Search
English Turkish Sentence Translations Page 183743
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
You'll go up against her | Ona karşı yarışacaksın. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
Follow everything I do | Yaptığım her şeyi izle. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
I'm not used to this | Bunu kullanamam. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
Can I have more drums? | Daha fazla davul alabilir miyim? | Zhan. gu-1 | 2007 | |
Sid, S.I.D. | Sid, S.İ.D. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
I'm Lan Jie Nice to meet you | Ben Lan Jie. Tanıştığıma memnun oldum. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
You know about us? | Bizden haberin var. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
Actually, I don't | ...bunu yapamam. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
We train here and often perform in the city | Çalışmalarımızı burada yaparız ve sık sık şehirde performansımızı sergileriz. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
but we go home once a month | Ama ayda bir kez evlerimize gideriz. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
Sure, a Coke? | Tabii, Kola varsa? | Zhan. gu-1 | 2007 | |
We don't have electricity, no fridge | Elektriğimiz olmadığı için buzdolabı yok. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
Oolong tea | Oolong çayı. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
We grow this tea on the mountain | Bu çayın yapraklarını dağda yetiştiriyoruz. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
I run my own business | Kendi işimi idare ediyorum. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
I had been really busy | Gerçekten yoğun çalışıyordum. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
so I came for a vacation | Bu yüzden, buraya tatile geldim. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
You're so young to be in business. What kind? | İş sahibi olmak için çok gençsin. Ne tür bir iş? | Zhan. gu-1 | 2007 | |
Entertainment | Eğlence sektörü. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
I want to drum and I can help you | Davul istiyorum ve size yardım edebilirim. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
You can help us? | Bize yardım edebilir misin? | Zhan. gu-1 | 2007 | |
Do you know how long they've been here? | Onlar ne kadar zamandır buradalar, haberin var mı? | Zhan. gu-1 | 2007 | |
What will your family think? | Peki, buna ailen ne diyecek? | Zhan. gu-1 | 2007 | |
You're just here on vacation | Hem burada tatildesin. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
Don't you think I'm talented? | Benim yetenekli olduğumu düşünmüyor musun? | Zhan. gu-1 | 2007 | |
You think you're talented? | Sen düşünüyor musun? | Zhan. gu-1 | 2007 | |
We have no use for talent | Yeteneğine ihtiyacımız yok. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
How can you drum without talent? | Yeteneğin olmadan nasıl davul çalabilirsin? | Zhan. gu-1 | 2007 | |
It's more difficult if you have it | Eğer yeteneğin varsa daha zordur. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
Here we strive to... | Davulsuz, davul çalabilmek için... | Zhan. gu-1 | 2007 | |
drum without drumming | ...büyük çaba gösteriyoruz. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
Drum without drumming? | Davulsuz, davul çalmak? | Zhan. gu-1 | 2007 | |
Besides knowing a little about drumming | Ayrıca davul çalmak hakkında en ufak fikrin yok. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
why do you want to join us? | Neden grubumuza katılmak istiyorsun? | Zhan. gu-1 | 2007 | |
Tell me something real | Bana gerçekçi bir şey söyle. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
My mother was a nightclub singer | Annem gece kulübünde şarkıcıydı. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
There was a handsome drummer in the band | Orkestrasında yakışıklı bir davulcu vardı. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
he taught me drums and was nice to my mother | Bana davul çalmayı öğretti, anneme de iyi davranıyordu. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
My father was suspicious of them | Babam onların ilişkisinden kuşkulandı... | Zhan. gu-1 | 2007 | |
and kicked them out | ...ve onları kovdu. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
I never saw them again | Bir daha asla onları görmedim. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
So I put a drum set in my room | Bu yüzden odama bateri seti koydum. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
I beat the hell out of it everyday | Lanet olası her gün, çılgınca çaldım. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
Twenty four hours a day | Hiç durmadan, yirmi dört saat. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
Like I was mad | Delirmiş gibiydim. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
The louder the better | Çok daha gürültülü. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
I didn't have to think in all that noise | Gürültünün içinde düşünmek zorunda kalmıyordum. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
Water and fruits | Su ve meyve. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
Lan Jie | Lan Jie. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
I just joined the group | Az önce grubunuza katıldım. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
Lan Jie, don't let him join | Lan Jie, katılmasına izin verme. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
We saw him on the street... | Onu caddede küçük bir... | Zhan. gu-1 | 2007 | |
I apologized to that kid already | Zaten çocuktan özür diledim. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
I apologize now | Şimdi özür diliyorum. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
Alright, let it go | Tamam, boş verin. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
Don't make me stop you | Oraya gidemezsin. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
You can come with me | Benimle gelebilirsin. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
But you've got no rhythm | Ama senin hiç ritim duygun yok. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
What do you think? | Sence ne yapıyorum? | Zhan. gu-1 | 2007 | |
Let go | Bırak gideyim. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
Uncle Chiu | Chiu amca. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
I just want to drum | Yalnızca davul istiyorum... | Zhan. gu-1 | 2007 | |
it's not a crime | ...bu bir suç değil. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
Just pretend I became a monk | Benim inzivaya çekildiğimi farzet. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
You don't need my father's approval on everything | Her konuda babamın onayına ihtiyaç duymamalısın. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
I give you two weeks | Sana iki hafta veriyorum. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
I'll bet you a dollar | Seninle bir dolara bahse gireceğim. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
You have no patience | Dağlarda yaşamaya dayanamazsın. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
Work hard in class | Derslerini iyi çalış. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
You'll sleep on the floor | Yerde uyuyacaksın... | Zhan. gu-1 | 2007 | |
but it gets damp at night | ...ama geceleri nemli oluyor. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
Where do you sleep? | Sen nerede uyuyorsun? | Zhan. gu-1 | 2007 | |
You get the bed, I get the floor? | Sen yatağı alıyorsun, ben yeri mi? | Zhan. gu-1 | 2007 | |
I'll buy my own bed | Kendime bir yatak alacağım. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
Buy whatever you want | Ne almak istiyorsan al. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
Put these on | Bunları al. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
Are they clean? | Bunlar temiz mi? | Zhan. gu-1 | 2007 | |
I'll show you around | Sana etrafı göstereceğim. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
We have a rule here | Burada bir kuralımız var. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
no loud noises | Yüksek sesle gürültü yapma... | Zhan. gu-1 | 2007 | |
and no chasing after the girls | ...ve sakın kızların peşinden koşma. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
That's more than one rule | Bu bir kuraldan fazla. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
You bet | Kesinlikle. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
My name is Qing. Hurry up and change | İsmim Qing. Acele et, üzerini değiş. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
His name is Shu | Onun ismi Shu. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
he likes to talk to trees | Ağaçlarla bağlantı kurup... | Zhan. gu-1 | 2007 | |
to bond with them | ...onlarla konuşmayı seviyor. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
This is Yilu | Bu Yilu. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
What does it mean? | İsminin anlamı ne? | Zhan. gu-1 | 2007 | |
"A path" | "Yol." | Zhan. gu-1 | 2007 | |
As in "the path is clear"? That's right | "Aydınlığın yoluna kovuşmak"gibi mi? Evet, doğru... | Zhan. gu-1 | 2007 | |
Shan | Shan. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
This is Sid | Bu Sid. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
His name is Feng, he doesn't talk much | Onun ismi Feng, konuşmayı pek sevmez. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
he strikes the gong to tell time | Saati belirtmek için çanı çalar. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
That's Milin | Bu da Milin. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
she looks after the drums | Davullarla ilgilenir. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
Hi, Milin | Merhaba, Milin. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
She needs no introduction | Onu tanıştırmama gerek yok. | Zhan. gu-1 | 2007 | |
You two have met | Siz tanışıyorsunuz. | Zhan. gu-1 | 2007 |