Search
English Turkish Sentence Translations Page 183784
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
''ln unspoken words, in friendly loneliness...'' | "söylenmemiş sözler, dostun yalnızlığında..." ''söylenmemiş sözler, dostun yalnızlığında...'' | Zinda-3 | 2006 | |
''l feel lonely in a crowd'' | "Kalabalığın içinde yalnız hissediyorum" ''Kalabalığın içinde yalnız hissediyorum'' | Zinda-3 | 2006 | |
''This desolate and dark...'' | "Bu ıssız ve karanlık..." ''Bu ıssız ve karanlık...'' | Zinda-3 | 2006 | |
''restlessness...'' | "huzursuzluk..." ''huzursuzluk...'' | Zinda-3 | 2006 | |
''looks for a familiar face... why?'' | "tanıdık bir yüz arar... Niçin?" ''tanıdık bir yüz arar... Niçin?'' | Zinda-3 | 2006 | |
''My own lost existence guestions...'' | "My own lost existence guestions..." ''My own lost existence guestions...'' | Zinda-3 | 2006 | |
You must use all your time and energy to reach me | Bana ulaşmak için tüm zamanını ve enerjini kullanmalısın | Zinda-3 | 2006 | |
Because l'm your destination, Bala | Ben hedef olduğum için, Bala | Zinda-3 | 2006 | |
l've got a present for you | Senin için bir hediyem var | Zinda-3 | 2006 | |
l have done what you wanted to do | Ne yapmak istiyorsan yaptım | Zinda-3 | 2006 | |
Just because l don't want you to waste your time on such minor tasks | Seni istemiyorum diye böyle küçük işler üzerinde zaman kaybetme | Zinda-3 | 2006 | |
Every step you take must be towards me, you don't have much time | Attığın her adım bana doğru olmalı, fazla vaktin yok | Zinda-3 | 2006 | |
Just four days. Every moment is precious, Bala | Sadece dört gün. Her an değerlidir, Bala | Zinda-3 | 2006 | |
The task isn't easier either | Görev o kadar kolay değil | Zinda-3 | 2006 | |
But ''labor omnia vincit'' Labour conguers all | Ama "labor omnia vincit" Çalışma tümünü fetheder Ama ''labor omnia vincit'' Çalışma tümünü fetheder | Zinda-3 | 2006 | |
Labour conguers all problems, Bala | Çalışma fetheder tüm sorunları, Bala | Zinda-3 | 2006 | |
God! My head is splitting | Tanrım! Başım çatlıyor | Zinda-3 | 2006 | |
Feels like a bad hangover | Akşamdan kalma gibi hissediyorum | Zinda-3 | 2006 | |
Valium. What? | Valyum. Ne? | Zinda-3 | 2006 | |
Effects of Valium gas | Valyum gazı etkileri | Zinda-3 | 2006 | |
Which means...? He was here | Nasıl olur...? O buradaydı | Zinda-3 | 2006 | |
Last night | Akşam | Zinda-3 | 2006 | |
He has also left something | Bir şey bırakmış | Zinda-3 | 2006 | |
l have done what you wanted to do | Ne yapmamı istiyorsan yaptım | Zinda-3 | 2006 | |
Just because l don't want you to waste your time on such minor tasks | Seni istemiyorum diye böyle küçük görevler üzerinde zaman harcama | Zinda-3 | 2006 | |
Every step you take must be towards me, you don't have much time | Attığın her adım bana doğru olmalı, çok vaktin yok | Zinda-3 | 2006 | |
Just four days. Labor omnia vincit | Sadece dört gün. Labor omnia vincit | Zinda-3 | 2006 | |
Bala, this man is sick. He's psychotic | Bala, bu adam hasta. O bir psikopat | Zinda-3 | 2006 | |
We must get out of here | Buradan çıkmalıyız | Zinda-3 | 2006 | |
What about my fourteen years? And after you've taken your revenge? | 14 yılım ne olacak? İntikamını aldın, ya sonra? | Zinda-3 | 2006 | |
l might become a human being again | Tekrar bir insan olabilirim | Zinda-3 | 2006 | |
But how does he know about all this? My house, this hotel... | Ama bütün bunları nereden biliyor? Evim, bu otel... | Zinda-3 | 2006 | |
how does he know? l know. C'mon | nasıl biliyor? Biliyorum. Hadi | Zinda-3 | 2006 | |
''l have been bugged. Find it'' | "Dinleniyorum. Bul onu" ''Dinleniyorum. Bul onu'' | Zinda-3 | 2006 | |
lt was written ''Labor omnia vincit'' What does that mean? | "Labor omnia vincit" yazıyordu Ne anlama geliyor? ''Labor omnia vincit'' yazıyordu Ne anlama geliyor? | Zinda-3 | 2006 | |
Labour conguers all. What language is that? | Tüm çalışma fetheder. Ne dilinde? | Zinda-3 | 2006 | |
Latin. And that's my school's motto | Latin. Ve benim okul sloganım | Zinda-3 | 2006 | |
l need a cyber cafe | Internet kafeye gitmeliyiz | Zinda-3 | 2006 | |
To reach one's destination, to achieve one's aim... | Birinin hedefe ulaşmak için, amacına ulaşmak için... | Zinda-3 | 2006 | |
one has to sometimes wait for years... | bazen yıllarca beklemek zorunda... | Zinda-3 | 2006 | |
track the rise and fall of the bourses... | borsaların yükselişini ve düşüşünü izlemek... | Zinda-3 | 2006 | |
must be careful with stocks you trade in... | alım stoklarında dikkatli olmalı... | Zinda-3 | 2006 | |
who is collaborating with whom... | kim kiminle işbirliği yapıyor... | Zinda-3 | 2006 | |
and who is faking collaboration to raise his market value... | ve kim piyasa değerini yükseltmek için manipülasyon yapıyor... | Zinda-3 | 2006 | |
must watch everything | herşey izlenmeli | Zinda-3 | 2006 | |
Unguarded territories and competitive fronts... | Korumasız topraklar ve rekabetçi cepheler... | Zinda-3 | 2006 | |
must consider all that before you attack | Hareket etmeden önce tüm bunlar gözönünde bulundurulmalı | Zinda-3 | 2006 | |
When you set a trap for the prey, he mustn't get a hint | Av için bir tuzak kuracağınız zaman, ona bir ipucu bırakmamalısınız | Zinda-3 | 2006 | |
And when the prey is at your mercy, attack | Ve av sizin insafınız olduğunda, hareket | Zinda-3 | 2006 | |
Kill | Avlamak | Zinda-3 | 2006 | |
Labor omnia vincit | Labor omnia vincit | Zinda-3 | 2006 | |
Labour conguers all | Çalışma fetheder tümünü | Zinda-3 | 2006 | |
Labour conguers all problems | Çalışma fetheder tüm problemleri | Zinda-3 | 2006 | |
Yes, Bala? | Evet, Bala? | Zinda-3 | 2006 | |
Joy, did we have one Rohit Chopra in school? | Joy, okulda Rohit Chopra diye biri var mıydı? | Zinda-3 | 2006 | |
Yes, he was in our school. Eight years junior | Evet, bizim okuldaydı. Sekiz yaş küçük | Zinda-3 | 2006 | |
His sister was in our class. Reema Chopra | Kız kardeşi bizim sınıftaydı. Reema Chopra | Zinda-3 | 2006 | |
Reema? Swine, you forgot Reema? | Reema? Domuz, Reema' yı unuttun mu? | Zinda-3 | 2006 | |
You ought to know Reema better | Reema' yı sen daha iyi bilmelisin | Zinda-3 | 2006 | |
Remember your last day in school? | Okuldaki son günü hatırlıyormusun? | Zinda-3 | 2006 | |
Guys, look! Reema Chopra! The one in the centre | Çocuklar, bakın! Reema Chopra! Ortadaki | Zinda-3 | 2006 | |
Take a good look at her, Bala. lt's your last day in school | Ona iyi bak, Bala. Okuldaki son günün | Zinda-3 | 2006 | |
You are leaving tomorrow | Yarın ayrılıyorsun | Zinda-3 | 2006 | |
l'll miss her the most, really | Onu çok özleyeceğim, gerçekten | Zinda-3 | 2006 | |
You will miss her, not us, eh? | Onu özleyeceksin, bizi değil, ha? | Zinda-3 | 2006 | |
Bala l tell you, he'll be the luckiest who lays Reema first | Bala sana söyleyeyim, Reema' yı ilk kim bırakırsa o şanslı olacak | Zinda-3 | 2006 | |
You guys will just keep dreaming | Sen sadece hayal görüyorsun | Zinda-3 | 2006 | |
And l will lay her, Joy | Ve ben bırakacağım, Joy | Zinda-3 | 2006 | |
You will do it to her? l will | Ona bunu yapacakmısın? Yapacağım | Zinda-3 | 2006 | |
Bala, l'm the scoundrel, the most shameless lad in school | Bala, ben hergeleyim, okulun en utanmazı | Zinda-3 | 2006 | |
l couldn't lay her, you think you will do it? | Onunla yatamazmıyım, bunu yapmayı mı düşünüyorsun? | Zinda-3 | 2006 | |
Joy, what if l do it? Point | Joy, eğer bunu yaparsam? Puan | Zinda-3 | 2006 | |
lf you lay her, Bala, l'll lose 15 bucks | Eğer sen onunla yatarsan, Bala, 15 dolar veririm | Zinda-3 | 2006 | |
Bet? Done | İddaa mı? Tamam | Zinda-3 | 2006 | |
Hurry up, no time | Acele, vakit yok | Zinda-3 | 2006 | |
You...? Who are you? Hi. Reema Chopra? | Sen...? Kimsin sen? Hi. Reema Chopra? | Zinda-3 | 2006 | |
Yeah. Hi. Bala | Evet. Selam. Bala | Zinda-3 | 2006 | |
Balajeet Roy. Hi. What are you doing here? | Balajeet Roy. Selam. Burada ne yapıyorsun? | Zinda-3 | 2006 | |
Boys aren't allowed here! l know, but... | Burada erkeklere izin yok! Biliyorum, ama... | Zinda-3 | 2006 | |
l wanted to meet you in private. Me? Why in private? | Seninle özel olarak görüşmek istedim. Benimle mi? Neden özel? | Zinda-3 | 2006 | |
l wanted to give you a gift. Gift? Listen... | Sana hediye vermek istedim. Hediye? Dinle... | Zinda-3 | 2006 | |
we have never met before, l didn't even know your name. So why this gift? | Daha önce hiç karşılaşmadık, Adını bile bilmiyorum. Bu hediye niye? | Zinda-3 | 2006 | |
Reema, accept this as a token of our friendship | Reema, dostluğumuzun simgesi olarak kabul et | Zinda-3 | 2006 | |
Friendship? l'm not so sure. C'mon Reema, it's just a simple gift | Dostluk? Pek emin değilim. Hadi Reema, sadece basit bir hediye | Zinda-3 | 2006 | |
Take it. l'm getting late, l've got to go | Al hadi. Geç kalıyorum, Gitmeliyim | Zinda-3 | 2006 | |
Reema please... this is for you with love, please take it | Reema lütfen... sevgimle senin için, lütfen al | Zinda-3 | 2006 | |
l don't need it. Please Reema. Please | İhtiyacım yok. Lütfen Reema. Lütfen | Zinda-3 | 2006 | |
Okay. Thanks. Won't you open it? | Tamam. Teşekkürler. Açmayacak mısın? | Zinda-3 | 2006 | |
What? Aren't you acting strange? You won't imagine how happy l will be | Ne? Garip davran mıyormusun? Nasıl mutlu olacağımı hayal edemezsin | Zinda-3 | 2006 | |
Open it. l told you, l've got to go | Aç onu. Sana söyledim, gitmeliyim | Zinda-3 | 2006 | |
Please open it, Reema. Please. God! | Lütfen aç şunu, Reema. Lütfen. Tanrım! | Zinda-3 | 2006 | |
Damn the wrappings | Kahretsin sarılı | Zinda-3 | 2006 | |
What the hell is this? You like it? lt's for you | Bu da neyin nesi? Sevdin mi? Senin için | Zinda-3 | 2006 | |
And now, wear that for me. How dare you? | Ve şimdi, benim için giy. Nasıl cüret edersin? | Zinda-3 | 2006 | |
Now just go from here! Fine, l'm going | Şimdi buradan defol! Peki, gidiyorum | Zinda-3 | 2006 | |
l'll start shouting. Go! Going... relax. Going | Bağırmaya başlayacağım. Git! Gidiyorum... sakin. Gidiyorum | Zinda-3 | 2006 | |
And listen! Take this shit with you | Dinle! Bu boku al | Zinda-3 | 2006 | |
Fine, l'm going. Go! | Peki, Gidiyorum. Git! | Zinda-3 | 2006 | |
What happened? Wait | Ne oldu? Bekle | Zinda-3 | 2006 | |
Done | Yaptın | Zinda-3 | 2006 |