• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 179040

English Turkish Film Name Film Year Details
Next time, you speak to him so rudely.. Bir dahaki sefer, ona kaba davranmadan önce… Bir dahaki sefer ona kaba davranmadan önce... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
..give a serious thought to what l've just said. bu söylediklerimi iyice düşünün. ...bu söylediklerimi iyice düşünün. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
These are sweets. My mother sent them for you. "Bunlar ""lados"". Annem size gönderdi." Bunlar Loddoo Annem sizin için yolladı. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Please have some. She has sent them with her blessings. Hadi alın lütfen. Bunları dualarıyla beraber gönderdi. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
No.. no.. these are just like the ones Maati would make. Hayır. Hayır. Bunlar tıpkı benim Maati'min yaptıklarına benziyor. Hayır.. Hayır.. Bunlar tıpkı benim Maati'min yaptıklarına benziyor. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Things made by a mother's hands are the same everywhere. Annelerin elleriyle yaptığı şeyler her yerde ayni. Annelerin yaptığı her şey her yerde aynıdır. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
May l have one more? Bir tane daha alabilir miyim? Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Yes, please. These are all for you. Tabi… Bunların hepsi sizin için. Tabi... Bunların hepsi sizin için. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Tell your mother she's filled my entire childhood.. Annenize deyin ki, bu küçücük kutunun içine… Annenize deyin ki, bu küçücük... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
..into this little box. tüm çocukluğumu doldurmuş. ...kutunun içine tüm çocukluğumu doldurmuş. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Delicious. Çok lezzetliler. Çok güzeller. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
All night, l was telling my mother your story. Bütün gece anneme hikâyenizi anlattım. Bütün gece anneme hikayenizi anlattım. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
My mother cried a little and went to sleep. Biraz ağladı ve uyumaya gitti. Ağladı ve uykuya daldı. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
But l stayed up waiting for dawn. Ama ben sabaha kadar bekledim. Ama ben sabaha kadar bekledim. Düşündüm... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
l kept thinking how and why did you get here? Hikâyeniz neden ve nasıl bu hale geldi diye düşünüyordum? Hikayeniz neden ve nasıl bu hale geldi? Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Kept wondering why didn't this story end at that station? Merak ettim, neden bu hikâye o istasyonda bitmedi? Merak ettim, neden bu hikaye o istasyonda bitmedi? Veer-Zaara-5 2004 info-icon
This story couldn't haνe ended there. Bu hikâye orda bitemezdi ki. Bu hikaye orada bitemezdi ki... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Because so far, this was only a tale of Veer's love. Çünkü, şu ana kadar bu sadece Veer'in aşkıydı. ..çünkü, şu ana kadar sadece Veer'in aşk hikayesini anlattım. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Zaara's love had not yet begun. Zaara'nın aşkı henüz başlamamıştı. Zaara'nın aşkını anlatmaya başlamadım. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
And without knowing what Zaara felt, Veer's story and Veer's life.. Zaara'nın hissettiklerini bilmeden, Veer'in hikâyesi ve hayatı… Ve Zaara'nın kalbindekileri bilmediğin sürece Veer'in hikayesi... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
..would both remain incomplete. Her ikisi de yarım kalacaktı. ...ve Veer'in hayatı, ikisi de yarım kalır. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Jehangir Hayaat Khan, Zaara's father and the pride of Lahore. Jehangir Hayaat Khan, Zaara'nın babası ve aynı zamanda Lahor’un gururu. Jehangir Hayaat Khan, Zaara'nın babası ve aynı zamanda Lahore'un gururu. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Since the inception of Pakistan the name of the Hayaat Khan family.. Pakistan'ın kuruluşundan beri, Lahor’daki Hayaat Khan ailesinin adı… Pakistan'ın kuruluşundan beri, Lahore'daki Hayaat Khan ailesinin adı... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
..was synonymous with respect, power and glory. Saygı, güç ve ihtişam ile anılırdı. ...saygı, güç ve ihtişam ile anılırdı. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Jehangir Hayaat Khan was taking his first step into politics.. Jehangir Hayaat Khan politikaya ilk adımını… Jehangir Hayaat Khan politikaya ilk adımlarını atıyordu. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
..with the help of Abdul Shirazi. Lahor'da saygı ile anılan başka bir zengin olan… Ve yakın bir arkadaşı da ona yardım ediyordu, Abdul Shirazi... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Another rich, respectable man of Lahore. Abdul Şirazi sayesinde attı. Lahore'un bir başka saygıdeğer ve zengin ailesinin reisi.. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
He was Raza Shirazi's father. O Raza Şirazi'nin babasıydı. ..Abdul Shirazi, Raza Shirazi'nin babası. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Zaara and Raza's marriage was no ordinary relationship. Zaara Raza nikahının temelinde sıradan ilişkiler söz konusu değildi. Zaara'nın Raza ile evliliği sıradan bir olay değildi. Zaara ve Raza'nın evlilikleri, sıradan bir ilişki değildi. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
All these people's futures were dependent on this alliance. Tüm bu insanların geleceği bu birlikteliğe bağlıydı. Tüm bu insanların kaderi, bu birleşmeye bağlıydı. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
ln this situation.. Hal böyleyken… Bu durumda... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Zaara's coming to lndia all by herself was.. Zaara'nın kendi başına Hindistan'a gitmesi… ...Zaara'nın kendi başına Hindistan'a gitmesi... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
..a νery irresponsible act. çok sorumsuzca bir davranış olmuştu. ...çok sorumsuzca bir davranış olmuştu. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
And to forgive such an act was not Jehangir Hayaat Khan's nature. Ve böyle bir davranışı affetmek de Jehangir Hayaat Khan'ın doğasında yoktu. Ve böyle bir davranışı affetmek de Jehangir Hayaat Khan'ın yaradılışında yoktu. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
lt was a month since Zaara had returned.. Zaara'nın eve dönmesinden beri bir ay geçmişti, Zaara'nın eve dönmesinden beri bir ay geçmişti... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
..but her father had not yet spoken with her. ama babası onunla hala konuşmuyordu. ...ama babası onunla hala konuşmuyordu. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Oh, God. Ma'am, l'll burst with happiness what an elegant outfit.. Hay Allah'ım sevinçten öleceğim. Ne kadar muhteşem kıyafetler. Hay Allah'ım sevinçten öleceğim! Ne kadar muhteşem kıyafetler!.. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
..and look. l think this jewellery set is an antique. Şuna bak. Bence bu takı bir antika. ..şuna bak! Bence bu takı bir antika. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
l think it belongs to Mr. Raza's ancestors. Bay Raza'nın atalarından yadigârı olmalı. Bay Raza'nın antika koleksiyonuna ait olmalı. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Our Zaara is very lucky. Mr Raza has everything. Respectability, money. Zaara'mız çok şanslı. Bay Raza'nın her şeyi var, saygınlık, para. Zaara'mız çok şanslı.. Bay Raza'nın herşeyi var, saygınlık, para... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
There's no doubt in that. He has everything by God's grace. Onda şüphe yok. Maşallah, Allah'ın verdiği tüm nimetlere sahip. Onda şüphe yok. Maşallah, Allah'ın verdiği tüm nimetlere sahip Veer-Zaara-5 2004 info-icon
There could not be a better match than this. Just pray for them. Bundan daha iyi bir evlilik olamaz. Onlar için dua et… Bundan daha iyi bir evlilik olamaz. Onlar için dua et. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
"There's a man across the border who will give his life for you." Sınırın ötesinde, senin için canını verebilecek birisi var ''Sınırların ötesinde, senin için canını verebilecek birisi var'' Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Mother, can you give up your life for papa? Anne, babam için canını verebilir misin? Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Of course. He's my husband. l can do anything for him Tabi ki. O benim kocam. Onun için her şeyi yaparım. Zaara o ne biçim söz... O benim kocam, onun için herşeyi yapabilirim. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
And would papa give up his life for you? Peki babam senin için canını verir mi? Peki babam senin için canını verebilir mi? Veer-Zaara-5 2004 info-icon
What kind of a question is that. Pray to God.. Bu ne biçim soru böyle? Bu ne biçim soru böyle?!.. Allah korusun... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
..that such an occasion does not arise. ...umarım böyle bir durum başımıza hiç gelmez. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
But if such an occasion were to arise? Ama ya kalırsa? Ama ya gelirse? Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Shabbo, give me some lime. My hands have become sticky. Şabo, bana ordan limon suyu ver, ellerim yapış yapış olmaya başladı. Shabbo, bana oradan limon suyu ver, ellerim yapış yapış olmaya başladı. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
That means you're not sure? Demek emin değilsin. Demek ki, senin için canını verebileceğinden emin değilsin, değil mi? Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Listen, baby, between a woman's love.. Bak kızım, bir kadının aşkı ile… Bak kızım, bir kadının aşkı ile... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
..and a man's love, there's a huge difference. erkeğin aşkı arasında büyük fark vardır. ...bir erkeğin aşkı arasında büyük fark vardır. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
A woman loves with all her heart and soul. Bir kadın her şeyi ile, candan sever. Bir kadın her şeyi ile, tüm kalbi ile sever. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Men do not have the strength to love like that. Erkeklerin onlar kadar sevecek güçleri yoktur. Erkeklerin onlar kadar sevmek için güçleri yoktur. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
l know why you're asking me this question. Bu soruyu bana neden sorduğunu biliyorum. Biliyorum bu soruyu bana neden soruyorsun. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
But don't expect this from Raza. Ama Raza'dan böyle bir şeyi bekleme. Ama Raza'dan böyle bir şeyi ümid etme. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Just give him your heart and soul and fulfil your duties. Sen sadece ona kalbini ver ve sorumluluklarını yerine getir. Sen sadece yapman gerekenleri yap, görevlerini yerine getir yeter. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
And l am very sure, that he will fulfil his duties too. Ve eminim ki, o da kendikilerini yerine getirecektir. Ve eminim ki, o da kendi görevlerini yerine getirecektir. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
But he won't giνe up his life for me, isn't it? Ama benim için canını veremez, değil mi? Veer-Zaara-5 2004 info-icon
You're talking nonsense. Saçmalıyorsun. Ne saçmalıyorsun sen?! Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Here, Shabbo, you put it. This girl is going to drive me mad. Gel Şabo, sen devam et. Bu kız beni delirtecek. Gel Shabbo, sen devam et! Bu kız beni delirtecek. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
But l know someone who will willingly give up his life for me. Ama ben, benim için canını seve seve verebilecek birisini tanıyorum. Ama ben birini tanıyorum anne, benim için canını seve seve verebilecek birisini. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
A person whose eyes are honest and whose words have honour. Gözleri doğruyu söyleyen ve sözleri onurlu birisi. Gözleri daima doğruyu söyleyen birisi, sözleri onurlu birisi. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
A man who can forsake everything for a woman's love. Bir kadının sevgisi için her şeyini feda edebilecek birisi. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
..l'm a Pakistani and he's an lndian. ...ne benim Pakistanlı olduğum... Ne de onun bir Hindistanlı. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Who're you talking about? What've you been up to? Kimden bahsediyorsun sen? Neler oldu, söyle? Kimden bahsediyorsun sen?! Ne yaptın söyle? Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Tell me the truth. Swear on me. Gerçekleri söyle, yemin et… Gerçekleri söyle, yemin et!.. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
He hasn't even touched me, Mother. O bana dokunmadı bile, anne. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Don't you know your father? Till now, he's not talking to you. Sen babanı tanımıyor musun? Hala seninle konuşmadı bile. Sen babanı tanımıyor musun? Şimdiye kadar seninle konuşmadı bile. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
lf he finds out about this, he'll kill you. Don't you realise? Eğer bunu öğrenirse seni öldürür. Anlamıyor musun? Eğer bunu öğrenirse seni öldürür! Anlamıyor musun? Veer-Zaara-5 2004 info-icon
You're getting engaged today. You're going to be married soon. Bugün nişanlanıyorsun. Yakında nikâhın kıyılacak. Bu gün nişanlanıyorsun! Yakında nikahın kıyılacak! Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Now, it's wrong to think of anything else, Zaara. Şimdi başka şeyler düşünmek yanlış olur, Zaara. Şimdi başka şeyler düşünmek büyük hata olur, Zaara. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Oh, stupid girl, love is only found in books, and poetry. Not in life. Ah benim aptal kızım, aşk sadece kitaplarda ve şiirlerde olur. Gerçek hayatta olmaz. Deli!... Aşk dediğin kitaplarda olur, şiirlerde olur! Gerçek hayatta olmaz! Veer-Zaara-5 2004 info-icon
That's what l thought until now.. until now.. Ben de şimdiye kadar öyle düşünürdüm. Şimdiye kadar. Ben de şimdiye kadar öyle düşünürdüm... Şimdiye kadar... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
'Listen.' Bakarmısınız… Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Shabbo, please put some sense into her. Şabo, lütfen ona biraz akıl ver, Shabbo ona biraz akıl ver. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Otherwise a storm will hit this house. yoksa bu evde kim bilir ne fırtınalar kopacak. Yoksa bu evde kimbilir ne fırtınalar kopacak! Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Just understand one thing, Zaara. Your future is with Raza. Şunu iyice anla, Zaara. Senin geleceğin Raza'nın yanında. Şunu iyice anla, Zaara. Senin kaderin Raza ile beraber yazıldı. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Now, neither you can change this, nor God. Şimdi bunu ne sen değiştirebilirsin, ne de bir başkası. Şimdi bunu ne sen değiştirebilirsin, ne de tanrın. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
What's all this, Zaara? Neler oluyor, Zaara? Zaara, neler oluyor..? Veer-Zaara-5 2004 info-icon
lt's love, Shabbo. Aşk… Şabo. Aşk... Shabbo. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
lt doesn't come with reason. Habersiz geliyor. Nedensiz geliyor. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
"Pearl millet. We crushed it in our palms." Hint darısı. Biz onu avuçlarımızda ezeriz. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
"Pearl millet." Hint darısı. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
We crushed pearl millet in our palms. My beloved is angry." Biz onu avuçlarımızda ezeriz. Sevdiğim kızgın. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
"My beloved is angry. l sent him away." Sevdiğim kızgın. Onu uzaklaştırdım. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
"The day that l will forget you will never come." Senin gelmeyeceğin günü unutacağım. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
"You had fallen for my beauty." Benim güzelliğime vurulmuştun. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
"Wow!" Şava. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Since you're my only child, l've given you a lot of freedom. Tek çocuğum olduğun için sana fazla özgürlük tanıdım. Benim tek çocuğum olduğun için çok özgür ve nazlı büyütüldün. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
You've been brought up more like a son than a daughter. Bir kız evlattan çok, bir erkek evlat gibi yetiştin. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Normally, a mother explains a daughter's duties to her. Normalde, görevlerini kızına bir anne anlatır. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
But since l think of you as my son, l shall myself do the honours. Ama seni oğlum gibi gördüğüme göre, bu şeref bana ait. Ama seni oğlum olarak gördüğüme göre, sanırım bunu yapmayı kendi görevim olarak görmeliyim. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
You're aware.. Biliyorsun, deden Pakistan'ın en saygıdeğer politikacılarından biriydi. Biliyorsun ki deden... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
..that your grandfather was one of the.. ...Pakistan'ın en saygıdeğer... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
..most respected politicians of Pakistan. ...politikacılarından biriydi. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
But he died just a few days before he could reach.. Ama başarılarının zirvesine erişemeden bir kaç gün önce vefat etti. Ama başarılarının zirvesine erişemeden... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
..the pinnacle of his success. ...bir kaç gün önce vefat etti. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Ever since.. O günden beri, onun varisi olarak, O günden bu güne kadar... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 179035
  • 179036
  • 179037
  • 179038
  • 179039
  • 179040
  • 179041
  • 179042
  • 179043
  • 179044
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact