri çekil! Kimsenin incinmesini istemeyiz! | 13 Sins-1 | 2014 | |
Put it down. Let's talk about it. Stay right there. | Hadi evlat, bırak o elindekini. Orada kal. | 13 Sins-1 | 2014 | |
Look away. | O tarafa bak. | 13 Sins-1 | 2014 | |
I said look away... look away right now! | O tarafa bak dedim... Şimdi o tarafa bak! | 13 Sins-1 | 2014 |