Search
English Turkish Sentence Translations Page 167
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
...or a bad dream... | ...ya da kabus görmeden... | 17 Again-4 | 2009 | |
I don't want these. Just take them. Me either. | Bunları istemiyorum, at gitsin. Ben de öyle. | 17 Again-4 | 2009 | |
Are you serious? | Ciddi misin? | 17 Again-4 | 2009 | |
Great, fine, wonderful. | Harika, çok iyi. | 17 Again-4 | 2009 | |
Stan! Boys, stop it! | Stan! Çocuklar kesin şunu! | 17 Again-4 | 2009 | |
Break it up! Get off him, Stan! | Kesin dedim! Kalk onun üstünden Stan! | 17 Again-4 | 2009 | |
Put those phones away! Stop it! | Kaldırın şu telefonları! Kesin dedim! | 17 Again-4 | 2009 | |
You like that? You're gonna go to jail again. | Bu hoşuna gitti mi? Tekrar hapse gireceksin. | 17 Again-4 | 2009 | |
That thing sucks. | Bu şey berbat. | 17 Again-4 | 2009 | |
Oh! Oh, that's wrong. | Bu çok yanlış. | 17 Again-4 | 2009 | |
I hope I'm not late for our meeting. | Umarım görüşmeye geç kalmamışımdır. | 17 Again-4 | 2009 | |
Busted for fighting, nice. Who won? | Dövüşürken yakalandın ha, güzel. Kim kazandı? | 17 Again-4 | 2009 | |
You know, it was actually pretty even. | Bilirsin işte, hemen hemen berabereydi. | 17 Again-4 | 2009 | |
Really? | Sahi mi? | 17 Again-4 | 2009 | |
I saw it a couple times. | Birkaç kez izledim. | 17 Again-4 | 2009 | |
What are you wearing? Hm? | Ne yaptın böyle? | 17 Again-4 | 2009 | |
Oh, the clothes. Oh, right. | Haa, kıyafetler, doğru. | 17 Again-4 | 2009 | |
To the untrained eye, I look like a total idiot. | Alışmamış gözle bakınca, tam bir aptala benziyorum. | 17 Again-4 | 2009 | |
Ah. But it's actually a seduction technique known as "peacocking. " | Ama bu aslında "tavuskuşu tekniği" diye bilinen bir baştan çıkarma tekniği. | 17 Again-4 | 2009 | |
Are you peacocking? | Tavuskuşu tekniği mi deniyorsun? | 17 Again-4 | 2009 | |
Really? You think that's gonna work? | Sahi mi? Sence bu işe yarar mı? | 17 Again-4 | 2009 | |
Wow. This is gonna take some getting used to. | Sanırım buna alışmak biraz zor olacak. | 17 Again-4 | 2009 | |
You're Ned's son? | Ned'in oğlusun öyle mi? | 17 Again-4 | 2009 | |
Yeah. Yeah. Ned gave birth to me. | Evet. Beni Ned doğurdu. | 17 Again-4 | 2009 | |
Well, he didn't give birth... You know what I meant. | Yani o doğurmadı... Demek istediğimi anladınız. | 17 Again-4 | 2009 | |
You're doing some gardening. | Bahçe işleriyle mi uğraşıyorsunuz? | 17 Again-4 | 2009 | |
Yeah. Obviously, I still have a lot to do. | Evet, görünüşe bakılırsa yapacak daha çok işim var. | 17 Again-4 | 2009 | |
Basically, uh, what I planned to do was to put a pond in over here... | Aslında şuraya havuz yapmayı planlıyordum. | 17 Again-4 | 2009 | |
And then put a big deck right here... | Sonra da şuraya döşeme yapacağım... | 17 Again-4 | 2009 | |
That would be pretty. | Gerçekten güzel olacak. | 17 Again-4 | 2009 | |
And then to have twinkling lights above the whole thing... | Sonrada hepsinin üzerinde parıldayan ışıklar... | 17 Again-4 | 2009 | |
...so that every night is a starry one. | ...böylece her gece yıldızlıymış gibi olacak. | 17 Again-4 | 2009 | |
It's gonna be amazing, Scar. | Bu gerçekten inanılmaz olacak Scar. | 17 Again-4 | 2009 | |
Right, got it. Okay. | Pekâlâ, olur tamam. | 17 Again-4 | 2009 | |
I realize that whole lady cougar hunting... | Şu dişi puma avı meselesini biliyorum... | 17 Again-4 | 2009 | |
...the "mothers I'd like to," you know, whatever, thing... | "Milf" miydi, her neyse işte... | 17 Again-4 | 2009 | |
...is big with you guys, right? With you high school boys? | Siz gençler için büyük mesele değil mi? Siz lise çocukları için? | 17 Again-4 | 2009 | |
But if you want to go there, that's... | Ama oraya varmak isterseniz... | 17 Again-4 | 2009 | |
I said we could do it! Called it. | Yapabileceğimizi söylemiştim! | 17 Again-4 | 2009 | |
Did you see the look on Stan's face? | Stan'in yüzündeki ifadeyi gördün mü? | 17 Again-4 | 2009 | |
Alex? What happened at the tryouts? How'd it go? | Alex? Seçmeler ne oldu? Nasıl geçti? | 17 Again-4 | 2009 | |
It was good. Mark had a great tryout. He played great. | İyiydi. Mark'ın seçmesi iyi gitti. Çok iyi oynadı. | 17 Again-4 | 2009 | |
Really? Oh, great! That's so good. I'm so proud of you. | Sahi mi? Harika! Bu çok iyi. Seninle gurur duyuyorum. | 17 Again-4 | 2009 | |
He did great out there. | Dışarıda harika iş çıkardın. | 17 Again-4 | 2009 | |
Oh, Mark. That's super inappropriate. | Mark. Bu çok uygunsuz. | 17 Again-4 | 2009 | |
Good job! Thanks. | İyi iş! Teşekkürler. | 17 Again-4 | 2009 | |
I want to show you something. Come here. I wanna show you guys. | Size bir şey göstermek istiyorum. Buraya gelin, size göstermek istiyorum çocuklar. | 17 Again-4 | 2009 | |
Mom, it's sick. Really? | Anne, bu dehşet. Sahiden mi? | 17 Again-4 | 2009 | |
It's so good. | Gerçekten harika. | 17 Again-4 | 2009 | |
Mark. Mark, we should go practice, dude. | Mark, antrenman yapmalıyız ahbap. | 17 Again-4 | 2009 | |
The game's on Friday. Mom, such a good job. | Cuma maçımız var. Anne, çok iyi çıkarmışsın. | 17 Again-4 | 2009 | |
What do you think? | Ne düşünüyorsun? | 17 Again-4 | 2009 | |
It's amazing. | Bu inanılmaz. | 17 Again-4 | 2009 | |
Well, thank you, Mark. That's nice. | Teşekkürler Mark. Bu çok hoş. | 17 Again-4 | 2009 | |
You're an amazing dancer. What? | İnanılmaz dans ediyorsun. Ne? | 17 Again-4 | 2009 | |
Um, okay. | Pekâlâ. | 17 Again-4 | 2009 | |
What are you looking at? That was great. | Neye bakıyorsun? Bu harikaydı. | 17 Again-4 | 2009 | |
That is The Snake. | Bu yılan dansıydı. | 17 Again-4 | 2009 | |
That's the secret to all great dancers. | Bütün büyük dansçıların sırrı da bu. | 17 Again-4 | 2009 | |
Try me. | Dene beni. | 17 Again-4 | 2009 | |
Why did you pick that song? | Neden o şarkıyı seçtin? | 17 Again-4 | 2009 | |
Oh, I don't know. It just, uh, kind of spoke to me. | Bilmiyorum, sanırım bana hitap ediyor. | 17 Again-4 | 2009 | |
That I learned at my wedding. | Hem de düğünümde öğrendiğimi. | 17 Again-4 | 2009 | |
Okay, like that, and I'll stand here. | Tamam aynen böyle, bende burada duracağım. | 17 Again-4 | 2009 | |
That was good. And left, right, left, right. | Bu iyiydi. Ve sol, sağ, sol sağ. | 17 Again-4 | 2009 | |
That was really good. You're picking that up pretty quickly. | Bu gerçekten iyiydi. Çok çabuk öğreniyorsun. | 17 Again-4 | 2009 | |
So you mentioned your husband. Mm hm. | Kocandan bahsetmiştin. | 17 Again-4 | 2009 | |
Why are you so sure? | Neden o kadar eminsin? | 17 Again-4 | 2009 | |
