• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 182949

English Turkish Film Name Film Year Details
I should have been the one To break up with you Seni terk eden ben olmak isterim Ben olmalıydım seni terkeden, Senden ayrılması gereken kişi bendim ama... Seni terk eden ben olmak isterim Yes Man-1 2008 info-icon
You said, "Who are you?" Dedin ki: "Kimsin sen?" Dedin ki: "Sen kimsin?" Dedin ki; "Sen de kim oluyorsun?" Dedin ki: "Kimsin sen?" Yes Man-1 2008 info-icon
Who are you? Kimsin sen? Sen kimsin? "Sen de kim oluyorsun?" Kimsin sen? Yes Man-1 2008 info-icon
I wanna snap your neck and spit on you You said, "Who are you?" Boynunu kırıp üzerine tükürmek isterim Dedin ki: "Kimsin sen?" Boynunu ısırıp üzerine tükürmek isterken. Dedin ki: "Sen kimsin?" Ensene şaplak atıp tükürmek isterdim çünkü dedin ki; "Sen de kim oluyorsun?" Boynunu kırıp üzerine tükürmek isterim Dedin ki: "Kimsin sen?" Yes Man-1 2008 info-icon
If I got a call that said you were dead You said, "Who are you?" Eğer senin öldüğünü söyleyen bir telefon gelse. Dedin ki: "Kimsin sen?" Birisi arayıp senin öldüğünü söyleseydi eğer, Dedin ki: "Sen kimsin?" Öldüğünü müjdeleyen bir haber almak isterdim çünkü dedin ki "Sen de kim oluyorsun?" Eğer senin öldüğünü söyleyen bir telefon gelse. Dedin ki: "Kimsin sen?" Yes Man-1 2008 info-icon
I'd shrug my shoulders, and I'd say whatevs You said, "Who are you?" Omzumu silker ve bana ne derdim Dedin ki: "Kimsin sen?" Omuzlarımı silkip derdim ki "her neyse". Dedin ki: "Sen kimsin?" Omuzlarımı silkmeyi ve "başka ne var?" demeyi isterim çünkü dedin ki "Sen de kim oluyorsun?" Omzumu silker ve bana ne derdim Dedin ki: "Kimsin sen?" Yes Man-1 2008 info-icon
Who are you? Kimsin sen? Sen kimsin? Harika bir gösteriydi ya da her neyse. Teşekkürler. "Sen de kim oluyorsun?" Kimsin sen? Yes Man-1 2008 info-icon
Hey, did you ever meet my friend Ian? He's a computer hacker. Arkadaşım Ian ile tanıştınız mı? Kendisi bilgisayar korsanıdır. Hey, arkadaşım Ian'ı tanıyan var mı? O bir "hacker"dır. Hey! Arkadaşım Ian ile tanıştınız mı? O bir hacker. Arkadaşım Ian ile tanıştınız mı? Kendisi bilgisayar korsanıdır. Yes Man-1 2008 info-icon
He helped me erase your MySpace page. MySpace sayfanı silmeme yardım etmişti. MySpace sayfanızı silmeme yardım etti. Bana sizin MySpace sayfanızı silmemde yardım etti. MySpace sayfanı silmeme yardım etmişti. Yes Man-1 2008 info-icon
And your band's MySpace page. And your Facebook page. Bir de grubunuzun MySpace sayfasını. Bir de senin Facebook sayfanı. Grubunuzun MySpace sayfasını da. Ayrıca Facebook sayfanızı da. Grubunuzun MySpace sayfasını da. Facebook sayfanızı da. Bir de grubunuzun MySpace sayfasını. Bir de senin Facebook sayfanı. Yes Man-1 2008 info-icon
Happy networking, asshole. Mutlu iletişimler dallama. İnternetiniz kutlu olsun, götler. İyi ağ kurulumları göt herif! Mutlu iletişimler dallama. Yes Man-1 2008 info-icon
Don't call me past 11 p.m. It won't happen again Beni saat on birden sonra arama Bir daha olmaz Gece on birden sonra beni arama. Olmasın bir daha. Gece 11'den sonra arama sakın. Bir daha olmaz. Beni saat on birden sonra arama Bir daha olmaz Yes Man-1 2008 info-icon
