Search
English Turkish Sentence Translations Page 229
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
For the homeland, brothers! | Vatan için, kardeşler! | 1922-1 | 1978 | |
And for England and for France! | İngiltere ve Fransa için! | 1922-1 | 1978 | |
And for the Tobacco Company! | Ve Tütün Şirket için! | 1922-1 | 1978 | |
And for the French Railway Company! | Ve Fransız Demiryolu Şirketi'ne! | 1922-1 | 1978 | |
And for the Bank of the Holy Spirit! | Ve Kutsal Ruh'un sahiline! | 1922-1 | 1978 | |
May we have some water, please? | Lütfen, biraz su alabilir miyiz? | 1922-1 | 1978 | |
I feel pity for you, by Santa Madonna, | Kutsal Meryem sizi korusun, | 1922-1 | 1978 | |
I feel pity for you, Greeks. | Size acıyorum, Yunanlar! | 1922-1 | 1978 | |
The Turks! | Türkler! | 1922-1 | 1978 | |
Long live Kemal! [in Turkish] | Çok Yaşa Kemal! | 1922-1 | 1978 | |
Long live the army! [in Turkish] | Çok Yaşa Kemal! | 1922-1 | 1978 | |
Coffee! [in Greek] | Kahve! | 1922-1 | 1978 | |
With sugar, boiled. | Şekerli, sıcak! | 1922-1 | 1978 | |
Krikor! | Krikor! | 1922-1 | 1978 | |
Open the shop! | Dükkanı aç! | 1922-1 | 1978 | |
We want to buy. | Alışveriş yapmak istiyoruz. | 1922-1 | 1978 | |
Get down, filthy man, and open the shop! | Aşağı gel, pis herif, dükkanı aç! | 1922-1 | 1978 | |
All these years you eat the bread of the Turks! | Bunca yıl Türklerin ekmeğini yedin. | 1922-1 | 1978 | |
Armenian bastard! Get down here, Armenian! | Ermeni piç! Buraya gel, Ermeni! | 1922-1 | 1978 | |
And tell your wife to come along. | Karında gelsin. | 1922-1 | 1978 | |
Tell her that Ibrahim wants to have some words with her. She knows! | Ona İbrahim'in bazı şeyler istediğini söyle! O biliyor. | 1922-1 | 1978 | |
We'll set your place on fire! | Yoksa ateşe vereceğiz. | 1922-1 | 1978 | |
Krikor Ecoyan! | Krikor Ecoyan! | 1922-1 | 1978 | |
Son of the bitch! | Orospu çocuğu.! | 1922-1 | 1978 | |
That's the key! | Bu anahtar! | 1922-1 | 1978 | |
That's the key, Armenian! That's the key. | Bu anahtar, Ermeni! Bu anahtar! | 1922-1 | 1978 | |
That's the key, that's the key... | Bu anahtar, bu anahtar... | 1922-1 | 1978 | |
The Armenians | Ermeniler! | 1922-1 | 1978 | |
and the Ghiaurs | Gavurlar! | 1922-1 | 1978 | |
take the bread out of the Turk's mouth! | Türk'ün ekmeğini ağzınndan alanlar! | 1922-1 | 1978 | |
Markos Kasapian! | Markos Kasapian! | 1922-1 | 1978 | |
Vartabed Miran! | Vartabed Miran! | 1922-1 | 1978 | |
Garbis Khartupian! | Garbis Khartupian! | 1922-1 | 1978 | |
Aram Kasase! | Aram Kasase! | 1922-1 | 1978 | |
Kevork Gulpekian! | Kevork Gulpekian! | 1922-1 | 1978 | |
Khigor Vahan! | Khigor Vahan! | 1922-1 | 1978 | |
Khigor Tsakrian! | Khigor Tsakrian! | 1922-1 | 1978 | |
Stepan Amiran! | Stepan Amiran! | 1922-1 | 1978 | |
Now I'm not thinking anything. | Şimdi bir şey düşünmüyorum! | 1922-1 | 1978 | |
My brain is no longer working! Understand it! | Artık beynim çalışmıyor! Anla bunu! | 1922-1 | 1978 | |
Tomorrow you're leaving. It's all settled! | Yarın gidiyorsun. Hepsi halledildi! | 1922-1 | 1978 | |
What's the harm after all? | Sonuçta ne zararı olabilirir ki? | 1922-1 | 1978 | |
There are certain agreements. The foreign fleets are at the port. | Belirli anlaşmalar vardır. Yabancı filolar limanda! | 1922-1 | 1978 | |
They won't lay a hand on us. | Onlar bize el süremez. | 1922-1 | 1978 | |
Now, they're after the Armenians. | Onlar şimdi Ermenilerin peşindeler! | 1922-1 | 1978 | |
Heard anything about? | Her hangi bir şey duydun mu? | 1922-1 | 1978 | |
Woe to him who is an Armenian! | Onun Ermeni olduğu ana yazıklar olsun! | 1922-1 | 1978 | |
Tomorrow you're leaving. It's all settled! | Yarın ayrılıyorsun. Her şey tamam! | 1922-1 | 1978 | |
As soon as we get the message you'll be gone! | Mesajını aldığımızda, en kısa süre içerisinde gitmiş olacağız! | 1922-1 | 1978 | |
They won't hurt women! What's the use of women for them? | Onlar için kadınların ne önemi var? | 1922-1 | 1978 | |
What's the use of old men for them? They don't want the old men! | Onlar yaşlı erkekleri ne yapacaklar? Yaşlı adam istemiyorlar! | 1922-1 | 1978 | |
