Search
English Turkish Sentence Translations Page 183878
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Maybe you can do me a favour. | Belki bana bir iyilik yaparsın. | Zoolander-1 | 2001 | |
I just want some background information on Mugatu. | Mugatu hakkında biraz arkaplan bilgi istiyorum. | Zoolander-1 | 2001 | |
If you knew anything you'd know he's the one designer who's never hired me. | Bilmen gereken bir şey varsa o da şu, beni asla kiralamadı. | Zoolander-1 | 2001 | |
Come on. There's got to be... Sorry, lady. Not interested. | Haydisene. Olması lazım... Affedersiniz, hanımefendi. İlgilenmiyorum. | Zoolander-1 | 2001 | |
Now, if you'll excuse me. I've got an after funeral party to attend. | Şimdi, müsaadenizle. Katılmam gereken bir cenaze sonrası parti var. | Zoolander-1 | 2001 | |
Go back home? You're overreacting. | Eve dönmek mi? Aşırı tepki gösteriyorsun. | Zoolander-1 | 2001 | |
I want to do something meaningful with my life. | Yasamımda anlamlı bir şeyler yapmak istiyorum. | Zoolander-1 | 2001 | |
I have deeper thoughts on my mind. | Kafamda derin düsünceler var. | Zoolander-1 | 2001 | |
The other day I was thinking of teaching underprivileged children how to read. | Geçen gün yoksul çocuklara okumayı öğretmeyi düşünüyordum. | Zoolander-1 | 2001 | |
Just thinking about it was the most rewarding experience I've ever had. | Bunun yaşadığım en ödüllendirici deneyim olacağını düşünüyordum. | Zoolander-1 | 2001 | |
I don't think you're cut out for that. | Senin bu is icin biçilmiş kaftan olduğunu sanmıyorum. | Zoolander-1 | 2001 | |
I could have my own institute. | Kendi enstitüm de olabilirdi. | Zoolander-1 | 2001 | |
We could call it The Derek Zoolander Centre For Kids Who Can't Read... | Adını Derek Zoolander Okuması Olmayan Çocuklar Merkezi koyardık... | Zoolander-1 | 2001 | |
...Good. | ...Güzel. | Zoolander-1 | 2001 | |
We built this place together. Look out! | Burayı beraberce inşa ettik. Su hale bak! | Zoolander-1 | 2001 | |
When we met, you couldn't book a goddamn Sears catalogue | İlk karşılaştığımızda bir lanet Sears kataloğu ayırtacak durumda değildin | Zoolander-1 | 2001 | |
and couldn't turn left to save your ass. Now look at you. | ve kıcını kurtarmak icin sola dönecek durumda değildin. Şimdiki haline bak. | Zoolander-1 | 2001 | |
I can turn left. Yeah, right. | Sola dönebilirim. Oo, tabii. | Zoolander-1 | 2001 | |
Some male models go left at the end of the runway. Others go right. | Bazı erkek modeller podyumun sonunda sola sapar. Bazıları sağdan gider. | Zoolander-1 | 2001 | |
You got a lot of gifts but hanging a "Louie" isn't one of them. | Pek çok yeteneğin var ama ''sola'' dönmek bunlardan biri değil. | Zoolander-1 | 2001 | |
You want to hear some great news? | Biraz müjde ister misin? | Zoolander-1 | 2001 | |
Mugatu wants you for his new campaign. | Mugatu seni yeni kampanyasına istiyor. | Zoolander-1 | 2001 | |
Didn't you hear me? I just retired. | Duymadın mı beni? Emekli oldum ben. | Zoolander-1 | 2001 | |
But this is Mugatu. | Ama bu Mugatu. | Zoolander-1 | 2001 | |
Right now, this guy is so hot. | Tam şimdi, bu adam çok ateşli. | Zoolander-1 | 2001 | |
He can take a crap, wrap it in tin foil, put a couple of fishhooks on it | Çöpü alır, onu alüminyum kağıda sarar ve birkaç balık kancası takıp, | Zoolander-1 | 2001 | |
and sell it to Queen Elizabeth as earrings. | onu küpe diye Kraliçe Elizabeth'e satar. | Zoolander-1 | 2001 | |
You're the laughing stock of the entire fashion world. | Sen bütün moda dünyasının kahkaha makinesisin. | Zoolander-1 | 2001 | |
What do we do when we fall off the horse? | Attan düşünce ne yaparız? | Zoolander-1 | 2001 | |
We get back on. | Gene bineriz. | Zoolander-1 | 2001 | |
