Search
English Turkish Sentence Translations Page 152690
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
All stop! | Tamamen durun! | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
The anomalies are stronger here. | Anomaliler burada daha güçlü. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
If there is another sphere in the region... | Bölgede başka bir küre varsa... | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
it's emitting a lot more gravimetric energy than the first one. | ilkine göre çok daha fazla çekimsel enerji yayıyor. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
Which means if we continue... | Bu da devam edersek... | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
there's a good chance this ship is going to get torn apart. | gemiyi parçalamak için iyi bir fırsat demek. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
If it is there, how far? | Eğer varsa, ne kadar uzakta? | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
Approximately 75,000 kilometres. | Yaklaşık 75.000 kilometre. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
It might as well be 75,000 light years. | 75,000 ışık yılı olsa da farketmezdi. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
Bridge to Commander Tucker. Go ahead. | Köprüden Komutan Tucker'a. Devam edin. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
How are your engines holding up? | Motorların dayanması nasıl? | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
But I wouldn't recommend putting them through a lot more of this. | Ama daha fazla yüklenilmesini tavsiye etmem. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
How long would it take you to insulate a shuttlepod with trellium D? | Bir mekiği trellium D ile yalıtmak ne kadar sürer? | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
I'd need a day to refine enough ore and at least 12 hours... | Cevheri rafine etmek için bir gün ve gövdeyi yeniden yapılandırmak için de... | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
to reconfigure the hull. | en az 12 saat gerekir. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
Get started. Aye, sir. | Başlayın. Emredersiniz. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
Hold our position. | Konumumuzu koruyun. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
You might want to steer clear of... | Önümüzdeki bir kaç gün fırlatma bölümünden... | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
the Launch Bay for the next couple of days. | uzak durmayı isteyebilirsin. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
I'm sorry. I didn't mean to disturb you. | Afedersin. Seni rahatsız etmek istememiştim. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
Have you had a chance to look at the book I gave you? | Sana verdiğim kitaba bakma fırsatın oldu mu? | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
I'm about halfway through. | Yarıladım. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
I didn't expect you to translate it so quickly. | Bu kadar hızlı çevirmeni beklemiyordum. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
Aren't you supposed to know me better than that? | Beni bundan daha iyi tanıman gerekmez miydi? | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
What did you think of it? | Kitap hakkında ne düşünüyorsun? | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
It's an interesting language, reminds me of Medieval Klingon. | İlginç bir dili var, bana ortaçağ Klingoncasını anımsatıyor.(Yürü be Hoshi) | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
A few images, impressions. | Birkaç görüntü ve izlenim. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
Did you know that there are five Xindi species? | Beş Xindi türünün olduğunu biliyor muydunuz? | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
That's what we've heard. | Bizim duyduğumuz da buydu. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
A great deal of conflict among them. | Aralarındaki çatışma oldukça fazla. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
They don't trust one another. | Birbirlerine güvenmiyorlar. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
Do you know where they're building the weapon? | Silahı nerde yaptıklarını biliyor musun? | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
Not yet. I'm going to need more time. | Henüz değil. Biraz daha zamana ihtiyacım olacak. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
It helps me extend the range of my telepathy. | Telepati menzilimi arttırmama yardımcı oluyor. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
My family gave it to me when I was exiled. | Sürgün edilince ailem vermişti. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
Without it, I never would have found you. | Onsuz seni asla bulamazdım. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
Is that possible? With guidance. | Bu mümkün mü? Rehberliğimle evet. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
If you close your eyes, you'll begin to sense light and colour. | Eğer gözlerini kapatırsan, ışık ve renkleri hissetmeye başlayacaksın. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
Let the images take shape... | Bırak görüntüler şekillensin... | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
let the shapes become more distinct. | şekillerin daha belirgin olmasına izin ver. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
Can you see them? I think so. | Onları görebiliyor musun? Sanırım. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
You're trying too hard to find them. | Onları bulmak için çok zorluyorsun. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
Let the images come to you. | Bırak görüntüler sana gelsin. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
How do you make sense of all that? | Bütün bunları nasıl anlamlandırıyorsun? | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
It takes practice. Try again. | Alıştırma ister. Tekrar dene. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
Maybe later. I should let you get back to your work. | Belki sonra. İşine geri dönmene izin vermeliyim. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
Feel free to return if you'd like some company. | Biraz arkadaşlık istersen geri gelmekten çekinme. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
I asked you to stay inside! | İçerde kalmanı istemiştim! | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
Is this why you didn't want me out here? Who are they? | Bu yüzden mi beni dışarda istemedin? Kim bunlar? | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
They're people I knew. The last one died over a century ago. | Tanıdığım kimseler. Sonuncusu yüzyıl kadar önce öldü. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
We should go inside. How did they die? | İçeri girmemiz gerekiyor. Nasıl öldüler? | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