They keep only the men from 18 to 45 years old. | Sadece 18 den 45 e kadar olan erkekleri tutuyorlar! | 1922-1 | 1978 | |
Prisoners of war! Prisoners of war, so be it! | Savaş esiri olarak! Savaş esiri, olsun diye! | 1922-1 | 1978 | |
After the burst of the storm, the order will be restored. | Patlama sonrası fırtına, asayiş sağlanacak. | 1922-1 | 1978 | |
Tidy up the house. | Eve çeki düzen ver. | 1922-1 | 1978 | |
Lock everything away into chests. | Sandıkları ne varsa kilitleyin. | 1922-1 | 1978 | |
Lock the rooms too. | Odaları da kilitleyin. | 1922-1 | 1978 | |
I'll stay with Ilias. | Ben İlias ile kalacağım. | 1922-1 | 1978 | |
What are they going to do with the prisoners? | Onlar geldiğinde makkumları ne yapacaklar? | 1922-1 | 1978 | |
Kemal is not bad! | Kemal kötü değildir! | 1922-1 | 1978 | |
Forget what you knew about the Turks! | Türkler hakkında söylenenleri unut! | 1922-1 | 1978 | |
Now there's a regular army. | Şimdi düzenli bir ordu var. | 1922-1 | 1978 | |
Now there's the foreign ambassadors! There's the agreements! | Şimdi yabancı büyükelçilikler var! Anlaşmalar var! | 1922-1 | 1978 | |
Turkey is becoming a state. | Türkiye devlet haline geliyor. | 1922-1 | 1978 | |
What's there to be divided between us and the Turks? | Ne var ki bizler ve Türkler arasında bölünmüş durumda? | 1922-1 | 1978 | |
We will live together. | Birlikte yaşayacağız. | 1922-1 | 1978 | |
It won't be the first and won't be the last time either. | Bu ilk ya da son olmayacak. | 1922-1 | 1978 | |
We live together for centuries. So, we keep living together now! | Biz yüzyıllardır beraber yaşadık. Şimdi de birlikte yaşayalım! | 1922-1 | 1978 | |
I have no differences to settle with my neighbour. | Komşu değiştirmekten hiç bir farkı yok. | 1922-1 | 1978 | |
What wrong has Ibrahim ever done to me? | İbrahim bana şimidiye kadar ne yanlış yapmış? | 1922-1 | 1978 | |
Lock the doors. | Kapıları kitleyin. | 1922-1 | 1978 | |
And when the storm is over, we'll be right back here. | Ve fırtına dindiğinde, buraya döneceğiz. | 1922-1 | 1978 | |
You only have to get ready. | Sadece hazır olmak zorundasın. | 1922-1 | 1978 | |
When the word is sent, you must be ready to go. | Söylendiği zaman, gitmeye hazır olmalısın. | 1922-1 | 1978 | |
Don't be afraid for Ilias. | İlias için korkma! | 1922-1 | 1978 | |
You hear me, woman. | Beni duyuyor musun, kadın! | 1922-1 | 1978 | |
I shall be here. | Burada olacağım. | 1922-1 | 1978 | |
Look after your daughters and don't worry about us. | Kızlarına iyi bak, bizim için endişelenme. | 1922-1 | 1978 | |
We will come through. | Biz geleceğiz. | 1922-1 | 1978 | |
What's your opinion, Ilias? I'm going to surrender. | Senin fikrin ne, İlias? Teslim olmaya gidiyorum. | 1922-1 | 1978 | |
What can they do to us? | Bize ne yapabilirler? | 1922-1 | 1978 | |
Maria? | Maria? | 1922-1 | 1978 | |
Giorgos? | Giorgos? | 1922-1 | 1978 | |
Maria! | Maria! | 1922-1 | 1978 | |
I'm a Greek. | Ben bir Yunanım. | 1922-1 | 1978 | |
A Ghiaur. | Bir gavur. | 1922-1 | 1978 | |
A Ghiaur! | Bir gavur! | 1922-1 | 1978 | |
Ilias! | İlias! | 1922-1 | 1978 | |
Hey you, speak to your mother. | Hey sen, annenle konuş! | 1922-1 | 1978 | |
Don't be afraid, Ilias. | Korkma, İlias. | 1922-1 | 1978 | |
Don't be afraid... | Korkma... | 1922-1 | 1978 | |
We're running around for you. | Senin için koşturuyoruz. | 1922-1 | 1978 | |
Father is going everywhere. | Baban her yere gidiyor. | 1922-1 | 1978 | |
We'll get papers for you showing that you're 16 years old. | 16 yaşında olduğuna dair evrakları alacağız. | 1922-1 | 1978 | |
You'll go away along with us. | Bizimle birlikte uzaklara geleceksin. | 1922-1 | 1978 | |
You'll come along with me too... | Sen de benimle birlikte geleceksin... | 1922-1 | 1978 | |
Ilias. | İlias. | 1922-1 | 1978 | |
Your sisters send you greetings. | Kızkardeşlerin sana selam gönderdi. | 1922-1 | 1978 | |
And your little brother is all right. | Ve küçük kardeşin. | 1922-1 | 1978 | |
Don't feel bad about us. | Hakkımızda kötü düşünme! | 1922-1 | 1978 |