Search
English Turkish Sentence Translations Page 1671
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| That it'll be worth a lot less than the loss and I'll be destroyed at the next hearing. | Kayıptan çok daha aza gideceği ve bir dahaki duruşmada mahvolacağım. Kayıptan çok daha aza gideceği ve bir dahaki duruşmada mahvolacağım. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| If I even figured this much out, then the prosecutor will realize the discrepancy with this case. | Ben bile bu kadarı ortaya çıkartmışsam, o zaman... Ben bile bu kadarı ortaya çıkartmışsam, o zaman... | A New Leaf-3 | 2014 | |
| Since, it's not just a hunch but wlll be supported by evidence. So, when the media becomes quiet, then the prosecutor | Ve bu sadece bir his olmayacak, delillerle desteklenecek. Ve bu sadece bir his olmayacak, delillerle desteklenecek. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| might still just use you as a scapegoat. | Adalet şefinin Juwon vatandaşlar tarafından değil... | A New Leaf-3 | 2014 | |
| Taiwan's Tayoo Securities wants to spend 270 billion to acquire Yurim Securities. | Tayvanlı Tayoo menkul kıymetler, yurim menkul kıymetleri... Tayvanlı Tayoo menkul kıymetler, yurim menkul kıymetleri... | A New Leaf-3 | 2014 | |
| for acquiring a securities firm of the size of Yurim Securities, one needs more than 500 billion. | Yurim menkul kıymetler çapında bir menkul kıymetler şirketini satın almak 500 milyardan fazla eder. Yurim menkul kıymetler çapında bir menkul kıymetler şirketini satın almak 500 milyardan fazla eder. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| You said that we were going to keep the securities firm. | Menkul kıymetler şirketini tutacağımızı söyledin. Menkul kıymetler şirketini tutacağımızı söyledin. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| But If we sell this to repay towards the debt, then can this be a ground for a justifiable cause? | Ama eğer bunu borcumuzu geri ödemek için satarsak,... Ama eğer bunu borcumuzu geri ödemek için satarsak,... | A New Leaf-3 | 2014 | |
| It seems as though it's from Taiwanese stock market, but where do you really think that fund is actually coming from? | Tayvan borsasından görünse bile, bu fonun gerçekte nereden geldiğini düşünüyorsun? Tayvan borsasından görünse bile, bu fonun gerçekte nereden geldiğini düşünüyorsun? | A New Leaf-3 | 2014 | |
| Once Tayoo Securities acquires Yurim Securities, | Tayoo menkul kıymetler, yurim menkul kıymetleri bir kere aldı mı,... Tayoo menkul kıymetler, yurim menkul kıymetleri bir kere aldı mı,... | A New Leaf-3 | 2014 | |
| what do you think will happen to the shares of Yurim Cement that are held by TJ, which belonged to Yurim Securities? | Yurim menkul kıymetlerin olan TJ’ nin sahibi olduğu... Yurim menkul kıymetlerin olan TJ’ nin sahibi olduğu... | A New Leaf-3 | 2014 | |
| they become major shareholders for both Yurim Securities and Yurim Cement. | ...Yurim menkul kıymetler ve yurim çimentonun ana sermayedarları olurlar. ...Yurim menkul kıymetler ve yurim çimentonun ana sermayedarları olurlar. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| Moreover, the debt of over 2 trillion has been taken care of by the court receivership. | Üstelik, 2 trilyon üzerindeki borç, mahkeme kayyımı tarafından halledilmiş olur. Üstelik, 2 trilyon üzerindeki borç, mahkeme kayyımı tarafından halledilmiş olur. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| Since she was in Taiwan, she couldn't make it to when I introduced you to my family. | Tayvan’ da olduğu için, seni aileme tanıştırdığımda gelememişti. Tayvan’ da olduğu için, seni aileme tanıştırdığımda gelememişti. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| Also, they've really tried their hardest, but that you may have to stay in prison for another few years. | Ayrıca, gerçekten ellerinden geleni yaptıklarını ama... Ayrıca, gerçekten ellerinden geleni yaptıklarını ama... | A New Leaf-3 | 2014 | |