Very few lifespans are as long as mine. | Çok az yaşam süresi benimki kadardır. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
I was born over 400 years ago. | Ben doğalı 400 yıldan fazla oldu. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
The first one was Morianna Taal. | İlki Morianna Taal'dı. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
She was my first companion. | Benim ilk eşlikçimdi. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
Like you, she had a unique mind. | Seninki gibi eşsiz bir zihni vardı. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
And the other three? | Ya diğer üçü? | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
Companions, as well. | Onlarda eşlikçiler. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
When I lost Morianna, I began to search for another... | Morianna'yı kaybettiğim zaman, başkasını aramaya başladım... | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
and another. | sonra bir başkasını. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
Sometimes I don't know what is worse... | Bazen hangisi daha kötü bilemiyorum... | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
being alone, or having to bury the people I've come to care about. | yalnız kalmak mı yoksa önemsediğim insanları gömmek mi. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
It's been many years since I found someone like you. | Senin gibi birini bulmamın üzerinden çok zaman geçti. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
You're right. We should go back inside. | Haklısın. İçeriye geri dönmeliyiz. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
All I'm asking is that you consider the possibility. | Bütün istediğim bu olasılığı bir düşünmen. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
You know that Enterprise is on an important mission. | Atılgan'ın önemli bir görevde olduğunu biliyorsun. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
I just can't abandon my duties. | Sorumluluklarımdan öylece kaçamam. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
It's possible that with my help your mission will be over soon. | Benim yardımımla görevinin yakında sona ermesi mümkün olabilir. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
Do you really expect me to spend the rest of my life on a desolate world... | Gerçekten benden hayatımın kalanını ıssız bir dünyada... | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
with someone that I have known for less than two days? | sadece iki gündür tanıdığım biri ile geçirmemi mi bekliyorsun? | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
The others had similar doubts. But over time... | Diğerlerinin de benzer şüpheleri vardı. Ama zaman içinde... | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
they came to appreciate what I had to offer them. | onlara sunduklarımdan dolayı takdir eder hale geldiler. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
No one will ever understand you the way I can. | Kimse seni benim anlayabildiğim şekilde anlayamaz. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
I am grateful for your help... | Yardımların için minnettarım... | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
and I'm happy to stay here while you work... | ve sen çalışırken burda kaldığım için mutluyum... | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
but I have no intention of becoming your next companion. | ama sonraki eşlikçin olmaya hiç niyetim yok. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
If you think projecting yourself as human is going to make me change my mind... | Eğer kendini insan olarak yansıtmanın fikrimi değiştireceğini düşünüyorsan... | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
You've let your fear of the unknown stand in your way far too many times. | Bilinmeyene olan korkunun yoluna çıkmasına birçok kez izin verdin. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
You almost left Enterprise early in its mission because you didn't think... | Korkularını kontrol edemeyeceğini sandığın için... | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
you could control your fears. But in spite of that, you stayed. | Atılgan'ı neredeyse terk ediyordun. Ama buna rağmen kaldın. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
It strengthened you. This situation is no different. | Bu seni güçlendirdi. Bu durumda farklı değil. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
You obviously misinterpreted a few memories... | Belli ki birkaç anıyı yanlış yorumlamışsın... | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
because this situation is very different. | çünkü bu durum çok farklı. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
I'm giving you the chance to experience something... | Sana hayatın boyunca aradığın... | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
you've searched for your entire life. | bazı şeyleri deneyimleme fırsatı veriyorum. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
It's the reason you study languages... | Bu insanlarla eşsiz bağlantılar yapmak için... | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
to make unique connections with people. | dil öğrenme sebebin. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
I don't need you to help me do that. | Bunu yapmak için yardımına ihtiyacım yok. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
Then why do you seem so isolated? | Öyleyse neden bu kadar soyutlanmış görünüyorsun? | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
You live on a ship filled with your own people... | Kendi insanların ile dolu bir gemide yaşıyorsun... | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
and yet there are many times when you feel alone. | ve hala çoğu zaman kendini yalnız hissediyorsun. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
I'll teach you ways of sharing thoughts... | Sana hiçbir insanın yapamayacağı şekilde düşünce ve... | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
and emotions no human can. | duyguları paylaşmayı öğreteceğim. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
I already told you, I'm not interested. | Sana söyledim, ilgilenmiyorum. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
You're lying, Hoshi. | Yalan söylüyorsun, Hoshi. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
I can hear everything you're thinking. | Düşündüğün herşeyi duyabiliyorum. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
What I'm thinking is none of your business! | Düşündüklerim seni ilgilendirmez! | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
Michio. | Michio. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
Your grandfather, he is the last person you were truly close to. | Büyükbaban, sana yakın olan son kişiydi. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |
But he died a long time ago. | Ama uzun zaman önce öldü. | Star Trek: Enterprise Exile-1 | 2003 | ![]() |