Search
English Turkish Sentence Translations Page 154368
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
I remind you of what you've lost. | sana kaybettiklerini hatırlatıyorum. | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
I know, and I'm trying to accept who I am now. | Biliyorum ve kim olduğumu kabul etmeye çalışıyorum. | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
but I can't help feeling like... | ama kendimi sahtekar... | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
That's what I've been hoping. | Benim umduğum şeyde buydu. | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
I know this is going to sound very strange to you... | Söyleyeceğim şeyin, sana garip geleceğini biliyorum... | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
But I want you to know... | Ama bilmeni isterim ki... | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
I love you, Kes. | Seni seviyorum, Kes. | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
But I hardly know you. | Ama seni çok az tanıyorum. | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
I could never forget T'Pel. | T'Pel'i asla unutamam. | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
I carry Tuvok's love for her inside me | Tuvok'un aşkını içimde taşıyorum, | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
and I would never ask you to forget Neelix. | ve senden Neelix'i unutmanı asla istemiyorum. | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
Because I carry Neelix's love for you inside me, as well, | Çünkü aynı şekilde, Neelix'in aşkını da içimde taşıyorum, | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
and I always will. | ve daima taşıyacağım. | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
It could be years | Tuvok ve Neelix'in | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
before he finds a way to bring Tuvok and Neelix back... | tekrar geri getirilmesi yıllarca | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
I should've controlled my emotions. | Duygularımı kontrol etmeliydim. | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
All I really came to say | Gerçekte söylemeye geldiğim şey, | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
is that I'll be here for you if you need me. | eğer ihtiyacın olursa, burada olacağımdır. | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
I'm sorry. I shouldn't have bothered you this late. | Özür dilerim. Sizi bu geç saatte rahatsız etmemem gerekirdi. | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
I'll, uh, talk to you tomorrow. | Yarın da konuşabiliriz. | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
Actually, I was having trouble sleeping. | Aslında, bende uyuma konusunda zorluk çekiyordum. | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
I could use some company. | Biraz muhabbet fena olmaz. | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
I was just looking over some old letters Tuvok sent me | Jüpiter istasyonuna geçici görevle gittiğinde, | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
I've always found it to be... | ben her zaman onun yazılarını... | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
I hear his voice when I read the words. | Cümlelerini okuduğumda, sesini duyardım. | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
I'd become so fond of him, Kes. | ona çok düşkün bir hale gelen, Kes. | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
I can't imagine what you're going through. | Nasıl bir şeyden geçtiğini, hayal bile edemiyorum. | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
I wanted to talk to you about Tuvix. | Sizinle Tuvix hakkında konuşmak istiyorum. | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
I suppose I can see how that's possible, | Sanırım, şartların verdiği olasılığı | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
I wasn't sure what to say. | Söylediklerinden emin değildim. | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
At first I was angry, | İlk önce çok kızdım, | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
but I know how he's trying to comfort me | ama beni nasıl rahatlatmaya çalıştığını da biliyorum | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
and I know that he feels alone, too. | ve onun çok yalnız olduğunu da biliyorum. | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
I mean, how could I? | Demek istediğim, nasıl olabilir ki? | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
I still love Neelix... | Hala Neelix'i seviyorum... | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
and I'm not ready to give up on him, | ve Doktor ne söylerse, söylesin, | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
Oh... I struggle with it every day. | Oh... bunun savaşını her gün veriyorum. | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
Sometimes, I'm full of hope and optimism. | Bazen, tam bir iyimserliğe bürünüyorum. | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
I dream about being with Mark... | Mark ile birlikte olduğum rüyalar görüyorum... | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
Then, when I wake up and realize it's just a dream, | Daha sonra uyanıp ta, bunun sadece bir rüya olduğunu fark ettiğimde | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
I'm terribly discouraged. | tüm cesaretimi kaybediyorum. | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
In those moments, | O durumda, | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
I know that, someday, | hayatımın, | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
I may have to accept that he's not part of my life anymore. | bir parçası olmayacağını kabul edebileceğimi biliyorum. | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
So, are you saying that I should just accept | Öyleyse, Neelix'in artık hayatımı bir parçası | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
I would never tell you or anyone else | Umut etmekten vazgeçmesini, ne sana, ne de bir başkasına | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
I think the best thing you can do now... | Sanırım şu an için yapabileceğin en iyi şey... | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
I'll go now and let you sleep. | Artık gideyim ve sizde uyuyabilin. | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
It's been two weeks | Bay Tuvix'in oluşmasına | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
I've found him to be an able advisor, | kendisini iyi bir danışman, ve herhangi bir işin özünü | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
And although I feel a bit guilty saying it, | Ve bununla birlikte, Neelix'den daha iyi bir aşçı | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
How can I help you, Doc? | Size nasıl yardımcı olabilirim, Doktor? | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
Suppose I found a radioisotope | DNA zincirin detaylandırabilmek için | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
Well, I think so, | Sanırım olur, | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
It's pure speculation at this point. | Şu anda tam bir spekülasyon. | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
I'll let you know when I've learned more. | Daha fazlasını öğrendiğimde, sizi bilgilendireceğim. | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
Listen, I'm sorry I've been so distant lately. | Dinle, son zamanlarda biraz senden uzak davrandığım için, özür dilerim. | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
I've been doing a lot of thinking. | Çok fazla düşünüp durdum. | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
And I'm hoping that we can be friends. | Ve seninle arkadaş olabileceğimizi umut ediyorum. | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
I would like that very much. | Bunun olmasını ben de çok isterim. | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
And I'd like our friendship to grow. | Ve arkadaşlığımızın ilerlemesini de isterim. | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
Instead of barium, we've come up with a radioisotope | Baryumun yerine, hasta olan DNA ile birleşebilen | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
It will require | Çok daha fazla | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
but, yes, I believe we can restore | ama, evet, Tuvok ile Neelix'i yeniden | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
I assure you, Mr. Tuvix, there's nothing to worry about. | Endişelenecek hiçbir şey olmadığı hakkında sizi temin edebilirim, Bay Tuvix. | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
I wouldn't have hesitated. | Tereddüt bile etmezdim. | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
I count myself as one of them. | Kendimi de onlardan bir sayıyorum. | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
I feel as though | Kendimi, | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
I've been dragged in front of the Numirian Inquisition. | Numiryan sorgusundaymışım gibi hissettim. | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
and I thought it was important to get your perspective | herhangi bir karar vermeden önce olayı senin bakış açından da | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
I am the Captain of this ship. | Ben bu geminin Kaptanıyım. | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
Isn't it my decision? | Benim karar vermem daha doğru olmaz mı? | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
What about Tuvok and Neelix... | Peki ya Neelix ve Tuvok | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
As Captain, I must be their voice, | Bir Kaptan olarak, onların sesi olmalıyım, | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
and I believe they would want to live. | ve onlarında yaşamak istediğine inanıyorum. | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
Inside me. | Benim içimde. | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
And I think you'd agree with me. | Ve sanırım benimle bu konuda hem fikirsin. | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
just as I do. | istiyorlar. | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
An execution... | Yıllar önce, | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
like they used to do to murderers centuries ago... | katillerin cezalandırıldığı gibi idam edileceğim | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
and I've committed no crime at all. | ve ben bir suç işlemedim. | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
Aren't you arguing for an execution, too... | Sen de, Tuvok ve Neelix'in idamlarını istiyor | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
I'm here... alive. | Ben buradayım yaşıyorum. | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
And I have an opportunity to bring them back. | Ve onları geri getirebilmek için bir şansım var. | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
Don't you think that I care about Tuvok and Neelix? | Tuvok ve Neelix hakkında endişelendiğimi, düşünmüyor musunuz? | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
Of course I do! | Elbette düşünüyorum. | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
Without them, I wouldn't exist. | Onlar olmadan, ben var olamam. | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
In a way, I think of them as my parents. | Bir şekilde, onların benim ailem olduğunu düşünüyorum. | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
I feel like I know them intimately. | Bütün detaylarını biliyor gibi hissediyorum. | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
And I believe the same was true of Neelix. | Ve aynısını Neelix'in de yapacağını biliyorum. | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
And I know there'll be some people | Ve birilerinin çıkıp, | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
because I didn't sacrifice myself willingly. | çünkü gönüllü olarak kendimi başka birisi için feda etmiyorum. | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
Believe me, I've thought of that. | İnanın ki, bunu çok düşündüm. | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
But I have the will to live of two men. | Ama bu iki adamın yerine yaşayacağım. | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
When I'm happy, I laugh. | Mutlu olduğumda, gülüyorum. | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
When I'm sad, I cry. | Üzgün olduğumda, ağlıyorum. | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
When I stub my toe, I yell out in pain. | Parmağım acıdığında, bağırıyorum. | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
I'm flesh and blood. | Ben et ve kandanım. | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
And I... have the right to live! | Ve benim... yaşamaya hakkım var! | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |
I've just come from the Captain, | Kaptan'ın yanından geliyorum, | Star Trek: Voyager Tuvix-2 | 1996 | ![]() |