Search
English Turkish Sentence Translations Page 183748
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
I am but one moment in it | ...ama benim için, tek bir an. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
I was my father's son | Ben babamın oğluydum. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
I am that moment | Ben, o anım. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
That moment is me | O an, benim. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
The army is off to war. | Ordu savaşa çıkıyor! | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
On the march again. | Tekrar yola çıktılar! | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
They're off to war again. | Yine savaşa gidiyorlar. | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
You know who's leading the troops? | Ordunun başında kim var, biliyor musun? | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
Sir Tu'an Gu, Surely. | Efendi Tu An Gu, elbette. | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
No. General Zhao Shuo has taken over. | Hayır. General Zhao Shuo devraldı. | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
I was taking his wife's pulse when I heard the news. | Havadisleri duyduğumda eşinin nabzını ölçüyordum. | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
She's pretty. | Güzel biri. Oldukça güzel. | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
Very pretty. | Leydi Zhuangji'nin nabzını mı ölçüyordun? | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
You took the pulse of Lady Zhuangji? | Leydi Zhuangji'nin nabzını mı ölçüyordun? Aman sen de... Doğru söylüyorum. | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
No way. | Hamile olduğundan haberin var mı? | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
It's true. | Doğum vakti çok yormuyorlar. Bu yüzden beni de çağırdılar. | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
You saw she's pregnant? | Yolculuğa çıkmaması gerek. Bebeğe zarar verebilir. | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
They couldn't work out when she's due. So they called me in. | İyileşince sana içki ısmarlayacaktım. Haydi bir şeyler içelim. | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
She shouldn't be riding in a carriage. | Yolculuğa çıkmaması gerek. Bebeğe zarar verebilir. Benim hanım da günlerinde. Onunla kalmalıyım. | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
It could hurt the baby. | Doğumdan sonra içkiler benden. Tamam! | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
I said I'd treat you when I recovered. | İyileşince sana içki ısmarlayacaktım. Haydi bir şeyler içelim. Teşekkür ederim. | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
Let's go for a drink. | Başbakan Zhao Dun! | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
My wife's due as well. I should stay with her. | General Zhao Shuo! | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
After the birth, drinks are on me. | Leydi Zhuangji! | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
Thank you. | Kardeşim burada ne arıyor? | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
Grand Councillor Zhao Dun! | Başbakan Zhao Dun! Kraliyet ailesinden bir kadın bir Zhao dünyaya getirecek. | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
General Zhao Shuo! | General Zhao Shuo! Doğumdan sonra ben de dayı olacağım. | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
Lady Zhuangji! | Leydi Zhuangji! Başbakan Zhao Dun'un oğlu... | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
What's my sister doing here? | Kardeşim burada ne arıyor? ...harbe gidiyor ve bir kahraman olarak dönecek. | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
A woman of the royal family... | Kraliyet ailesinden bir kadın bir Zhao dünyaya getirecek. Tam gıptalık! Ben bile kıskandım! | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
is about to give birth to a Zhao. | Önceden bilseydim onu seninle evlendirirdim. | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
Once he's born... I'll be his uncle. | O zaman seni gıpta ederdim. | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
Zhao Dun is Grand Councillor. | Başbakan Zhao Dun'un oğlu... Harbe gidiyor, anladık. | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
His son is off to war... | Doğurmak üzere olan karısını... | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
and will return a hero. | ...neden tüm kasaba görsün diye sahneye çıkarıyor? | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
How enviable! | Tam gıptalık! Ben bile kıskandım! Günlerinde olan bir kadın kocasını harbe yolculuyor. | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
Even I'm envious! | Bundan kim etkilenmez? | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
If I'd known... | Önceden bilseydim onu seninle evlendirirdim. Kralın en büyük kardeşi hem de... | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
I'd have married her to you. | Sanki tüm dünyaya Zhaoların egemen olduğunu gösteriyorlar. | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
Then I'd be jealous of you. | O zaman seni gıpta ederdim. Damat! Seni uğurlamaya geldim. | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
Go to battle, fine. | Harbe gidiyor, anladık. Zhao Shuo, bakıyorum da... | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
Why put your heavily pregnant wife... | Doğurmak üzere olan karısını... ...kardeşim benden çok seninle ilgileniyor. | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
on show... for the whole town to see. | ...neden tüm kasaba görsün diye sahneye çıkarıyor? General harbe çıkıyor ama sizin tek yaptığınız muziplik! | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
A woman about to give birth... | Herkes komutanın sizde olmasını istiyor. | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
seeing her husband off to war | Başarılarınıza ödül olarak Kral kız kardeşini sizinle evlenmeliydi. | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
who wouldn't be moved? | Dalga mı geçiyorsun? Benim emeklerimi çoktan unuttular. | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
And she's the elder sister of the king. | Döndüğünüzde zaferiniz için içeceğiz! | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
Isn't it really just telling the world... | Şaraplar benden! Şarapları Başbakan hazırlayacak. | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
that the Zhaos are in charge? | Efendi Tu An. Buyurun? | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
Brother in law. I've come to see you off. | Zhao Shuo galibiyetle döndüğünde ona ne vereceksin? | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
