Search
English Turkish Sentence Translations Page 152689
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
I'm pleased all three of you could come. | Üçünüzün de gelebildiğine memnun oldum. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
My name is Tarquin. | Adım Tarquin. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
I'm obviously not what you expected. | Beklediğiniz gibi olmadığım açık. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
I didn't want to frighten you. | Seni korkutmak istemedim. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
So I created a human image when I contacted you on Enterprise. | Bu yüzden seninle Atılgan'da temas kurduğumda insan görünümü yarattım. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
You said you could help us with our mission. | Görevimize yardımcı olacağınızı söylemiştiniz. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
You're searching for a weapon that could annihilate your planet. | Gezegeninizi yok edebilecek bir silahı arıyorsunuz. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
I may be able to find it. | Onu bulmam mümkün olabilir. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
But I'll need an object that's associated with the Xindi. | Ama Xindi ile bağlantısı olan bir nesneye ihtiyacım olacak. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
Every artefact retains an imprint of the people who made it... | Her yapıt onu yapan halkın veya kullanan kişinin... | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
who used it. | izini korur. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
I have the ability to sense those imprints. | Bu izleri algılama yeteneğine sahibim. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
I could arrange to have something sent down. | Buraya bir şeyler gönderilmesini ayarlayabilirim. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
How much time would you need with it? No more than a few days. | Ne kadar zaman gerekiyor? Birkaç günden fazla değil. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
We didn't pick up any other bio signs. I take it you live here alone. | Biz başka bir yaşam sinyali almadık Bundan yalnız yaşadığınızı çıkarıyorum. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
It's an awfully big planet for one person. | Bir kişi için son derece büyük bir gezegen. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
I've lived here for a very long time, Mr. Reed. | Çok uzun bir süredir burda yaşıyorum, Bay Reed. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
My only contact with the outside world has been through telepathy. | Dış dünya ile tek temasım telepati yoluyla olmuştur. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
Bring me the artefact. I'd like to get started. | Bana nesneyi getirin. Başlamak istiyorum. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
We'll be back as soon as we can. | Olabildiğince çabuk döneceğiz. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
Captain, one small request. | Kaptan, küçük bir rica. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
I'd like Hoshi to stay with me while I'm working. | Çalışırken Hoshi'nin benimle kalmasını istiyorum. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
I'm afraid that's not appropriate. | Korkarım bu uygun olmaz. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
Nonetheless, it's a condition of my helping you. | Yine de size yardım etmem buna bağlı . | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
If I'm comfortable with this... | Bu konuda rahatsam... | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
I don't get the sense that he would harm me. | bana zarar vereceği anlamında almadığım içindir. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
My instincts tell me otherwise. He's hiding something. | Benim içgüdülerim aksini söylüyor. Bir şeyler saklıyor. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
If he's insistent... | Eğer ısrar ederse... | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
we could put off looking for the sphere, stay in orbit. | küre arayışını yörüngede kalmak için erteleyebiliriz. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
It's only for a few days. | Birkaç gün için. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
We don't have the luxury of dealing with one problem at a time anymore, sir. | Her seferinde bir sorunla ilgilenmek gibi bir lüksümüz yok, Efendim. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
If he can tell us something about the Xindi weapon, it's worth the risk. | Xindi silahı hakkında bir şeyler söyleyebilirse bu riske değer. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
I can take care of myself, Captain. | Başımın çaresine bakabilirim, Kaptan. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
This is from the weapon that attacked your planet. | Bu gezegeninize saldıran silahtan. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
We think it was a prototype. From a much larger weapon. | Bunu bir prototip olduğunu düşünüyoruz. Çok daha büyük bir silahtan gelen. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
This will be very useful. May I? | Bu çok faydalı olacaktır. Alabilir miyim? | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
I need a minute. | Bir dakikaya ihtiyacım var. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
Do I have to tell you to stay on your toes? | Tetikte olmanı söylemeli miyim? | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
I think that falls under the goes without saying category, sir. | Sanırım bu apaçık kapsamına girer, efendim. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
Did you bring a phase pistol? | Bir faz tabanca getirdin mi? | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
I'll keep it under my pillow. | Yastığımın altında tutacağım. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
You know how to reach me. | Bana nasıl ulaşacağını biliyorsun. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
Only when I have company. | Yalnızca konuğum olduğunda. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
I thought you might enjoy something familiar. | Tanıdık bir şeylerden hoşlanacağını düşündüm. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
Programming these dishes was a challenge. | Bu yemekleri programlamak oldukça zorluydu. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
I had to recreate their tastes and textures from your memory. | Onların tatlarını ve dokularını belleğinden yeniden yaratmak zorunda kaldım. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
It should approximate the recipe from Fiorella's... | Bunun tarifi San Francisco'da Fountain Caddesi üzerindeki... | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
on Fountain Street in San Francisco. | Fiorella'nınkine yakın olmalı. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
You've certainly done your homework. | Kesinlikle ödevini yapmışsın. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
I've enjoyed it. | Zevk aldım. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
What's this? Dessert. | Bu nedir? Tatlı. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
It's a delicacy from the Arakon system. | Arakon sisteminden nefis bir yiyecek. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
I think you'll like it. | Beğeneceğini düşünüyorum. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
You know, my stomach is a little unsettled. | Biliyor musun, midem biraz rahatsız. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
You told your grandmother that... | Bunu büyükannenize size soba eriştesi vermeye çalıştığı... | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
every time she tried to serve you soba noodles. | her seferinde söylerdiniz. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
Now it's one of your favourite foods. | Şimdi en sevdiğiniz yemeklerden biri. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
Since you seem to know so much about my past... | Geçmişim hakkında çok şey biliyorsun gibi görünüyor... | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
I think it's only fair that I know a little about yours. | sanırım senin hakkında da bir şeyler bilmek daha adil olacaktır. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
My homeworld is 30 light years from here. | Ana gezegenim buraya 30 ışık yılı uzaklıkta. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
A wonderful place to live, provided you're not born telepathic. | Eğer telepatik doğmamışsanız, yaşamak için harika bir yerdir. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
The odds are 1 in 50 million. | Bunun oranı 50 milyonda 1 dir. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
I was among the unlucky few. | Ben birkaç şanssızdan biriydim. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
We're considered a threat to the rest of the population. | Biz nüfusun geri kalanı için tehdit olarak kabul ediliyoruz. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
There's only one solution for people like me... | Benim gibi insanlar için tek bir çözüm vardır... | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
to live out our lives in exile. | sürgünde yaşamak. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
So we're sent to places like this. | Bu yüzden bu gibi yerlere gönderildik. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
To solitude, I think you're familiar with it. | Yalnızlığa, Sanırım buna aşinasın. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
Your parents learned you were gifted... | Ailen senin yetenekli olduğunu öğrendi... | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
so you spent your childhood with private tutors, studying languages. | ve çocukluk çağını özel hocalar ve dil eğitimi ile geçirdin. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
You thought it was normal to go through your days alone. | Günlerini yalnız geçirmenin normal olduğunu sanıyordun. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
I'm sorry... | Üzgünüm.. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
I forget you're unaware of how much I know about you. | senin hakkında ne kadar çok şey bildiğimden habersiz olduğunu unuttum. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
Are you reading my mind continuously? | Sürekli aklımı mı okuyorsun? | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
Not since you arrived. | Geldiğinden beri hayır. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
Now that you're with me, I would rather get to know you... | Şimdi benimle olduğuna göre seni diğer insanların yaptığı gibi... | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
the way other humans do. | tanımayı tercih ederim. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
This is great, but I'm pretty tired. | Bu harika ama ben oldukça yorgunum. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
If you need anything else, let me know at supper tomorrow. | Eğer daha başka birşeye ihtiyacınız olursa yarın akşam yemeğinde bana bildirin. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
I'll be working most of the day. Feel free to wander. | Ben günün çoğunu çalışarak geçireceğim. Dolaşmaktan çekinmeyin. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
There are a lot of interesting things here. | Burada bir çok ilginç şey var. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
But I strongly suggest that you stay inside. | Ama kesinlikle içeride kalmanızı öneririm. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
The winds can be treacherous. | Rüzgarlar tehlikeli olabilir. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
I'm sure there's enough to keep me occupied. | Beni meşgul edecek yeterince şey olduğundan eminim. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
If you'd like, you could spend some time looking at this. | İsterseniz buna bakarak biraz zaman geçirebilirsiniz. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
It's written in a dead language, over 1,000 years old. | 1,000 yıldan daha eski, ölü bir dilde yazılmış. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
Everything about these people... | Bu insanlara dair herşey... | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
their homeworld, their culture, has vanished into time. | ana gezegenleri, kültürleri zaman içinde yok oldu. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
You don't have to feel alone. | Yalnız hissetmek zorunda değilsin. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
I won't. I'll be busy with this. | Hissetmem. Bununla meşgul olacağım. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
You often feel isolated, even around other people. | İnsanları arasında bile kendini sık sık soyutlanmış hissediyorsun. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
Archer to the Bridge. Yes, Captain. | Archer'dan köprüye. Evet, Kaptan. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
I assume we're getting close. You assume correctly. | Yaklaştığımızı varsayıyorum. Varsayımınız doğru. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
Take us out of warp. I'm on my way. Yes, sir. | Warptan çıkın. Yoldayım. Emredersiniz. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
Status. | Durum. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
We're getting reports of anomalies on all decks. | Tüm güvertelerden anomali raporları alıyoruz. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
There are breaches on Decks B, C, and E. | B, C, ve E güvertelerinde bozulmalar var. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
Emergency bulkheads are in place... | Acil perdeler devrede... | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
but three subsections have decompressed. | ama üç alt bölümde basınç yok. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
We're losing structural integrity in the forward hull. | Ön gövde kaplamasındaki yapısal bütünlüğü kaybediyoruz. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |