Search
English Turkish Sentence Translations Page 183775
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
They say, ''Tell the judge that you signed this under pressure. | Hakime dayak attılar imzaladım dersin. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
He'll understand and let you go. No big deal.'' | Anlar bırakır dediler, önemli değilmiş. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
Bahadir Sarica. | Bahadır Sarıca. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
Saltik Pasha. | Saltık Paşa. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
Have a seat. Thank you sir. | Geç otur. Sağ olun, Komutanım. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
Haydar, what is the situation about Greece? | Haydar, Yunanistan işi ne durumda? | Zincirbozan-1 | 2007 | |
The Ministry of Foreign Affairs is taking care of the Greek situation... | Dışişleri emrettiğiniz gibi Yunanistan işini... | Zincirbozan-1 | 2007 | |
...as you ordered. Good. | ...hallediyor, komutanım. İyi. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
Let's see what happens. | Hayırlısı. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
Ozal called. | Özal aradı. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
The IMF and the World Bank are releasing the credits. | IMF ve Dünya Bankası kredileri serbest bırakacakmış. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
I am going back to the States in the morning. | Ben yarın Amerika'ya dönüyorum. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
Good, go ahead. | İyi, git bakalım. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
You know the job is done. | Biliyorsun iş tamam. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
The Ministry of Foreign Affairs sent the letter to Brussels. | Dışişleri Brüksel'e yazıyı göndermiş. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
We are withdrawing the veto. | Vetoyu kaldırıyoruz. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
Yes. Yes. I heard. I already informed Athens. | Evet. Evet. Öğrendim. Atina'ya da haber verdim zaten. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
We did our part. | Biz üzerimize düşeni yaptık. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
I'll be back in a week. | En geç bir hafta sonra buradayım. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
I promise. When you come back... | Söz veriyorum; geldiğinde her kademede... | Zincirbozan-1 | 2007 | |
...on every level people will know your name. I guarantee you that. | ...senin ismin biliniyor olacak. Bundan emin ol. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
Well, we'll see. Now it's your turn to work for me. | Bakalım. Göreceğiz. Biraz da benim için çalış. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
KGB Istanbul Chief Oleg Ziyadin Ist. Deputy Pol. Chief Mahmut Dikler | KGB İstanbul İstasyon Şefi Oleg Ziyadin | Zincirbozan-1 | 2007 | |
Hi. Are you Mahmut? | Merhaba. Maymut mu? | Zincirbozan-1 | 2007 | |
Yes. Are you Oleg? | Evet. Oleg sen misin? | Zincirbozan-1 | 2007 | |
Cuneyt? | Cüneyt? | Zincirbozan-1 | 2007 | |
Needs to be solved. He is the key person in Istanbul. | Çözülmesi gerek. İstanbul'daki anahtar kişi o. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
Is he with the Americans? | Amerika tarafında mı? | Zincirbozan-1 | 2007 | |
Yes. CIA. | Evet. CIA'den. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
Yes, what is it? | Nedir problem? | Zincirbozan-1 | 2007 | |
Nothing that can't be fixed. | Halledilemeyecek türden bir şey değil. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
Remember the cop who gave Richard hard time last year. Mahmut. | Geçen yıl Richard'ın da ayağına dolaşan polis Mahmut. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
I remember. So? | Hatırladım. Ne oldu? | Zincirbozan-1 | 2007 | |
Now he is after me. For no reason. | Benimle ilgili bilgi toplamaya başlamış. Durup dururken. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
We don't have to overthink why this is happening. | Nereden icabetti diye uzun uzadıya düşünmeye gerek yok. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
He is from the intelligence. He is the one who led Sedat to us. | Bu adam istihbaratçı. Sedat'ı da o yönlendirmiş bize. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
He had spoken with Terpel, obviously he knows him. | Terpel'le konuşup bağlamış. Demek ki tanıyor. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
But how he found my name is unknown. I'm going to check it out... | Benim adıma Nasıl ulaştığı meçhul. Onu araştıracağım... | Zincirbozan-1 | 2007 | |
...but the most important thing is that he's got my name. | ...ama ne olursa olsun önemli olan ulaşmış olması. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
If he knows about you, he'll find out about Richard and I easily. | Seni bilen üç gün sonra beni de, Richard'ı da öğrenebilir demektir. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
This will go all the way to Ankara. | Ankara'ya kadar uzanır iş. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
We have to take care of him. No other options! | Halledeceğiz, başka çare yok. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
Did you read this? | Okudun mu sen bunu? | Zincirbozan-1 | 2007 | |
Do you think it's true? You're in the intelligence. | Doğru olabilir mi sence? İstihbarattasın. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
It is possible. Russians know Turkey better than Americans. | Olabilir. Ruslar Amerikalılar'dan daha fazla tanıyor Türkiye'yi. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
I didn't know what to say. There are names here from all sides. | Ne diyeceğimi bilemedim. Her kesimden isim var burada. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
Us, politics, media, business world, smugglers, terrorists. | Bizden, siyasetten, basından, iş dünyasından, kaçakçılardan... | Zincirbozan-1 | 2007 | |
If you ask me, there is nothing we can do about it. It's dead end. | Bana sorarsanız bir şey yapmanın yararı yok efendim. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
I checked on the boys they used. | Ben kullandıkları gençlerle ilgili bir yoklama yaptım. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
The important names are already out of the country. | Anladığım kadarıyla bunların önemli olanları şu an yurt dışında. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
Actually we can use some of them for the important operations. | Bazı operasyonlarda bunları kullanabiliriz diye düşünüyorum. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
The Armenian situation will become more important. | Ermeni işi önem kazanacak. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
We can use there. | Mesela orada. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
Senay agrees with me. | Şenay'ın da kanaati bu. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
Do you think they would stop our visitors? | Ziyarete gelene mani olurlar mı sence? | Zincirbozan-1 | 2007 | |
No. I don't think so. They just monitor them. | Hayır. Sanmam. Ama herhalde izlerler kim giriyor kim çıkıyor diye. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
I don't know what they do with that information. | Ne yapacaklarsa? | Zincirbozan-1 | 2007 | |
Now they are going to be all over the house. | Şimdi eve akın edecekler. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
You're right. But what can we do? | Haklısın. Ama n'apacaksın? | Zincirbozan-1 | 2007 | |
That's all they understand when it comes to politics. | Siyasetten anladıkları bu çoğunlukta. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
They say ''the walls have ears'', I believe it. | Yerin kulağı var lafına inanırım ben arkadaş. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
I've been in the Intelligence for years. | Yılların istihbaratçısıyım. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
I've seen this man twice. | İkidir görüyorum bu adamı. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
I know more or less... | İyi kötü bilirim... | Zincirbozan-1 | 2007 | |
...who is with the Russians, who is with the Americans. | ...kim Amerika'nın kim Rusların. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
Forget about the small fish. | Ayakçıları boş ver. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
I know all of the big guys. | En tepedekileri bile tanırım. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
I saw his name even on the list, relating to the lpekci assassination. | Bunu ilk İpekçi suikastı sonrası elime geçen listede de gördüm. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
This guy was on the list that Kenan Pasha saddled me with. | Kenan Paşa'nın başıma sardığı listedeki adam bu. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
So you too got a copy. | Demek sana da verdi? | Zincirbozan-1 | 2007 | |
His name was on both lists. | Yahu orada da vardı bu Cüneyt'in adı. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
A friend of mine is a hostage of theirs. | Tanıdığım sevdiğim bir dostum ellerinde. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
I want to know what happened. And I want to get the boy out of there. | Şimdi ne oldu, Nasıl oldu bilmiyorum. Öğrenmek istiyorum. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
Did you get these from your archives? | Sizin arşivden mi aldın bunları? | Zincirbozan-1 | 2007 | |
Yes, but I didn't tell anyone. | Evet. Ama kimseye bir şey söylemedim. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
I'm sure he already knows. | Olsun, öğrenmiştir o. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
Asaf? | Asaf? | Zincirbozan-1 | 2007 | |
Listen, our man's schedule is not clear. | Bakın adamımızın programı pek belli değil. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
All we know is, he'll be in Levent at 8:00 pm. | Emin olduğumuz tek şey saat 8'de Levent'te olacağı. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
Therefore we have to finish it off over there. | Dolayısıyla işi orada bitirmek lazım. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
Sukru should drive the car. | Arabayı Şükrü kullansın. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
You got the guns? Yes. | Silahlar sende. Evet. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
Asaf is the team leader. | Ekibin lideri Asaf! | Zincirbozan-1 | 2007 | |
One more thing. | Önemli bir şey daha var. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
You shouldn't be together after the operation. | Eylemden sonra birlikte olmanız sakıncalı. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
This place can be tracked down any moment. | Burası da artık her an tespit edilebilir. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
Emel you should wait here. Why? | Emel sen burada bekle. Niye? | Zincirbozan-1 | 2007 | |
Hi, gentlemen. Hi. | İyi akşamlar, gençler. İyi akşamlar. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
What are you doing here so late? | Bu saatte ne arıyorsunuz burada? | Zincirbozan-1 | 2007 | |
We are visiting our relatives down the street. | Şurada halamız oturuyor, onu ziyarete geldik. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
Get ready. | Hazır olun, az kaldı. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
Excuse me, what time is it? | Affedersiniz, saatiniz kaç acaba? | Zincirbozan-1 | 2007 | |
February 6, 198119:15 Ist. Deputy Pol. Chief Mahmut Dikler | 6 Şubat, 198119:15 İstanbul | Zincirbozan-1 | 2007 | |
It should have been finished by now. | Şimdiye kadar bitmiş olmalıydı. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
Maybe he didn't show up. Who knows? | Belki adam gelmedi. Olur olur. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
The information was solid. Some thing must have gone wrong. | Gelmemesi için çok büyük bir engel çıkmış olması lazım. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
Where? | Nerede olmuş? | Zincirbozan-1 | 2007 | |
Okay mom. Ok. I'll be right out. | Tamam, anne. Tamam. Çıkıyorum. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
My love, keep these with care and use if anything happens to me. Sedat | Sevgilim, bana bir şey olursa bunlara iyi bak. Sedat. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
Who is this? | Kim lan bu saatte? | Zincirbozan-1 | 2007 |