Zhao Shuo, I can see... | Zhao Shuo, bakıyorum da... Doğacak çocuğunuz için şimdiden tebrik ederim. | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
Sister cares more about you than she does about me. | ...kardeşim benden çok seninle ilgileniyor. Siz, Leydim, dünyadaki en şanslı kadınsınız. | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
The general is off to war, | İlk muharebesinin bu kadar iyi geçeceğini kim tahmin ederdi? | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
and all you do is joke around. | Sizin de istediğiniz bu değil miydi? | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
Everyone's saying you should be in command. | Herkes komutanın sizde olmasını istiyor. Neden hâlâ gelmediler? | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
The king's sister, | Majesteleri... | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
should've been married to you. | General Zhao kasabaya vardığında... | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
You tease. | ...köylüler onu karşılamak için önünü kestiler. Birazdan gelir. | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
They forgot my contribution long ago. | Kazandık! | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
When you return, we'll drink to your victory. | Başbakan! | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
I'll prepare the wine. | Başbakan, Majestelerini de... orada görmeyi arzu ediyor. | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
The Grand Councillor will prepare the wine. | Gitmeyeceğim. | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
Sir Tu'an.Present. | Efendi Tu An. Buyurun? Zhao Dun'a söyle bekleyeceğiz. Ne kadar gecikirseler geciksinler! | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
When Zhao Shuo returns victorious, what will you give him? | Onlara bir hediyemiz olacak. | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
Felicitations on your imminent fatherhood. | Majesteleri, geldiler. | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
You, m'Lady... | Siz, Leydim, dünyadaki en şanslı kadınsınız. Gidip karşılayayım. | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
are the most fortunate of women. | İyi. | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
Who'd have thought his very first battle... would go so well? | İlk muharebesinin bu kadar iyi geçeceğini kim tahmin ederdi? Suikastçı var! Başbakanı derhal koruyun! | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
Wasn't that your hope? | Sizin de istediğiniz bu değil miydi? Al şunu. | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
Why aren't they here yet? | Zaferinizi tebrik ederim, General. | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
M'Lord... | Zaferle dönen oğlumu böyle mi ödüllendiriyorsunuz? | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
When General Zhao rode into town, | General Zhao kasabaya vardığında... Şükür ki sadece atın gözüne geldi. | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
the townspeople thronged to welcome him. They'll be some time. | ...köylüler onu karşılamak için önünü kestiler. Birazdan gelir. Tamamen bir yanlış anlaşılma olmalı. | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
We've won! We've won! | Efendi Tu An'ın niyetinin kötü olmadığını doğrulayabiliriz. | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
Grand Councillor! | Derhal Başbakan'dan özür dile. | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
The Grand Councillor is Suggesting... | Başbakan, Majestelerini de... orada görmeyi arzu ediyor. Lütfen beni bağışlayın. | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
that M'Lord hurry over there as well. | Majestelerini yoldan çıkarmana bakarsak... | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
I'm not going. | ...böyle bir ceza sana hiç gelir. | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
Tell Zhao Dun... We shall wait. However late they are. | Sadece ata geldi neyse ki. | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
We have a gift for him. | Zhao Dun bunu yapmış olamaz. | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
M'Lord, they're here. | Cezamı çekeceğim. | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
I'll go welcome them. | Ensesindeki tılsımlı dövmede... | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
Good. | ...zencefil ve kan kokusu var. | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
There's an assassin! Hurry, protect the Grand Councillor! | Bu böcekler o kokuyu sever. | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
Take this. | En iyi yöntem bu mu? | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
So this is how you reward my son when he returns a victor? | Bu iyiliğinin karşılığını nasıl ödeyebilirim? | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
Luckily it only hit my horse's eye. | Zhao kabilesinden sadece 300 kişi kaldı. | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
This is Surely a miSunderstanding. | Tamamen bir yanlış anlaşılma olmalı. Bana siz söyleyin... | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
We can testify that Sir Tu'an didn't mean it. | Efendi Tu An'ın niyetinin kötü olmadığını doğrulayabiliriz. 40'ını çoktan geçtin. | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
Go on, apologize to the Grand Councillor. | Bir erkek evlat yapmayı nasıl başardınız? | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
I apologise. | Lütfen beni bağışlayın. Anlamıyor musun? | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
That was nothing... | Majestelerini yoldan çıkarmana bakarsak... Elimizde olsa daha erken yapardık. | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
compared to leading the king astray. | ...böyle bir ceza sana hiç gelir. Ailemize şimdi katılması kaderin bir cilvesi. | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
It was only your horse. | Sadece ata geldi neyse ki. İlacı falan var mı? Bana da ver. | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
Zhao Dun couldn't have done that. | İlaç mı? | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
This is my punishment. | Oğul sahibi olmak kısmettir. | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
The talismanic circle painted on his skin... | Ensesindeki tılsımlı dövmede... Hanımım oğlan olmayacak diye korkuyordu. | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
contains cinnabar and oxblood. | Ona endişelenmemesini söyledim. Bir baktık oğlan oldu! | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
These insects love that smell. | Bu böcekler o kokuyu sever. İyi yapmışım değil mi? | Zhao shi gu er-1 | 2010 | |
Is this the best method? | En iyi yöntem bu mu? Senin de oğlun olacaktır. İlaç dediğin umuttur. | Zhao shi gu er-1 | 2010 |