Happened once, it happened twice Bir kere olur, iki kere olur Oldu bir kez, oldu iki kez. Bir kez oldu, iki kez oldu Bir kere olur, iki kere olur Yes Man-1 2008 info-icon
It happened three times, Maybe four times, maybe five times, maybe Üç kere olur, belki dört kere, belki beş kere, belki Üç kez oldu, Belki dört kez, belki beş kez, belki... Üç kez oldu, belki dört kez belki de beş kez... Üç kere olur, belki dört kere, belki beş kere, belki Yes Man-1 2008 info-icon
Maybe it happened six times But it won't happen a seventh time Belki altı kere olur ama yedinci defa olmaz Belki oldu altı kez. Ama olmayacak yedinci kez. Belki de altı oldu ama yedinci kez olmayacak. Belki altı kere olur ama yedinci defa olmaz Yes Man-1 2008 info-icon
No, no, no, no Hayır, hayır, hayır, hayır Hayır, hayır, hayır, hayır. Hayır, hayır, hayır, hayır. Hayır, hayır, hayır, hayır Yes Man-1 2008 info-icon
I'm not your late night booty call Gecenin bir köründe sana gelen seks kölen değilim Değilim senin gece ganimetlerinden, Ben senin gece geç saat ganimetin değilim. Gecenin bir köründe sana gelen seks kölen değilim Yes Man-1 2008 info-icon
Whore no more Fahişen değilim değilim fahişen. Artık orospun değilim. Fahişen değilim Yes Man-1 2008 info-icon
You can call me at 10:59 10:59'da arayabilirsin. 10:59 da arayabilirsin beni. 10:59'da arayabilirsin 10:59'da arayabilirsin. Yes Man-1 2008 info-icon
But don't call me at 11 'Cause that's my rule now Ama 11'de arama Artık kuralım bu Gece on birden sonra beni arama. Çünkü kuralım bu artık. Ama sakın 11'de arama, bu artık benim kuralım. Ama 11'de arama Artık kuralım bu Yes Man-1 2008 info-icon
Can I get a water? Su alabilir miyim? Yes Man-1 2008 info-icon
Hey. Out of gas make out guy. Hey. Benzini bitmiş öpüşen adam. Hey. Benzini biten adam. Selam, benzinsiz sevişken adam! Hey. Benzini bitmiş öpüşen adam. Yes Man-1 2008 info-icon
Did we make out? Oh, right, we did. Now I remember. Öpüşmüş müydük? Doğru, öpüştük. Şimdi hatırladım. Tanışıyor muyuz? Tabi tanışıyoruz. Şimdi hatırladım. Sevişmiş miydik? Tabii ki yapmıştık. Şimdi hatırladım. Öpüşmüş müydük? Doğru, öpüştük. Şimdi hatırladım. Yes Man-1 2008 info-icon
What are you doing here? I know. Is this crazy or what? Ne yapıyorsun burada? Biliyorum. Çılgınca, değil mi? Burada ne işin var? Çılgınca değil mi? Ne yapıyorsun burada? Biliyorum. Çok çılgınca, değil mi? Ne yapıyorsun burada? Biliyorum. Çılgınca, değil mi? Yes Man-1 2008 info-icon
It's so crazy. Yeah. Kesinlikle. Öyle. Çok çılgınca. Evet. Hem de nasıl! Kesinlikle. Öyle. Yes Man-1 2008 info-icon
Are you stalking me? No. I would never do that. Beni takip mi ediyorsun? Hayır. Asla öyle bir şey yapmam. Beni mi izliyorsun? Hayır. Böyle bir şeyi asla yapmam. Beni takip mi ediyorsun? Hayır, asla böyle bir şey yapmam. Beni takip mi ediyorsun? Hayır. Asla öyle bir şey yapmam. Yes Man-1 2008 info-icon
By the way, your new living room furniture looks great from the yard. Bu arada, yeni oturma odası mobilyaların bahçeden nefis gözüküyor. Bu arada yeni koltuk takımın bahçeden harika görünüyor. Bu arada, oturma odandaki yeni mobilyalar avludan gayet güzel görünüyor. Bu arada, yeni oturma odası mobilyaların bahçeden nefis gözüküyor. Yes Man-1 2008 info-icon
Hey, great gig or whatever, you know. Thanks. Harika bir performans, falan filan işte. Teşekkürler. Sahnen ya da her neyse, harikaydı. Sağ ol. Harika bir gösteriydi ya da her neyse. Teşekkürler. Harika bir performans, falan filan işte. Teşekkürler. Yes Man-1 2008 info-icon
Yeah. Strong lyrics. You just make that stuff up? Evet. Kuvvetli sözleri var. Uydurdun mu onları? Şarkı sözlerin çok güçlüydü. Onları uyduruyor musun? Güçlü sözler. Öylece uyduruyor musun? Evet. Kuvvetli sözleri var. Uydurdun mu onları? Yes Man-1 2008 info-icon
It comes from personal experience. Cool. Kişisel deneyimlere dayanıyor. Güzel. Kişisel deneyimlerimden geliyorlar. Güzel. Kişisel tecrübelerimden kaynaklanıyor. Harika. Kişisel deneyimlere dayanıyor. Güzel. Yes Man-1 2008 info-icon
You want a drink? Bir içki alır mısın? Bir şey içer misin? Bir şey içer misin? Bir içki alır mısın? Yes Man-1 2008 info-icon
Oh, I can't. I have to wake up early. Alamam. Sabah erken kalkmalıyım. Yapamam. Erken kalkmak zorundayım. Üzgünüm, yarın erken kalkmam lazım. Alamam. Sabah erken kalkmalıyım. Yes Man-1 2008 info-icon
So I have to go, but... Oh, really? Gitmem gerekiyor, ama Gerçekten mi? Yani gitmem gerekiyor ama... Sahi mi? Bu yüzden gitmem gerekiyor ama... Gerçekten mi? Gitmem gerekiyor, ama Gerçekten mi? Yes Man-1 2008 info-icon
But you can walk me to my scooter. Ama beni mobiletime bırakabilirsin. Motoruma kadar yürüyebiliriz. Motoruma kadar yürüyebiliriz. Ama beni mobiletime bırakabilirsin. Yes Man-1 2008 info-icon
I teach a jogging photo group... Hem egzersiz yapıp hem de.. Bir gruba ders veriyorum Hem egzersiz yapmak, hem de fotoğraf çekme pratiği... Hem egzersiz yapıp hem de.. Yes Man-1 2008 info-icon
...for people who want to both exercise and practice photography. ..fotoğraf çekmeyi öğrenmek isteyen insanlara koşarken fotoğraf öğretiyorum. Koşarken fotoğraf çekmeyi seven bir grubum var. ..fotoğraf çekmeyi öğrenmek isteyen insanlara koşarken fotoğraf öğretiyorum. Yes Man-1 2008 info-icon
Oh, yeah, that's getting very popular now. Evet, bu aralar oldukça moda. Şimdilerde bu çok popüler. Evet, bu aralar gayet popüler oldu. Evet, bu aralar oldukça moda. Yes Man-1 2008 info-icon
It's in Griffith Park and we do a loop. It's about five miles. Griffith Park'ın etrafında koşuyoruz. Yaklaşık sekiz kilometre. Griffith Park'ta turluyoruz. Yaklaşık yedi buçuk kilometre. Griffith Park'ında daireler çizerek koşuyoruz ve yaklaşık 8 km tutuyor. Griffith Park'ın etrafında koşuyoruz. Yaklaşık sekiz kilometre. Yes Man-1 2008 info-icon
It's at 6 a.m. Sabah altıda. Sabah saat altıda. Sabah 6'da. Sabah altıda. Yes Man-1 2008 info-icon
Wow. I haven't been up at 6 a.m. in, like, never. Vay canına. Yaklaşık şeyden beri, saat 6'da kalkmamıştım. Ezelden. Hayatımda hiç saat altıda uyanmadım. Vay be! Sabahın altısında neredeyse hiç uyanmadım. Vay canına. Yaklaşık şeyden beri, saat 6'da kalkmamıştım. Ezelden. Yes Man-1 2008 info-icon
That's early. Yeah, but it makes for amazing pictures. Erkenmiş. Ama inanılmaz fotoğraflar çekebiliyorsun. Çok erken. Ama harika kareler yakalıyoruz. Çok erken. Öyle ama güzel manzaralar oluyor. Erkenmiş. Ama inanılmaz fotoğraflar çekebiliyorsun. Yes Man-1 2008 info-icon
