Search
English Turkish Sentence Translations Page 183604
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Don't dare drop it. | Düşüreyim deme. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
The master enters. | Usta geldi. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
W why have you come back here? | Neden geri geldin? | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
To sashimi, the blade is everything. | Sashimi'ye göre bıçak herşey demek. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
If the blade is | Bıçak kör olursa.... | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
the flesh is as good as spoiled. | ...eti iyi kesmez. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
The blade must be sharp so as to cut | Bıçak bir tüyün fısıltısını kesecek kadar... | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
at a feather's whisper. | ...keskin olmalı. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
When one places sea bass in the mouth, | Ağıza deniz levreği alındığında... | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
how many is most flavorful, do you think? | ...en iyi tat ne kadar sonra gelir? | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
Well... about four or five? | 4 ya da 5? | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
You're new to this, aren't you? | Bu konuda yenisin değil mi? | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
THe flavor is best tasted, | Tad en iyi 1 ya da 2 gün... | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
after one, or two, days. | ...sonra alınır. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
What about Yamakiya san of this house? | Evin Yamakiya san'ı peki? | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
One must not blame all on fate, | Tamamen kaderi suçlamamalı... | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
for it is man that choses its fate. | ...insan kaderini kendi seçer. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
Yamakiya san? | Yamakiya san? | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
Has he not left on a journey? | Yolculuğa çıkmadı mı? | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
A journey? | Yolculuk? | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
Ah, of course. | Tabi ki. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
He says Yamakiya san is on a journey. Isn't that good? | Yamakiya san seyahatte diyor. İyi değil mi? | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
Would one not desire to see the breadth of the sea? | İnsan denizin enginliğini görmek istemez mi? | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
All ways lead unto the ocean. | Herzaman okyanusa açılır. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
The world is wide. | Dünya geniş. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
The world? | Dünya mı? | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
Now !! | Şimdi. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
I presume you know official Kitagawa? | Kitagawa'yı tanıdığını farz ediyorum? | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
You know of Kitagawa san? | Kitagawa san'ı tanıyorsun değil mi? | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
No... I don't know. | Hayır tanımıyorum. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
It hurts! | Acıttı. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
The bream is excellent. Eat some. | Balık harika olmuş. Ye biraz. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
Two bass in the mouth is best. | Levreğin ağızdaki tadı muhteşem. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
What you have there is 'caviar'. | Ama buradaki havyar. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
Right, you may begin!! | Başlayabilirsin. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
Goro. | Goro. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
What a shame... | Ölü bir adam gibi uyumak... | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
Sleeping as deep as a dead man. | ...ne utanç verici. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
Feed him and send him on his way. | Yemek ver ve yoluna gönder. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
But, mother! | Ama anne. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
We have Goro to think about. | Goro'yu düşünmemiz gerek. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
What would we do if he brings trouble? | Bela getirirse ne olacak? | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
Is a Yakuza, what you wanted to be. | Yakuza olmak istedin. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
Ichi... | Ichi.... | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
is not the man you think he is. | ...olduğunu sandığı adam değil. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
If it wasn't for Ichi, | Ichi olmasaydı ne ev... | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
we would never have made it home, would not have this food. | ...ne de bu yiyeceğin olurdu. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
I told him once, | Ona da söyledim, ben deniz... | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
I want to be a farmer, in a village where I can see the sea. | ...kenarında bir köye çiftçi olmak istedim. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
Think you can see the sea from here? | Buradan deniz görebilir misin? | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
I don't know what you're talking about, mother. | Neden bahsettiğini bilmiyorum anne. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
Farmer, farmer, over and over. | Çiftçi aşağı çiftçi yukarı. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
Sorry. | Özür dilrim. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
I thought I heard a rat and I did, a big, sneaky rat. | Fare gördüm sandım. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
I cannot see, so. | Ben öyle göremiyorum. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
If we leave you be will you leave us all alone? | Bizi yalnız bırakabilir mizin? | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
I cannot. | Bırakamam. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
A farmer has nowhere else to go. | Bir çiftçinin gidecek yeri yok. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
As long as there is soil, a farmer has nowhere else to go. | Toprak olduğu sürece çiftçinin gidecek yeri yok. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
Ichi, this way. | Ichi, buradan. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
You know, wrinkles... | Bilirsin, kırışıklıklar... | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
What? Wrinkles, like on your face? | Ne? Yüzündeki kırışıklar gibi mi? | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
I can't believe you're worried about that. | Buna üzüldüğüne inanamıyorum. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
In the sun in weather like this, any beauty would get them. | Bunun gibi güneşli bir havada hiçbir güzellik onu örtemezç | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
Am I the only one to get wrinkles? | Tek kırışıklığı olan ben miyim? | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
You were smooth as stone when you arrived as a bride, weren't you�c | Gelin olarak geldiğinde bir taş gibi pürüzsüzdün. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
And how long ago was that. | Ne kadar zaman önceydi? | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
Wrinkles is a sign of how much you work. | kırışıklıklar ne kadar çalıştığının işareti. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
But then dogs and cats, and fish don't get none. | Ama kedilerin, köpeklerin, balıkların olmuyor. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
Well, that's because fish live in the sea. | Çünkü balıklar suda yaşıyor. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
And dogs and cats have fur on their faces. | KEdi ve köpeklerin de yüzünde kıllar var. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
Hey, big boy, where are the wrinkles on your face? | Koca oğlan, yüzündeki kırışıklıklar nerede? | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
She's right! I don't believe it! | Haklı. İnanmıyorum. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
Look closely, he's actually a good looking man. | Yakından bak, aslında iyi görünüşlü bir adam. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
Don't be silly. All of you are beautiful! | Aptal olma. Hepiniz güzelsiniz. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
Come on, take the head like this, | Hadi, başı böyle tut. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
put your thumb under its chin, just slip it in, | Parmağını çenesinin altına koy. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
What! You're good at this! | Bu işte iyisin. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
I'm not sure if I can't see after all, | Bundan sonrasını görebileceğimden emin değilim. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
You cut off the head just under its jowls. | Çene kemiğinden kafasını kopartıyorsun. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
Big boy, how old are you? | Kaç yaşındasın? | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
Hey, how old are you? | Kaç yaşındasın? | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
A little over thirty. | 30'un biraz üstünde. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
Do you think fish get goosebumps? | Sence balıkların tüyleri diken diken olur mu? | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
Fish don't get goosebumps. | Olmaz. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
If fish got goosebumps, then crabs and shrimp would too. | Balıkların olsaydı yengeç ve ıstakozların da olurdu. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
They say it's your first time at sea! | Bu senin denizi ilk defa görüşünmüş. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
Yasuke, you've not been drinking again. | Yasuke, bir daha içmeyecektin. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
Yes, looking forward to it. | Evet, dört gözle bekliyorum. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
Said you've living out back. | Tadını çıkart diyor. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
Yes, my name is Ichi. | Evet. Benim adım Ichi. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
Isuke! | Isuke. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
Erm... Ichi. | Ichi. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
Says his name's Ichi. | Adının Ichi olduğunu söylüyor. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
Oi, look where you're walking. | Nereye yürüdüğüne bak. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
Out my way. | Çekil yolumdan. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
What the hell!! | Ne oluyor! | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
Everyone who crosses this line pays three bu. | Sınırı her geçen 3 Bu parası ödüyor. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
What do you think you're doing! | Ne yaptığını sanıyorsun? | Zatoichi: The Last-1 | 2010 | |
This is Shimaji's territory. | Burası Shimaji'nin bölgesi. | Zatoichi: The Last-1 | 2010 |