Search
English Turkish Sentence Translations Page 152627
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Increase our speed to warp 4.2. | Hızımızı Warp 4.2'ye çıkarın. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
We're still several hours away but we have patrol ships in that area. | Hala birkaç saat uzaklıktayız ama o bölgede devriye gemilerimiz var. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
Contact them. | Onlarla temas kurun. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
Have you ever tried Tojal? What? | Hiç Tojal'ı denediniz mi? Ne? | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
There's nothing like it. | Hiçbir şeye benzemez. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
You have to eat it before it cools or it'll congeal. | Yemeden önce soğutmanız yada dondurmanız gerekir. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
Sounds terrific. | Müthiş görünüyor. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
It's the first thing I'm going to have when we're off this ship. | Bu gemiden ayrıldığımızda yapacağım ilk şey olacak. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
Where do you think they're taking us? Ask him. | Sence bizi nereye götürüyorlar? Ona sor. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
I'll just wait and see. | Ben bekleyip göreceğim. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
The Enolians won't stop looking for us. We'll be fugitives. | Enolianlar bizi aramaktan vazgeçmeyeceklerdir. Kaçak olacağız. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
I was thinking of having my face reconfigured. | Yeni bir yüze sahip olmayı düşünüyordum. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
There's a surgeon on Burala Prime. He can help you, too. | Burala Prime'da bir cerrah var. Sana da yardım edebilir. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
I'll take my chances with my own face. | Şansımı kendi yüzümle deneyeceğim. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
Have you ever been to Burala Prime? Can't say I have. | Hiç Burala Prime'da bulundun mu? Bulunduğumu söyleyemem. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
If you go, avoid the polar islands. | Eğer gidersen kutup adalarından sakın. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
Friendly people but the cold is unbearable. | Arkadaş canlısı insanlar ama soğuk dayanabilir gibi değil. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
Only ice and glaciers. I was there for three months... | Sadece buz ve buzullar. İş arkadaşlarımla beraber... | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
when my colleagues... | üç aylığına ordaydım... | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
left without me. Imagine that. | bensiz yapamıyorlardı. Düşün. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
The day I got lost was the worst. | Kaybolduğum gün en kötüsüydü. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
14 hours. It took me 14 hours to find my way back to the outpost. | 14 saat. Geri karakolun yolunu bulmak 14 saatimi aldı. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
I lost three toes to frostbite. | Soğuktan üç ayak parmağımı kaybettim. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
I've walked with a limp ever since, not that you'd notice. | Farketmedin ama o zamandan beri topallayarak yürürüm. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
I'm going to get that surgeon to work on my foot as well. | Ben cerraha ayağım üzerinde de çalışmasını söyleyeceğim. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
Maybe he'll replace the missing toes. Excuse me... | Belki eksik parmakları tekrar yerleştirir. Afedersiniz, | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
can I change seats? | yerimi değiştirebilir miyim? | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
I'm surprised we haven't crossed paths before. | Daha önce karşılaşmadığımıza inanamıyorum. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
We're new to this region. | Bu bölgede yeniyiz. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
We used to work mostly in the Sol system. | Biz daha çok Sol sistemini kullanırdık. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
Sol? That's our sun. | Sol? Bizim güneşimiz olur. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
Our homeworld is called Earth. | Ana gezegenimizin ismi dünyadır. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
Two vessels approaching from aft. Let me see them. | Kıç tarafından yaklaşan iki gemi var. Göster bana. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
Enolian patrol ships. | Enolian devriye gemileri. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
They've found us. More quickly than I expected. | Bizi buldular. Beklediğimden çabuk oldu. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
When you were taking the transceiver off line... | Vericiyi devre dışı bıraktığında... | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
you didn't activate it accidentally? You think I sent a distress call? | yanlışlıkla etkinleştirmedin değil mi? Yardım çağrısı mı gönderdiğimi düşünüyorsun? | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
I told you we should've gotten rid of this ship. It's too easy to track. | Bu gemiden kurtulmamız gerektiğini söylemiştim. İzlenmesi çok kolay. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
They're charging weapons. Do the same. | Silahlarını yüklüyorlar. Sende yap. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
Those are heavily armed patrol ships. We're only a transport. | Bunlar ağır silahlı devriye gemileri. Biz sadece bir taşıyıcıyız. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
We have weapons. Use them. | Silahlarımız var. Kullan onları. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
We're outgunned. I'd rather take my chances on Canamar. | Silahlarını aşamayız. Şansımı Canamar'da denemeyi tercih ederim. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
And I'd rather not. Now charge the weapons. | Ama ben istemem. Şimdi doldur şu silahları. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
They're targeting our engines. Return fire. | Motorlarımıza nişan alıyorlar. Karşı ateş aç. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
No. I'm warning you. | Hayır. Seni uyarıyorum. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
We don't have the firepower. | Yeterli ateş gücümüz yok. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
If we attack those ships, they'll destroy us. | Eğer o gemilere saldırırsak, bizi yok edecekler. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
I think I can get us out of this... | Sanırım bizi bundan kurtarabilirim... | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
but I'll need Tucker's help. | ama Tucker'ın yardımı gerekiyor. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
If those are patrol ships, you're going to be recaptured. | Bunlar devriye gemileriyse yeniden yakalanacaksınız. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
Shouldn't we get to the escape pods? | Kaçış mekiklerini kullanmamız gerekmez mi? | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
The next person who speaks goes out the airlock. | Konuşan ilk kişi hava kilidine gider. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
He needs to concentrate. | Yoğunlaşması gerekiyor. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
Trip, what's your status? Almost there. | Trip, ne durumdasın? Neredeyse tamam. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
Let us go. I don't want to die tied up like an animal. | Bırakın gidelim. Hayvan gibi bağlı ölmek istemiyorum. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
Ready when you are. | Hazır olduğunuzda. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
Cease fire, cease fire. We surrender. | Ateşi kesin, ateşi kesin. Teslim oluyoruz. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
Pressurise your docking port and prepare to be boarded... | Yanaşma bölmesine basınç verin ve yanaşmaya hazırlanın... | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
or our next shot will breach your hull. | yoksa bir sonraki atış gövdenizi imha edecektir. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
The plasma vents are open. | Plazma havalandırmaları açık. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
They've taken damage. | Hasar aldılar. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
Propulsion is down on both ships. Lock weapons. | Her iki gemide de itici motorlar düşüyor. Silahları kilitle. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
Target their warp reactors. There's no need. | Warp reaktörlerine nişan al. Buna gerek yok. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
When they repair the damage they'll come after us. | Hasarlarını onardıklarında peşimizden geleceklerdir. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
You think the Enolians are going to give up if we destroy two of their ships? | İki gemisini imha edersek Enolianların peşimizi bırakacaklarını mı sanıyorsun? | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
All I'm wanted for is smuggling. I don't need to add murder charges to it. | Benim bütün istediğim kaçakçılık yapmak. Buna cinayeti eklemeye hiç gerek yok. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
Let me get us out of here. | Bırak bizi burdan çıkarayım. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
I just saved your skin and you still don't trust me. | Daha şimdi hayatınızı kurtardım ve hala bana güvenmiyorsun. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
Do you know how much power flows through those plasma circuits? | O plazma devrelerinden ne kadar güç geçiyor biliyor musun? | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
I could've been electrocuted. | Elektrikle öldürülebilirdim. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
The least you could do is say thanks. | En azından teşekkür edebilirsin. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
That was nice. | Bu güzeldi. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
It reminds me of the time I was on... Shut up. | Bu bana olduğum zamanı hatırlattı... Kapa çeneni. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
Both our ships were disabled before the transport escaped. | Taşıyıcı kaçmadan önce iki gemimizde devre dışı bırakıldı. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
My superiors don't want our patrols taking any more chances. | Üstlerim devriye gemilerimizin daha fazla şans tanımalarını istemiyor. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
They've issued orders to destroy the prison transport. | Mahkum taşıyıcısını yok etme emri aldılar. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
Are your superiors aware that there are two innocent humans aboard? | Üstleriniz gemide iki masum insan olduğunun farkındalar mı? | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
They're more concerned with the man who planned this escape. | Onlar bu kaçışı planlayan kişi ile daha fazla ilgeleniyorlar. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
They were able to match his voice print to a prisoner named Kuroda Lor ehn. | Onun ses eşleşmesini çıkarmayı başardılar. Kuroda Lor ehn adlı bir mahkum. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
He was responsible for many crimes, some of them brutal. | O, bazıları çok acımasız olan birçok suçtan sorumlu. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
They're determined to stop him. | Onu durdurmaya kararlılar. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
And we're determined to get our people back. | Bizde adamlarımızı geri almaya kararlıyız. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
Then I suggest you find them before our patrols do. | Öyleyse onları bizden önce bulmanızı öneririm. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
That was a clever trick, igniting the plasma. | Plazmayı tutuşturmak zekice bir hileydi. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
I used it once before... | Coridan yakınlarında... | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
outrunning a customs vessel near Coridan. | bir gümrük gemisinden kaçarkende kullanmıştım. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
You obviously ran out of clever tricks. Otherwise, you wouldn't be here. | Görünüşe göre zeki hilelerin tükenmiş. Yoksa burda olmazdın. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
Every ship leaving Keto Enol was being boarded and searched. | Keto Enol'dan ayrılan her gemi aranır. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
To get through the checkpoint... | Kontrol noktasında geçmek için... | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
I said I was a starship captain and Tucker was my engineer. | Ben yıldız gemisi kaptanı ve Tucker'ında şef mühendisim olduğunu söyledim. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
I made quite a point about how I was on... | Barışçı bir keşif görevinde... | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
a peaceful mission of exploration. | olduğumuzu söyledim. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
They didn't believe you? What do you think? | Sana inanmadılar mı? Ne sanıyorsun? | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
They turned our shuttle inside out... | Mekiğimizi geri döndürdüler... | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
found my cargo... | yükümü buldular... | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
and we wound up here. | ve sonuçta burdayız. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
My good fortune. | Benim şansıma. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
You should consider coming with us. | Bizimle gelmeyi düşünmelisin. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
Your partner, too. Doing what? | Ortağın da tabii. Ne yapmak için? | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |
I have some business I wasn't able to finish before I was arrested. | Tutuklanmadan önce gerçekleştiremediğim bazı işleri bitirmek için. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | ![]() |