Search
English Turkish Sentence Translations Page 180131
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
I only want to be foolishly happy. | Sadece düşüncesizce mutlu olmak istiyorum. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Is our old garden still there? No. | Eski bahçemiz hala orada mı? Hayır. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
But we've made the pond larger and put blackberries on the island. | Ama gölü daha genişlettik ve adaya böğürtlen diktik. Ama göleti daha genişlettik ve adaya böğürtlen diktik. Ama göleti daha genişlettik ve adaya böğürtlen diktik. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
You're a kind woman, madame. | Çok nazik bir kadınsınız, Madam. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
That's what she's always said. | Kendi de her zaman böyle söyler. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
I have disrespectful children. | Hürmetsiz çocuklarım var benim. Patavatsız çocuklarım var benim. Patavatsız çocuklarım var benim. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
My children are together again. That makes me feel good. | Çocuklarım tekrar bir aradalar. Bu bana çok iyi geliyor. Çocuklarım tekrar bir aradalar. Bu beni iyi hissettiriyor. Çocuklarım tekrar bir aradalar. Bu beni iyi hissettiriyor. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Come now, you shall have a rest before lunch. | Gel şimdi, yemekten önce dinlenmelisin. Gel şimdi, yemekten önce dinleneceksin. Gel şimdi, yemekten önce dinleneceksin. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
I shall send you up a sherry and some biscuits. | Sana yukarıya sherry ve bisküvi yollarım. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
And perhaps an eggnog too. | Belki biraz da egnog. Ya da belki egnog da. Ya da belki egnog da. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
I'm a great believer in eggnogs if they have enough liquor in them. | Benim egnoglara inancım tamdır, tabi eğer içinde yeterince likör varsa. Benim eggnoglara inancım tamdır tabi eğer içinde yeterince likör varsa. Benim eggnoglara inancım tamdır tabi eğer içinde yeterince likör varsa. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
How do you do? This is the count de brancovis. | Nasılsınız? Bu Bay Kount de Brancovis. Nasılsınız? Bu bey Kount de Brancovis. Nasılsınız? Bu bey Kount de Brancovis. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
He and his wife are staying for a while. My son in law, kurt muller. | Karısıyla bir süredir burada kalıyorlar. Damadım Kurt Muller. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Kurt: How do you do? | Tanıştığımıza memnun oldum. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Would it be impertinent for one european to make welcome another? | Bir Avrupalının diğerine hoş geldiniz demesi yersiz olur mu acaba? Bir Avrupalının diğerini içtenlikle karşılaması yersiz olmaz değil mi? Bir Avrupalının diğerini içtenlikle karşılaması yersiz olmaz değil mi? | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Thank you, sir. Have we met before, mr. Muller? | Teşekkür ederim, beyefendi. Daha önce tanışmış mıydık acaba? | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Did you live in paris? I was in the legation there and i thought... | Paris’te yaşamış mıydınız? Orada elçilikteydim ve sanırım... Paris’te yaşamış mıydınız? Orada elçilikteydim ve sanırım.. Paris’te yaşamış mıydınız? Orada elçilikteydim ve sanırım.. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
no, we have not met before. | Hayır, daha önce hiç tanışmamıştık. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
If it is possible to believe, i am the exile who is not famous. | İnanır mısınız, ben ünlü olmayan bir sürgünüm. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Strange. I have a feeling... | Garip. Sanki... | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
it is interesting. I have always had a good ear for the accents of your country. | İlginç. Sizin ülkenizin aksanına kulağım yatkındır. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
But yours is most difficult to place. Is it south german or...? | Ama sizinkini çıkaramadım. Güney Almanya mı yoksa.. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
My accent is difficult to place, count de brancovis... | Benim aksanımı tahmin etmesi güçtür Count de Brancovis... | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
...because i speak other languages. | ...çünkü diğer dilleri de konuşurum. çünkü diğer dilleri de konuşurum. ...çünkü diğer dilleri de konuşurum. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Yours would be romanian? Goodness. Is it as bad as that? | Sizinki Romanya olmalı. Tanrım. O kadar kötü mü? | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
My grandchildren are charming. You shall see them. | Torunlarım bir harika. Onları görmelisiniz. Torumlarım bir harika. Onları görmelisiniz. Torumlarım bir harika. Onları görmelisiniz. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Your grandchildren have to be charming. Of course. | Sizin torunlarınız harika olmak zorundalar. Sizin torunlarınız harika olmak zorundalar. Tabi ki de. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Papa, this is the house of great wonders. | Baba, bu ev bir harika. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Each has his bed. Each has his bathroom. | Her birinin kendi yatağı var. Her birinin kendi banyosu var. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
The arrangement of it, that is splendorous. | Düzenleme fevkalade. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
You're a fancy talker, bodo. | Güzel bir konuşmacısın Bodo. Süslü bir konuşmacısın Bodo. Süslü bir konuşmacısın Bodo. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Oh, yes. In many languages. | Oh, evet. Birkaç dilde. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Please do correct me when i am wrong. | Yanlışsam düzeltin lütfen. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Papa, the plumbing is such as you have never seen. | Baba, su tesisatı senin hiç görmediğin gibi. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Here, each implement is placed on the floor. | Burada, her donanım döşemeye yerleştirilmiş. Burada, her donanım döşemeye yerleştirlmiş. Burada, her donanım döşemeye yerleştirlmiş. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
And all are simultaneous in the same room. | Hepsi de aynı odada bir arada. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
You will therefore see that being placed solidly on the floor... | Bu yüzden sen de sıçan, sıçan deliği ve böceklere mahal vermeden... Bu yüzden sen de sıçan, sıçan deliği ve böceklere mahal vermeden,. Bu yüzden sen de sıçan, sıçan deliği ve böceklere mahal vermeden. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
...allows of no rats, rodents or crawlers, and is most sanitary. | ...boruların döşemeye yerleştirildiğini bizzat göreceksin. Çok hijyenik. Boruların döşemeye yerleştirildiğini bizzat göreceksin. Çok hijyenik. ...boruların döşemeye yerleştirildiğini bizzat göreceksin. Çok hijyenik. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Papa likes to know how each thing is put together. | Babam bir şeylerin nasıl bir araya geldiğini bilmek ister. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
And he is so fond of being clean. | Temiz olmaya da özen gösterir. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
I am a hero to my children. It bores everybody but me. | Ben çocuklarımın kahramanıyım. Bu herkesi sıkar, ben hariç. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Yes, it is a fine bathroom. Better than in brussels, eh? | Evet, güzel bir banyo. Brüksel’dekinden daha iyi, değil mi? Evet, güzel bir banyo. Bruksel’dekinden daha iyi, değil mi? Evet, güzel bir banyo. Bruksel’dekinden daha iyi, değil mi? | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Well, trapping the mice there was most interesting. | Orada fareleri kapanla yakalamak da çok ilginçti. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Goodness. And now you must have your rest before lunch. | Aman Tanrım. Şimdi yemekten önce dinlenmelisin. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
I hear they've arrived. Have you met them? | Geldiklerini duydum. Onlarla tanıştın mı? | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
What has david told you about herr muller? | David sana Herr Muller hakkında sana neler söyledi? | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
What has david told me? Nothing more than he's told you. | David bana ne mi söyledi? Sana söylediğinden farklı bir şey söylemedi. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
What is there to tell? I do not know, but i would like to. | Söyleyecek ne var ki? Bilmiyorum ama bilmek istiyorum. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
David said they'd been in czechoslovakia, denmark, poland, france and switzerland. | David onların Çekoslovakya, Danimarka, Polonya... David onların Çekoslovakya, Danimarka, Polonya, David onların Çekoslovakya, Danimarka, Polonya, Fransa ve İsviçre’de bulunduklarını söyledi. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
These are all countries that germany has either threatened or gone into. | Bu ülkeler ya Almanya’nın tehdit ettiği yada işgal ettiği ülkeler. Bu ülkeler ya Almanya’nın tehdit ettiği yada işgal ettiği ülkeler. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
It is the german practice to send into such countries men to prepare the way. | Almanlar böyle ülkelerde faaliyet yürütmek için adam gönderiyorlar. Almanlar böyle ülkelere adam göndererek çalışmalar yapıyorlar. Almanlar böyle ülkelere adam göndererek çalışmalar yapıyorlar. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
I had thought herr muller... | Herr Muller’in de... | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
...might be such a man. | ...böyle bir adam olduğunu düşünmüştüm. böyle bir adam olduğunu düşünmüştüm. ...böyle bir adam olduğunu düşünmüştüm. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
I do not think so now. | Artık düşünmüyorum. Şimdi düşünmüyorum. Şimdi düşünmüyorum. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
What are you doing? Wondering why luggage is unlocked. | Ne yapıyorsun? Ne yapıyorsun? Bu bavulun neden kilitli olmadığını merak ediyorum. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
And a shabby briefcase is so carefully locked. | Bu eski püskü evrak çantasının da neden bu kadar... Bu eski püskü evrak çantasının da neden bu Bu eski püskü evrak çantasının da neden bu kadar özenli bir şekilde kilitli olduğunu. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
You're very curious about mr. Muller. | Bay Muller hakkında çok meraklısın. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
I'm curious about a daughter of the farrellys... | Ben Farrelley’in kurşun yaraları olan... | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
...who marries a german who has bullet scars... | ...ve ellerinde kırık kemikleri olan... ve ellerinde kırık kemikleri olan bir adamla evlenen... ... ve ellerinde kırık kemikleri olan bir adamla evlenen... | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
...and broken bones in his hands. | ...bir adamla evlenen kızını merak ediyorum. kızını merak ediyorum. ... kızını merak ediyorum. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Is he any business of yours? | Bundan sana ne? | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Why, anything might be my business now. Yes, unfortunately. | Neden? Şimdi her mesele beni ilgilendirir. Neden? Şimdi her şeye burnumu sokmam gerekir. Neden? Şimdi her şeye burnumu sokmam gerekir. Evet. Maalesef. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Well, you sound very bitter about me, marthe. | Sesinde bana karşı bir öfke var, Marthe. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Are you in love with david? | David’e aşık mısın? | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
What kind of talk is this? Answer me. | Bu ne biçim konuşma? Bana cevap ver. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
I like him. | O’nu seviyorum. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Yes, and he likes you. | Evet, O’da seni seviyor. Evet, ve O’da seni seviyor. Evet, ve O’da seni seviyor. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Please find out from him about herr muller. | Lütfen, Herr Muller hakkında O’ndan bir şeyler öğren. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
I will certainly do no such thing. | Katiyen böyle bir şey yapmayacağım. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Ask your friends at the embassy. They always know their nationals. | Elçilikteki arkadaşlarına sor. Kendi yurttaşlarını iyi bilirler. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Yes. But i do not like to ask questions without knowing the value of the answers. | Evet. Ama cevabın değerini bilmeden sorular sormak hoşuma gitmiyor. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Teck, leave these people alone. | Teck, bu insanları rahat bırak. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
They've evidently had a tough enough time. I won't let you interfere. | Belli ki zor bir dönemden geçiyorlar, Buna karışmana izin vermeyeceğim. Zaten belli ki zor bir dönemden geçiyorlar. Buna karışmana izin vermeyeceğim. Zaten belli ki zor bir dönemden geçiyorlar. Buna karışmana izin vermeyeceğim. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Won't let me interfere? | Karışmama izin vermeyecek misin? | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
You are in love with david. Do not make any plans, marthe. | David'e aşıksın. Sakın plan yapma, Marthe. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
You will go with me when i am ready to go. | Ben gitmeye hazır olduğumda sen de benimle geleceksin. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
On saturday, madame fanny and i arrived at savitt's. | Cumartesi günü, Madame Fanny ve ben Savitt'lere gittik. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Before that i have taken all the measurements in secret. | Ben gizlice tüm ölçüleri almadan önce. Ben gizlice tüm ölçümleri yapmadan önce. Ben gizlice tüm ölçümleri yapmadan önce. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
First, madame fanny has delivered a most sharp ultimatum... | İlk önce, Madame Fanny hepsinin bir haftaya bitmesi gerektiğine dair... Önce, Madame Fanny hepsinin bir haftaya biteceğine dair... Önce, Madame Fanny hepsinin bir haftaya biteceğine dair ... | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
...that all must be finished in a week. | ...ciddi bir ültimatom verdi. ciddi bir ültimatom verdi. ...ciddi bir ültimatom verdi. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Savitt's? What must be finished in a week? | Savitt'lere mi? Bir hafta içinde bitmesi gereken ne? | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Clothes for all of you. In an amount you have not previously considered. | Hepiniz için kıyafetler. Tahmin edebileceğinizden daha çok. Hepiniz için kıyafetler. Aklınıza bile gelmeyecek kadar çok. hepiniz için kıyafetler. Aklınıza bile gelmeyecek kadar çok. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Dresses, suits, summer clothes, stockings. | Elbiseler, takımlar, yaz kıyafetleri, çoraplar. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
All must be done with the hand sewing. | Hepsi de el dikişiyle yapılmıştır. Hepsi de el dikişiyle yapılmış olmalı. Hepsi de el dikişiyle yapılmış olmalı. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
How nice. How very, very nice of mama. | Ne güzel. Annem ne kadar da iyi. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
What is so nice of mama? | Annenin nesi iyiymiş bakalım? | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
You are to say nothing. I gave my word. | Hiç bir şey söyleme. Söz verdim. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Everything is nice of mama. Mama is a great darling. | Her şeyin anne. Annem dünyanın en iyi insanı. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Certainly. We've been in the attic looking over some old books. | Kesinlikle. Tavan arasında bazı eski kitaplara bakıyorduk. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
You know, i find that joshua is an educated boy. | Biliyorsun, Joshua eğitimli bir çocuk. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Your father would have liked that. | Bu babanın çok hoşuna giderdi. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Goodness. You are a handsome woman, sara. | Aman Tanrım. Çok güzel bir kadınsın, Sara. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Where did the dress come from? From me. I make it. | Bu elbise nereden geldi? Benden. Bunu ben yaptım. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Remember when i was a little girl and you taught me to sew? | Hatırlıyor musun, ben küçük bir kızken bana dikiş dikmeyi öğretmiştin? | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
That came in handy years later. | Bu yıllar sonra işime yaradı. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Often when kurt... when kurt was away for a long while... | Bazen Kurt... Kurt uzun süre uzakta olduğunda... | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
...i made dresses and earned enough to pay the rent and food... | ...elbiseler diktim ve kiraya, yemeye, hatta... elbiseler diktim ve kiraya, yemeye... ...elbiseler diktim ve kiraya, yemeye... | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
...and send the children to school. | ...çocukların harçlıklarına bile yetecek kadar para kazandım. hatta çocukların harçlıklarına bile yetecek kadar para kazandım. ...hatta çocukların harçlıklarına bile yetecek kadar para kazandım. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Fanny: You sewed for a living? | Para kazanmak için dikiş mi diktin? | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Really, were these things necessary? Why couldn't you have written to us? | Gerçekten de tüm bunlar gerekli miydi? Niçin bize yazmadın? | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |