Search

English Turkish Sentence Translations Page 152686

English	Turkish	Film Name	Film Year	Details
There's someone on your ship who can help.	Geminde sana yardımcı olabilecek birisi var.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
Phlox has already given me a neural suppressant.	Phlox bir sinir bastırıcı verdi.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
I don't mean Phlox.	Phlox'dan söz etmiyorum.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
Trip can be an outlet for these feelings...	Eğer güvenirsen Trip bu duygular için...	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
if you'll trust him.	bir çıkış yolu olabilir.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
The emotions he stirred in me were powerful...	Bende uyandırdığı duygular güçlü...	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
and frightening.	ve korkutucuydu.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
If Enterprise hadn't been stranded in the past...	Atılgan geçmişte sıkışıp kalmasaydı...	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
it's possible I never would have married Trip.	büyük olasılıkla Trip'le asla evlenmezdim.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
But I can't imagine what my life would have been like without him.	Ama hayatım onsuz nasıl olurdu hayal bile edemiyorum.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
What do you suggest I do?	Ne yapmamı önerirsiniz?	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
There's a human expression:	Bir insan deyimi var:	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
"Follow your heart."	"Kalbini izle."	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
What if my heart doesn't know what it wants?	Ya kalbim ne istediğini bilmiyorsa?	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
It will...	Bilecektir...	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
in time.	zamanı geldiğinde.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
It will.	Bilecektir.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
Weapons are standing by.	Silahlar beklemede.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
Are the signatures being reflected?	İzimiz yansıtılıyor mu?	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
I'm reading multiple images.	Birden fazla görüntü okuyorum.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
How long until we reach the corridor? Six minutes.	Koridora varmamıza ne kadar var? Altı dakika.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
They've detected us. Three ships are on an intercept course.	Bizi tespit ettiler. Üç gemi kesişme rotasında.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
The nebula's interfering with our targeting scanners.	Nebula hedefleme tarayıcılarımızı engelliyor.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
We'll have to wait until they get closer.	Daha yaklaşmalarını beklemek zorundayız.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
They don't seem to be having the same problem.	Aynı sorun onlarda yok gibi görünüyor.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
Aft plating's at 42%.	Kıç kaplaması % 42 de.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
Malcolm! Just a few more seconds, sir.	Malcolm! Sadece birkaç saniye daha, Efendim.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
We have a lock.	Kilitlendik.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
Archer to Lorian.	Archer'dan Lorian'a.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
The lead ship's disabled. The other two are falling back.	Öncü gemileri devre dışı. Diğer ikisi geri çekiliyor.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
Well done, Captain.	İyi iş, Kaptan.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
They must have been surprised when your reflection turned and attacked.	Yansımanızın dönüp saldırdırmasına şaşırmış olmalılar.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
Sir, we're losing speed.	Efendim, hız kaybediyoruz.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
Tucker to the Bridge! Go ahead.	Tucker'dan Köprüye! Devam et.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
That last torpedo took out the primary drive coil!	Son torpido ana sürücü bobinini yerinden çıkardı!	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
I've got to shut down the port engine! Understood.	İskele motorunu kapatmak zorundayım! Anlaşıldı.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
it looks like we're not...	size ayak uydurmamız...	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
going to be able to keep up with you.	pek mümkün görünmüyor.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
The aliens are regrouping, four ships.	Tekrar toplanıyorlar, dört gemi.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
Bring us 100 metres off Archer's bow.	Bizi Archer'ın pruvasının 100 metre önüne getirin.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
Power the tractor emitters.	Çekicilere güç verin.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
Captain, tell your crew to brace themselves.	Kaptan, mürettebatınıza tutunmalarını söyleyin.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
We're increasing speed. They've engaged a tractor beam.	Hızımız artıyor. Bir çekici ışına bağladılar.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
Thanks for the lift.	Yardım için teşekkürler.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
We'll see you on the other side. Sir...	Diğer tarafta görüşürüz. Efendim...	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
the Kovaalans will be in weapons range in less than 20 seconds.	Kovaalans 20 saniyeden az bir zamanda silah menzilinde olacaklar.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
The aliens are closing.	Yaklaşıyorlar.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
12,000 metres. 10,000.	12,000 metre. 10,000.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
Target their weapons!	Silahlarına nişan alın!	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
Hull plating's holding. What about Archer?	Gövde kaplaması dayanıyor. Peki ya Archer?	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
Their aft plating's almost gone.	Kıç kaplamaları neredeyse düştü.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
See if we can get the aliens' attention. Torpedoes, full spread.	Bakalım ilgilerini çekebilecek miyiz. Torpidolar, tam yayılma.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
We've lost aft plating.	Kıç kaplamayı kaybettik.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
45 seconds to the corridor. Weapons are down.	Koridora 45 saniye. Silahlar gitti.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
They're targeting Archer's reactor. Disengage the tractor beam.	Archer'ın reaktörünü hedefliyorlar. Çekici ışını bırakın.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
New course: 1 8 0 mark 0.	Yeni rota: 1 8 0 iz 0.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
We'll keep them off your back.	Onları arkanızdan uzak tutacağız.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
Your momentum will carry you into the corridor.	İvmeniz koridora girmenize yetecektir.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
We'll follow as soon as we can.	En kısa sürede peşinizden geleceğiz.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
Tell my parents that I'll see them soon.	Yakında onları göreceğimi aileme söyleyin.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
12 seconds to the corridor.	Koridora 12 saniye.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
Direct hit! The pylons are starting to buckle!	Doğrudan isabet! Sütunlar bükülmeye başlıyor!	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
Reserve power to hull plating.	Yedek gücü gövde kaplamasına aktarın.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
Hull integrity's failing.	Gövde bütünlüğü zayıflıyor.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
Forward launchers are gone!	Ön fırlatıcılar gitti!	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
Divert everything to the phase cannons!	Her şeyi faz toplarına aktarın!	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
Continue firing!	Ateş etmeye devam edin!	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
Are we still in the right century?	Hala doğru yüzyılda mıyız?	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
Stars are where they're supposed to be.	Yıldızlar olmaları gereken yerde.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
What about Lorian?	Peki ya Lorian?	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
No sign of him yet, sir.	Henüz bir iz yok, Efendim.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
It's been five hours, and the other Enterprise still hasn't arrived.	Beş saat oldu ve diğer Atılgan hala gelmedi.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
Repairs to our impulse drive are underway.	İtki sürücümüzün onarımı sürüyor.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
One ship against four.	Dörde karşı bir gemi.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
It's unlikely they survived.	Hayatta kalmış olmaları pek olası görünmüyor.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
Lorian has years of command experience.	Lorian yılların komuta deneyimine sahip.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
Something tells me we shouldn't write him off yet.	Bir şey bana henüz onu silmememiz gerektiğini söylüyor.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
I suppose there's another possibility.	Başka bir ihtimal var varsayalım.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
Since we weren't thrown into the past...	Geçmişe atılmadığımızdan bu yana...	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
maybe history somehow corrected itself.	belki de tarih bir şekilde kendini düzeltti.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
Are you suggesting that the other Enterprise never existed?	Diğer Atılgan'ın asla var olmadığını mı ima ediyorsunuz?	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
If you're right...	Haklıysanız...	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
then why would we remember them?	öyleyse neden onları hatırlıyoruz?	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
Could you come out here, sir?	Buraya gelebilir misiniz, Efendim?	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
A ship's dropping out of warp.	Bir gemi Warp hızından çıkıyor.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
It's Degra.	Bu Degra.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
He's hailing us.	Bizi arıyor.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
Put him up.	Bağlayın.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
Captain, you're early.	Kaptan, erkencisiniz.	Star Trek: Enterprise EÂ²-1	2004
NARRATOR: Previously on Enterprise:	Atılgan'da daha önce:	Star Trek: Enterprise EÂ²-2	2004
ARCHER: We're in bad shape. I can't deny that.	Çok kötü durumdayız. Bunu inkar edemem.	Star Trek: Enterprise EÂ²-2	2004
T'POL: My emotions are growing more difficult to control.	Duygularım gelişiyor, kontrol etmek zorlaşıyor.	Star Trek: Enterprise EÂ²-2	2004
PHLOX: You used trellium for three months.	Üç ay trellium kullandın.	Star Trek: Enterprise EÂ²-2	2004
ARCHER: It'll take us weeks to get there.	Oraya ulaşmamız bir haftamızı alacaktır.	Star Trek: Enterprise EÂ²-2	2004
DEGRA: I'll meet you at the far end in three days.	Üç gün içinde diğer ucunda sizinle buluşacağım.	Star Trek: Enterprise EÂ²-2	2004
OLD T'POL: Come in.	Girin.	Star Trek: Enterprise EÂ²-2	2004
TRIP: I'm sorry to bother you.	Rahatsız ettiğim için özür dilerim.	Star Trek: Enterprise EÂ²-2	2004
I'm not that quick a study. I've taught you all I can.	Bu kadar çabuk öğrenen biri değilim. Öğretebildiğim herşeyi öğrettim.	Star Trek: Enterprise EÂ²-2	2004
you know, when we....	biliyorsun, ne zaman biz...	Star Trek: Enterprise EÂ²-2	2004
I never said I wanted a relationship. Neither did I.	Bir ilişki istediğimi hiç söylemedim. Ben de öyle.	Star Trek: Enterprise EÂ²-2	2004