Search
English Turkish Sentence Translations Page 179007
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
I want to talk to Yashodhara, and not you. | Konuşmak istiyorum, ama Yashoda ile. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
Don't you have any manners or shame? | Sen hiç görgü kuralı diye bir şey bilmez misin? | Veer-2 | 2010 | ![]() |
Just because you travelled to a foreign land.. | Ama senin yabancı bir ülkeden geldiğini... | Veer-2 | 2010 | ![]() |
..you forgot the difference. | ... unutmuşum. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
God knows what these British saw in them.. | Tanrı İngilizlerin onların... | Veer-2 | 2010 | ![]() |
..that they let them come to the royal club. | ... kraliyet kulüplerine gelmelerine izin verdiklerini biliyor. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
We know what these British saw in us. | İngilizlerin ne yaptıklarını çok iyi biliyoruz. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
But you were born to rule. | Ama siz insanlar Kraliyet kurallarına göre doğdunuz. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
So, what did you see in these British.. | Bu yüzden İngiltere’deki gördüğünüz her şey... | Veer-2 | 2010 | ![]() |
..that you let them enslave you? | ... kölelik düzenine göre değil mi? | Veer-2 | 2010 | ![]() |
Yes, My Lord. | Evet. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
Slaves? | Köleler? | Veer-2 | 2010 | ![]() |
This is how they stand before us. | Onların bize karşı bakışı böyle. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
Brother. He was calling us a slave. | Abi. O bize köle demek istedi. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
Brother? He was just joking.. | Abi mi? O şaka yapıyor olmalı... | Veer-2 | 2010 | ![]() |
Brother, don't get so angry. | Kızma be kardeşim. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
It was only a trivial joke. | Bu sadece önemsiz bir şakaydı. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
Joke? Yes. | Şaka mı? Evet. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
Allow me to crack a trivial joke as well. | O halde ben de sana önemsiz bir şaka yapayım. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
Of course. Come. | Tabii ki. Gel. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
Veer, love isn't your cup of tea. Forget it. | Veer, sevgi bir fincan çay değil ki, unut onu. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
Why do you want to get yourself killed? | Neden kendini öldürmek istedin? | Veer-2 | 2010 | ![]() |
You've been lying on this bed for the past ten days. | Bunun yüzünden on gündür yataktasın. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
You still have three months to go. | Ve üç ay sonra gitmeliyiz. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
Your love story has come to an end. | Senin aşk hikayenin sonu geldi. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
Give me the shoes. Shoes? | Bana ayakkabılarımı ver. Ayakkabılar mı? | Veer-2 | 2010 | ![]() |
You couldn't even wear your socks. | Sen çorabını bile giyemiyorsun. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
You think you can wear the shoes. | Ayakkabılarını giymeyi nasıl düşüyorsun? | Veer-2 | 2010 | ![]() |
Here, wear them. Wear it. Chest. Chest. What? | İşte, giy. Giy. Göğsüne. Ne? | Veer-2 | 2010 | ![]() |
Place it on the chest. On the chest. | Göğsüne daya. Tamam. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
Shall I push harder? Shall I push harder? | Biraz daha bastırayım mı? | Veer-2 | 2010 | ![]() |
I don't understand English and you are talking in some other language. | Ben İngilizce anlayamıyorum ve sen başka bir dilde konuşuyorsun. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
Did you see her hat? What hat? | Şapkasını gördün mü? Şapka mı? | Veer-2 | 2010 | ![]() |
Yes, I think I did. | Evet, sanırım söyledim. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
It was quite weird. | Oldukça tuhaftı. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
Mr. Veer Pratap. | Bay Veer Pratap. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
Yashodhara. | Yashodhara. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
Carefully. Yes | Dikkat et. Evet. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
Have you started studying.. | Başlamışsın. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
How is your leg now? It's better now. | Ayağın nasıl? Biraz daha iyi. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
So, have you forgiven my brother? No. | Abimi affettin mi? Hayır. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
Actually, you tend to get hurt in games. | Aslında, oyun acıttı. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
Thank you? What for? | Teşekkür ederim mi? Ne için? | Veer-2 | 2010 | ![]() |
Take care of your leg. Of course. | Ayağına dikkat et. Tabii ki. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
Listen. Look after yourself. Yes. | Dinle. Kendine iyi bak. Evet. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
You will, won't you? Yes | Olur mu? Tamam. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
And now, a folk dance from Czechoslovakia. | Ve şimdi, Çekoslovakya'dan halk dansı. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
Lady. Lady, that can wait for a while. Please. | Bayan, biraz bekleyin. Lütfen. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
Let us entertain ourselves. | Biraz eğlenelim. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
For now.. Veer will perform for lndia. | Sıradaki... Hindistan'dan Veer. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
And now, Veer will perform for lndia. | Sıradaki... Hindistan'dan Veer. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
Only Veer can perform for lndia. | Sadece Veer Hindistan'ı temsil edebilir. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
Gajendra Singh, thank you very much for this favour once again. | Gajendra Singh, bana bir iyilik daha yaptığın için teşekkür ederim. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
Do you want to double the entertainment? Yes. | Çifte eğlence ister misiniz? Evet. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
Then I want an lndian partner to dance with me. | O zaman benimle dans edecek bir partner istiyorum. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
Come on. Yes. | Hadi. Evet. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
Yashodhara, I believe you sing and dance very well. | Yashodhara, bence siz hem dans edip, hem de şarkı söyleyebilirsiniz. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
Would you be kind enough to join my brother on stage? | Kardeşime eşlik eder misiniz? | Veer-2 | 2010 | ![]() |
How can l? Yes, yes. No. | Yapabilir miyim acaba? Evet, evet . Hayır. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
She cannot dance like a commoner. After all, she's a royal. | O kraliyetten olduğu için dans edemez. Ve hepimiz protokolü biliyoruz. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
We all understand protocols. | Protokolü hepimiz anlarız, ama müzik anlamaz. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
So, everyone hold on to their hearts. | O halde herkes kalbini sıkı tutsun. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
Otherwise, my voice might stir up your hearts. | Yoksa, sesimden kalbiniz yerinden fırlayabilir. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
And royalty is compelled to dance with commoners. | Ve kraliyet halkla dans etmek zorunda. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
So, shall we begin? Yes. | Başlayalım mı? Evet. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
"Your cheeks blush in many different ways." | Yanakların her şekilde kızarıyor. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
"lt turns red when you blush coyly." | Utanınca kızarıyor. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
"lt looks radiant like the morning sun." | Sanki sabah güneşi gibi görünüyor. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
"Every attitude is innocent." | Oldukça masumca. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
"Every attitude is graceful." | Zarif bir tavırla. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
"Graceful, they're graceful." | Nazikçe, oldukça nazikçe. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
"Graceful, so graceful." | Nazikçe, çok zarifçe. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
"lt happened in the night, it happened in my dreams." | Gece oldu, hayallerim oldu. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
"At midnight, slowly, gradually, I caught a small glimpse." | Gece yarısı, yavaş yavaş, bir anda. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
"Up in the sky, I saw you and the moon." | Gökyüzünde, seni ve ayı gördüm. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
"Yes, at midnight slowly, gradually, I caught a small glimpse." | Evet, gece yarısı, yavaş yavaş, bir anda. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
"Everyone loses their senses." | Herkes duygularını kaybeder. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
"Yes, they lose their senses in love." | Evet, aşkta duygularını kaybeder. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
"The hearts intoxicated." | Kalpler sarhoş. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
"The eyes look in a different direction.." | Gözlerin farklı bir yöne bakıyor... | Veer-2 | 2010 | ![]() |
"..and the feet move in a different direction." | ... ve ayaklar farklı bir yönü. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
"Elation seems like sobriety." | Sevinç çok net görünüyor. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
"My dreams are right before my eyes." | Rüyalarım gözlerimin önünde. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
"Hold on to me." | Bekle beni. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
"Graceful, so graceful." | Nazikçe, çok zarif. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
"Graceful.. So graceful." | Nazikçe, oldukça nazikçe. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
If my voice managed to entice your heart.. | Eğer sesimi beğendiysen, o zaman neden benimle dans etmedin? | Veer-2 | 2010 | ![]() |
You thought, if you dance with me then I'll dance vigorously. | Eğer benimle dans etmeyi düşünüyorsan, o zaman çok dans edeceğiz. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
And my leg will be injured more seriously. | Ve benim kırık ayak bileğim daha fazla kırılacaktır. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
But I can clear your misconception. | Ama seni bu yanlış anlaşılmaktan kurtarabilirim. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
With your permission. | İzninizle. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
Your Highness, I hope you had a pleasant trip. | Majesteleri, umarım keyifli bir gezi oldu. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
Would you excuse me? | Beni mazur görebilir misiniz? | Veer-2 | 2010 | ![]() |
My love. Long time. | Aşkım. Uzun zaman oldu. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
Anything special. | Özel bir şey. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
I'll talk to you about it later. | Sana anlatacağım. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
What about the Pindaris? | Pindaris ne oldu? | Veer-2 | 2010 | ![]() |
They plunder in one state and escape to another. | Onlar bir yeri yağmalayıp sonra da başka bir yere kaçıyorlar. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
It's very difficult to catch them. | Onları yakalamak oldukça zor. | Veer-2 | 2010 | ![]() |
I think we'll need to get all the six kings together. | Bence bütün krallara ihtiyacımız olacak. | Veer-2 | 2010 | ![]() |