Okay, so you're in a band... Demek bir grubun var.. Bir grubun var... Pekâlâ, bir rock grubun var... Demek bir grubun var.. Yes Man-1 2008 info-icon
...you do the jogging photography, what else? ..ve koşarken fotoğraf çekiyorsun. Başka? ...koşu fotoğrafçılığı yapıyorsun, başka? ... koşu fotoğrafçılığı yapıyorsun. Başka? ..ve koşarken fotoğraf çekiyorsun. Başka? Yes Man-1 2008 info-icon
Whatever I want. Canım ne isterse. Ne istersem onu. Ne istersem onu. Canım ne isterse. Yes Man-1 2008 info-icon
I volunteer at a shelter. I paint a little bit. Bir barınakta gönüllü olarak çalışıyorum. Biraz resim yapıyorum. Bir sığınma evinde gönüllüyüm. Biraz resim yaparım. Bir barınakta gönüllüyüm. Biraz resim çizerim. Bir barınakta gönüllü olarak çalışıyorum. Biraz resim yapıyorum. Yes Man-1 2008 info-icon
Yeah, that's cool. I've done some charity work. Çok güzel. Ben de hayır işi yapmıştım. Bu çok güzel. Ben de biraz hayır işi yaptım. Bu harika. Ben de biraz hayır işi yaptım. Çok güzel. Ben de hayır işi yapmıştım. Yes Man-1 2008 info-icon
And some nude modeling, FYI. Aklında olsun, bir de çıplak modellik. Biraz da çıplak modellik; bilgin olsun. Ve biraz çıplak poz verdim. Bilginize sunulur. Aklında olsun, bir de çıplak modellik. Yes Man-1 2008 info-icon
Good to know, if, you know, if I ever need to... Aklımda bulunsun, hani ihtiyacım olursa falan. Bildiğim iyi oldu. Belki ihtiyacım olur. Bilmem iyi oldu. Bilirsin, belki bir gün ihtiyaç duyarım. Aklımda bulunsun, hani ihtiyacım olursa falan. Yes Man-1 2008 info-icon
So anyway, my answer is yes. I'd be happy to go out with you. Her neyse, cevabım evet. Seninle çıkmaktan mutlu olurum. Neyse, cevabım evet. Seninle çıkmak beni mutlu eder. Neyse, benim cevabım evet. Seninle çıkmaktan mutluluk duyarım. Her neyse, cevabım evet. Seninle çıkmaktan mutlu olurum. Yes Man-1 2008 info-icon
I didn't ask you out. Sana çıkma teklif etmedim. Çıkma teklif etmedim. Sana çıkma teklifi etmedim ki. Sana çıkma teklif etmedim. Yes Man-1 2008 info-icon
Could have fooled me with that modeling comment. O modellik yorumuyla beni kandırabilirdin. Şu modelliğimle ilgili yorumun beni kandırıyordu. Bu sözlerinle beni neredeyse kandırıyordun. O modellik yorumuyla beni kandırabilirdin. Yes Man-1 2008 info-icon
You said that. Onu sen söyledin. Bunu sen söyledin. Sen öyle söyledin. Onu sen söyledin. Yes Man-1 2008 info-icon
Well, whoever said it, it made me very uncomfortable. Kim söylemiş olursa olsun, beni oldukça rahatsız etti. Kimin söylediği önemsiz. Beni rahatsız ediyor. Kim söylediyse beni çok rahatsız etti. Kim söylemiş olursa olsun, beni oldukça rahatsız etti. Yes Man-1 2008 info-icon
Hey, why don't you come to my class tomorrow? Neden yarın sınıfıma gelmiyorsun? Neden yarınki dersime gelmiyorsun? Neden yarın dersime gelmiyorsun? Neden yarın sınıfıma gelmiyorsun? Yes Man-1 2008 info-icon
Why don't you stop smothering me? Seriously. It's way too much too soon. Neden bana baskı yapmayı bırakmıyorsun? Ciddiyim. Daha yeni tanıştık. Abartmayalım. Neden bana baskı yapmayı kesmiyorsun? Ciddiyim. Bu biraz hızlı olmadı mı? Neden bana baskı yapmayı bırakmıyorsun? Ciddiyim. Daha yeni tanıştık. Abartmayalım. Yes Man-1 2008 info-icon
Yeah, I'd love to. Evet, çok mutlu olurum. Evet. Çok isterim. Tabii ki gelirim. Evet, çok mutlu olurum. Yes Man-1 2008 info-icon
Okay. I'll see you tomorrow... Tamam. Yarın görüşürüz Tamam. Yarın görüşürüz. Pekâlâ. Yarın görüşürüz. Tamam. Yarın görüşürüz Yes Man-1 2008 info-icon
Carl. Allison. Carl. Allison. Carl. Allison. Carl. Allison. Carl. Allison. Yes Man-1 2008 info-icon
Yeah, Rooney? Evet, Rooney? Efendim Rooney. Evet, Rooney? Yes Man-1 2008 info-icon
Yo, Carl, hitting the clubs. Hey, Carl, barlara takılacağım. Hey, Carl, kulüpteyiz. Carl, gece kulüplerine bakıyorduk. Hey, Carl, barlara takılacağım. Yes Man-1 2008 info-icon
Got a case of Red Bull. Gonna pull an all nighter. You down? Bir kasa Red Bull'um var. Bütün gece takılacağım. Var mısın? Bir kasa Red Bull var. Bu gece hepsini bitireceğiz. Var mısın? Sabaha kadar sürecek bir Red Bull partisi bulduk. Var mısın? Bir kasa Red Bull'um var. Bütün gece takılacağım. Var mısın? Yes Man-1 2008 info-icon
Okay, guys, everybody ready? Cameras loaded? Evet, herkes hazır mı? Fotoğraf makinelerini hazır mı? Herkes hazır mı? Makineler hazır mı? Pekâlâ arkadaşlar. Herkes hazır mı? Makineler dolu mu? Evet, herkes hazır mı? Fotoğraf makinelerini hazır mı? Yes Man-1 2008 info-icon
Allison? Yeah? Allison? Evet? Allison? Efendim? Allison? Efendim? Allison? Evet? Yes Man-1 2008 info-icon
Do we need to use a flash? Flaş kullanmamız gerekiyor mu? Flaş kullanmak gerekir mi? Flaş kullanmaya gerek var mı? Flaş kullanmamız gerekiyor mu? Yes Man-1 2008 info-icon
Not when the sun's up, Reggie. Güneş varken gerekmez, Reggie. Gün ışığında gereksiz, Reggie. Hava güneşli iken hayır Reggie. Güneş varken gerekmez, Reggie. Yes Man-1 2008 info-icon
Beautiful night, guys. You take it to the limit, and I respect that. Çok güzel bir geceydi beyler. Limitleri zorluyorsunuz ve buna saygı duyarım. Güzel bir geceydi beyler. Sınırlarımı zorladınız. Buna saygı duyuyorum. Güzel geceydi dostlar. Limitlerinizi zorladınız, buna saygı duyuyorum. Çok güzel bir geceydi beyler. Limitleri zorluyorsunuz ve buna saygı duyarım. Yes Man-1 2008 info-icon
Hit me on the cell this week. Let's do it again. Beni cep telefonumdan arayın. Bir daha yapalım. Bu hafta beni arayın. Tekrar yapalım. Bu hafta beni cepten ararsanız bunu tekrar yaparız. Beni cep telefonumdan arayın. Bir daha yapalım. Yes Man-1 2008 info-icon
Carl, if somebody asked me to describe tonight, I would just go, "Ow!" Carl, eğer birisi bu geceyi tanımlamamı istese, "Ov" derdim. Carl, birisi bu geceyi anlatmamı isterse, diyeceğim tek şey şu: "Ow!" Carl, biri bana bu geceyi tarif etmemi isterse tek cevabım "Vay be!" olurdu. Carl, eğer birisi bu geceyi tanımlamamı istese, "Ov" derdim. Yes Man-1 2008 info-icon
Back at you, Roon. Lee, I hardly know you, but I feel comfortable. Aynen Roon. Lee, seni pek tanımıyorum ama kendimi rahat hissediyorum. Arkandayım, Roon. Lee, seni az tanıyorum, ama yanında rahatım. Aynen Rooney. Seni pek tanımıyorum Lee ama senin yanında gayet rahatım. Aynen Roon. Lee, seni pek tanımıyorum ama kendimi rahat hissediyorum. Yes Man-1 2008 info-icon
Look how close I'm getting. Hey, Allison, it's me, Carl. I'm here. Bak ne kadar yaklaşıyorum. Allison, benim, Carl. Geldim. Bak ne kadar yaklaşıyorum Hey, Allison, ben Carl. Geldim. Baksana ne kadar yaklaşıyorum. Bak ne kadar yaklaşıyorum. Allison, benim, Carl. Geldim. Yes Man-1 2008 info-icon
Allison, I'm here. Allison, ben geldim. Allison, buradayım. Allison, ben geldim. Yes Man-1 2008 info-icon
Hey. Who were those guys? Onlar da kim? Hey. Kimdi onlar? Selam. O adamlar da kimdi? Onlar da kim? Yes Man-1 2008 info-icon
That's Rooney and my friend Lee. He's a nurse. I was making fun of him. Rooney ve yeni arkadaşım Lee. Kendisi hemşiredir. Onunla dalga geçiyordum. Rooney ve arkadaşım Lee. Hemşiredir. Onunla dalga geçiyorum. Onlar Rooney ve arkadaşım Lee. O bir hemşire. Dalga geçiyordum onunla. Rooney ve yeni arkadaşım Lee. Kendisi hemşiredir. Onunla dalga geçiyordum. Yes Man-1 2008 info-icon
We hit a couple raves last night. It was totally off the hook. Dün gece biraz balataları sıyırdık. Tamamen zıvanadan çıktık. Dün gece biraz çılgınlık yaptık. Aklımıza ne estiyse. Dün gece iki çılgın partiye katıldık. Paçamızı zor kurtardık. Dün gece biraz balataları sıyırdık. Tamamen zıvanadan çıktık. Yes Man-1 2008 info-icon
You seem a little hyper. Had a couple Red Bulls. Biraz enerjik görünüyorsun. Birkaç Red Bull içtim. Biraz enerjik görünüyorsun. Birkaç kutu Red Bull içtim. Biraz hiperaktif görünüyorsun. İki tane Red Bull içtim. Biraz enerjik görünüyorsun. Birkaç Red Bull içtim. Yes Man-1 2008 info-icon
Ever had Red Bull? I never had Red Bull. Had Red Bull last night. I like Red Bull. Hiç Red Bull içtin mi? Ben içmemiştim. Dün gece içtim. Red Bull'u seviyorum. Hiç Red Bull içtin mi? Ben hiç Red Bull içmemiştim. Dün gece Red Bull içtim. Red Bull güzelmiş. Hiç Red Bull içtin mi? Önceden hiç içmemiştim. Dün gece ilk kez içtim ve onu seviyorum. Hiç Red Bull içtin mi? Ben içmemiştim. Dün gece içtim. Red Bull'u seviyorum. Yes Man-1 2008 info-icon
I got a new necklace. Glows in the dark. Yeni bir kolye aldım. Karanlıkta parlıyor. Kolye aldım. Karanlıkta parlıyor. Yeni bir kolye aldım. Karanlıkta parıldıyor. Yeni bir kolye aldım. Karanlıkta parlıyor. Yes Man-1 2008 info-icon
Can't really see it right now, unless you do this. Böyle yapmadığın sürece gözükmüyor. Şöyle yapmazsam göremiyorum. Böyle yapmazsan şu an parladığını göremezsin. Böyle yapmadığın sürece gözükmüyor. Yes Man-1 2008 info-icon
That's really something. Doesn't Red Bull make you crash pretty hard? Güzelmiş. Red Bull adamı çok fena çökertmiyor mu? İyi bir şeye benziyor. Red Bull seni biraz zorlamamış mı? Hoş bir şeymiş. Red Bull seni fazla dağıtmamış mı sence? Güzelmiş. Red Bull adamı çok fena çökertmiyor mu? Yes Man-1 2008 info-icon
No, no, no. No, no. I don't think so. No. Hayır, hayır, hayır. Hayır, hayır. Sanmıyorum. Hayır. Hayır, hayır, hayır. Sanmıyorum Hayır. Hayır, hayır. Bence öyle değil. Hayır. Hayır, hayır, hayır. Hayır, hayır. Sanmıyorum. Hayır. Yes Man-1 2008 info-icon
No. Hey, after we jog, we should get a Red Bull. Hayır. Koştuktan sonra, Red Bull içelim. Hayır. Hey, koşudan sonra Red Bull içmeliyiz bence. Hayır. Koştuktan sonra, Red Bull içelim. Yes Man-1 2008 info-icon
You and I could get a Red Bull. We could share. Sen bir tane alırsın, ben bir tane alırım. Ya da bir taneyi paylaşırız. Bir kutu Red Bull alalım. Paylaşabiliriz. Sen ve ben birer tane. Paylaşabiliriz de. Sen bir tane alırsın, ben bir tane alırım. Ya da bir taneyi paylaşırız. Yes Man-1 2008 info-icon
Okay, that'd be fu... Red Bull. Tamam, güzel olur Red Bull. Tamam. Fena fi... Red Bull. Pekâlâ, neden olma... Red Bull. Tamam, güzel olur Red Bull. Yes Man-1 2008 info-icon
That sounds... Red Bull. Kulağa Red Bull. Kulağa... Red Bull. Bu biraz... Red Bull. Kulağa Red Bull. Yes Man-1 2008 info-icon
I think I'd... Red Bull. Bence ben Red Bull. Sanırım ben... Red Bull. Sanırım... Red Bull. Bence ben Red Bull. Yes Man-1 2008 info-icon
I'd really... Red Bull. Gerçekten Red Bull. Ben gerçekten... Red Bull. Bana kalırsa... Red Bull. Gerçekten Red Bull. Yes Man-1 2008 info-icon
Okay. A lot of energy. I like it. Everybody, this is Carl. Tamam. Fazla enerji. Hoşuma gitti. Millet, bu Carl. Tamam. Enerji doluyuz. Sevdim. Millet bu Carl. Pekâlâ, enerji dolusun. Güzel. Millet, bu Carl. Tamam. Fazla enerji. Hoşuma gitti. Millet, bu Carl. Yes Man-1 2008 info-icon
Carl, this is everybody. Hey, everybody. Carl, bu da millet. Selam millet. Carl, bu millet. Merhaba millet. Carl, bunlar da millet. Selam millet! Carl, bu da millet. Selam millet. Yes Man-1 2008 info-icon
Come on. Let's get into shipshape. Hadi. Nizama girelim. Hadi sıraya girelim. Hadi bakalım! Muntazam sıralanalım! Hadi. Nizama girelim. Yes Man-1 2008 info-icon
Oh, it's a good one. Güzel poz. Güzel bir kare. Bu güzeldi. Güzel poz. Yes Man-1 2008 info-icon
Hold that. Kımıldamayın. Kıpırdamayın. Kımıldamayın. Yes Man-1 2008 info-icon
Got it. Tamamdır. Çektim. Tamamdır. Tamamdır. Yes Man-1 2008 info-icon
Hey, Carl, you okay? Carl, iyi misin? Hey Carl, iyi misin? Carl iyi misin? Carl, iyi misin? Yes Man-1 2008 info-icon
Hold it right there. Tam orada dur. Öyle kal. Sakın kıpırdama. Tam orada dur. Yes Man-1 2008 info-icon
That's good. Güzel. Bu iyi geldi. Bu iyi geldi. Güzel. Yes Man-1 2008 info-icon
I can't put my finger on you. You're kind of unpredictable. Seni anlayamıyorum. Ne yapacağı pek belli olmayan birisin. Nasıl birisi olduğunu anlayamıyorum. Ne yapacağını kestirmek çok zor. Seni tanımlayamıyorum. Sağın solun belli değil. Seni anlayamıyorum. Ne yapacağı pek belli olmayan birisin. Yes Man-1 2008 info-icon
Kind of mysterious. Biraz gizemli. Biraz gizemlisin. Gizemli gibisin. Biraz gizemli. Yes Man-1 2008 info-icon
You know, listen. Anlarsın işte Allison. Anlatayım. Bilirsin işte. Anlarsın işte Allison. Yes Man-1 2008 info-icon
I like to keep it fresh. I like to live it up. I like to mix it up. Canlı kalmaya çalışıyorum. Günümü gün etmeye çalışıyorum. Karıştırmak istiyorum. Hayat doluyum. Yaşamayı seviyorum. Kaynaşmayı seviyorum. Canlı olmayı seviyorum. Hayatımı yaşıyorum, ona heyecan katıyorum. Canlı kalmaya çalışıyorum. Günümü gün etmeye çalışıyorum. Karıştırmak istiyorum. Yes Man-1 2008 info-icon
If that doesn't jive with you, we should end this. Eğer sana uymazsa, bitirebiliriz. Sana uymuyorsa hemen bitirelim. Sana uymuyorsa eğer, ilişkimizi şu an bitirmeliyiz. Eğer sana uymazsa, bitirebiliriz. Yes Man-1 2008 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 182944
  • 182945
  • 182946
  • 182947
  • 182948
  • 182949
  • 182950
  • 182951
  • 182952
  • 182953
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact