Search
English Turkish Sentence Translations Page 1431
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| We heard... a presence. | Sonra huzuru bulduk. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| I would describe it... like a light. | Bir ışık olduğunu söyleyebilirim. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| We came to find an angel. It looked like Matt Damon. | Bir melek ziyaretimize gelmişti. Matt Damon gibi görünüyordu. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Matt Damon. | Matt Damon. Aynen, katılıyorum. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| It looked like Matt Damon. Who is Matt Damon? | Matt Damon gibi görünüyordu. Matt Damon kim? | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Got it, Matt Damon, the angel naked. Nude? | Bunu söyleyen çıplak melek Matt Damon'dı. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| What movie did? | Hangi filmlerde oynamış? | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Today, an interesting thing happened to me. | Bugün dikkatimi çeken bir şey oldu. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Dawero? Let me guess: | Öyle mi? Dur tahmin edeyim: | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Your second daughter has humiliated you | Küçük kızın gazeteye çıkıp seni küçük düşürdü. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Actually no. I was at the bar of the club... | Aslına bakarsan hayır. O sırada ben | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| People have laughed at me for a long time, | İnsanlar uzunca bir süre bana güldü ama... | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| An angel... you said to the press that he had seen an angel. | Melek meselesine gelirsek. Onlara bir melek gördüğünü söylemişsin. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| No, I did not... I did not say that looked like Jennifer. | Hayır, baba. Jennifer gibi göründüğünü söylemedim. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| I said that the angel looked like Matt Damon. | Matt Damon gibi göründüğünü söyledim. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| 1...> | 2. Kameradayız. Yayına son 3, 2, 1. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| And we "Rise and Shine with Penny" | Bugün burada "Penny ile Sabah Programı"nda, onları ağırladığımız için çok şanslıyız. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Before I was in prison... But we are here to talk to you | Tabii bunlar hapse girmeden önceydi. Ama şu anda seninle konuşmak istediklerimiz... | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| And the reason why you were in prison, | Tabii ki hapse girmenin sebebi... | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Si, Penny. | Bu doğru, Penny. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Yes, we met on that roof. | Evet, hepimiz orada tanıştık. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| No, it was not an angel. It was more a light. | Melek falan değildi. Daha çok bir ışık gibiydi. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Not everyone was an angel! So, Jess... | Melekten bahsedeceğimizi konuşmamıştık. Peki ya sen Jess? | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| I... you talk to others, before turning to me. | Senden önce bir sürü insanla konuştum bunu. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Ah, you should talk with Maureen. His... | Maureen ile de konuşmalısınız. Oğlu bir kafeste yaşıyor. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| First let's focus on her... Do not panic. | Jess seninle konuşalım. Bir sorun yok. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Were you related? | Aranız iyi miydi? | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Penny, why not do the questions to someone else? | Penny, neden başka birine soru sormuyorsun? | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Jess, tell me, what made you decide to go up there? | Jess, söylesene, seni o çatıya çıkartan nedir? | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| The disappearance of Jennifer? I imagine the pain she felt. | Jennifer’ın ortadan kaybolması mı? Çok acı verici olmalı. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| I see that it's still pretty shaken. It will be very lonely. | Üzüldüğünü anlayabiliyorum. Çok yalnız hissetmiş olmalısın. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| I told you to talk to Maureen, bitch! | Maureen ile konuş dedim, sürtük! | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| I beg your pardon. | Çok özür dileriz. Gördüğünüz gibi | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| The excitement is still going strong... I Told You! | Size beni dinleyin demiştim. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| <Jess! Jess, aspetta! | Jess! Jess, geri gel! | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Hey, I just wanted to see if... if you were okay. | İyi misin diye soracaktım sadece. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Yes Never better in my life. | Daha iyi olmamıştım, şampiyon. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Jess, are you sure? | İnanayım mı? | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Do you want to continue to follow me? | Beni takip etmeye devam edeceksin mi? Nereye gittiğini biliyor musun? | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Yes, of course I do. Where ever I go. | Nereye gittiğimi biliyorum. Her zaman gittiğim yere gidiyorum. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Ah, si? | Öyle mi? | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Walk beside me, not behind me, | Arkamda değil de, yanımda yürür müsün? | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Yes, I've already said. | Bunu söylemiştin. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Anzi hundredth. | Benim arabamı. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| The machine yes... they found her. | Arabayı bulduk ama onu bulamadık. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| She, however, nothing. | Gitmişti. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Perhaps he had learned to be invisible. | Belki de görünmez olmayı öğrenmiştir. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| It must be hard. | Zor olmalı. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| My father has done research across the country. | Babam ülke çapında arama başlatmıştı. Gerçekten kendini adamıştı. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Mom... instead, he lost hope right away. | Annem ta en başında umudunu kesmişti. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| And anyway... at least I do not have cancer. | Her neyse. En azından kansere yakalanmadım. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| You do not have cancer, right? | Kansere falan yakalanmadın, değil mi? | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| I noticed, you see. | Anlayabiliyorum. Anlayabiliyorum. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| If I look at health, it is only for the care that I'm doing. | Sağlıklı görünüyorsam şu anda aldığım ilaçlar yüzünden. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| I've never seen him take a pill. | İlaç aldığını görmedim hiç. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| It came out well and once said I could not rimangiarmelo, so... | Birden ağzımdan çıkıverdi. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| You wanted to throw you, but you've retained. | Oradan atlamayacaktın, değil mi? | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Why is that? | Neden? Neden mi? | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| It's an easy question, JJ. | Çok basit bir soru, JJ. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Are you a pedophile! As Martin! | Sen de Martin gibi sübyancısın! | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| How likely is it to happen? | Bütün bunların olasılığı ne olabilir ki? | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| It's something that happens every day! | Bu bilerek yapılmış bir buluşma. Biliyorum yalan söylememeliydim ama... | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| That weird guy you are. | Tuhaf birisisin, JJ. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| I'm weirdest fucking. | Boşversene! Ben de tuhaf birisiyim. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Guard. | Bak. Ne oldu? | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| That mate while flying. | Yuvalarını kanatları üzerine yaparlar. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| and from the moment they leave the nest, do not settle for 2 years, | Yuvayı terk ettiklerinde, 2 yıl geri dönmezler... | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Sow misery... | Aman tanrım! | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Do you like the birds! That's because you wanted to kill you... | Sen oğlancılsın. Bu yüzden kendini öldürmek istedin. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Yes, now everything is clear. | Artık anlıyorum. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Ah, si? Dici? Si. | Öyle mi? Evet. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| I'm glad. | Güzel. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| An elephant. Two elephants... | Bir fil. İki fil. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Three elephants. Four elephants... | Üç fil. Dört Fil. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Three elef... | Üç fil | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| My first band was called Geppetto. | İlk grubum bana Geppetto derdi. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Facevamo musica grunge, | Grunge'ın modası geçtikten sonra bile Grunge Grubu olarak kalmıştık. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| II timing has never been my forte. | Dakiklik hiçbir zaman en iyi özelliğim olmadı. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| We came third in the Battle of the Bands, Idaho. | Idaho Grup Yarışmaları'nda üçüncü olmuştuk. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Our photo ended up in the papers and people recognize me in stores. | Gazetelere resimlerimiz çıkmıştı. Alışveriş merkezlerinde tanınır hale gelmiştim. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| For me that was the popularity. | Benim için bu şöhret demekti. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| But the "Four on top of the roof" was a different story. | Ama bunun gibi Gökdelenden Atlama Şöhreti ise | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Even with this suicide, eh? | İntihar mı ediyorsun yine? | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Ciao, Gladys... | Sana da merhaba Melahat. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Already. | Tabii. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| After just three weeks we were not only not dead, | Geçen 3 hafta boyunca başımıza gelmeyen tek şey ölmemekti. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| but we were on the covers of all the newspapers | Bütün gazetelerin ön sayfalarındaydık ve bu durum... | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Jess Cioè the aveva convinta. | Hiç yoksa Jess buna inanıyordu. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Even in Parliament asking questions about us, | Durumumuz mecliste bile konuşulmuştu. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Martin was proposing to deprive us of the way for a while '. | Bir yerlere kaçıp gitmek Martin'in fikriydi. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Jess reminded him that they had made a good end. | Ama Jess bunun onları kesmeyeceğini hatırlatmıştı. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| But it seemed a good idea to leave and to return | Bir süreliğine ortalıktan kaybolup, tekrar dönene kadar unutulmayı ve dünyanın... | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| I would have thought a better option life of death | Keşke bu hayat, ölüme nazaran daha iyi seçenek olsaydı. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| but I did not want it and would not put things right. | Ama değildi ve keşkelerle de bu durum düzelmeyecekti. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| To quote a song by Geppetto: | Geppetto’nun bir şarkısında da dediği gibi: | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Yes, we were very deep. | Evet, durumumuz acayip derecede karışık bir hal almıştı. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| You'll see that a break will benefit both of us. | Umarım bu tatil ikiniz içinde iyi olur. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| He also said Dr. Stephens. It will take 7 days for observation. | Evet, Dr. Stephen da öyle dedi. Bir haftalığına gözlem altına alacaklar onu. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| The boarding pass, ma'am. | Biniş kartınız, bayan. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| The boarding pass with your flight details. | Biniş kartınız ve uçuş bilgileriniz. Kontrol için verecekleriniz var ya hani. | A Long Way Down-1 | 2014 |