Sorry, Maury. I'm not a gymnast. | Affedersin, Maury. Ben jimnastikçi değilim. | Zoolander-1 | 2001 | |
I'm going back home. I need to get in touch with my roots. | Ben eve gidiyorum. Biraz köklerimle temasa geçmem lazım. | Zoolander-1 | 2001 | |
Figure out who I am. See you around, Maury. | Kim olduğumu öğrenmem gerek. Görüşmek üzere, Maury. | Zoolander-1 | 2001 | |
Hey, Pop? | Hey, Pop? | Zoolander-1 | 2001 | |
Scrappy, Luke, remember your brother? | Scrappy, Luke, hatırlasanıza ben kardesiniz? | Zoolander-1 | 2001 | |
I thought maybe I could work the mines with you guys. | Düşündüm ki çocuklar, ben sizinle madenlerde calısabilirim. | Zoolander-1 | 2001 | |
All the Zoolander men together again like when we were kids. | Bütün Zoolander erkekleri tıpkı | Zoolander-1 | 2001 | |
Times have changed. You wouldn't last a day. | Devir değişti. Bir gün dayanamazsın. | Zoolander-1 | 2001 | |
Can't you even pretend to be happy to see me, Pop? | Beni gördüğüne sevinmiş numarası da yapamaz mısın, Pop? Güney New Jersey | Zoolander-1 | 2001 | |
Damn it, Derek. I'm a coalminer, not a professional actor. | Lanet olsun, Derek. Ben bir kömür madeni işçisiyim, profesyonel bir aktör değil. | Zoolander-1 | 2001 | |
Do us all a favour and... | Bize bir iyilik yap ve... | Zoolander-1 | 2001 | |
...get out of here. | ...çek git buradan. | Zoolander-1 | 2001 | |
Pop, wait. Please. | Pop, bekle. Lütfen. | Zoolander-1 | 2001 | |
Give me a chance. | Bir sans ver bana. | Zoolander-1 | 2001 | |
I won't let you down. I promise. | Seni mahçup etmeyeceğim. Söz veriyorum. | Zoolander-1 | 2001 | |
Hold very still. | Kımıldamadan dur. | Zoolander-1 | 2001 | |
I'm working right now. | Çalışıyorum şimdi. | Zoolander-1 | 2001 | |
This... Ouch! | Bu... Ahh! | Zoolander-1 | 2001 | |
I'm sorry. Did my pin get in the way of your ass? | Pardon. İğnem kıçına mı saplandı? | Zoolander-1 | 2001 | |
Do me a favour. Lose five pounds immediately or get out of my building now. | Bana bir iyilik yap. Ya hemen 2,5 kilo ver ya da bu binayı hemen terket. | Zoolander-1 | 2001 | |
I'm so tired. No, Todd. Not now. | Yorgunum. Hayır, Todd. Şimdi değil. | Zoolander-1 | 2001 | |
It's Maury. | Maury. | Zoolander-1 | 2001 | |
You may have to look for someone else. There is no one else. | Başka birini arayabilirsin. Yok ki baskası. | Zoolander-1 | 2001 | |
The show is in ten days. I hear you, but he's mixed up. | Şov on günde. Seni duyuyorum, onun kafası karışık. | Zoolander-1 | 2001 | |
He went home. He's talking of tutoring underprivileged retards or some shit. | Eve gitti. Yoksullara ders vermek gibi boktan şeylerden bahsediyor. | Zoolander-1 | 2001 | |
I don't care what it takes. Get him back. | Neye patlarsa patlasın umurumda değil. Onu geri getir. | Zoolander-1 | 2001 | |
We're running out of time. Capisce? Yeah. Now if I can only ca piss. | Zamanımız azalıyor. Anlasana. Anlıyorum. | Zoolander-1 | 2001 | |
My prostate is flaring up like a torch. | Prostatlarım ateş gibi yanıyor. | Zoolander-1 | 2001 | |
Give me a little pee pee. A couple of drops. | Bana birazcık cis ver. Birkac damlacık | Zoolander-1 | 2001 | |
That's what I'm talking about! | İşte bunu diyorum! | Zoolander-1 | 2001 | |
What the matter with you? | Kahretsin, senin neyin var? | Zoolander-1 | 2001 | |
Machecko back to pass. He's feeling pressure from Pressman. | Machecko'nun geri pası. Pressman'ın baskısı altında. | Zoolander-1 | 2001 | |
John Deruso, the wide receiver. | John Deruso, önünde geniş hareket alanı. | Zoolander-1 | 2001 | |
He's got 'em wide open in the middle of the field. | Orta alandan yarmaya çalışıyor. | Zoolander-1 | 2001 | |
Big rush! | Müthis hücum! | Zoolander-1 | 2001 | |
State. | Eyalet. | Zoolander-1 | 2001 | |
I think I'm getting the black lung, Pop. | Sanıyorum ciğerlerim kararıyor, baba. | Zoolander-1 | 2001 | |