Well, he blew it. | Herşeyi mahvetti değil mi? | 17 Again-4 | 2009 | |
Mom? I'm your mom. | Anne? Annen benim. | 17 Again-4 | 2009 | |
Little bit. | Birazcık. | 17 Again-4 | 2009 | |
She's so old, it's like... | O çok büyük, sanki... | 17 Again-4 | 2009 | |
Dance with all your friend's moms? | Bütün arkadaşlarının annesiyle dans ettin mi? | 17 Again-4 | 2009 | |
Pretty much. | Çok kez. | 17 Again-4 | 2009 | |
Oh, hi, Scarlet. Hello. | Harika görünüyorsun. İşte, senin için. Teşekkür ederim. | 17 Again-4 | 2009 | |
Wow, you look amazing. Here. Pour vous. Oh, thank you. | Harika görünüyorsun. İşte, senin için. Teşekkür ederim. | 17 Again-4 | 2009 | |
Carnations. What a douche bag. | Karanfiller. Ne aptal ama. | 17 Again-4 | 2009 | |
No, that's okay. I'm sorry. | Hayır, sorun değil. Afedersin. | 17 Again-4 | 2009 | |
It's totally normal for sons to feel weird when their moms date. | Erkek çocukların, anneleri biriyle çıkarken tuhaf hissetmesi çok normal. | 17 Again-4 | 2009 | |
You're going from Uncle Mike to this guy? Shh. | Mike amcadan sonra bu adamla mı çıkıyorsun? | 17 Again-4 | 2009 | |
Be quiet. Okay. | Sessiz ol. Peki. | 17 Again-4 | 2009 | |
Do me a favor. Shh. He's a tool. | Bana bir iyilik yap. O bir ahmak. | 17 Again-4 | 2009 | |
Give this to Ned, okay, to give to Mike. It's our divorce papers. | Bunu Ned'e ver tamam mı, Mike'a versin. Bunlar boşanma evraklarımız. | 17 Again-4 | 2009 | |
Do you know how many dangerous and hurtful things Stan could do to me here? | Stan'in burada bana neler yapabileceğinden haberin var mı? | 17 Again-4 | 2009 | |
Okay, okay, there she is. | Pekâlâ tamam, işte orada. | 17 Again-4 | 2009 | |
Which one? She's right there. | Hangisi? Tam orada. | 17 Again-4 | 2009 | |
You're looking at... She's my 3, your 2. | Ona bakıyorsun... Orada 2. sıradaki. | 17 Again-4 | 2009 | |
Stop it. You're looking right at her. Calm down. | Kes şunu. Doğruca ona bakıyorsun. Sakin ol. | 17 Again-4 | 2009 | |
She's not going to like me. I'm a loser. | Benden hoşlanmayacak. Ben bir zavallıyım. | 17 Again-4 | 2009 | |
Why are you a loser? Because Stan says you're a loser? | Neden zavallıymışsın? Stan sana zavallısın dediği için mi? | 17 Again-4 | 2009 | |
What do you know about girls? What do I know about girls? | Kızlar hakkında ne biliyorsun ki? Kızlar hakkında ne mi biliyorum? | 17 Again-4 | 2009 | |
...and I let her slip through my fingers. | ...ve onun avuçlarımdan kayıp gitmesine izin verdim. | 17 Again-4 | 2009 | |
Tomorrow at school. Maybe. Probably not. | Yarın okulda belki. Belki de değil. | 17 Again-4 | 2009 | |
I'll just have to unwrap you. Heh, heh. Okay. | O zaman seni soymak zorundayız. Pekâlâ. | 17 Again-4 | 2009 | |
Okay, okay. Sit down. Just sit down. | Pekâlâ pekâlâ oturun, sadece oturun. | 17 Again-4 | 2009 | |
...then how do you expect anyone else to respect you? | ...nasıl bir başkasının size saygı göstermesini beklersiniz? | 17 Again-4 | 2009 | |
Right? | Haksız mıyım? | 17 Again-4 | 2009 | |
This is some other dad's problem. | Sanırım bu diğer babaların sorunu. | 17 Again-4 | 2009 | |
We give my dog special food. It's got flax in it. | Köpeğime özel yiyecek veriyoruz. İçinde keten var. | 17 Again-4 | 2009 | |
Well, she died. | Ama öldü. | 17 Again-4 | 2009 |