| and before there are shift in political power, then you can be allegeable for a parole. | ...ve politik güçte değişim olmadan önce, belki bir şartlı tahliye ile salınabilirsin. ...ve politik güçte değişim olmadan önce, belki bir şartlı tahliye ile salınabilirsin. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| In the past, that is how I would've exactly acted. | Eskiden, bu tam benim hareket edeceğim şekildi. Eskiden, bu tam benim hareket edeceğim şekildi. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| If I would've not recommended the use of CP, then | Eğer ben CP kullanımını önermemiş olsaydım,... Eğer ben CP kullanımını önermemiş olsaydım,... | A New Leaf-3 | 2014 | |
| Although, I have given you all of these crucial information, but | Sana tüm bu hayati bilgileri vermeme rağmen,... Sana tüm bu hayati bilgileri vermeme rağmen,... | A New Leaf-3 | 2014 | |
| You may get penalized for giving false testament but your sentence will become very light, without a doubt. | Yalan yere yemin etmekten ceza alabilirsin,... Yalan yere yemin etmekten ceza alabilirsin,... | A New Leaf-3 | 2014 | |
| For me to cowardly whistle blow everything and the company to be destroyed into many pieces, | Her şeyi korkakça ötmem ve şirketin binlerce parçaya bölünmesi,... Her şeyi korkakça ötmem ve şirketin binlerce parçaya bölünmesi,... | A New Leaf-3 | 2014 | |
| If I was going to do that, then I wouldn't have agreed to come in here in the first place. | Bunu yapacak olsaydım, en baştan buraya girmeyi kabul etmezdim. Bunu yapacak olsaydım, en baştan buraya girmeyi kabul etmezdim. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| Jeong Sun, just tell the truth at the hearing. Will you do that? | Jeong Sun, sadece duruşmada gerçeği söyle. Bunu yapacak mısın? Jeong Sun, sadece duruşmada gerçeği söyle. Bunu yapacak mısın? | A New Leaf-3 | 2014 | |
| Will that be enough? | Bu yeterli olacak mı? Bu yeterli olacak mı? | A New Leaf-3 | 2014 | |
| I will change your uncles' statements. | Dayılarının ifadelerini değiştirteceğim. Dayılarının ifadelerini değiştirteceğim. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| I will negotiate to maintain the outward appearance for the company. | Şirketin mevcut görünümünün korunması için görüşme yapacağım. Şirketin mevcut görünümünün korunması için görüşme yapacağım. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| Your face looks horrible. | Yüzün kötü görünüyor. Yüzün kötü görünüyor. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| It's only horrible because I was involved in this. | Kötü olan tek şey buna dahil olmam. Kötü olan tek şey buna dahil olmam. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| I do not like my past. | Geçmişimden hoşlanmıyorum. Geçmişimden hoşlanmıyorum. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| I'm sorry. | Üzgünüm. Üzgünüm. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| See you at court. | Mahkemede görüşürüz. Mahkemede görüşürüz. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| When we went to your office, we heard it was closed. | Ofisinize gittiğimizde, kapandığını duyduk. Ofisinize gittiğimizde, kapandığını duyduk. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| We were going to visit you when you had been hospitalized, | Hastaneye kaldırıldığınızda sizi ziyaret edecektik,... Hastaneye kaldırıldığınızda sizi ziyaret edecektik,... | A New Leaf-3 | 2014 | |
| Do you have any plans on reopening the office? | Ofisini yeniden açmak gibi bir planınız var mı? Ofisini yeniden açmak gibi bir planınız var mı? | A New Leaf-3 | 2014 | |
| I'm in poor health and it will be hard to take a case. | Sağlığım kötü ve dosya almak benim için zor olacaktır. Sağlığım kötü ve dosya almak benim için zor olacaktır. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| Your situation sounds very bad... | Durumunuz kulağa iyi gelmiyor… Durumunuz kulağa iyi gelmiyor… | A New Leaf-3 | 2014 | |
| The company I toiled for all my life has gone over to bank. | Tüm hayatım boyunca uğraştığım şirketim bankaya gitti. Tüm hayatım boyunca uğraştığım şirketim bankaya gitti. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| I was wondering who it was, it's you, Seok Joo right? | Kim olduğunu merak ediyordum, Seok Joo sensin doğru mu? Kim olduğunu merak ediyordum, Seok Joo sensin doğru mu? | A New Leaf-3 | 2014 | |
| Don't you remember me? | Beni hatırlamadın mı? Beni hatırlamadın mı? | A New Leaf-3 | 2014 | |
| They selected businesses with firm financial standing and no loans from banks and recommended this option. | Güçlü mali durumları olan ve bankalardan kredi kullanmamış... Güçlü mali durumları olan ve bankalardan kredi kullanmamış... | A New Leaf-3 | 2014 | |
| that a nationally renowned bank would play such a trick? | ...böyle bir numara çevireceğini kim bilebilirdi ki? ...böyle bir numara çevireceğini kim bilebilirdi ki? | A New Leaf-3 | 2014 | |
| I heard Cha Yeong Woo Firm has become the representative of City Bank. | Cha Yeong Woo Firmasının City Bank’ ın temsilcisi olduğunu duydum. Cha Yeong Woo Firmasının City Bank’ ın temsilcisi olduğunu duydum. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| I will stop whining when your health is not well. | Sağlınız iyi değilken, mızmızlanmayı bırakacağım. Sağlınız iyi değilken, mızmızlanmayı bırakacağım. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| I visited because I was curious when you will be returning to the office. | Ziyarete geldim, çünkü ofise ne zaman döneceğinizi merak ediyordum. Ziyarete geldim, çünkü ofise ne zaman döneceğinizi merak ediyordum. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| Go safely. | Dikkatli gidin. Dikkatli gidin. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| Did you file for a complaint? | Şikayet için dilekçe verdiniz mi? Şikayet için dilekçe verdiniz mi? | A New Leaf-3 | 2014 | |
| I will look into it if you tell me who the prosecutor in charge is. | Bana görevli savcının kim olduğunu söylerseniz, ben işlerin... Bana görevli savcının kim olduğunu söylerseniz, ben işlerin... | A New Leaf-3 | 2014 | |
| Her name is Lee Seon Hee? A female? | ...adı Lee Seon Hee değil mi? Bir kadın? ...adı Lee Seon Hee değil mi? Bir kadın? | A New Leaf-3 | 2014 | |
| You won't need to worry too much. | Fazla endişelenmenize gerek yok. Fazla endişelenmenize gerek yok. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| She will do her best in wherever she can. | Yapabildiği yerde elinden gelenin en iyisini yapacaktır. Yapabildiği yerde elinden gelenin en iyisini yapacaktır. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| We'll see you next time. | Bir dahaki sefere görüşürüz. Bir dahaki sefere görüşürüz. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| Why was I holding my phone again? | Neden telefonumu elime aldım? Neden telefonumu elime aldım? Sırf üzgün olduğumuz için iptal edemezdik. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| Morning / Night | Sabah / Akşam. Sabah / Akşam. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| Did I take my medicine? | İlacımı aldım mı? İlacımı aldım mı? | A New Leaf-3 | 2014 | |
| June | Haziran. Haziran. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| Did I take the medication for 6/10 evening? | 6/10 akşamı için ilacımı aldım mı? 6/10 akşamı için ilacımı aldım mı? | A New Leaf-3 | 2014 | |
| What was I thinking of doing? | Ne yapmayı düşündüğümü. Ne yapmayı düşündüğümü. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| Are you going to take your medicine? | İlacını alacak mısın? İlacını alacak mısın? | A New Leaf-3 | 2014 | |
| Why did you write all of this on it? | Neden üzerine bu kadar çok şey yazdın. Neden üzerine bu kadar çok şey yazdın. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| You forget things when you get old. | Yaşlandığında unutkan oluyorsun. Yaşlandığında unutkan oluyorsun. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| Is there a problem at the office? | Ofiste problem mi var? Ofiste problem mi var? | A New Leaf-3 | 2014 | |
| With health problems, I can't keep up with the hearings. | Sağlık sorunları ile, duruşmalara katılamam. Sağlık sorunları ile, duruşmalara katılamam. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| 3 400 small midsized companies have collapsed. | 3 400 küçük/orta çaplı şirketler çöktü. 3 400 küçük/orta çaplı şirketler çöktü. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| Those people spent all their lives to raise these companies. | Bu insanlar tüm hayatlarını şirketleri için harcadılar. Bu insanlar tüm hayatlarını şirketleri için harcadılar. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| I told you that I'm finishing things up at the office. | Sana ofisteki işlerimi bitirdiğimi söyledim. Sana ofisteki işlerimi bitirdiğimi söyledim. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| Do you have other plans? | Başka planların var mı? Başka planların var mı? | A New Leaf-3 | 2014 | |
| I have a lot of money saved up, | Bir dolu birikmiş param var. Bir dolu birikmiş param var. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| Haven't you ever regretted after living by your belief? | İnandığın şekilde yaşamaktan hiç pişman olmadın mı? İnandığın şekilde yaşamaktan hiç pişman olmadın mı? | A New Leaf-3 | 2014 | |
| If I had to choose again, | Yeniden seçmek zorunda olsam, Yeniden seçmek zorunda olsam, | A New Leaf-3 | 2014 | |
| I would made same choices each time. | Her defasında yanı şeyleri seçerim. Her defasında yanı şeyleri seçerim. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| I don't have any regrets, but the people around me suffered. | Benim pişmanlığım yok ama çevremdeki insanlar ıstırap çekti. Benim pişmanlığım yok ama çevremdeki insanlar ıstırap çekti. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| When I went to prison, your mother persevered, | Hapse girdiğim zaman, annen dayandı. Hapse girdiğim zaman, annen dayandı. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| Even you were acting awkward with me after not seeing me for years. | Sen bile, beni yıllarca görmedikten sonra garip davranıyordun. Sen bile, beni yıllarca görmedikten sonra garip davranıyordun. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| Is Khan doing well? | Khan nasıl? Khan nasıl? | A New Leaf-3 | 2014 | |
| Ah. He just had surgery. | Ah. Yeni ameliyat oldu. Ah. Yeni ameliyat oldu. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| It's called hemangiosarcoma. He is getting chemotherapy. | Dalak kanseri. Kemo terapi oluyor. Dalak kanseri. Kemo terapi oluyor. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| I felt sorry... raising him in a house that was always empty. | Ona hep boş bir evde bakmaktan üzüntü duyuyorum. Ona hep boş bir evde bakmaktan üzüntü duyuyorum. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| Maybe it was better for Khan to have been here... | Belki de Khan için burada olmak daha iyi olabilir. Belki de Khan için burada olmak daha iyi olabilir. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| Goodnight, father. | İyi geceler baba. İyi geceler baba. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| When you fought with your father 2 years ago, you took him saying that you'll raise him on your own. | Babanla 2 yıl önce kavga ettiğin zaman,... Babanla 2 yıl önce kavga ettiğin zaman,... | A New Leaf-3 | 2014 | |
| Did I... | Öyle mi? Öyle mi? | A New Leaf-3 | 2014 | |
| I... I'll be going now. | Ben.. ben gidiyorum. Ben.. ben gidiyorum. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| How are you feeling? | Nasıl hissediyorsun? Nasıl hissediyorsun? | A New Leaf-3 | 2014 | |
| Were you feeling sick at all? | Hasta hissediyor musun? Hasta hissediyor musun? | A New Leaf-3 | 2014 | |
| I heard you have lived in my father's house. He asked me how you were doing. | Babamın evinde yaşadığını duydum. Bana nasıl olduğunu sordu. Babamın evinde yaşadığını duydum. Bana nasıl olduğunu sordu. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| Let's go together next time. I think dad wants to see you as well. | Bir dahaki sefere beraber gidelim. Sanırım babam seni de görmek istiyor. Bir dahaki sefere beraber gidelim. Sanırım babam seni de görmek istiyor. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| What is it? | Bu nedir? Bu nedir? | A New Leaf-3 | 2014 | |
| Looks like Tayoo Securities will acquire it for a steal. | Görünen o ki, tayoo menkul kıymetler onu yok pahasına satın alacak. Görünen o ki, tayoo menkul kıymetler onu yok pahasına satın alacak. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| This company is full of risks with hundreds of lawsuits attached. | Bu şirket, yüzlere dava dosyası olan riskli bir şirket. Bu şirket, yüzlere dava dosyası olan riskli bir şirket. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| In a dire situation like this, why are you telling us to go and come with your private reasons? | Böyle zor bir durumda neden bize gitmemizi söylüyorsun ve... Böyle zor bir durumda neden bize gitmemizi söylüyorsun ve... | A New Leaf-3 | 2014 | |
| You had 23% of shares before, but as you took over the stock firm, you attained 53% of shares. | Önceden hisselerin %23 üne sahiptiniz ama menkul kıymetler şirketini alınca,... Önceden hisselerin %23 üne sahiptiniz ama menkul kıymetler şirketini alınca,... | A New Leaf-3 | 2014 | |
| I bet there will be lots of left over money. | Bahse girerim bir dolu arta kalan para olacaktır. Bahse girerim bir dolu arta kalan para olacaktır. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| Whether you pay to creditors or pay through stock firms, at least Jeong Seon will be able to walk out. | Kredi verenlere ödeme yapsanız da menkul kıymetler şirketi aracılığıyla... Kredi verenlere ödeme yapsanız da menkul kıymetler şirketi aracılığıyla... | A New Leaf-3 | 2014 | |
| She has changed her mind. This is power of attorney. | Fikrini değiştirdi. Bu vekâletnamem. Fikrini değiştirdi. Bu vekâletnamem. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| Power of Attorney | Vekaletname. Vekaletname. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| For this case, I appoint Attorney Kim Seok Joo as my attorney. by Yoo Jeong Seon | Bu dava için Avukat Kim Seok Joo’yu Avukatım olarak atıyorum. Bu dava için Avukat Kim Seok Joo’yu Avukatım olarak atıyorum. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| Do you think we are not trying to release Jeong Seon when we have piles of money? We invested in foreign... | Yastıklar dolusu paramız olmasına rağmen Jeong Seon’u... Yastıklar dolusu paramız olmasına rağmen Jeong Seon’u... | A New Leaf-3 | 2014 | |
| Since small scale creditors will probably give up on the lawsuit, | Küçük çaplı kredi verenler dava açmaktan vazgeçeceği için,... Küçük çaplı kredi verenler dava açmaktan vazgeçeceği için,... | A New Leaf-3 | 2014 | |
| That was enough responsibility for a stock firm. | Evet. ...bu bir menkul kıymetler şirketi için yeterli sorumluluktu. Evet. ...bu bir menkul kıymetler şirketi için yeterli sorumluluktu. | A New Leaf-3 | 2014 | |
| However, a new law about Class Action suits has been passed in order to prevent such unethical cases. | Bununla beraber, toplu davalarla ilgili olarak,... Bununla beraber, toplu davalarla ilgili olarak,... | A New Leaf-3 | 2014 |