It's not well ventilated down there. | Aşağının havalandırması iyi değil. | Zoolander-1 | 2001 | |
For Christ's sake. You've been down there one day. | İsa askına. Orada aşağıda bir gün geçirdin. | Zoolander-1 | 2001 | |
Talk to me in 30 years. | 30 yılı gel de bana anlat. | Zoolander-1 | 2001 | |
Moisture is the essence of wetness. | Nem ıslaklığın özü. | Zoolander-1 | 2001 | |
And wetness is the essence of beauty. | Ve ıslaklık güzelliğin özü. Kahretsin, senin neyin var? | Zoolander-1 | 2001 | |
Why did you have to come back to this damn town? | Bu lanet kasabaya ne diye döndün? | Zoolander-1 | 2001 | |
I wanted to make a new life for myself. | Kendime yeni bir yaşam kurayım istedim. | Zoolander-1 | 2001 | |
I'm sorry I was born with perfect bone structure | Affedersiniz, ben kusursuz bir iskelet yapısı ile doğmuşum | Zoolander-1 | 2001 | |
that my hair looks better with gel and mousse | ışık gizlenmiş aptal bir şapkaya göre | Zoolander-1 | 2001 | |
than hidden under a stupid hat with a light on it. | saçlarım jöle ve mousse ile daha iyi gözüküyor. | Zoolander-1 | 2001 | |
All I ever wanted to do was make you proud of me. | Bütün yapmak istediğim benimle gurur duymanızdı. | Zoolander-1 | 2001 | |
With male modelling? | Erkek modelliğiyle mi? | Zoolander-1 | 2001 | |
Prancing around in your underwear | Etrafta don gömlek dolaşıp | Zoolander-1 | 2001 | |
with your weener hanging out for everyone to see? | millet görsün diye alletini sallayarak mı? | Zoolander-1 | 2001 | |
You're dead to me, boy. | Sen benim için öldün, evlat. | Zoolander-1 | 2001 | |
You're more dead to me than your dead mother. | Sen benim icin rahmetli annenden daha ölüsün. | Zoolander-1 | 2001 | |
I just thank the Lord she didn't live to see her son as a mermaid. | Tanrıya ona oğlunu deniz kızı olarak göstermediği için şükrediyorum. | Zoolander-1 | 2001 | |
Mer man. | Deniz adamı. | Zoolander-1 | 2001 | |
Mer man! | Deniz adamı! | Zoolander-1 | 2001 | |
Hello. Derek, you hearing me? | Merhaba. Derek, beni duyuyor musun? | Zoolander-1 | 2001 | |
God? What the shit are you talking about? | Tanrım? Sen neden söz ediyorsun? | Zoolander-1 | 2001 | |
It's me, Maury. I hope you've finished touching your roots. | Benim, Maury. Köklerinle temasını tamamlamıssındır umarım. | Zoolander-1 | 2001 | |
Mugatu's making an offer you won't believe. You got to get back. | Mugatu sana inanamayacağın bir teklifte bulunuyor. Buraya dönmen lazım. | Zoolander-1 | 2001 | |
To tell you the truth. I was a little hesitant, Mr Mugatu. | Doğrusunu söylemek gerekirse. Ben biraz tereddütteydim, Bay Mugatu. | Zoolander-1 | 2001 | |
I mean, you've never hired me before and I've been around for... | Yani, beni daha önce kiralamadınız, bense etraftaydım... | Zoolander-1 | 2001 | |
Ages and ages. I never wanted anything from you. | Uzun zaman, uzun. Senden asla bir şey istemedim. | Zoolander-1 | 2001 | |
Now you're retired, I can't have you. | Artık sen emekliye ayrıldın. Seni kullanamıyorum. | Zoolander-1 | 2001 | |
It's funny how it switches. But now the forbidden fruit must be tasted. | Gelismeler komik. Ama şimdi acı meyveyi tadma zamanı. | Zoolander-1 | 2001 | |
When Maury told me what you were willing to do... | Maury bana ne yapmak istediğimi söylediğinde... | Zoolander-1 | 2001 | |
Todd, are you not aware I get farty and bloated with a foamy latte? | Köpüklü bir latte ile nasıl osurup şişkinleştiğimin farkında değil misin? | Zoolander-1 | 2001 | |
My mistake, Jacobim. | Benim hatam, Jacobim. | Zoolander-1 | 2001 | |
Your mistake indeed. | Gercekten de senin hatan. | Zoolander-1 | 2001 | |
What Maury said I was willing to do for you. | Maury'nin bahsettiği senin için yapmayı istediğim şey. | Zoolander-1 | 2001 |